
i.
Selami Değirmenci Başkanlığında, CHP İlçe Örgütü, bin 500
kişinin katıldığı görkemli bir dayanışma yemeği düzenledi. Garden Et
Lokantası’nda gerçekleştirilen organizasyona CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut
Oran, Parti Meclis Üyeleri Prof. Sacit Yıldız ve Hikmet Çelik, İl Başkanı
Berhan Şimşek, İl Sekreteri Bülent Kerimoğlu, İl Yönetim Kurulu üyeleri,
İstanbul 3. Bölge Eski Milletvekili Sıdıka Sarıbekir, Silivri Belediye Başkanı
Özcan Işıklar, Başkan Yardımcıları, CHP Güngören, Çatalca, Küçükçekmece,
Esenyurt, Avcılar, Başakşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece ve Bakırköy İlçe
Başkanları, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları, İl Genel ve
Belediye Meclis üyeleri, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı
Ali Tabakoğlu, Şoförler Odası yöneticileri, Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı
ve yöneticileri, Köy Ve Mahalle Muhtarları, Sivil Toplum Örgüt Temsilcileri ve
parti üyeleri katıldı. Coşkulu bir atmosfer içerisinde geçen gecede açılış
konuşması yapan, CHP İlçe Başkanı Selami Değirmenci, “Şeker içinde zehir
içirtilmeye çalışılıyor”, “Sivil diktaya ‘hayır’” sözleriyle hem anayasa
değişikliğini hem AKP iktidarını eleştirdi. İl Başkanı Berhan Şimşek, iktidara
geldiklerinde herşeyin hesabını soracaklarına söz verirken, Başbakanın sahte
göz yaşlarının işlediği günahlara yönelik olduğunu açıklaması üzerine büyük
alkış aldı. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP’nin Silivri’de bir
tarih yazdığını ve alınan başarının katlanacağı inancını dile getirirken, Genel
Başkan Yardımcısı Umut Oran, Referandum öncesi yaşanan tehdide değindi. Oran,
‘Anayasa hapını’ Türk halkının yutmayarak AKP iktidarına önemli bir ders
vereceğini belirtti.
DEĞİRMENCİ: ŞEKER İÇİNDE
ZEHİR İÇİRTİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Dayanışma yemeğinde bir açılış konuşması yapan İlçe Başkanı
Selami Değirmenci, ülkemizin geçtiği önemli dönemde birlik içerisinde olmaları
gerektiği, ülkemizin de buna çok ihtiyacı olduğunu savundu. Değirmenci
konuşmasına şöyle devam etti: “Bu günlerde şeker içinde zehir içirtilmeye
çalışılıyor. 30 Yıldır,12 Eylül hakkında tek laf etmeyenler, o gün acı
çekenleri sahte göz yaşlarıyla anmaya çalışıyorlar. 30 yıl önce ölen
arkadaşlarımıza göz yaşı dökerken, aynı gün öldürülen sekiz tane askerimizden
söz etmeyi bile çok görüyorlar. Elbette o ihtilalın acımasızlığı içerisinde
Sağ’dan da olsa, Sol’dan da olsa hukuksuz bir şekilde hayatlarına son verilen
insanları her zaman saygıyla yad ettik. Sadece onlara işimiz düştüğü zaman
değil, onların acılarını kullanmak için değil, hep yaptık. CHP, bunu hep yaptı.
“SİVİL DİKTAYA
‘HAYIR’
DİYORUZ”
O günkü şartlar içinde yapılanları bir ölçüde
destekleyenler, onlara alkış tutanlar, o sayede iktidar olanlar, bu gün o
acıları göstererek sivil dikta rejimini kurma gayretleriyle bu anayasayı
oylatmaya çalışıyorlar. ‘Evet’ dedirtmeye çalışıyorlar. Sivil diktaya ‘hayır’.
Nasıl ki CHP, solcular askeri diktaya ‘hayır’ dedilerse, sivil diktaya da ‘
hayır’ diyoruz. Bu değişikliğin içerisinde gösterilen üç beş tane maddenin
kandırmacısına katılmayacağız. 8 Yıldır devletin en önemli kurumlarını ele
geçiren iktidar, bu gün hukuku, yargıyı ele geçirmeye çalışıyor. Son kaleyi
fethetmeye çalışıyor. Buna asla izin vermememiz gerekiyor.
“HUKUKSUZ YÖNETİME
SON VEREREK CHP İKTİDARINI
BİRLİKTE KURACAĞIZ”
Hepimizin görevinin çok daha zor olduğunu bilmeliyiz. Bunun
bilinciyle çok daha fazla çalışmalıyız. Genel Merkez’imizin çalışmalarını
yeterli bulmayıp onlara omuz vermeliyiz. Kendimizi partinin bir görevlisi kabul
etmeliyiz. Bu anlayışla çalışmalıyız. Kandırmacıları ancak böyle bertaraf
edebiliriz. Başbakanımız insanların duygularını kullanmayı çok iyi biliyor. 8
Yıllık iktidarları boyunca insanları olabildikçe yoksullaştırdılar. İnsanları
bir torba kömüre ve bir poşet yiyeceğe muhtaç haline getirerek kendilerini
bağımlı kıldılar. İnsanların yoksulluk duygularıyla oynadılar. Bu gün sözüm ona
sahte gözyaşlarıyla ihtilalın acımasızlığını ortaya koymaya çalışıyor. İşte bu
kandırmaca, o dökülen göz yaşları belki de bir çoğunuzu duygulandırıyor. Oysa
aynı Başbakanın ağzından siyaset yaptığı ömrü boyunca bu konuda bir cümle duyan
var mı? O nedenle hepimiz çok çalışmalıyız, çok uğraşmalıyız. 12 Eylül’de Genel
Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun tabiriyle ona ilk dersi vermeliyiz. Ondan
sonra yapılacak ilk genel seçimde CHP’yi iktidara getirerek yolsuzluktan
beslenen hukuksuz yönetime son vererek CHP iktidarını hep birlikte kuracağız.
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum, katıldığınız için şükranlarımı
sunuyorum.”
ŞİMŞEK: TAYİP BEY
RECEP BEY’E AĞLIYOR
CHP İl Başkanı Berhan Şimşek, konuşmasında CHP Silivri
örgütüne seslenerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Genel Sekreter Önder
Sav’ın selamını iletti ve konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye 8 yıldır
haksız bir yolculuğu yaşıyor. İlçe Başkanım söyledi, ağlamak bir hastalıktır.
Sanıyor musunuz ki grup konuşmasındaki ağlaması, Deniz Gezmiş’e, Adnan
Menderes’e, Erdoğan Eren’e… Hayır! Tayip Bey Recep Bey’e ağlıyor. Kendine
ağlıyor. Dinimizi, imanımızı kullanarak yaptığı servetin günahına ağlıyor.
“CHP İKTİDARINDA HALKIN ADINA
HERŞEYİN HESABINI SORACAĞIZ”
Bu arkadaş siyasetten
nemalanmıştır. Fakir fukarayı çift duvarlı malikânelerde idare etmeye
başlamıştır. Bu arkadaş diyor ki, ‘Sermaye benim, YÖK benim, kamu yönetimi
benim, Belediyeler benim, medya benim.’ Haksız da değil. ‘Hastaneler benim.
Milli Eğitim benim. Yasalar benim.’ Yasalar Tayip, yargı Tayip, yürütme Tayip,
Anayasa Mahkemesi de Tayip olsun. CHP iktidarında bunları burunlarından fitil
fitil getireceğiz. ‘Yüce Divan’a çıktığımda Anayasa Mahkemesi benim atadığım
memurlardan olsun, beni yargılayamasın’ düşüncesini uygulatmasına izin
vermeyeceğiz. Buna Türk halkı izin vermeyecek. Yediklerinin, içtiklerinin neler
olduğunu biliyoruz. CHP iktidarında halkın adına her şeyin hesabını soracağız.
O gözyaşları onu kurtaramayacak.
“HALKIN HAYATINA DOKUNAN
BİR CHP YOLCULUĞU
YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Halkın iktidarında kol kola girmek istiyoruz. Aş için, iş
için, barış için, kardeşlik için istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? Biz bunları
konuşmakta, halk bunları dinlemekten yoruldu. Bu ülkenin huzurunu bulduğu,
istihdamının birebir tespitini ve çözüm önerilerini bulmak istiyoruz. Halkın
hayatına dokunan bir CHP yolculuğu yaşamak istiyoruz.
“GELİN BİRLİKTE BAŞARALIM”
85 bin CHP üyesiyle biz İstanbul’u kılcal damar örgütlenmesi
yapacağız. Üyelikler devam etmekte. Yüreğimiz, gönlümüz, halkın partisi size
açık. Gelin destek verin. Gelin birlikte başaralım. Yaşasın Cumhuriyet Halk
Partisi! Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!”
IŞIKLAR: CHP,
SİLİVRİ’DE
BİR TARİH YAZDI
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, gecede yaptığı konuşmada
örgüt üyelerine şöyle seslendi: “CHP, Silivri’de bir tarih yazdı. Bir dönem
karanlığa sürükleyen, yoksulluktan beslenerek bunu ranta dönüştüren, burasını
neredeyse uçurumun kenarına getirmiş bir anlayıştan alıp aydınlığa, çağdaşlığa,
hakkaniyete, adalete, saydamlığa dönüştürmek adına bir tarih yazdınız.
“ALDIĞIMIZ BAŞARIYI
KATLAYACAĞIZ”
Şimdi önümüzdeki bu karanlığa ‘dur’ demek için, bu
umutsuzluğu ve yoksulluğu yok etmek için, insanların karınlarını doyurup
kafasını boşaltan anlayışın kaderini bu örgüt belirleyecek. Bu cesareti ve azmi
görünce gerçekten umutlanıyoruz. Böyle bir örgütün hizmetinde olmaktan çok
gururluyum. Önümüzde bir Referandum var. İnanıyorum ki aldığımız başarıyı
katlayacağız. Bu direnci sandığa taşımak konusunda hep birlikte ve el ele
çalışacağımızdan hiç şüphemiz yok.”
ORAN: ÖNÜMÜZDEKİ SÜRECİ
OMUZ OMUZA AŞMAK ZORUNDAYIZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, konuşmasına çok zor
bir süreç içerisinde olduklarını belirterek başladı. Oran, Türkiye’nin aydınlık
yarınların hepimizin elinde olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Hepimizin
omuzlarında büyük sorumluluk var. Önümüzdeki süreci hep beraber, omuz omuza
aşmak zorundayız.
“BÜYÜK TEHDİDİ
MÜKEMMEL
BİR FIRSATA ÇEVİRME
BAŞARINIZI
KUTLUYORUM”
CHP, çok köklü bir partidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran
bir partidir. Çok zor süreçlerde CHP, tarihe çok önemli notlar düşmüş. Mayıs
ayında Kurultayımıza giderken çok büyük bir tehditle karşı karşıya kaldık.
Esasında bu sadece bir kuruma yapılan bir tehdit değildi, Türkiye Cumhuriyeti
çağdaş, sosyal, layık, hukuk devletinin geleceğine yapılacak önemli bir
tehditti. Kurultayımıza iki hafta vardı. Bu iki haftalık süreçte, öncelikle
sizler, örgütümüz, ilçe başkanlarımız, il başkanlarımız, geçmiş dönüm yönetici
arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, eski genel başkanımız, bu günkü genel
başkanımız, gerçekten sadece Türkiye’ye değil, dünyaya siyaset dersi verdiniz.
Bu çerçevede o büyük tehdidi mükemmel bir fırsata çevirme başarısı konusunda
hepinizi candan, gönülden kutluyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki CHP var.
“İKTİDAR OLMAK İSTİYORSAK
ÇOK ÇALIŞMAMIZ LAZIM”
Bu süreçte gelecekle ilgili Türk halkına, Türkiye’nin
geleceğine ve yine birlik, beraberlik, dayanışma, sağduyu ile Türkiye’yi
aydınlık günlere götürmemiz hiç de zor olmayacağına inanıyorum. Çok çalışmamız
gerekiyor. Laf üretmek değil, iş üretmemiz gerekiyor. Bunu yaparken dün ve bu
günden farklı bir şeyler yapmamız gerekiyor. Şunu unutmayalım ki dün ve bu gün
yaptıklarımızı yaparsak farklı sonuç alamayız. Yarın iktidar olmak istiyorsak
çok çalışmamız lazım.
“BU ANAYASA “HAPINI”
TÜRK HALKI YUTMAYACAK”
Bu Anayasa “hapını”, Türk halkına yutturmaya çalışan
Başbakana, halkın bu “hapı” yutmayarak çok önemli bir ders vereceğini ve
önümüzdeki genel seçimlerdeki iktidarı şimdiden işaretleyeceğine inanıyorum. O
konuda hepinize başarılar diliyorum.” Konuşmaların ardından yemek canlı müzikle
devam etti.
Cemile KAYAR/İsmail AVCI/
Renginar M.SALİ