Anatolia

Neden?

Neden öldürülüyoruz?
Neden şiddet görüyoruz?
Neden hakarete uğruyoruz?
Neden mi sevgili arkadaşım? O halde; gördüklerim ve yaşadıklarım doğrultusunda söyleyeyim.
Erkekler tarafından aldatılan bizleriz, “Erkeğin elinin kiri” diyen de bizleriz… Şiddet gören de bizler, “Efendim eşim beni çok kıskanıyor” deyip geçiştiren, “Eşim aldatıyor ama tapusu bende” diyen de bizleriz.
Erkek kadınına sözlü şiddet uyguluyor, aşağılıyor, kadının cevabı; “Beni sevmese de çocuklarıma çok güzel babalık yapıyor” ya da “Bir kere aldattıysa ne olacak ki…” diyen mantıktaki kadınlar da bizleriz...
Kaynanasından dayak yiyen, belki kaynanası tarafından gelin olarak bile istenmeyen ama tüm bu olumsuzluklara rağmen “Büyüğündür saygıda kusur etme” diye söyleyen de bizleriz…
Biz kadınlardan birileri deneyim transferi yapıp o dayak yiyen bizler, ileride kaynana olduklarında bunu doğru bir şeymiş gibi söyleyip ( “Biz böyle gördük” lafının arkasına sığınarak) uygulayan da bizleriz.
Erkek çocuk doğuramadıysa, kadını kusurlu gören hastalıklı zihniyet de biz kadınlar tarafından çıkarılmaktadır.
Erkeğin istediği saate eve girişi serbestken aynı anlayışı kız çocuklarına göstermeyen yine bizlerden birileri değil midir? İki karşı cins yan yana yürüyünce buna saçma sapan anlamlar yükleyen “Kesin bir şeyler vardır” diyen de yine bizlerden birileri.
Kadına; “Okuyup ne olacaksın?” diyen de bizlerden birileri.
Ergen yaşa gelen kızlarına (belki istemeyecek, itiraz edecek, direnecek) bir eş bulup kızlarının sorumluluğunu karşı tarafa atmaya çalışanlar da yine bizlerden birileri.
Kızlarını eşlerini görmeden, eşlerinle konuşmadan flört etmeden paketleyip karşı tarafa gönderen yine bizlerden birileri…
Bu tespitlerin hepsini erkekler yapmış olamaz değil mi?
Merak ediyorum iyi eşlere denk gelemeyen kadınların kaç tanesi eşini değiştirme şansına sahip olabildi?
Tombaladan çıkar gibi eşleri ile evlendiler, kaç tanesi dengine geldi, kaç tanesi yaşanılası hayat sürmeye sahip oldu.
Kim bilir?
Yani kısacası, Nazım Hikmet'in bir şiirinden alıntı yaparak, diyorum ki;
“Kabahat senin!
Demeğe de dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin,
Canım kardeşim!”
Yani bütün kabahat bizim kardeşim…

YORUM YAP