“İşten kazandığım parayı, işe yatırdım”

“İşten kazandığım parayı, işe yatırdım”

27.02.2016 14:56:42

Anne, eş, iş kadını ve siyaset ile yerel yönetim tecrübelerinin harmanlandığı bir diğer başarılı yaşam hikayesinde bu haftaki konuğumuz Sevil Dalgiç… Kendinden çok ortaya koyduğu çalışma ve işle adından söz ettirmeyi başaran Silivri'de önde gelen isimlerden biri. Emek yoğunluklu başarı öyküsünü, mütevazi kişiliği ve ölçülü tutumlarıyla destekleyen Dalgıç, üstlendiği tüm kimliklerdeki başarının yanı sıra “Kadın olduğumu unutmamaya çalışıyorum” ifadesiyle içsel çabasını da ortaya koyuyor.

Sevginar UYGUN: Kendinizi tanıtır mısınız?
Sevil DALGIÇ: 1974 yılında Silivri'nin Küçük Seymen köyünde doğdum. İlköğrenimimi orada, ortaokulla liseyi Silivri'de okudum. 1991 yılında Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini kazandım. 1995 yılında mezun oldum. Evli ve iki çocuk annesiyim.

Sevginar UYGUN: Bilgisayar sektöründe
Silivri'de ilk firmalardan birisiniz. Nasıl başladı ve gelişim gösterdi?
Sevil DALGIÇ: Okuldan mezun olduğum zaman Sarten Ambalaj fabrikasında işe başladım. Yaklaşık 1.5 yıl kadar çalıştım orada. O esnada hep arkadaşlarımızın ya da tanıdıklarımızın bilgisayar tamirleri oluyordu. Tamirlere gidiyorduk. Artık yetişememeye başlayınca bir yer açalım dedik. Silivri'de Sorucu İş Hanında başladık. O zamanlar bilgisayarın da yeni yeni geliştiği bir dönemdi. Okullarda bilgisayar öğretmenleri dahi yoktu. Bir dönem Çatalca Çok Programlı Lisesinde, Mektebimde eski adıyla Balkan Kolejinde ve Meslek Lisesinde bilgisayar öğretmenliği de yaptım. Bu işe tamiratla başladık biz. En azından bir yerimiz olsun ve insanlar ihtiyaçları olduğu vakit bizi bulabilsin istedik. Ardından bilgisayar satalım dedik. Bilgisayar satınca işler biraz daha büyüdü. Büyük bir işyeri ihtiyacımız ortaya çıktı. Daha sonradan Sahil Taksinin oraya çıktık. Orası da yetmedi biraz daha büyük bir yere çıkalım dedik. Sonra Silivri çarşıya çıktık. Orası da küçük geldi, en son Piri Mehmet Paşa Tufan Sokak'ta kendi yerimize taşındık.

“16 YILDIR CASPER BİLGİSAYAR VE TABLETİNİ SATIYORUZ”
Sevginar UYGUN: Eren Bilgisayar iş alanınınız tam olarak ne?
Sevil DALGIÇ: Şirketimiz 1996'da kuruldu. O zaman şahıs firmasıydı. Bilgisayar tamiratıyla başladık. Daha sonradan 2 yıl boyunca çeşitli markaları sattık. 1999 yılında Casper'la çalışmaya başladık. 16 yıldır Casper bilgisayar ve tabletini satıyoruz. Bundan bir beş yıl öncesine kadar Silivri'deydik. Sadece bu bölgede satış yapıyorduk. Ondan sonra toptan kanalımızı kurduk.

“TOPTAN KANADIMIZ AĞIRLIK KAZANDI”
Şimdi biz Türkiye'de 340 noktaya ürün veriyoruz. İstanbul Avrupa ve Anadolu yakası, Trakya, Batı Karadeniz, Çanakkale, Eskişehir, Ankara hatlarına bilgisayar götürüyoruz. Toptan kanadımız ağırlık kazandı. İnternet sitemiz var. Silivri'deki vatandaşlarımız girerek inceleyebilirler; casperbayi.com ve enucuzteknoloji.net bunlar internet sitelerimiz. Canlı bağlantı vardır. Oldukça başarılı bir site. 1 milyonun üzerinde takipçisi var. İnternet üzerinden de satış yapıyoruz.

“SÜREKLİ YENİLİKÇİ BİR ANLAYIŞLA TAKİPTEYİZ”
Sevginar UYGUN: Hizmet ettiğiniz alan nasıl bir sektör? Avantajları, dezavantajları neler?
Sevil DALGIÇ: Sektörümüz çok dinamik. Her zaman teknolojiyi takip etmek zorundayız. Takip etmediğiniz zaman sistem sizi yutuyor. Geride kalıyorsun, geride kaldığın zaman tekrar onu yakalamak çok zor o yüzden biz sürekli yenilikçi bir anlayışla takipteyiz.

“KALİTE DÜZEYİNE ULAŞTI”
Sevginar UYGUN: Yeni modellerin yanında sektörünüzde kalite takip zorunluluğu da ortaya çıkmaya başladı zannedersem…
Sevil DALGIÇ: Kalitesiz ürünler o kadar rahat getirilemiyor artık. Türkiye'de her ürünün garantisi olmak zorunda, kaçağa göz yumulmuyor pek. Belli bir kalite düzeyine ulaştı. Artık yenilikleri takip etmek gerekiyor. En son çıkan teknolojiyi takip etmediğiniz zaman çok verimli olmuyor.

“İŞTEN KAZANDIĞIM PARAYI İŞE YATIRDIM”
Sevginar UYGUN: Silivri'de iş kadını denilince akla gelen isimlerdensiniz. Bu işe eğitim sürecine dahil olup mutfağından girmişsiniz. Belli bir istikrarla sürdürüyorsunuz. İş hayatınızda neye önem veriyorsunuz? Prensipleriniz neler?
Sevil DALGIÇ: İşten kazandığım parayı işe yatırdım. Piyasanın iyi ya da kötü olduğu zamanlar oldu keza işlerimizin de iyi olduğu kötü olduğu dönemler yaşadık. Her şeye rağmen biz çizgimizden vazgeçmedik. Bu dönem işlerimiz kötü hadi biz başka işler yapalım deyip de dallanıp budaklanmadık. Hep aynı şekilde istikrarımızı korumaya çalıştık. İşimizden kazandığımızı da işimize yatırdık. İlk başladığım zamanlar ufak ufak para kazandığımız zaman hep stokumu büyüttüm. 10 liralık stokumuz varsa 2 lira kazandıysam 12 liralık yaptım. Biraz daha para kazandıysam stokumu 14 lira yaptım. Kazancımızı işimize yatırmaya kanalize olduk. Benim prensibim bu.

“BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR DİYE DÜŞÜNDÜM”
Sevginar UYGUN: Nasıl oldu Silivri Kadın Girişimciler Derneği ile tanışmanız?
Sevil DALGIÇ: Rahmetli Kadir Baran vasıtasıyla. Beni aradı “Bir dernek kuracağız, içinde sen de ol” demişti. Çok heyecanlanmıştım içerisinde kadın kavramını duyunca. Yoksa çok vaktim yok. Tamam dedim. Onun sayesinde başladım. O günden bugüne devam ediyor.
Kadın topluluğunun içerisinde bulunmak hoş. Kadir Bey beni aradığında derneğin içerisinde kimlerin olacağını bilmiyordum. Girişimci kadınlar olacağı için kafamda birlikten kuvvet doğar düşüncesi vardı. Fikir açısından birbirimizden faydalanabiliriz diye düşün-müştüm. Öyle de oldu. Aynur Süleymanoğlu, Ülkü Büyükgönenç bunlar çok değerli insanlar. Onlarla birlikte çalışmaktan feyz alıyorum.

“ÖZGÜVENİ KADINI GÜÇLÜ KILAR”
Sevginar UYGUN: Kadın nasıl güçlü olur? Sizce ne yapması gerekiyor?
Sevil DALGIÇ: Özgüveninin olması lazım. Kadın olmanın sektörümde artılarını da görüyorum ama eksilerini de hissediyorum. Bayan olduğumuz için sivrilebiliyoruz da. Müşterilerime gittiğim zaman erkekle bayanın diyalogu biraz daha kibar oluyor. Aynı zamanda anneyim. Evde ev hanımıyız. Ev hanımlığı, annelik ve iş hayatı zor ama bir kadının özgüveni olması gerektiğini düşünüyorum; kendisini iyi hissettiği anda üstesinden gelemeyeceği bir şey yoktur. Erkekler için de böyle.

“BİR KONUDA MUTLAKAUZMANLAŞIN”
Sevginar UYGUN: Hayatınızın dönüm noktaları neler? Bizimle paylaşır mısınız?
Sevil DALGIÇ: Birisi üniversitede hocamın bizlere söylediği, “Ne olursa olsun bir konuda uzmanlaşın” tavsiyesi. Yani bir şeyi en iyi yapmak. Bazen söyleşilerde partiden dolayı gittiğimiz yerlerde ben bayanlara ve gruplara bunu söylüyorum. Bu bir el örgüsü olabilir, konunun ne olduğu önemli değil siz sadece onu en iyi yapın. Bunu kendime şiar edindim.

“PARA İÇİN ÇALIŞIRSAN BAŞARILI OLAMAZSIN, BAŞARILI OLMAK İÇİN ÇALIŞIRSAN PARA DA KAZANIRSIN”
Üniversitenin ikinci senesinde bilgisayar programı yazıp iş hayatına ufaktan atıldım. O zaman ilk programını yaptığım kuyumcu beyefendi bana, “Sevil, eğer sen para kazanmak için çalışırsan hayatta başarılı olamazsın ama başarılı olmak için çalışırsan parada da kazanabilirsin” demişti. Belli bir kariyere gelmiş bir insandı. Herkesten bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum. Bu sözler de benim hayatımda çok önemli, aklımda tutarım her zaman.

BABADAN DÜRÜSTLÜK NASİHATİ
Diğeri de babamdır. Ticarete başladığımda babam da, “Kızım ne olursa olsun dürüst olacaksın” demişti. 1996 yılında ticarete başladım. Bugün 2016'ya geldik. Neredeyse 20 yıl. Babamın ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. Önümüze bir sürü zorluklar çıkıyor. Dürüstlüğünüzü bozmayacaksınız. Bu üç kıstası hiçbir zaman hayatımdan çıkarmam. Bana çok şey katmışlardır.

İYİ GÖZLEM
Bayan bir öğretmenimiz vardı. Hep hatırlarım o da bize, “ Çocuklar bir arkadaşınız ya da tanıdığınız yanlış bir hareket yaptı. Baktınız ki o yanlış hareket iyi gözükmüyor. Onu yapmamaya çalışın. Ya da birisi çok doğru bir hareket yaptı, çok hoşunuza gitti. Siz de aynısını yapmaya çalışın” demişti. Böyle davranmaya dikkat ettim.

“BAŞARILI VE KEYİFLİBİR TECRÜBE OLDU”
Sevginar UYGUN: 2004-2009 döneminde bir
yerel yönetim tecrübeniz oldu. Meclis üyeliği
yaptınız. O dönemle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Sevil DALGIÇ: İyi ki olmuş diyorum ve gururla geziyorum. Belki de benim şansım; ben AK Parti Kurucu Üyesi oldum. Ondan sonra AK Parti Türkiye'de birinci parti oldu. Seçimlere girdim, meclis üyesi oldum. Çok kısa sürede oldu. Benim açımdan başarılı geçti ve çok keyif aldım. Hoş hatırladığım dönemler. Silivri'de gezerken bir sürü şeyler yaptık diyebiliyorum; işte adalet sarayı, belediye binası, doğalgaz… Keşke daha çok olsaydı ama olsun bizim hizmet etme süremiz o kadarmış.

Sevginar UYGUN: Böyle bir tecrübeyi tekrardan yaşamak ister misiniz?
Sevil DALGIÇ: Silivri için tekrardan hizmet etmek isterim tabi ki. Hizmet ettiğimiz dönemi en iyi şekilde yapmaya çalıştık. Huzurla geziyorum Silivri'de.

“SİLİVRİ, AK PARTİ İKTİDARIYLA İVME KAZANMIŞTI…”
Sevginar UYGUN: Silivri'nin hızlı geliştiği bir dönemde ticaret hayatına atıldınız. Yerel yönetim tecrübesini de o dönem yaşamış oldunuz. Silivri'de yaşayan biri olarak baktığınızda Silivri'nin eksik kalan tarafları neler?
Sevil DALGIÇ: 2009'da AK Parti Silivri'de seçimi kaybettiğimiz zaman bir Silivrili olarak çok üzülmüştüm çünkü biz meclisteyken bir ivme yakalamıştık ve hızla yukarıya doğru çıkıyorduk. Silivri'de hizmetler noktasında daha yapılabilecek bir sürü şeyler vardı. Ama onlar orada kaldı. Adalet sarayı, belediye binası, devlet hastanesi, doğalgaz yatırımları kolay şeyler değil. O andaki o beşeri ilişkiler ve koşturmakla yaptığımız işler. Ama ondan sonra bu tarz gelen önemli yatırımlar göremiyorum. Ağırlaştı. Yapabileceğimiz çok şey vardı Silivri'de ama kısmet olmadı.

“ÇOCUKLARIM İÇİN ÇALIŞIYORUM”
Sevginar UYGUN: Gelecekle ilgili hedefleriniz neler?
Sevil DALGIÇ: Çocuklarımın iyi, huzurlu olduklarını ve yuva kurduklarını görmek istiyorum. İki tane evladım var. Biri 7 yaşında, diğeri 16 yaşına girdi. Büyüyorlar. Kızım neredeyse benim boyuma geldi. Ayaklarının üzerine basabildiklerini görmek istiyorum. Onlar için çalışıyorum.

YORUM YAP