Atalık: Işıklar’ın tarım çalışmaları Türkiye’ye ornek olmalı

Atalık: Işıklar’ın tarım çalışmaları Türkiye’ye ornek olmalı

19.04.2016 11:53:43

Yalçın'ın sorularını yanıtlayarak açıklamalarına başlayan Işıklar, Silivri'yi anlattı ve yerel yönetim olarak üzerinde çalıştıkları hedefleri gerekçeleriyle açıkladı.

IŞIKLAR: EKİLEBİLİR GENİŞ TARIM ARAZİLERİ SİLİVRİ'NİN EN ÖNEMLİÖZELLİKLERİNDEN
Başkan şöyle konuştu: “Silivri, İstanbul'un en büyük yüzölçümüne sahip ikinci ilçesi. İstanbul'un deniz bandının 3/1'i Silivri'de. İlçemizi önemli hale getiren özelliklerden biri bu. İstanbul'un Avrupa'ya açılan kapısıyız aynı zamanda; lojistik önemi bu açıdan göz ardı etmemeliyiz. Tarihsel geçmişine bakacak olursak 1700'lü yıllarda Silivri'nin lojistik ağırlığı, üretimi ve coğrafik konumu itibariyle İstanbul ile rekabet ettiği dönemler bile var. Ekilebilir geniş tarım arazileri Silivri'nin en önemli bir diğer özelliği. 500'e yakın sanayi kuruluşumuz var; Türkiye'nin gayri millî hasılasının 2.8'i Silivri'de üretiliyor, 9 Milyar Dolar gibi bir rakama tekabül ediyor. Bu büyük bir ekonomik ağırlık demek. Ben bunu 2'ye, 3'e katlayacak potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum. İstanbul'un Türkiye'nin gayri milli hasılasına katkısı yıllık 250 Milyar Dolar. İstanbul için hedef 500 Milyar Dolar.

“SİLİVRİ'NİN TARIM SİT ALANI İLAN ETMESİ İÇİN GİRİŞİMLERİMİZİ BAŞLATTIK”
Silivri de buna geometrik bir artışla cevap verebilir. Tarım bu açıdan en önemli değerimiz. Şu anda hedeflenen ekonomik varlığı, büyüklük ve verimliliği ifade etmese de bu yönde gelişme sağlanabilir. Silivri, Türkiye ve Avrupa'da Balkanların tarım teknolojilerinin üretilebileceği, hatta inovasyonlarının geliştirilebileceği çok özel alanlara sahip. Bunun için Silivri'nin tarım sit alanı ilan etmesi için girişimlerimizi başlattık. CHP'li milletvekillerimiz Eren Erdem ve Bihlun Tamayligil ile bu çalışmaları yürütüyoruz. Huzurlarınızda her iki milletvekilimize de bölge hassasiyetlerimize gösterdikleri duyarlılık için teşekkür ediyorum.

“HEDEFİMİZ KENT VE KENT ÇEVRESİ TARIMI”
Rezidanslar, AVM'ler gibi yüksek konut yapılaşmasının revaçta olduğu İstanbul'da “Tarım sit alanı ne alaka?!” diye soranlar oldu bana. Tarım dediğimiz kent ve kent çevresi tarımı olarak algılanmalı ve de öyle düşünülmeli. Harran Ovası, Kars, Muş, Adana'da bunu yapamazsınız ama Silivri'de uygulanabilir. Çünkü biz iletişim, arge ve inovasyon imkanlarına sahibiz. Emek vereceksiniz, sermaye akıtacaksınız, tecrübe biriktireceksiniz bunlardan sonra ürün alacaksınız. Kırsal alanda tarımla uğraşan halkımızın çok dayanacağı koşullar değil bunlar. Kent ve kent çevresi tarım alanlarında koşullar daha iyi. Hollanda, İtalya, İspanya'da bunlar hayata geçirilmiş. Fide ve tohumlarımızı Türkiye olarak biz şu anda bir karış toprağı olmayan İsrail'den alıyoruz. Hollanda'da kent ve çevresi tarım üretiminden sağlanan gelirler ülke gelirlerinin neredeyse yarısını oluşturuyor.”

“TÜRKİYE'NİN GÜCÜ TOPRAK İLE TARIMIN VERİMLİLİĞİNE DAYANIYOR”
Tarım alanlarının koruma ve geliştirilmesi yönündeki çabalarının gerekçelerini açıklayarak konuşmasını sürdüren Işıklar, göç ile Türkiye'nin verdiği sınava da ilginç göndermelerde bulundu. Işıklar şöyle konuştu: “Türkiye Suriye'deki iç savaş ve Doğu'dan gelen akın ile yaklaşık olarak 5 Milyon nüfusu göç aldı. Berlin'e 11 bin göçmen geldiği için yerel yönetim merkezi hükümete acil durum ilan edilmesi için başvuruda bulundu. Türkiye'ye 5 Milyon kişi geldi ve biz bunları kendi içimize sindirip, absorbe edebiliyoruz. Bunu bu geniş tarım alanları, değerli coğrafya, insani hasretlerini bir yana koyun ama bu kadar insana bakabilecek gücümüz olduğunu da bir anlamda göstergesi. Siyasi sonuç ve nedenlerini eleştirecek çok yanı var bu göç durumunun ama Türkiye'nin gücü ve de bunun toprak ile tarımın verimliliğine dayandığının farkına varmalıyız.

“DEMOKRASİNİN SOSYALİZASYON PROJESİ BİZİM DÜNYA GÖRÜŞÜMÜZ”
1980'lerden sonra Türkiye tarım üzerinden vurulmaya, tarım dışına bilinçli bir şekilde çıkartılma başladı. Bugün Türkiye'de üretici kooperatifleri Tariş, Fiskobirlik, üretici kooperatiflerin hiç biri yok. Üçüncü sektör dediğimiz, hak sektörünün, güçlü sermayenin kanına yayılması, demokrasinin sosyalizasyonu projesi bizim dünya görüşümüz. Toplum ve sistem olarak biz maalesef üretimden koptuk. Bunları konuşmak ve anlatmak yerine daha çok günübirlik, etnik, dini temelli siyaset türbülansının içine sokulduk. Ötekileştirme, ayrıştırma, diğerini yok sayma, kültürleri atomize bir toplum ve bölünmüş bir yapıyla savrulup gidiyoruz.
Gelir getiren farklılıkları, kalıcı üstünlüklere taşımamız gerekiyor. Belediye kolaylaştırma, yol gösterici görevini yerine getirmeli. Barınacak değil yaşanacak alanlar sunmalıyız insanlara. Üreterek yaşamalıyız, akılla üreterek.”

“SİLİVRİ'NİN VİZYON BELİRSİZLİĞİNİ ORTADAN KALDIRDIK”
Yaptıklarını meydanlaştırma, sosyalizasyon; kültür, sanat, sağlık alanlarında ve bölgesel kalkınma olarak ifade eden Işıklar, ilçemizin gelecek vizyonu belirsizliğini de 7 yıl içinde ortadan kaldırdıklarını ifade etti. Sanayi, hizmet, deniz/balıkçılık ve tarım sektörlerinin çelişmeden bir arada olabileceği bir Silivri oluşturduklarını ifade eden Işıklar, TÜRAM hakkında da bilgi verdi.

“TARIMSAL BÖLGESEL KALKINMA TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU”
İBB'de yeni bir daire başkanlığının kuruluşunu Silivri'de hayata geçirdikleri tarım uygulamalarıyla teşvik ettiklerini paylaşan Işıklar, “Tarımsal bölgesel kalkınma Türkiye'nin kurtuluşu. Gümüşyaka'daki merkezimiz Hollanda'daki örneklerinden bile ilerde. Coğrafi işaretleri geliştiriyoruz bu çalışmayla aynı zamanda. Silivri'de yetişen bir fideyi Türkiye'ni çeşitli bölgelerine taşıyın aldığınız ürün tadı muhakkak farklı olacaktır. Bölgesel özellikleri alacaktır. Bedrettin Dalan ile kısa bir süre önce görüşmemiz oldu; Tarım ve Yaşam Bilimleri Fakültesi kurmak istediğimi paylaştım. Çok kısa bir örnek verdim kendisine. Üç ayfon 1 Kg yapıyor. Kilosu 10 bin TL. Safran'ın kilosu 15 Bin TL” şeklinde konuştu.

ATALIK: SAYIN BAŞKAN YAŞANABİLİR BİRSİLİVRİ'NİN PEŞİNDE
Programa bağlanan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, kısa bir süre önce Silivri ziyaretinde gözlemlediği tarım çalışmaları hakkında övgü dolu sözler sarf ederek şu değerlendirmede bulundu: “Bir ay kadar önce TÜRAM'ı ziyaret ettik. Sayın Başkan yaşanabilir bir Silivri'nin peşinde. Yaptığı çalışmalar Türkiye'deki belediye başkanları arasında pek görülebilen şeyler değil. Tarım arazilerin sit alanına dönüştürüp de korumak gibi güzel de bir düşüncesi var. Türkiye'deki tarım arazileri son 10 yılda Belçika boyutunda küçülmüş vaziyette. Nüfusumuz artarken tarım arazilerimizi küçültmememiz gerekiyor. Belediye başkanımız da bunun çalışmalarını yapıyor çok ciddi bir farkındalık yaratacak şekilde.
Silivri'de TÜRAM'daki çalışmaların güneş enerjisi ile gerçekleştirilmesi ayrıca çok güzel bir olay. İyi tarım, aromatik ve tıbbi bitkiler yetiştirmek ve çiftçileri bu yönde teşvik etmek çok güzel bir olay.
Dikey üretim alan uygulamasına yönelmeleri ayrıca son derece etkileyici.
İyi işbirlikleriyle bu projenin hayat bulması da örnek tarafları arasında kayda geçilmeli mutlaka.
Hem bitkilerin yetişmesi hem de suyun tasarrufu açısından damla sulama modelinin kullanılması da yerinde bir yaklaşım. Bol suyla bitkinin yetişmesi düşüncesi yanlış çünkü aynı zamanda tuz veriyoruz toprağa ve kalitesinde düşüklük meydana geliyor.

“TÜRAM'IN HERKESE ÖRNEK OLMASINI DİLİYORUM”
Başkanımızın kurumlar arası işbirliği, bilgi ve titizlikle oluşturduğu tarım merkezini herkesin örnek almasını diliyorum. Başkan gerçekten Türkiye'de örnek ve kutlanması gereken bir iş yapmıştır. Yakın gelecekte meslektaşlarımıza örnek bir tarım merkezi göstermek adına Başkanımızı rahatsız edeceğiz. Böylesi teknolojiyle donatılmış her metre karesinde üretim yapılan, ziraat mühendislerinin katkılarıyla yapılmış bu örnek alanı meslektaşlarımız başta olmak üzere her doğa sever ve tabiat mücadelesi veren kişinin mutlaka görmesi gerektiğini düşünüyorum. Başkanımızı tebrik ediyorum. Birçok ziraat fakültesinde olmayan anlayış ve çalışma modeli Silivri'de geliştirilmiş.”

Sevginar SALİ

YORUM YAP