
Eğitim Sen, AİHM’nin kararına rağmen, Din ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu okutulmasını şu sözlerle eleştirdi: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eğitimde zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine karşı 14 Alevi yurttaşın 2011 yılında açtığı davaya ilişkin kararını bugün açıklamış ve Türkiye`nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin (AİHS) eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. AİHM, oy birliği ile aldığı kararla "zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini" istedi. Kararda ayrıca "Türkiye, daha fazla geciktirmeden, ailelerin dini ve felsefi inançlarını açıklamak zorunda bırakılmadıkları bir muafiyet sistemi gibi, sorunun giderilmesine dönük imkanları ortaya koymak zorundadır" tespiti yapılmış ve Türkiye`nin bu konuda düzenleme yapması gerektiği belirtildi.
"ZORUNLU DİN DERSİ UYGULAMASI, DEVLETİN TARAFSIZ KALMASINA ENGEL”
Zorunlu din dersi uygulaması, kişinin dininin bir ayrım ve eşitsizlik unsuru olarak kullanılmasına neden olduğu gibi, devletin dinler karşısında tarafsız kalmamasına, ağırlıklı olarak tek bir mezhebi öğreterek bütün dinsel inançları eşdeğer görmemesine yol açmakta. AİHM kararı, okullarda zorunlu din derslerinde İslam`ın Sünni mezhebinin kurallarının öğretildiğinin onaylanması anlamına gelmektedir.
AİHM kararına kaynaklık eden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1. Protokol madde 2 şöyledir:
"Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dinî ve felsefi inançlarına göre yapılması haklarına saygı gösterir."
"BÜTÜN DİN VE İNANIŞLAR ÖĞRENCİLERE EŞİT MESAFEDE TANITILMAMAKTA”
Türkiye`de yıllardır okullarda zorunlu din derslerinde okutulan, İslam`ın Sünni mezhebinin kurallarıdır. Bu nedenle bütün din ve inanışlar öğrencilere eşit mesafede tanıtılmamaktadır. Din derslerinde namazın nasıl kılındığı, abdestin nasıl alındığı, namazda okunan dualar vb. öğretiliyor. Bu durumdan en büyük zararı Sünni mezhebinden olmayan, özellikle Alevi çocuklar ve gençler görmektedir. Zorunlu din dersi uygulaması, din ve vicdan özgürlüğünün açıkça ihlal edilmesi demektir. Nitekim AİHM zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiştir.
"KİMSE DİN DERSİNE GİRMEYE ZORLANMAMALI”
Her ebeveynin çocuklarını kendi dini inanç ve felsefesine göre yetiştirme hakkından hareketle, zorunlu din dersinin kaldırılmasının gerektiği açıktır. Eğer din dersinde bir din veya mezhep esas alınıp, bunların benimsetilmesine yönelik bir din eğitimi veya dini eğitim verilip diğer din ve mezhep mensupları veya inanmayanlar bu derse girmeye zorlanıyorsa, bu din ve vicdan özgürlüğü açısından problem oluşturmaktadır. AİHM kararı bu açıdan bakıldığında daha da önem kazanmaktadır.
Sorunun, laiklik, din ve vicdan özgürlüğü açısından çözümü basittir. Dünyanın pek çok ülkesinde de uygulanmaktadır. 12 Eylül rejiminin ürünü ve dayatması olan zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli, okullarda kimse din dersine girmeye zorlanmamalıdır.”
Renginar SALİ