Ahmet Yücegök

SİZ NE DERSİNİZ?

İstanbul Büyük Şehir sınırları içine girdik ama bu duruma, girdiğimiz günden bu güne hala alışamadı Silivri insanı…
Bunu, diyebilirim…
Nedeni de belli…
O güne kadar.Yani, 2004 Yılına kadar Silivri Belediyesi, hizmet alanına giren ne kadar konu varsa, kararı kendi meclisinde alıyordu. O günden sonra her şey değişiverdi. Silivri Meclisinde alınan bir çok kararı İstanbul alır oldu. Bu durumun vatandaşa yansıması zaman alacaktı. Öyle de oluyor.
Ve, herkesin bildiği gibi, Silivri İstanbul'un diğer bir çok ilçesinden sonra İstanbul Büyük Şehir sınırları içine alındı...
Neyse…
Demek ki İstanbul Büyük Şehir kapsam alanı içine gireli şöyle böyle (8) yıl olmuş...
Bunları sık, sık yazıyorum. Çünkü, yolda karşılaştığım bir çok insan, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yetki ve sorumluluğunda olan bir çok hizmeti hala Silivri Belediyesi'nden bekliyor da ondan…
Olmayınca, faturayı Silivri Belediyesi'ne kesiyor. Yapılan Kamuoyu araştırmalarında da öyle görünüyor …
Oysa…
TEK Enerji Bakanlığının…
İSKİ, İtfaiye, İSPARK v.s. İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin yan kuruluşları…
Hafriyat izni bile İBB'den alınıyor…
Defin işlemi bile İBB'nin Mezarlıklar Müdürlüğü tarafından yapılıyor...
İlçe Belediyesi sınırları içinde ki ana arterler İBB'nin; ki, Uğur Mumcu Meydanındaki İSPARK levhalarından anlamanız mümkün …
Hatta,hatta…
Sokak tabelasını bile İBB. Çakıyor…
Ama…
Vatandaş, bu hizmetleri alırken gördüğü aksaklıklardan hala Silivri Belediyesi'ni sorumlu tutuyor…
Silivri Belediyesi açısından bakınca kötü bir durum gibi görünüyor ama diğer yandan onu kendine daha yakın gördüğü de bir gerçek…
İyi haftalar…

ANLAŞILIR
GİBİ DEĞİL!
Silivri CHP'nin kalesi deniyordu o kale, bilinen nedenlerden dolayı, 2004 Yılında, birileri tarafından fethedildi ....
Kısaca, CHP 2004'te, Silivri'de iktidarı kaybetti …
Yerine gelen, hem genel iktidarı arkasına almış hem İstanbul Büyük Şehir Belediyesini arkasına almış AKP idi…
Kimilerine göre, bu dönemde, yani 2004-2009 Yılları arasında Silivri'ye (800) Milyonun üzerinde yatırım yapıldı…
Örneğin…
Adalet Bakanlığı Hapishane ve Adalet Sarayı…
Sağlık Bakanlığı Hastane…
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Silivri Belediye Binasını yaptı…
Yine, İBB'nin bir Kurumu olan İSKİ Marifetiyle "yüzyılın yatırımı” olan kanalizasyon döşendi…
O dönemin, Silivri Belediye Meclisinin faaliyet raporlarının görüşüldüğü toplantılarını hatırlarım…
Silivri Belediyesinin kendi bütçesinden yapılanlar konuşulmazdı. Belli oluyordu ki, elle tutulur bir şey yoktu…
Bu gün CHP iktidarda…
Ve, AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş yine İBB'nin yaptıklarını tekrarlıyor …
"Siyaset yapıyor” desem olmaz
Anlaşılır gibi değil…

O NE HAFTAYDI ÖYLE
"Japon Prensesi geliyor.”
"Rezervasyonlar doldu.”
"Pansiyonlarda oda kalmadı.”
"İğne atsan yere düşmez.”
"Giriş çıkışları Jandarma denetliyor”
"Bir "kıyamet kopacak” meselesi ortaya atıldı. İzmir Şirince her gün medyada yer almaya başladı…
"100 Bin kişi bekleniyor” dendi…
Söylentilerin kaynağı…
"Maya Takvimi”
Efendim…
"Maya Uygarlığı”
Nasıl bir şeyse…
Görüntüye bakınca anlaşılıyor ki…
Etrafta, Köyün nüfusundan fazla Jandarma var…
Sonuç…
Kahvaltı için gelen beş on kişi…
Demek ki…
Haberler şişirmeymiş …
Aldatılmadıysa eğer…
Medyanın şişirmesi…
Veya…
Buna Medya da inanmış…
***
Ve…
Yine…
Hafta içi…
İstanbul felçti…
Nedeni de KAR…
Perşembe günü geçesi biraz…
Sabahı döktürdü sanki…
Her yağışta olduğu gibi Televizyonlardan saat, saat izledik o bildik görüntüleri…
Az farkla, benzer olaylar sonrası ayni mazeretleri hep dinledik …
Az farkla diyorum. Çünkü, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bu defa
"Kar yarın gelecekti, erken gelince böyle oldu” dedi…
Neyse…
Bildim bilesi hep ayni kurumların görevlerini eksik yaptıkları çıkar ortaya …
Oysa…
Geçmişte karın ne zaman yağacağını bilmek falcılık gibi bir şeydi…
Şimdi …
Nereye, hangi saatte, ne kadar yağacağı biliniyor…
Hatta, haftalar öncesinden haber veriliyor…
***
İlginçtir…
Karın yağdığına hiç bu kadar sevinildiğine tanık olmamıştım…
Çocuğu, genci, yaşlısı, kar yağmaya başlayınca, neredeyse zil takıp oynayacaklar…
Ve, okullar tatil…
***
Eh…
Tatil ve kar…
Bir öğrenci daha ne istesin !..
Abartıyorsa, söyleyenin boynuna …
Belediyeye "bizim okulun yanına tuz dökmeyin, karlar eriyor, kayamıyoruz”diye telefon edenler olmuş…

SİLİVRİ'DE SİYASET (4)
Silivri Belediyesi öncülüğünde başlatılan bin konuta yakın toplu konut projesi tamamlanmış oluyor. Ve, ilk etabının anahtarları dağıtılıyor…
Bölgede…
Yollar …
Otopark ve çocuk bahçesi …
Her şey düşünülmüş…
Döneme göre…
Büyük olay…
Hemen…
İkinci etap konuların yapımına start veriliyor…
Hatta
Üçüncü etap çalışmaları yapılıyor.Ama, 3. etaba talep az. Yapılması düşünülen yerleri konusunda da pürüzler var…
***
Bu arada Ankara'da durumlar kötü…
Genel siyaset iyi gitmiyor…
Koalisyon ortakları sık sık değişiyor…
Enflasyon tırmanıyor…
Terör almış başını gidiyor…
İrticai faaliyetler diz boyu…
Erken Seçim kararı gündeme geliyor…
Ve…
Genel ve Yerel seçim kararı alınıyor…
Ve…
Seçim yapılıyor…
DSP Birinci parti…
Ama…
Meclisten Koalisyon Hükümeti çıkıyor…
Bülent Ecevit'in başkanlığında DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümeti kuruyor…
Silivri'de yerel yönetim seçimlerinde CHP önde…
Selami Değirmenci tekrar Belediye Başkanı…
Ve…
Ağustos 1999 Depremi …
Gölcük-Adapazarı-İzmit –Bolu –İstanbul ve Silivri'ye kadar bir çok alan sarsılıyor…
On binlerce ölü…
Yurdun her tarafından ,düne göre , söylem değişiyor…
Yurdun dört bir yanından ve yurt dışından, deprem bölgesine yardımlar başlıyor…
Yaralar sarılmaya çalışılıyor…
Ve…
İnşaatlarla ilgili …
Deprem gerçeği üzerine …
O günlere kadar konuşulmayan bir çok konular gündemimize giriverdi…
Bu arada…
Her tarafta…
Bankalar kuruluyor…
Bankalar batıyor…
Faizler tavan yapmış…
Ortalık çete kaynıyor…
Enflasyon diz boyu misali…
Ve…
Uzun zaman önce Amerika Birleşik Devletlerine gitmiş Kemal Derviş adında biri ekonomimizi kurtarmaya geliyor…
Tedbirler öneriyor…
Öneriler Meclisten geçiriliyor…
Hayata geçmesi zorluklarla dolu ama iktidar taviz vermiyor. Acı reçete uygulanıyor, alınan bütün kararlar hayata geçiyor…
Bu arada…
O günlerde kıymeti bilinmese bile bu gün bakınca çok önemli kararlara imza atılıyor. Köklü reformlar yapılıyor.Hatta, bu günkü hükümetin ekonomik politikasına dair kararlar o gün alınan kararlar, deniyor ekonomik çevrelerde...
Mecliste, hükümeti oluşturan Partilerin haricinde DYP ve Refah Partisi de var …
Bu arada, Refah Partisi Büyük Kongresi yapılıyor. Abdullah Gül, Necmettin Erbakan Hoca'ya rakip çıkıyor ama seçimi Necmettin Erbakan kazanıyor. Kaybeden blok akabinde partiden ayrılıyor. Yeni parti kurma çalışmalarına başlıyor. Kuruyor da…
Partinin adı "Adalet Ve Kalkınma Partisi”.
Bu arada…
Başbakan Bülent Ecevit'in sağlığı bozuluyor. Hastaneye yatıyor.Bir türlü iyileşemiyor. Oraklar Başbakana saygıda kusur etmiyorlar ama kendi aralarında uyum sağmamakta zorlanıyorlar. Ecevit Bakanlar kurulu toplantılarına bile zor katılır hale geliyor…
Erken genel seçim gündemde…
….

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
"Ankara Bira Fabrikası'nda imal edilen biralardan 150 sandık üzerinde Tekel dairesinin rumuzunun, gayet ustalıklı şekilde bazı kısımları kazınmak suretiyle orak-çekiç haline getirilmiş olduğu hayretle görüldü.”
(16 Kasım 1952-Ulus Gazetesi )

GÜNE UYAN
"Eğer konuşma özgürlüğü ortadan kaldırılırsa,dilsizliğe ve suskunluğa sürüklenebiliriz; tıpkı kesilmeye götürülen koyunlar gibi”
(George Washington )

KISA-KISA….
• Geçen hafta bu köşede yazmış olduğum "öylesine bir yemek” toplantısından rahatsızlık duyanlar olmuş. Bunların en başında Metin Karakaş geliyormuş. Bir de, gelenlerden Erdinç Tabak oradaymış. Ayrıca, gelmeyenlerden Eşref Balaban'ın adı da yazılmamış.

YORUM YAP