
ASİLTÜRK: YEREL MEDYAYI ÖNEMSİYORUZ
Türkiye medyasında yerel basının önemine değinen İstanbul 3.Bölge Milletvekili Adayı Nagehan Gül Asiltürk, "Artık ulusal basın diye bir şey kalmadı. Ulusal basın ticari kuruluşlar şekline döndü. O açıdan yerel medyayı çok önemsiyoruz. Vicdanlı, ahlaklı, dürüst, hakkı sahibine teslim eden gruplar olarak görüyoruz. Onların da kendi çapında hayat mücadelesi verdiklerinin farkındayız.” dedi.
"TOPLUM KUTUPLAŞTIRILDI”
AK Parti iktidarı döneminde önyargı, kin ve nefret söylemlerinin toplumsal barışı tehdit eden boyutlara ulaştığını söyleyerek Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nin gerçekleştirdiği Milli İttifak’la toplumda yeniden kardeşlik duygularını derinleştireceklerini vurgulayan Nagehan Gül Asiltürk, şöyle konuştu: "Malumunuz bir seçim sürecindeyiz. Toplum 12-13 senedir çok ciddi şekilde gerildi. Sürekli bir kutuplaşmaya, ayrılmaya, bölünmeye itildi. Toplumda zaten her dönemde belirli kutuplaşmalar vardı ama artık bu hırçınlık seviyesine geldi. Maalesef bir %50 öbür %50 ile korkutulur hale geldi. Bu toplumumuz açısından üzücü ve acı verici bir şey.
"MİLLİ İTTİFAK’LA YENİDEN KARDEŞLİK ORTAMI OLUŞACAK”
Halbuki bizim gelenek ve göreneğimiz, inancımız birlik ve beraberlik, kardeşlik, sevgi, muhabbet üzerine kurulu bir medeniyet. Bu kadar ayrıştırıcı bir politikaya karşılık iki Genel Başkan, ‘Bu toplum bu kadar kötüye giderken bizim iyi bir şey yapmamız lazım. Biz birlik olalım, medeniyetimizin, kültürümüzün, inancımızın gereğini yapalım, kardeşlik ortamı oluşturalım’ dediler. Büyük Birlik Partisi ve Saadet Partisi olarak Milli İttifak gerçekleştirdik.”
"3 GÜNLÜK DÜNYA MENFAATİ İÇİN SUSTULAR!”
Asiltürk, genel siyasi gündeme dair çarpıcı açıklamalarıyla sözlerini şöyle sürdürdü: "En üst düzeydeki insanlar partilerinin geleceklerini düşünerek hareket ediyorlar. Sayın Bülent Arınç çıktı Melih Gökçek’le alakalı bir şey söyleyecekken, ‘Partimin geleceğini düşündüğüm için susuyor, 7 Haziran’ı bekliyorum’ dedi. Ona karşılık Sayın Başbakan çıktı ikisine birden, ‘Partimizin geleceği açısından susmanız gerekiyor’ dedi. İnsanın aklına şu geliyor; sizin partinizin geleceği bu kadar önemli de Türkiye’nin geleceği ne olacak? Sayın Bülent Arınç, o bildiğiniz çok önemli şeyler sizin gözünüzün önünde olurken, bu milletin zararına olan şeyler, siz 12 senedir niye sustunuz ve bir Başbakan siz partinizin ikbali için 3 günlük dünya menfaati için bu milletin ekmeğini nasıl alırsınız?
"MİLLETİMİZİN GELECEĞİ İÇİN BİRLİK OLDUK”
İşte tam da bu noktada Milli İttifak’ın çok önemli bir değeri var. Bu kadar büyük kötülükler yaşanırken biz partilerimizin geleceği umurumuzda değil dedik, biz bu milletin geleceği için birlik yapıyoruz! Yoksa takdir edersiniz ki farklı görüşteki iki siyasi partinin birlik olması kolay bir şey değil ama her şey her şeye rağmen aşıldı.”
"SEÇİM BARAJINI YIKACAĞIZ”
Seçim barajı ile ilgili de değerlendirme yapan Asiltürk, "Özellikle barajı olan demokrasiye en kötü tahribatı veren seçim barajı olarak görüyorum. Seçim barajını yıkmak için, Allah’ın izniyle, Milli İttifak gerçekleştirildi.
"HALKIN ÇOK CİDDİ BİR TEVECCÜHÜ VAR”
Geçen hafta sonu aday tanıtım programımız vardı. Heyecan ve coşku doruktaydı. Genel Başkanlarımız 550 Milletvekili Adayımızı tanıttı. Seçim beyannamemiz açıklandı. 7 Nisan’da yani aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na verilmesiyle birlikte ittifakımızın açıklandığı gün biz kafalardaki baraj problemini çözdük. Şimdi sıra sandıktaki seçim barajına geldi. Onu da tabanda yaptığımız çalışmalarda görüyoruz ki gerçekten halkın çok ciddi bir teveccühü var. Halk birbirini sevmeyi, bütünleşmeyi, bu kadar kargaşa ortamında muhabbeti özlemiş. Çok güzel bir dönüşüm var.” diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ Mİ ÇÖZÜLME SÜRECİ Mİ?!”
Ülke gündemini masaya yatıran Asiltürk, yaptığı açıklamalarla Çözüm Süreci’ni yürüten hükümete yüklendi. Asiltürk, şunları söyledi: " Bu ülke, bu millet bizim ve başka bir Türkiye yok! Türkiye kolay kazanılmadı. Milli Mücadeleyi birlikte verdik ama şimdi bakıyorsunuz Türkiye çok hoyrat harcanıyor. Çözüm Süreci diye bir şey önümüze getirildi. Çözüm Süreci’nin ne olduğunu bilen yok. Bu Çözüm Süreci denen şey acaba ‘çözülme’ süreci mi? 7 Haziran bunların hepsinin miladı. 7 Haziran’da her şey ortaya çıkacak ama bunun için geç olmasın diye biz yerel medyadaki vicdanlı, adaletli ve hakkı hakka teslim eden kardeşlerimizle görüşüp hem kendimizi tanıtalım istiyoruz, hem de birlikte nasıl çalışılır, bu ülke nasıl kurtulur onun görüşmelerini yapmak niyetindeyiz.”
Hazal BAŞARAN / Sevginar UYGUN