KAGİDER, SİLİVRİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİNDE Deneyimleriyle, öğrencilerin yolunu aydınlattılar

KAGİDER, SİLİVRİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİNDE Deneyimleriyle, öğrencilerin yolunu aydınlattılar

17.05.2016 11:08:36

Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, Mesleki Eğitim Faaliyet Planı çerçevesinde “Girişimcilikte Kadının Rolü” paneli Silivri Kadın Girişimciler Derneği üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte Silivri Kadın Girişimciler Derneği Aynur Süleymanoğlu kız öğrencilere dernek tanıtımını yaptı ve iş dünyasında kadınların girişimciliği hususunda deneyimlerinden kısa bir özet sundu. Mesan Plastik'ten Cemre Mertöz, Özeli Çilli Anaokulundan Gülgün Narinç, Life Takı'nın sahibi Nazan Öztürk ve Eren Bilgisayar'dan Sevil Dalgıç kız öğrencilerle panelde girişimcilik serüvenlerini paylaştı.
Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Musa Kalay, etkinlik sorumluları okul müdür yardımcıları Neslihan Kubat, Ayten Demiray, Onur Şendur ve programın sunuculuğunu yapan Asuman Erarslan'ın evsahipliğinde Silivri Kadın Girişimciler kız öğrencilerin yolunu aydınlatacak bilgi ve deneyimlerini örnek bir programda aktarma imkanı buldu.

ERARSLAN: KADININ OLMADIĞI BİR SOSYAL HAYAT, HEP EKSİK VE YARIMDIR
Panelin açılış konuşmasını okulun Edebiyat Öğretmeni Asuman Erarslan gerçekleştirdi. “Kadınların Girişimcilikteki Rolü konulu panelimize hoş geldiniz” diyen Erarslan sözlerine şöyle devam etti: “Kadın, yüzyıllar boyunca farklı şekillerde tanımlandı ve konumlandı. Ama bu yüzyıllar içinde görüldü ki, kadının olmadığı bir sosyal hayat, hep eksik ve yarımdır.
Toplumların en büyük dinamiklerinden olan kadınlar, hayatı doğuran, üreten ve yarına taşıyanlardır. Bunu en iyi biz biliyoruz. Sadece evinde, bahçesinde, tarlasında, mutfağında çalışan Türk kadını, önce ülkesinin bağımsızlığı için cepheye koşmuş ardından da cumhuriyetle kavuştuğu eğitim, çalışma, seçme-seçilme ve hukuksal kazanımlarla ülkesinin hem ekonomisine hem de bilimsel ve kültürel gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.
Günümüzde ise sadece çalışan olarak değil işveren ve girişimci olarak kadınlar, daha aktif bir rol almaktadır.
Kadınların girişimci olarak çalışma hayatında yer almaları sadece ekonomik bir faaliyet olarak da değerlendirilmemeli. Bu aynı zamanda, kadının kişilik kazanması, toplumun ve bireyin daha sağlıklı, daha sağlam bir zeminde yükselmesi demektir.”

SÜLEYMANOĞLU: BAŞARIYA GİDEN YOL ÖNCELİKLE EĞİTİMDEN GEÇMEKTE
Silivri Kadın Girişimciler Derneği Yönetim Kurul Üyesi Dilek Şimşek Dönmez'in sunumuyla gerçekleşen panelde söz alan Başkan Aynur Süleymanoğlu öğrencilere seslenerek şunları söyledi: “Kuruluşumuz, 2010 yılında olup tamamı Silivri'de iş yapan, düşünen, üreten, sorgulayan, her sektörden farklı büyüklüklerdeki şirketleri yöneten, farklı yaş gruplarından girişimci kadınlarla gerçekleştirildi. Her geçen gün yeni katılan üyelerimizle ailemiz istikrarlı bir şekilde büyümekte. Dernek kurup asıl bir araya gelmemizin amaçları arasında şunları sayabiliriz;
- Ülkemizdeki kadın girişimcilerin iş dünyasındaki konumunu güçlendirmek ve de sayısını arttırmak ve böylece Türk ekonomisine katkıda bulunmak,
- İş dünyasına ait bölge ve ülke çapında dernek, federasyonlar ve konfederasyon ile doğrudan doğruya iş birliği yapmak ve onların organize ettiği eğitim ve farklı etkinliklerden yararlanmak ve katkıda bulunmak,
- Dernek üyelerimizi bilinçlendirme, konumlarım güçlendirme, var olan iş yerlerimizi yapılandırma adına bilimsel kurslar, toplantılar, senirler, paneller gibi etkinlikler organize etmek ve katılmak,
- Dernek üyelerimiz arasında dayanışmayı ve motivasyonu arttırıcı sosyal etkinlikleri tertipleyip faaliyetlerde bulunmak,
- Silivri'de ve bölgemizde yaratıcı fikirleri olan kadınlara faaliyet göstermek istedikleri alanda ihtiyaç duyacakları teknik ve mali desteğe ulaşmalarına yardımcı olmak.
Ülkemizde girişimcilerimizin sadece % 7'sı kadın. Bu düşük oranın bir diğer yansıması da iş gücüne katılım tablomuzla ilgili. Geçen yıl itibarı ile dünyada kadınların iş gücüne katılım oranı %51 iken bu oran Türkiye'de son yıllardaki olumlu gelişmelere rağmen %29.5 gibi oldukça düşük seviyede. Burada önemli sebepler var tabii ki ama birincisi eğitim seviyesi ortalamamız 5 yıl. Sanırım bu da değerlendirmeye yeterli gelecek olup başarıya giden yolun öncelikle eğitimden geçtiğinin altını çizmek ve ilk önceliğinizin olmasını tavsiye etmek isterim.”

MERTÖZ: İŞ HAYATINDA BABANIZIN PAMUK PRENSESİ DEĞİLSİNİZ
Panelin ilk konuşmacısı Cemre Mertöz, öğrencilere iş hayatı hakkında görüşlerini şöyle aktardı: “Bugün burada öğrenci olarak oturan ve gelecekte Türkiye'nin girişimcilerinden olması muhtemel siz değerli arkadaşlarıma emsal olması açısından kendi öykümden biraz bahsetmek isterim. 1989 İstanbul doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi tamamladıktan sonra 2006 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başladığım lisans eğitimini 2010 yılında tamamladım. Avukatlık ruhsatnamesine hak kazanmak için gerekli staj eğitimini tamamladıktan sonra aile şirketimiz MESAN'da Hukuk Danışmanı ve Finans Müdürü olarak çalışmaya başladım.
Buradaki görevim sırasında, iş hayatında başarı ve yetkinlik sağlamak üzere lisans öğretiminin verdiklerinin yanı sıra kendimi geliştirmem gerektiğini fark ettim.
Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Özyeğin Üniversitesi kurucusu Hüsnü Özyeğin'in uluslararası pazarla ilgili şu “Acilen yurt dışına açılın. Yoksa ileride yer bulamazsınız. Yer kapma savaşı sadece Türkiye'de değil!” sözleri beni çok etkiledi. Bu yüzden işe İngilizce seviyemi en üst düzeye çıkarmakla başladım.
Mesan'ın Hukuk Danışmanlığı ve Finans Yöneticiliğini yürütebilecek yetkin bir yönetici olmak için gerekli akademik eğitimleri aldım. Ancak Mesan bir aile şirketiydi. Patronunuz babanız ise asla daha azıyla yetinemezdiniz. Babamın “Benimle birlikte MESAN'da çalışmak istiyorsan önce orayı hak etmen gerekir. Bunu hak etmenin yolu da iyi bir eğitim almaktan geçer” sözü hayat felsefem oldu.
Geçtiğimiz yıl MESAN olarak 25. yılımızı kutladık. Bir işletmeyi kurmak büyütmek, yaşatmak elbette kolay değil. Ancak önce inanmak, sonra çok çalışmak ve emek vermekle başarılar kaydedilir. İş hayatında babanızın pamuk prensesi değilsiniz. Ailenizin yanı sıra, iş ortaklarınıza da o koltuğu hak ettiğinizi göstermeniz gerekiyor. Çünkü genel itibariyle meyve veren ağacın taşlandığı toplumumuzda, çalıştığınız yerin aile şirketiniz olması bir anda sizin aleyhinize dönebiliyor.
Evet, Mesan benim aile şirketim, ama ben orayı hak etmek için elimden geleni yapıyorum. İnanın ne babam Ali Osman Mertöz ne de annem Gülden Mertöz, gerekli yeterliliği gösteremeyen birini o koltuğa oturtmazlardı. Çünkü onlar da kendi dönemlerinin girişimcileriydiler. Eğitimin, emeğin, çalışmanın değerinin son derece farkındaydılar. Yabancı biri olsam onlara kendimi ispatlamam daha bile kolay olabilirdi.
Naçizane bir tavsiye olarak; ülkemize, sizleri yetiştiren ailelerinize ve en önemlisi kendinize olan borcunuzu yerine getirmenizi, kendi ayaklarınızın üzerinde durabilen başarılı gençler olmanızı temenni ederim. Biz gençler ne kadar başarılı olursak ülkemiz de de refah düzeyi o kadar artar. Ve ülkemiz bir o kadar gelişir.”

NARİNÇ: HER HATA İNSANA BİR ŞEY ÖĞRETİYOR
Çilli Anaokulu kurucusu Gülgün Narinç, İstanbul Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdikten sonra Silivri'ye yerleşmesi ile iş konusunda yaşadığı tıkanıklıkları nasıl aştığını paylaştı öğrencilerle. İç dinamizmi, bilgi çağı ve alt yapı hazırlıklarının önemine işaret eden Nariç, hız vurgusunda da bulundu. Sarten Ambalaj'da eğitim sorumlusu olarak başladığı iş hayatının İnsan Kaynakları Müdürlüğüne uzanış serüveni esnasında edindiği tecrübeleri aktardı. “Bu benim görevim değil” yaklaşımına iş hayatında yer olmadığını belirten Nariç, “Çok çalışıp, öğrenme çabamı asla terk etmedim. Destek olanlar kadar köstek olmak isteyenler de oldu ama hiç onlara odaklanmadan yoluma devam ettim. Her hata insana bir şey öğretiyor. Olumsuzluklar karşısında şansınıza kahretmek değil ders almak önemli olan” dedi ve pozitif olmanın yararına işaret etti. Çilli Anaokulunda gerçekleştirdikleri çalışmaları aktaran Narinç, “Doğru kişiler ve eğitimlerle kapılar önünüzde ardına kadar açılır” dedi.

ÖZTÜRK: HAYATTA NE KADAR BAŞARILI OLABİLECEĞİMİZİ KABİLİYETİMİZ, NE KADAR BAŞARILI OLDUĞUMUZU İSE KARARLARIMIZ BELİRLER
Narinç'in ardından Life Takı'nın sahibi Nazan Öztürk öğrencilere seslendi. Öztürk konuşmasına Atatürk'ün “Kadınları geri bırakan toplum, geri kalmaya mahkûmdur” sözüyle başladı ve şöyle devam etti: “Hayalleri hayata geçirmek aslında okul yıllarında başlar. Hayatta ne kadar başarılı olabileceğimizi kabiliyetimiz ne kadar başarılı olduğumuzu ise kararlarımız belirler. Sizler hayata atılırken, kabiliyetiniz ne yönde ise o tarafa yönelin ve kararlı olun.
Ben 1999 depremi sonrasında iş hayatına atıldım; 48 yaşında ve sıfırdan. Kendime sorduğum ilk soru ‘Ne yapmalısın ki başarılı olmalısın' oldu… Yıllardır sanatın her dalına ilgim vardı. Nitekim bunlardan biri de benim işim oldu. Düşüncelerine çok önem verdiğim Mümin Sekman'ın şu sözleri hayat felsefem oldu: “Neyi düşünürsen onu çoğaltırsın. Düşün, yap, sonuçlandır. Başarı içten desteklenir. Başarmak, kendini şaşırtmaktır.
17 yıldır bu düşüncelerle çok büyük ve derin üzüntüler içinde birçok şeyi başardığıma inanıyorum. Başlangıçta hayal ettiğim her şeye ulaştım.”
Öztürk, sözlerine Mümin Sekman'ın şu sözleriyle devam etti: “Bazen kendinizi kötü hissedersiniz ve başınız öne eğilir. Bu doğal ve normal bir durum ama böyle hallerde dikkat edin, başınızla beraber aklınız da yere eğilmesin! Aklı yüksekte tutmak için beyin vücutta en yüksek noktada duruyor. Bunun en iyi yolu da aklınızın kulpunu yüksek ve güçlü bir hayale bağlamak. Hayalleri hep yüksekte taşımak gerek. Onlar bulutlar gibidir, yere düşüp kirlenmemelidir. İnsan doğasına bakarsanız; duygularımız deniz gibidir, akışkan ve gelgitlidir. Aklımız ağaç gibidir, kökü toprakta ama dalları havadadır. Yalnızca hayal gücümüz, bulutlar gibi, kirlenmeyecek kadar yüksektedir.”
Ve Öztürk, “Gençler başarı için azim, çaba, disiplin, fedakarlık gerektiğini asla unutmayın. Ben bu yaşta birçok şeyi başardığıma göre kim bilir sizler ne büyük başarılara imza atacaksınız. Buna inanın ve inanmaktan asla vazgeçmeyin. Yolunuz açık olsun…” dilekleriyle sözlerini tamamladı.

DALGIÇ: BAŞARISIZ OLMAKTAN KORKMAYIN
Eren Bilgisayar ile Casper markasının en çok satış yapan bayisi olma başarısına imza atan Sevil Dalgiç da öğrencilerle eğitim ve iş hayatına dair özel deneyimlerini paylaştı. Sarten ve Silivri Belediyesinden aldığı bursla çok az kız çocuğunun ilkokuldan sonra öğrenim hayatına devam ettiği koşullardan bugünlere geliş serüvenine dair kesitler aktaran Dalgiç, kendisine kılavuz edindiği kabulleri şöyle aktardı: “Çalan bütün telefonları açarım. Ne iş yaparsam yapayım en iyisi olmak için çalışırım. Tanıdığım insanların hoşuma giden yönlerini örnek alır, sevmediklerimi de yapmamaya gayret ederim. İş hayatında kadın olmanın dezavantajı olduğu gibi avantajları da var, hatta artıları daha fazla. Dürüstlüğü baba nasihati olarak hayatımın hiçbir dönemi ve bölümünde terk etmedim. 16 yaşında bir kızım var ona öğretmeye çalıştığım tek şey başarısız olmaktan korkmaması. Asla keşke demeyin, cesaret, bilgi ve öğrenmekten vazgeçmeyin.”

GİRİŞİMCİ KİMDİR?
Panelin sunuculuğunu yapan Silivri Kadın Girişimciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Şimşek Dönmez, öğrencilere girişimcilik konusunda şu bilgileri aktardı: “En genel ifade ile girişimci, kar amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanabilir. Girişimci, mal ve hizmet üretimi yapabilmek için, üretim öğelerini en iyi koşullar altında bir araya getiren kişidir. Riski üzerine alarak, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, üretim öğelerinin alımını yapar, bunların bir araya getirilmesi imkânını sağlar. Kar amacı güder, ancak tek amaç para kazanmak değildir. Ekonomik bir değer ortaya koymaksızın, çeşitli yollardan, başkaları tarafından ortaya konulan ortak değerleri kendi tarafına aktarmanın adı girişimcilik değildir. Ayrıca girişimci, yönetici demek değildir. Girişimcilik için en temel 3 faktör; yetenek, cesaret ve bilgidir. Daha geniş kapsamda girişimcide olması gereken özelliklere bakacak olursak;
• Kendine güven duymalıdır, aynı zamanda güvenilen biri olmalıdır.
• Geri adım atabilmeli ve yeniden başlayabilmelidir.
• Sonuçları değerlendirebilmelidir. Mesleki riskleri üstlenebilmelidir.
• Yaratıcı olmalıdır.
• Cesaretli olmalıdır.
• Bireysel ve aynı zamanda da toplumsal olmalıdır.
• İyimser ve fikir sahibi olmalıdır.
• Sürükleyici ve güdüleyici olmalıdır.
• Başarı için yönlenmiş olmalıdır.
• Fırsatlardan yararlanabilmelidir.
• Yeniliklere açık olmalıdır.
• İşini seven biri olmalıdır.

“İŞİNİZİ VE EŞİNİZ DOĞRU SEÇİN” TAVSİYESİ
Girişimci kadınlar öğrencilerin sorularını yanıtlarken, “İş ve eşinizi doğru seçin”, “Kendinize olan inancınızı kaybetmeyin”, “Heyecanınızı kaybetmeyip, yenilikleri takip edin”, “Tecrübesine güveneceğiniz kişiler biriktirin” tarzında tavsiyelerde bulundu.
Panelin bitiminde okul adına Asuman Erarslan Silivri KAGİDER Başkanı Aynur Süleymanoğlu'na teşekkür çiçeği sundu.

Sevginar SALİ

YORUM YAP