Nurten Danış

Nurten Danış

24.09.2009 10:31:45

Bunun  en çok   hazzına varansa  çocuklarımızdır.   Çünkü  çocuklarımız için   bayramın anlamı, biz yetişkinlerin hissettiğinden farklıdır. Sanayileşme, ilerleme, gelişme, globalleşme, küreselleşme derken  duygusallıktan  uzak  yaşanan   bir zaman dilimine  geçtik.   Bunun içindir ki biz yetişkinler her fırsatta nerede o eski bayramlar diye hayıflanırız. Oysa değişen  bayramlar değildir. Değişen sadece bizim bakış açımızdır. Yaşam kaygısı içinde öyle çok  şeyi ıskalıyoruz ki bunlardan en önemlisi de ne yazık ki bizi biz yapan, gerçek doyuma ulaşmamızı sağlayan manevi  değerlerimizdir. .Oysa  aidiyet  hissini yaşayabildiğimiz, sevip sevilerek ruhumuzu  huzurlu kılabildiğimiz en yüce değerlerimizdir onlar.  Sevgiyle kabul edildiğimizi, onaylandığımızı, beğenildiğimizi tam olarak o zaman anlayabiliriz. Mutluluğumuzun bizim dışımızdaki kişileri mutlu ettiğimizde daha da çoğalıyor olduğunu görebiliriz. Paylaşmanın, dayanışmanın güzelliğini anlayabiliriz. Dolayısıyla duygusal ve sosyal  ihtiyaçlarımızı olması gerektiği kadar giderebiliriz. Tüm bunların sonucunda da  anda kalmayı  kolayca başardığımız için gerçek mutluluğu yakalayabiliriz. Çünkü zaman, zaman omuzlarımızda  taşıyamayacağımız kadar yük hissederiz. Oysa anda bu mümkün değildir. Bizim var sandığımız ya geçmişten getirdiğimiz yaşanan bitenlerdir ki ana taşımak anlamsızdır yada  gelecek ile ilgili endişelerimizdir. Oysa  gelecekte neler olabileceğini asla bilemeyiz belki  kaygılandığımız  hiçbir durum yaşanmayacaktır ama biz sadece sanıyor olmamıza  rağmen bu kaygılarla kendimizi perişan eder dururuz bunun da tek nedeni yaşadığımız ana odaklanmamaktan geçmektedir. Bu arada kim bilir  neleri görmezden, duymazdan gelmekteyiz. Oysa bizi mutlu edecek, huzur verecek, yaşamı anlamlı kılacak yada sorun olarak gördüğümüzü çözecek küçücük bir sevgi paylaşımı hayatımızı kolaylaştıracaktır. Sevgiyle yaşam içinde akmamızı  sağlayarak, içimizi coşturacaktır. Evrene yaydığımız pozitif enerji ile kendimize ve evrene olan inancımız artacak,   dilediğimiz gibi  anlar yaşamız gerçekleşecektir. Tıpkı çocukluğumuzda ki gibi. Çocukken hayatın tadını tam anlamıyla çıkarmaktayızdır. Ne çok şeyi sevgiyle görür, ne çok şeye sevgiyle hayret ederiz. Her şey bizim için olağanüstüdür. Her dokunduğumuz, işittiğimiz, tattığımız bizim için mucizevidir. Daha çok şey keşfetmek için  alıcılarımız sürekli  açıktır. Çoğu zaman bunları kaçırmamak için uyumayı bile reddederiz.  Tüm tecrübesizliğimize rağmen farkındalık  seviyemiz doruk noktadadır. Çocuklukta gelecek yada geçmiş yoktur  Böyle olduğu için  anın keyfini tam anlamıyla sürdürebiliriz. Olan bitene rahatça odaklanabildiğimiz için hayatı coşkuyla yaşamamız kaçınılmazdır.  Her gün bizim için bayramdır. Geçmişte oturduğum sitede şirin mi şirin 4-5 yaşlarındaki bir kızımız bir gün üzgün olduğunu belirtmek için annesine "hayat bayram olmuyor ki bugün anne" diyerek ağlıyordu. Nede güzel ifade etmişti durumunu. 

Sonuçta  bayrama dair özlemlerimiz  çocuk ruhuyla yaşadığımız  anları  özlemden ibaret.  Kollarında büyüdüğümüz akrabalarımızın, dostlarımızın  arasında hissettiklerimizi bize hangi sosyal ortam  hissettirebilir ki?  Hangi mevkide olursak olalım hangi işi yaparsak yapalım birlikte çocukluğumuzu büyüttüğümüz  yakınlarımız,  yaşadığımız  ev, sokak şehir bizim için  hep önemini korumuştur. Bize bizi başka türlü hissettirir. Kendimde ve yakın çevremde gözlediklerimin dışında kızımın  çocukluğuna ait bir albüme baktığında  yüzündeki sevgi dolu ifadeyi görüyor olmak  yada çocukluğunun geçtiği akrabalarımızın, dostlarımızın arasına kendini başka türlü bir güvende hissettiğini  bilmek  bu düşüncelerimi pekiştiriyor. Bayramlarımız  bize tüm bu güzel  duyguların yinelenme fırsatını sunmakta, geleceğe saklanacak anların çoğalmasına vesile olmaktadır.

 Bizler bayram coşkusunu  çocuğumuza yaşatmaya çalışırken kendimize de bu hakkı vermeliyiz ve de bayramı çocukça yaşamalıyız. Zira, bir yetişkinin, yetişkinlik bakışı  içinde bayramı yaşaması oldukça zordur. Çünkü bayram, çocuk ruhunda daha güzel anlam kazanır. Ailelerin, çocuklarına hazırlayacakları sevgi dolu bayram zeminini ile kendileri de gerçek bir bayram neşesi tadabilirler. Bu açıdan bayramları bayrama yakışır biçimde akraba, eş dostla kucaklaşarak geçirmek kendimize ve çocuğumuza vereceğimiz en güzel bayram hediyesi olacaktır. 

Çocuk coşkusuyla yaşayacağınız nice bayramlar  diliyorum.

  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki Şehit Ailelerine Bayram Ziyareti
Sonraki »

YORUM YAP