Herkes iyi yaptığı işlerle anılmak ister.
Amacımız üzmek kırmak değil.
Onun için hikâyeyi baştan ele almakta fayda var.
Kendi bilmez ama ilgili yetkililer bilir. Altyapıdan itibaren kulüpte değerlendirilmesi, kim gelirse gelsin teknik ekibin içinde mutlaka bulunması konusunda etkim ve katkım olmuştur.
Bir gün kulüpte görev alacak olursam çalışabileceğim ekipte olacağını çok kişiye söylemişimdir.
Kısaca bu güne kadar hep destek tam destek verdiğimiz bir kardeşimizdir. Son iki sezondaki grafiği, istatistikleri takımın düşmesi bile bir yere kadar tolere edilebilir ama vizyon, misyon, otorite, sevk ve idare bakımından camiayı harekete geçirebilecek lider özellikleri taşımadığı sadece sıradan bir antrenör olarak yetersiz kaldığı görülüyor.
İki sezondur içerde neler yaşandığını, idari çekişmeleri, teknik çatışmaları herkes biliyor ve bu kulübe yeniden nasıl neden geldiğini farklı yorumluyor. En güçlü olduğun dönemde bu kulübün altyapısı, çalışma şartları, yatırımları, tesisleşmesi, sosyal ve kültürel standartları anlamında hiçbir şey yapmadan bir de üstelik Çatalca'nın Play-Off oynadığı ligde Silivrispor küme düşüyorsa burada iyi bir sevk ve idareden söz edilemez.
Ben yüzüne söyleyemeyeceğim bir şeyi kimsenin arkasından söylemem. Bu konulardaki eksiklerini, sıkıntıları, endişelerimi kendisine de en yakınlarına da referansına da daha yolun başında söyledim.
Keşke yanılmış olsaydım.!!!
Kusura bakma ama basiretsizliğinden ötürü maalesef hem ligden hem gözden düştün Sertan Hoca!!!
Bu takım 10 yıldır profesyonel ligde. TFF 2. Ligi gördü. Sayısız antrenörler, oyuncular çalıştı, limitsiz harcamalar yapıldı. Bugün düştüğümüz yerde elimizde bu işi yapabilir diyebileceğimiz bir antrenör, bu kulübe üç beş kuruş bonservis kazandırır diyebileceğimiz bir oyuncumuz, amatör ligi kaldırır diyebileceğimiz bir iskelet kadromuz bile yok…
Bu yapıyla bu takım Bölgesel Amatör Lig'inde bile tutunamaz.
Tühlerle, keşkelerle, pardonlarla kulübün hatırı sayılır vaktini, nakdini çer-çöp eden tüketim odaklı anlayıştan kurtulmamız lazım.
Bu kulübün bünyesinde spor yöneticiliği, spor akademisi mezunu bilgili, belgeli o kadar genç var ki durumu fırsata çevirip üretime yönelik katılımcı paylaşımcı anlayışla daha sağlıklı bir yapı kurmak mümkündür.
Bunun için sorumluluk hisseden herkesin şapkasını önlerine koyup sorunlarla yüzleşmeleri ve kulübün kimsenin hobi bahçesi olmadığını imarethane olarak kullanılamayacağını anlamaları yeterli olacaktır.
Çünkü futbola torpil olmaz…
