Koçer: İyi ki meclis üyesi seçilmemişim

Koçer: İyi ki meclis üyesi seçilmemişim

27.01.2023 11:16:10

2009 yılında meclis üyesi olmak için çıktığı yolda yaşadıklarının yıldırmadığı Nuray Koçer, büyük bir cesaret örneği göstererek 2014'te Silivri'nin en büyük meslek odasını yönetmeye talip olup sürpriz bir şekilde seçimi kazandı. İkinci ve üçüncü seçim başarıları Koçer'in Başkanlık seçiminin tesadüf ya da şans değil başarısına kanıt ile tesciller oldu.

Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nın nevi şahsına münhasır Başkanı Nuray Koçer ile 3. döneminin 1. Yıl dönümünde adaylık, seçilme ve 9 yılki görev süresinde yaşadıkları, yaptıklarını konuştuk.
Ani, heyecan ve duygu yüklü çıkışları, renkli kişiliğinin yanı sıra, kamuoyu pek çok şeyini tartışsa da sorumlu olduğu üyeleri üçtür girdiği seçimlerde yüzünü güldürüyor, desteklerini eksik etmiyorlar. Kirada bir hizmet binası ile ekonomik olarak çalkantılar yaşayan oda yönetimini devir aldıktan sonra bugün pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan bir binası, borcu harcı olmayan bir odayla üyelerinin memnuniyetinde güç bulan bir yapının başında Koçer.
Kapısı kapanmayan bir makam odası, üyelerinin her ihtiyacına bizzat koşmaktan gocunmayan bir Başkan, düğünde, cenazede, özel günlerde bulunmayı ihmal etmeyen bir temsilci aynı zamanda.
Üyelerinin ekonomik, sosyal ve idari konularını takip içtenliği Koçer ve ekibine üyelerin sahip çıkması ile fark oluşturuyor.
“ZAFER AŞKIN VE İLHAN UYGUN'UN TEŞVİKLERİYLE BU YOLA GİRDİM”
Sevginar SALİ: Oda Başkanlığınızın 3. dönemin 1. yılını tamamladınız. Nasıl başladı, nereye geldi bu hikaye?
Nuray KOÇER: Mart ayı 2014 yılında seçildim. Öncesinde rahmetli İlhan (Hürhaber Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun) ağabey beni, aday olmam konusunda, çok sıkıştırdı. Kaç defa iş yerime geldi gitti. Allah rahmet eylesin. Onun yanı sıra Şoförler Odası Başkanı Zafer Aşkın da aynı şekilde. İlhan'ın yanında “Nuraycığım sponsorun benim. Aday ol, her konuda senin destekçinim” diyordu. İlhan ağabey de bunu duyduktan sonra ısrarı bırakmadı. İş yerime gelip gidiyor: “Var mısın, yok musun?” diye soruyordu. Bizim de geri vitesimiz yoktu. ‘Varız' dedik. Aday olduk. Zafer Aşkın'la çalışma fırsatı bulamadım. Ben seçilmeden o vefat etti. Benim için büyük eksiklik. Çok farklı düşüncelerimiz vardı. O günlerde Zafer Aşkın'a Özcan Işıklar tarafından meclis üyeliği teklifi de vardı.
“İYİ Kİ MECLİS ÜYESİ SEÇİLEMEMİŞİM”
Sevginar SALİ: Meclis üyeliği demişken sizin de 2009'da bir adaylığınız oldu değil mi?
Nuray KOÇER: 2009 seçimlerinden önce Değirmenköy Avcılar Kulübü Başkanı Sezai arkadaşımla bir yemekteydik. Özcan Işıklar aradı ve geldi. “Nuraycığım seninle çalışmak istiyorum” dedi. Başkanım nasıl uygun gördüysen, seninle çalışmaya varım dedim. O zaman oda başkanlığı konusu hiç yok gündemde. Beni 7. sıraya koydu. Durum böyle olunca Kavaklı'dan 80 bin TL'ye bir parsel sattım. Bir araç kaplattım, gezdirmeye başladım. Abdullah Yıldırım CHP İlçe Başkanıydı. CHP kanadında aktiftik. Tabi seçim yaklaştıkça ben 7. sıradan 11. sıraya, sonra 14. sıraya ve son olarak 17. sıraya geldim. Sebebini sorduğumda ilkokul mezunu olduğumu söylediler. İlk önce Sami ağabeyi yazdılar. Sonra onu da çektiler. Selimpaşa'yı kim toparlar diye düşünüp Şenel Yüksel'i çıkardılar. Özcan Başkana ne oluyor diye sorduğumda, bana verdiği cevap “Nuraycığım benim yapabileceğim bir şey yok” oldu.
Yine de vazgeçmedim o günkü şartlarda 1. sırada olan kişilerden fazla koşanlardan, para harcayanlardandım. İkinci parseli de sattım. Yılmadık, karda buzda çalıştık. Ev toplantıları düzenledim.
Adaylık kararı aldıktan sonra bir düğünde adaylık kartımı Özcan Başkana verdim, şaşırdı; “İyi düşündün mü?” dedi. Sahaya 8 ay öncesinden çıktım. İnsanların teveccühünü, sevgisini kazandık. Karşımdaki adaylar Silivri'nin ileri gelen kişilerdi. Çok adaylı bir seçimdi. Ben aday olurken “Nuray macera arıyor” dediler ama Esnaf ve Sanatkarlarımızın teveccühü biz olduk.
Esnaf Odasında Ali Tabakoğlu ile beraber iki yıl yöneticilik yaptım. En son toplantımızda Yönetim Kurulumuzda 14 kişiydik. Eski bulunduğumuz yeri İBB, 480 bin TL'ye kamulaştırdı. Yeni yerimizi almamızda Özcan Işıklar'ın çok büyük katkısı oldu. Seçimlere 6 ay kala binanın temeli atıldı. Hazır para bitti. Ali bey “Kredi çekelim birinci katını yapalım” dedi. Sebahattin (Öpçin) ağabey de aday olduğu için krediye yanaşmadı. Gerildiler. Ben de aday olduğumu söyleyince daha da gerildiler.
Ali Tabakoğlu karşımda oturuyor, yanında da Eren Savaş var. Beni dürttü, “Nuraycığım iyi düşündün mü?” dedi. Ben de onun kolunu sıktım. ‘Ağabey sen de haklısın ama ben seçimi kazandım. Deli misin, rahat ol' dedim. Onu şok ettim. Toplantı bitti. 14 kişiden 13 kişi yemeğe gitti, ben eve gittim. Bir iki kişiyle görüştüm, “En güçlü adayımız Sebahattin ağabey” dediler. Yönetimdeki arkadaşlara ekibime gelmelerini teklif ettim. Diğer iki adayı daha güçlü gördükleri için kimse kabul etmedi herkes aynı şemsiyenin altına toplandı. Kimse benim yanıma gelmedi.
Ben de kendi ekibimi kurdum. Ekibime Yelken Restoran'da bir yemek düzenledim. Daha seçilmeden başkan demeye başladılar.
Adaylıktan çekilmem için aracılar koydular. “Sebahattin ağabeyle birlikte yürüyün dağılmayın” dediler. Blöf yaptım. Sebahattin ağabey adına çekileceğimi söyleyerek, başkan vekilliğini noterden tasdik etmelerini istedim. Kabul etmeleri halinde çekileceğimi söyledim. Konuşmuşlar ve şunu söylediler: “Kesinlikle ve kesinlikle olmaz. Nuray Koçer adaylığını bizden önce açıkladı. Biz onu kabul edemeyiz.”
Sonra Ali Tabakoğlu aradı, “Nuraycığım ekibini kurdun ama ben başkan olayım, senin ekibini kabul ediyorum, sen de başkan vekili ol. Bu şekilde çıkalım.” dedi.
Dedim ki ben ekibimi kurdum, bu saatten sonra geri dönmem etik değil. Kaybetsem de kazansam da varım. Nasıl yalvarıyor. Bu sefer oğlu aradı. Ona da kararlılığımı ifade ettim.
Konuşmalara şahit olan eşim bana sarıldı, “Sen bu yoldan vazgeçme. Seni tebrik ediyorum” dedi. Ondan da güç alarak sahaları salladım. Silahımız vardı mermi yoktu. Gerçekçi olmak lazımdı. Her şey vesileyle oldu. İyi ki meclis üyesi seçilememişim. Hayırlı olmuş.
“ESNAF DOĞRULUĞUMUZA İNANDIĞI İÇİN SAHİP ÇIKTI”
Seçimi kazandım. Özcan Başkan ekibiyle beraber geldi. Kendisine, “İyi ki oda başkanlığına seçildim yoksa senin başının çok ağartacaktım” dedim.
Seçildim, ama çok da zahmet çektim. Kira, maaşlar, faturalar var. Kasada açık vardı. Onu telafi ettik. Borç para alma şansımız yok. Bir ağabeyimiz Celaliye'den geldi; 10 yıldır odaya gelmeyen. Ben seçilince geldi borcunu ödemek için. Esnaf, güler yüzümüze, sevecenliğimize, doğruluğumuza inandığı için sahip çıktı. Herkes geldi aidatını ödedi.
“CESARET ÇOK ÖNEMLİ”
İnşaatı bitirmeye karar verdim. Para sıfır. Mustafa Bıyık'ı buldum. Anahtar teslimine 480 bin TL fiyat verdi. Cesaret çok önemli. Başkan vekilimle Halk Bankası'na gittim, çek defteri aldım. Bıyık'la protokol imzaladık. İnşaat yapılıyor, çekler ödeniyor. Son çeke geldik, ödeyemiyorum. Açık var. 2 Bin TL borç kaldı. Denkleştirdik son çeki ödedim. Ayhan Otlatıcı'nın da desteği oldu. Bir günde ruhsat verdi. Özcan Işıklar'ın çok emeği var.
“BU KOLTUK BENİ HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ”
25 Yılını tamamlamış çalışanlarımız, bazı arkadaşlarla uyumsuzluğumuz oldu. Çıkışlarını verdik. Tazminatlarını verdik helalleştik. Üst birliğimizdeki borçları kapattık.
Bugün geldiğimiz noktaya esnafın sahip çıkmasıyla geldik. Tek gelirimiz aidat.
Sonra ben sistemi değiştirdim. Memur maaşları odanın içinde ödenirken emekli maaş gibi bankaya taşıdım. Odanın alışverişi hep büyük marketlerden yapılıyordu. Seçildiğim günün sabahından itibaren esnafımdan aldım. En uzak mahallemiz Danamandıra esnafından alışveriş yaptım.
Odanın hiç kimseye borcu yok. Nakit paramız da var.
İlk günkü aşkla esnafımızın yanındayız. Bu koltuk beni hiç değiştirmedi. Bunu arkadaşlar da söylüyor.
“BU GÖREVİ BIRAKTIKTAN SONRA DA İNSANLARIN GÖZLERİNE BAKABİLMELİYİM”
Odanın kapısını esnaflara açtım, burası onların evi. Göreve başladığım gün “Evinize hoş geldiniz” yazısını astım. İnsanın temeli sevgi. Biz bu duyguyu verdiğimiz için bu koltukta kalabiliyoruz. Vermesek, yanlış yapsak, biliyorsunuz esnaf hem getirir hem götürür. Hata yaparsam giderim. Büyük bir hassasiyet gösteriyorum. Silivri, kurtlar vadisi gibi. Bazı oyunlara çekilmek isteniyorum. Bunlara yokum. Nuray Koçer ve ekibi doğruluğuyla, dürüstlüğüyle geldiyse öyle gider. Bu görevi bıraktıktan sonra da insanların gözlerine bakabilmeliyim. Bunun gayreti içerisindeyim. Sokağını değiştirmek zorunda kalanlardan olmamalıyım.
“RUHSATI OLMAYAN KİŞİNİN YANINDA DEĞİLİM”
Sevginar SALİ: Buluşmadan önce aradığımda Zabıtada olduğunuzu söylediniz. Esnafların sorunlarıyla bizzat ilgileniyorsunuz…
Nuray KOÇER: Bugün Kavaklı Mahallesi'nden iki esnafın ruhsatı için gittim. Onlara yardımcı olmak istedim. Esnaf ve sanatkarların hakları eşit olmalı. Haksız kazancın yanında değilim. Seyyar satıcılığın yanında yokum. Vergi kaydı olmayan kişinin yanında değilim. Esnaf Odasına kaydı olmayanların yanında yokum. Ruhsatı olmayan kişinin yanında değilim. Babamın oğlu veya çocuğum olsa affetmem. Zabıta Müdürüne gittiğimde ayrıca ruhsat kontrolü yapmaları konusunda ricada bulundum. Allah razı olsun talimat verildi. Şu anda fabrikalar bölgesinin gezildiğini ifade ettiler.
Encümen'e de gidiyorum. İlişkiler böyle olmalı. Sanayi Sitesi Başkanlarıyla arkadaş gibiyiz. Belediye, Vergi Dairesi tüm kurumlarla koordineli çalışıyoruz.
“GAYRİMEŞRU BİR ŞEY OLMADIKÇA TÜM ESNAF VE SANATKARLARIMIZIN YANINDAYIM”
Silivrililer şanslı, Belediye Başkanıyla, Esnaf Başkanıyla görüşebiliyorlar. Tüm esnafıma da gayrimeşru bir şey olmadıkça yanındayım.
İlk seçimde aday olduğumda, esnafıma başkan değil kardeşinizim dedim. O günden bu yana onların ağabeyliğini yapıyorum. Alın teri, göz nuru, emeklerinin, binalarının da bekçiliğini yapıyorum. Şu anda onlar da bunun farkında. Odanın emin ellerde olduğunun farkındalar.
Dün arkadaşlarımla esnaf ziyaretine çıktım. Bir esnaf dedi ki, “Başkanım yüzün burada diye söylemiyorum karşına kim çıkarsa çıksın şansı yok. Her yerde varsın. Halkın teveccühünü kazanmışsın. Halk seni seviyor.” Bunu duymak güzel. Bazı şeylerden kopmamak ve şımarmamak lazım.
“VOLKAN YILMAZ'IN YANINDAYIM”
Sevginar SALİ: Belediye ile ilişkileriniz konusunu açalım mı biraz?
Nuray KOÇER: CHP'nin üyesi ve delegesiyim. Esnafıma dokunan, en iyi hizmeti yapan, esnaf aşkıyla yürüyen Belediye Başkanının yanındayım. Şu anda esnafım için destekliyorum. Bazı paylaşımlarım oluyor. Bunlardan rahatsız olanlar oluyor.
Bazı konuşmalar geliyor kulağıma, “Koçer'in CHP'den ihracını istedik. Önümüzde bir seçim var, seçimden sonra disipline vereceğiz” tarzında. Antetli kâğıt varsa hemen imzalayayım da hiç uğraşmasınlar dedim. Bir tane dahi oyum olmuş olsan Volkan Yılmaz'ın yanındayım. Destek vereceğim.
“MECLİS ÜYESİ OLMAK ARTIK AKLIMIN UCUNDAN GEÇMEZ”
Meclis üyesi, başkan vekili olma derdim kesinlikle yok. Aklımın ucundan geçmez. Biz esnaf temsilcimizi içeri verdikten sonra işimiz zaten kendiliğinden yürüyecek. Nuray Koçer'in olup olmaması önemli değil. Herkes makamın gereğini ve işini yapacak. Yiğidi öldürüp hakkını vereceğim.
“NURAY KOÇER ESNAFINA NE KADAR SAHİP ÇIKIYORSA, VOLKAN YILMAZ DA O KADAR DEĞER VERİYOR”
Volkan Başkan 3.5 yıldır görev yapıyor. Bir Nuray Koçer esnafına ne kadar sahip çıkıyorsa, Volkan Yılmaz da o kadar değer veriyor. Herkes bunu kabul etsin. Esnafa soralım aynı şeyi söylüyorlar. Beş parmağın beşi bir mi? Herkesin olduğu gibi bazı yanlışları olur. Nuray Koçer'i herkes sevmek zorunda mı? 4.500 esnaf içerisinde beni herkes seviyorsa sıkıntı var demektir. Akrabalarım içinde bile sevmeyenler var. Volkan Yılmaz'dan dolayı Silivri şanslı. İyi ki iktidara getirdi. Yaratıcılık, istek de önemli. Volkan Başkan, taşeron mu işçi firmasında işçi mi? Sabah, akşam inşaatta.
“SİLİVRİ, BİR DÖNEM DAHA VOLKAN YILMAZ'I TERCİH EDECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Silivri, bir dönem daha Volkan Yılmaz'ı tercih edecek diye düşünüyorum. Silivri halkı karar verecek. Herkese saygı duymak gerekiyor.
BALCIOĞLU İLE BAĞI?
Sevginar SALİ: CHP'de Bora Balcıoğlu güçlü bir isim. Onun yanında sizin de isminiz geçiyor.
Nuray KOÇER: Özcan beyle girdiği seçimde Balcıoğlu çok sempati kazanmıştı. İlk etapta tebrik edenlerden ben oldum. Sonra da Özcan Beyle aramız bozuldu.
“SELİMPAŞA BELEDİYE OLDUĞU AN, KİMİN ELİNİ KALDIRIRSAK O BAŞKAN OLUR”
Sevginar SALİ: Siyasete ilginiz var tabi…
Nuray KOÇER: Selimpaşalılar belediye geri dönecek mantığıyla alevlendi. Celaliye, Kamiloba, Ortaköy, Kavaklı, Selimpaşa'ya bağlanacak diye düşünülüyor. Tabi partilerin adayları belli. Bana da “bizim adayımız sensin” diyorlar. Selimpaşa belediye olduğu an, kimin elini kaldırırsak o başkan olur.
Sevginar SALİ: Aday olmayı düşünmez misiniz?
Nuray KOÇER: Şu anda ben 4.500 esnafıma hizmet veriyorum. Büyükçavuşlu 6-7 bin nüfuslu bir yer. Oranın belediye başkanı gibi görüyorum kendimi. Sevdiğimiz, nazımız geçen, aktif olan bir arkadaşı tanıdık, onu destekleyeceğiz.
“HALKIN HİÇBİR İŞİYLE İLGİLENMEYEN MECLİS ÜYELERİ VAR”
Siyasetçilerin de bazı konularda eksikliği var. Halkın hiçbir işiyle ilgilenmeyen meclis üyeleri var. Silivri ne kadar büyüdü desek de herkes herkesi tanıyor. Silivri'de göreve yapmak hem kolay, hem zor. Çok büyük göç aldı. Artık kimse “Ben buranın yerlisiyim, seçilirim” mantığıyla hareket etmesin.
“BAŞKAN YILMAZ SELİMPAŞA'DA BÜYÜK HİZMETLER YAPTI”
Şuna da ayrı bir başlık açmak isterim; Başkan Yılmaz Selimpaşa'da büyük hizmetler yaptı. Çivi üstüne çivi çakan herkesten Allah razı olsun. Çingene mahallesinde büyüdüm. Ahmet Yağcıoğlu, Eşref Balaban, Volkan Yılmaz geldi. Çöp alınmazken Volkan Yılmaz geldi ve oraları Alaçatı gibi yaptı. Kimse bunu inkâr edemez. Çekim yapmaya gelenler var. Çöp fıçılarını dahi koruma altına almış. Ahşaptan yapmış. Bunlar güzel şeyler.
GÜNDEMDEKİ KOOPERATİF VE ODA SEÇİMLERİ
Sevginar SALİ: Birkaç seçim konusu var Silivri gündeminde…
Nuray KOÇER: Kredi Kefalet Kooperatifimiz çok güzel çalışıyor. Esnaflarımız da çok memnun. Sebahattin ağabeye desteğim tam.
Ziraat Odasında Sabri Özer işin başında. Kaybederse bir eksiklik var demektir. Birbirimizi karalamak ve ezmekle bir yere gelemeyeceğimizi bilmeliyiz. Kongrede birbirine vuracaklar gibi görüyorum. Muharrem Eren seçim kaybederse kendini itibarsızlaştırır. Sabri Özer kaybederse ona bir şey olmaz.
Sevginar SALİ: Esnaf üyelerine mesajınız nedir?
Nuray KOÇER: Her zaman yanlarında olan bir kardeşleri olarak hizmet etmeye geldim. Bunun fazlasını verdiğimin kanısındayım. Hizmet aşkına onlara ağabeylik yapıyorum, ilk günkü heyecanla görevimize devam edeceğiz.

YORUM YAP