SİLİVRİ Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın, Ağustos ayı
meclisi ilk oturumunda gündeme taşıdığı hakkındaki iddiayı AK Partili meclis
üyesi Yalçın Yönet kürsüden cevaplandırdı. Konunun iddia edildiği gibi
olmadığını, Sakallıoğlu ile sohbetleri esnasında teyit amaçlı dile getirdiğini
söyledi. Sakallıoğlu'nun yeniden meclis üyesi olabilme ümidi içerisinde konuyu
saptırarak Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a taşıdığını da iddia eden
Yönet, "Oysaki kendisinin Başkan Işıklar, Yılmaz Kandemir ve CHP İlçe Örgü
hakkında çok defa atıp tutmuşluğu vardır” dedi.
YÖNET: IŞIKLAR İLE GÖRÜŞME İMKÂNIMIZ YOKTUR
Silivri Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Yalçın Yönet,
Ağustos ayı meclisi 2. oturumunda hakkındaki iddialara cevap verirken kürsüden
şunları söyledi: "Geçen hafta, Kültür Merkezi'ne ilişkin önerge burada
görüşülürken, AK Parti meclis üyelerine ilişkin bir takım iddialar gündeme geldi.
Ben bu iddialara ilişkin tutanakları bir kez daha deşifre ettim. Arkadaşlarla
da istişare ettiğimizde şu sonuca vardık; Sanki bir AK Partili meclis üyesi
başkanın makamına gidip bunları aktarmış şeklinde anlaşıldığı için olay bugüne
kadar uzadı ve o anda söz almadık. Herkes çok iyi bilir ki, seçildiğim günden
bu yana üniversite protokolleri hariç belediye başkanı ile baş başa görüşme
imkânımız yoktur. Bunlarda AK Parti İlçe Başkanlığı ve meclis grubunun bilgisi
dâhilinde gerçekleşmiş görüşmelerdir.
"SAKALLIOĞLU'NA SORDUĞUM İDDİALAR, PEK ÇOK ORTAMDA DİLLENDİRİLMEKTEDİR”
Ramazan Sakallıoğlu tarafından basına demeç verilmek
suretiyle adım zikredilmiştir. Son derece açık ve net olarak ortadadır ki,
Silivri çarşısında yaklaşık 70 yıldır esnaflıkla iştigal eden bir ailenin ferdi
olmam münasebetiyle bu tarz bir yükü taşımam mümkün değil. Bu arada şunu da
ifade etmek istiyorum ki, çarşıdaki siyasetin diğerlerinden çok daha farklı
olduğunu bilmekteyiz ve bunu sizlere hatırlatmakta fayda görüyorum. Her kişi ve
kuruma ait iddialar çarşıda size anlık olarak ulaşır. Bu çarşının kuralıdır.
Ramazan Sakallıoğlu'na sorduğum konulara ilişkin iddialar, Silivri'de CHP örgüt
mensupları ve meclis üyeleri tarafından her zeminde dillendirilen iddialardan
bir tanesidir.
"İDDİALAR SANKİ İLK DEFA SİLİVRİ GÜNDEMİNE GELİYOR”
Bu iddialar daha önce internet sitelerinde de gündeme
gelmiş. Öyle bir hava estirilmeye çalışılıyor ki, bu konu sanki Silivri'de hiç
konuşulmamış! Bazı basın mensupları tarafından da bu konu ele alınmış ve apayrı
bir boyut kazandırılmaya çalışılmıştır. Ben 40 yıllık ömrüm boyunca dürüstlük,
adalet ve şeffaflık ilkesine bağlı kaldım. Özel sektörde tam 5 yıl müfettişlik
yaptım. Hırsızın uğursuzun peşinde koştum. Bakmayın bugün köftecilikle iştigal
ediyor ve rızkımızı kazanıyoruz.
"BU KAP KEVGİRE DÖNMÜŞTÜR”
Bahis konusu iddiaları Silivri ilçe ölçeğinde
dillendirildiği şekilde bana bir itham yapıştırıldı. Bu hem yakışıksız hem de
insafsız bir yaklaşım. Sayın Belediye Başkanının ifadesiyle, kap artık
içindekini dışına sızdırmamıştır arkadaşlar. Maalesef bu kap kevgire dönmüştür.
CHP'nin ağır toplarından bir tanesi, bu iddiayı Lütfü Ertürk ve İbrahim Ateş'in
de bulunduğu bir ortamda dile getirerek ‘Niye bu iddiaların üzerine
gitmiyorsunuz? Sizin de bu işin içerisinde bir dahliniz mi var?” şeklinde
imalarda bulununca, Gazeteci Lütfü Ertürk dedi ki: ‘Evrak getir yazayım!'
"VİCDANEN RAHATSIZLIK HİSSETTİM”
Benzer talepler Tamer Şişman, Muhammet İkbal ve benim de
olduğum bir dönemde ayrı ayrı dillendirildi. Geçen dönem mecliste Hukuk
Komisyonu'nda, AK Parti'yi temsil eden üyelerden biri olmama nedeniyle şöyle
bir hafızamı yokladım! Konuyla ilgili Belediye Başkanına protokol yetkisinin
meclis tarafından verildiğini anımsadım. Ayrıca bu konu internet sitelerinde de
iddia olarak yayınlanınca vicdanen rahatsızlık hissettim. İsim vermeden bu
konuyu Sayın İlçe Başkanımız Metin Karakaş ile de paylaştım. O da ‘gruba
getirir, önergeyi hazırlar veririz' dedi.
"SAKALLIOĞLU'NU TEBRİK EDİYORUM”
Şimdi gelelim Ramazan Sakallıoğlu ile aramızda geçen
diyaloga; Ramazan Sakallıoğlu bir müşteri sıfatıyla dükkânıma geldi. Kendisiyle
sohbet ederken, dikkat edin umumun, basının veyahut bir başkalarının olduğu
kalabalığın arasında değil… İki meclis üyesi sohbet ediyoruz. Yanında da
tanımadığım ve benim açımdan da çok önemli olmayan bir arkadaşı var. Sohbet
ortamında siyasetin kirlendiği bahsi açılınca, bu iddiaları teyit amaçlı
kendisiyle paylaştım. ‘İddialar her yerde konuşuluyor ve böyle bir şey var mı?'
şeklinde. Daha önceki birçok görüşmemizde, ki birlikte Denetim Komisyonu
üyeliği yapmışlığımız da var, kendisi CHP örgütü, Yılmaz Kandemir ve Özcan Başkan'la
ilgili olarak da atıp tutmuştur. Olabilir… Arkadaşız, ben saygı duyarım.
Anladığım kadarıyla, başkanla arasının limoni olmasına daha fazla dayanamayarak
iddiaları yetiştirmiş. Biliyorsunuz ki, yerel seçimlere de bir yıl kaldı.
‘Acaba tekrar meclis üyesi olabilir miyim?' ümidini perçinlemek için olsa gerek
ki, konu sanki Silivri gündemine ilk defa geliyormuş gibi tutmuş basına
demeçler vermiş. Allah mübarek etsin. Öncelikle kendisini tebrik ediyorum. Çünkü
Silivri'de bu sebeple gerçek gündem değişmiş ve suni bir gündem oluşturulmak
neticesinde, adeta bir cadı avı şeklinde, bir medya safarisi başlatılmasına
vesile olmuşlardır.
"BU ROZETLERİ 23 NİSANLARDA ÇOCUKLARLA PAYLAŞALIM DİYE VERMEDİLER”
Bizler meclis üyesiyiz. Yakamızdaki rozetleri bize millet
verdi. 23 Nisan'da çocuklarla paylaşalım diye bu rozetleri takmıyoruz. Yaklaşık
100 milyonluk bir bütçeyi hep beraber yönetiyoruz. Protokoller yapıyoruz. Kamu
yararına olmak kaydıyla bazen imtiyazlar tanıyoruz. Ben bu şahısları tanımam,
bilmem. Ancak Silivri'ye bir üniversite gelmesi de şahsen hayalim.
"BAŞKANIN 13. MADDEYİ YOK SAYMASI İLGİNÇTİR”
Basında yer aldığı şekliyle yaklaşık 4 milyonluk bir
imalatın yapılması gereken Kültür Merkezi inşaat alanında Sayın Belediye
Başkanımızın fotoğrafları haricinde bir hareketlilik olmaması da bizim
açımızdan üzüntü vericidir. Dolayısıyla, konuyu önerge olarak meclis gündemine
taşımamızdan daha doğal bir şey olamazdı. Ayrıca Pazartesi günkü meclis
oturumunda, başkanın "İlgili şahıslar imzaların kendilerine ait olduğunu kabul
etmiyorlar. Elimizde yasal olarak incelettim. Fazla yapacak bir şey yok'
diyerek protokolün ceza-i şartlarını içeren 13. maddesini yok sayan bir ifade
tarzını kullanması da ilginç. Şimdiye kadar pek çok protokolü basının huzurunda
imzalamış olmalarına rağmen, bu protokolün nerede imzalandığı belirsizdir.
Ayrıca Temer Bey ile Hukuk Komisyonu olduğumdan, 12. madde diyor ki ‘Tek
taraflı dönüş yasağı getirilmiştir' 30.06.2012 tarihinde bitirilmesi gereken
kaba inşaatın yerinde yeller esmektedir.
"HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
belirttiği o Silivri Belediyesi'nin itibarını korumak adına gündeme taşıdık. Şimdi
soruyorum; Adaleti kendisine düstur edinmiş insanlar olarak bu konuda hiçbir
girişimde bulunmasa mıydık? Attığımız imzanın, verdiğimiz yetkinin karşılığını
sormasa mıydık? Konuyu sadece Yalçın Yönet'in yargılandığı, tiyatral bir meclis
zeminine oturtma gayretlerine eyvallah mı deseydim arkadaşlar? Bu dünyanın üstü
gibi altı da var. İnsanların sorgulama haklarını ellerinden almak adına bir
linç girişiminin başlatılması sizce doğal mıdır? Açıkçası bu dedikoduların,
meclis gündemine getirilmesini ben hiç istemezdim. Adımın zikredilmesinden de
hiç hoşnut değilim. Ama tarafıma yönelik bu ithamları yayanları, şu Ramazan
gününde, Ramazan bey'in günün de Allah'a havale ediyorum. Allah Silivri'yi ve
Silivriliyi bu kötü zihniyetlerden korusun. Ben bu arkadaşlara hakkımı helal
etmiyorum.”
Tolga EMEK
