Ahmet Yücegök

BİLMEM Kİ NE DENİR

Bu hafta ki  ana konumuz , Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürü  Ahmet Ay ve onun eylemleri.

***

Şu kadarını söyleyeyim.

Bu adı geçen beyefendi için , kendisini o makama getiren sendika haricinde diğer tüm sendikalardan , gün geçmiyor ki   şikayet gelmesin .

Diyeceksiniz ki "onlar muhalif sendika "  ederler.

De.

Mesele.

O kadar basit değil.

Onların da Müdür olan zattan bahsediyoruz.

***

Ahmet Ay beyefendinin görevi ,  yalnız kendini oraya getiren güçlere hizmet etmek değil.Görevi,tüm Silivri insanına, onların  çocuklarına ve dolayısıyla tüm okul çalışanlarına hizmet etmek.

Yani.

Diyorum ki.

  Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürü,Silivri İlçe Sınırları içinde tüm öğretmenlerin Müdürüdür ve tümünü memnun etmek durumundadır.

***

Kendinden önce "ne olup,ne olmadığı " hakkında çok şey söylendi .

Silivri’ye ayak basar basmaz da ,  adını duyurduğu makam arabası meselesi ortaya çıktı…

Henüz , çözülmemişken, ardından , okul yöneticilerinin atamaları  ile ilgili  yazılı ve sözlü sınavlar sorunu  çıktı.

 Şimdi de  Kadıköy Sağlık Meslek Lisesinde  3.Sınıftan 18 Öğrencinin malum durumu gündeme geldi.

***

 Neyse.

Bu güne kadar , Silivri, Ahmet Ay gibi bir  İlçe Milli Eğitim Müdürü  görmemişti.

İlk olduğu için de , ne diyeceğimi bilmiyorum.

 

                                        SİLİVRİ SİYASETİ ÜZERİNE

                                       ---------------------------------------

Yerel basında çıkan haberlere  bakılırsa.

Parti içinde yapılan ,istişare sonucu  "benden bu kadar  " diyen Silivri AKP ilçe başkanı Dilek Demiral hanımefendi  , bir gün sonra  "Bizde görev alınmaz verilir” demiş, görevi kabul etmiş.

Tekrar söylüyorum.

"İstişare " fasa fiso.

Ortada,tayin ,terfi meselesi gibi bir durum .

Şimdi …

  Sıra İlçe Yönetim Kuruluna gelmiş.

Bakalım kimler alınacak veya bir yerlerden oraya kimler  koyulacak.

Şu kadarını söyleyeyim.

Muhtemel ilçe Başkanı Hanımefendinin işi zor.

***

Genel seçimlere çok kalmadı.

AKP’nin aday belirleme yöntemi  belli değil.

CHP’nin yerel seçim öncesinde üyelerle yapmış olduğu eğilim yoklaması benzeri bir aday belirleme süreci yaşayacağı anlaşılıyor.

O nedenle.

Adayların çıkması yakındır.

O nedenle de.

Hareketlenme başlayabilir.

                                             

                                 EKVATOR GİNESİ DEĞİL BURASI.

                                             -------------------------

Hepimiz biliyoruz ki , T.C. Başbakanı  Ahmet Davutoğlu , Cumhuriyet  Türkiye’sinin   gelmiş geçmiş  en başarısız Dışişleri Bakanı idi.

Hafızalarımızı tazelersek.

Göreve gelirken , "komşu ülkelerle sıfır sorun "  demişti.

Yani.

 Hiçbir komşumuzla  sorun kalmayacak, demişti.

Görevden ayrıldığı günkü  sonuca bakalım !.

Neredeyse , sorun yaşamadığımız komşu yok.

 Hatta.

Zamanın Başbakanı .

Dünyada adı sanı duyulmayan birkaç küçük  İslam ülkesi dışında  , neredeyse  yurt dışına çıkamaz haldeydi.   

***

Sayın, Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Başkanı ve ayni zamanda Başbakan olarak Cumhurbaşkanı tarafından   atandı,diyebiliriz.

Ama.

Nasıl olursa olsun .

 O şimdi Başbakan.

Makama yerleştiğinden bu yana bir çok miting ve gösteriye katıldı. 

Öyle anlaşılıyor ki, oturduğu koltuğun  eski  sahibini taklit ederek ,  kendini teste tabi tuttu. Döktürdükçe  ,döktürüyor.

***

Aklımda kalan taklitleri arasında ,  tarih kitaplarında iç isyan olarak geçen "Dersim  " olayı olaraküzerinden CHP ve MHP’ye yükleniyor.   

Ertesi günü.

"Mescidi Aksa " diyor.

Ses tonu yükseltiyor .

Pek benzemese de, devam ediyor.

Ama.

Olmuyor,olmuyor,olmuyor.

Önerim.

Taklit yerine.

Kendi gibi olması, kendi gibi görünmesi.

Ayrıca.

Dinleyenlerin tercihinin de  "kendi gibi "  olmasından yana olacağını  düşünüyorum..

 

                                        EKVATOR GİNESİ DEĞİL BURASI.

                                        --------------------------------------------------

Cumhurbaşkanımızın içine girmeye çalıştığı (1.000) odalı  Saray için " o Demirbaşına kayıtlı " savunması üzerine , laf etmem  şart oldu.

Çünkü.

Ben de bu ülkenin eşit haklara sahip bir yurttaşıyım.

Demir başa kayıtlı olduğuna göre o sarayda , herkesin hissesi var. Yani, hissedarım,demek ki.

O nedenle.

İlk önce.

Böyle bir İhtiyaç var mıydı ?.

İhtiyaç varsa şayet.

Nereye yapılacağı .

Öyle.

"Kaçak maçak”

Ben anlamam !.

Burası EKVATOR GİNESİ değil.

 

                                          YENİ BİR DÜNYA

                                          ------------------------

  "Amerika’yı KOLOMB değil ,Müslümanlar keşfetti " 

Biliyorum inanamayacaksınız ama "inanmıyorum " demeden önce bence biraz düşünün. 

Hemen karar vermeyin,dememim sebebi bu sözün sahibi Sayın Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan.

İnanmanızı tavsiye ederim.

İnanmazsanız .

Kızar.

Kızarsa da ne yapar bilemem !.

Demem.

Boru değil.

Koskoca Cumhurbaşkanı  !.

Bazıları.

"Gündem değiştirme " meselesi dese de , bence  bu pek doğru değil , dinleyince görüyorsun ki, söyleyen ,  bir şeylere inanıyor,olaylara da o gözlükten bakıyor.

***

Demek ki.

"Yeni Türkiye” meselesini halletti.

Sıra da .

"Yeni Dünya " var.     

                                     GERÇEKTEN ZOR BİR DURUM

                                     ----------------------------------------------

Asker kökenli .

Yaşamı savaş meydanlarında geçmiş.

Öyle böyle değil.

Televizyon , interneti  bırakın.

Gazete ve kitabın bile zor bulunduğu bir  dönem içinde yaşamış biri.

Evet.

Gazi  Mustafa Kemal Atatürk için ;

" kitaplığında binlerce kitabı olan  ve  döneminde ,  o günün dünyasında , en çok kitap okuyan  devlet adamı " diyorlar.      

Yurt için ve yurt dışı tüm belgelere  baktığımızda görünen durum bu !.

Bu gün onun yerinde oturanın  durumunu düşünüyorum da.

Gerçekten işi zor.

                                                YANLIŞ ANLAŞILMASIN

                                                     -------------------------

İzleyebildiğim kadarıyla  siyaset  ülkemizde yapıldığı gibi yapılmıyor  gelişmiş ,medeni  dünyada .

Partiler belli sınıflara  veya guruplara  göre şekillenmiş , savundukları şey onların çıkarları çerçevesindedir .

Örneğin…

 Geçimi , beyin ve kol emeğine  bağlı toplum katmanları  , emeği savunan partilerde kümelenirler.

Emekten çok , sermaye sayesinde toplumda yer edinenler ise daha çok  sermayenin ağırlıkta olduğu  partilerde kümelenirler.

Partiler böyle mevzilendikleri için temsil ettikleri  toplum katmanlarının  çıkarına göre politika üretirler.Doğal  olanı da bu .

Öyle  olunca da , partiler  veya partililer arasında eleştiriler ve suçlamalar  " sen şunların  çıkarlarını savunuyorsun  "   üzerinden yapılmaz.

Demem o ki.

Partiler eğer temsil ettikleri insanların çıkarlarını savunuyorlarsa doğru yoldadırlar.O nedenle,  temsil ettikleri toplum katmanlarının çıkarlarının savundukları için Partileri veya partilileri  suçlamak yerine  ödüllendirmek gerekir.

 

                                        VE , AYAKKABI KUTULARI  

                                        ----------------------------------------

Eski Bakanlardan birinin yanından bir vatandaş geçiyormuş tam da eski bakanın olduğu noktaya gelmiş ki , saat aklına gelmiş (tesadüfte olabilir ) arkadaşına "saat kaç " demiş,eski bakan çok kızmış , korumaları devreye girmek istemiş lakin etraftan araya girenler ortalığı yatıştırmış.

***

Bu ülke tarihine geçen en büyük yolsuzluk ve usulsüzlük operasyonun tarihi 17 ve 25 Aralık 2013 .

 ***

Halen iktidarda olan zihniyet " ülke tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluk ve usulsüzlük  " bu olayı " darbe girişimi, uluslar arası finans çevreleri, paralel yapı v.s. " diyerek  unutturma yolunu seçti.

 Ortalıkta var olan  belgeleri yok edemese bile , olayı bir miktar perdeledi sayılır.

***

Zamanın Başbakanı .

Ki, o şimdi Cumhurbaşkanı,  gözümüzün içine baka,baka gözümüzle gördüklerimizin doğru olmadığını anlattı meydan ,meydan.

 

  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki Filiz Baş Güler
Sonraki » Emlakçılık yapmaya çalışan siyasetçiler kim?

YORUM YAP