“Yılmaz Dibo yok, Ali Dibo Özcan var”

“Yılmaz Dibo yok, Ali Dibo Özcan var”

09.09.2013 10:42:52


Eylül Meclisi ilk oturumunda Özcan Işıklar ile Gümüşyaka’da yap-işlet-devret modeliyle ihaleye verilen yatırıma yönelik yaşadıkları tartışmayı Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir düzenlediği basın toplantısıyla değerlendirdi.
Kandemir belgeler ve meclis tutanakları üzerinden Işıklar’a cevap verirken, yalancılık suçlamaları da açıklamasında geniş yer aldı. İşte satır satır Kandemir’in değerlendirme ve tespitleri:

KANDEMİR: IŞIKLAR ANCAK ŞAŞIRDIĞINDA DOĞRUYU SÖYLER HALE GELDİ
"Bu basın toplantısını düzenlememin amacı, Silivri Belediye Meclisinin 2 Eylul 2013 Pazartesi günkü oturumunda, benim yaptığım Gümüşyaka mahallesindeki sosyal tesislerinin kiralama ihalesi ile ilgili eleştirilerime karşılık, Belediye Başkanı Sayın Özcan Işıklar'ın o günkü mecliste bana cevaben yaptığı ve meclis kürsüsünden söylediği yalanlara ve eleştirilerine cevap verme imkân tanımadığı için bu basın toplantısını düzenledim ve Silivrili hemşerilerimi söyleyeceklerim doğru bilgilerle bilgilendirmek istedim.
Seçimlerde bize oy veren Silivrili hemşerilerim kusura bakmasın ama Belediye Başkanı Özcan Işıklar yalan söylemeyi ve demagoji yapmayı öyle bir alışkanlık haline getirdi ki, ancak şaşırırsa doğru söyler hale geldi. Bizim toplumumuzda ‘siyasetçiler yalan söyler’ düşüncesi yerleşmiştir genel kanı budur. Bana kalırsa siyasetçinin hiç yalan söylememesi gerekir ama bütün dünyada olduğu gibi bizde de çok fazla sıkıştırıldığında o an için çıkış yolu olarak yalan söyler, bunu anlayabiliriz.

"SİLİVRİLİ HEMŞERİLERİMİZİ ALDATMAYA VE KANDIRMAYA HAKKİ YOK”

Özcan Işıklar yaptığı yanlışları kapatmak ve kamufle etmek için sürekli yalan söyler hale geldi. Yalan yanlış sözlerle, çok güzel demagoji yaparak Silivrili hemşerilerimizi aldatmaya ve kandırmaya hakkı yok. Özcan Bey'in Belediye Başkanı olması, ona yalan söyleyerek Silivri halkını aldatması ve kandırması özgürlüğünü vermez, vermemeli de! Bırakın belediye başkanını, halkın oylarıyla seçilmiş kimsenin böyle bir özgürlüğü yoktur ve olamaz da.

"YALANLARINI MECLİS TUTANAKLARINA DAYANARAK AÇIKLIYORUM”
Özcan Bey’in söylediği yalanları belediye meclis tutanaklarına dayandırarak açıklayacağım. Tutanaklarda söylediklerini baştan itibaren cevaplamaya başlıyorum.

"3,5 SENE DEĞİL 1 YIL ENCÜMEN BAŞKANLIĞI YAPTIM”
Resmi meclis tutanağı sahife 12; Özcan bey söyle demiş, benim için " 4,5 senenin üç senesini komisyon ve encümen başkanlığı yapmış birinden bunları duymak çok ilginç geldiği için…" diye yalan söyledi. Doğrusu; Ben belediyede başkan yardımcılığı ve meclis üyeliğini birlikte yaptığım süre otuz dört aydır ve bu süre içinde bir yıl encümen başkanlığı yaptım ve başkan yardımcısı olduğum sure içinde Bütçe Plan Komisyonu, İsim Komisyonu ve Uzlaşma Komisyonu Başkanlığı yaptım. Hatta bir dönem de İBB’de Bütçe Plan Komisyonu Üyesiydim.

"KATILMADIĞIN ENCÜMENLERİN OTURUM PARASINI İADE ET”
Yine Özcan bey söyle demiş; "Bir tane encümen toplantısına katılmadım" ilginçtir işte burada şaşırdı herhalde, doğru söylemiş. Doğru söylemiş ama benim bir yıllık encümen başkanlığımın haricinde kendisi Encümen Başkanıdır ve halen öyledir. Bütün encümen kararlarının altında izinli olduğu vekalet dönemleri hariç kendisinin ıslak imzası vardır.
Kendi ağzınla yakalandı Özcan bey bu şekilde yapmakla suç islemiş olmuyor mu? Ve benim dönemim hariç 3,5 yılda ortalama 182 defa encümen toplantısına katılmış gibi imzalayarak 182 x 70.tl = 12 740 tl. haksız yere oturum parası almış oluyor. Belediye başkanı katılmadığı halde katılmış gibi yaparak almış olduğu bu 12 740.tl.’yi derhal belediye veznesine gidip yatırsın, eğer yatırmazsa ben Silivrili hemşerilerimin adına bu paranın takipçisi olacağım ve yatırıp yatırmadığını Silivrili hemşerilerime bildireceğim.

"DEĞERLENDİRMEYİ SİLİVRİ HALKINA BIRAKIYORUM”
Resmi meclis tutanağı sayfa 13; Özcan bey söyle demiş "Hak etmediğim, içinde alın teri olmayan, emeği olmayan, kendi kazancının dışında belediyeden geçinen, çoluğunun çocuğunun boğazından, hak hukuk olmayan parayı geçiren namussuz ve şerefsizdir."
Özcan Bey’in bu sözleri üzerine hiç bir şey söylemeyeceğim değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.

"KENDİ PARASINA CİMRİ, BELEDİYE PARASINA ÖYLE OLDUĞU SÖYLENEMEZ”
Resmi meclis tutanağı sayfa 12; Özcan bey söyle demiş, "Belediyenin yaptığı islerden, belediyenin yaptığı bir uygulamadan bir kuruşu ki, benim kadar cimrisi ve sıkısı, artık meşhur olduk, ben olaya öyle bakıyorum…"
Evet doğru, Özcan bey çok sıkı ve cimridir, ama kendi malına ve parasına gerçekten sıkıdır, cimridir. Belediyenin, kamunun yani Silivrili hemşerilerimin parasına ve malına pek sıkı ve cimri olduğu söylenemez. Bu konuyu da onunla istediği yerde ve ortamda çok rahatlıkla tartışmaya her zaman hazırım.

"ÇANTA İHALESİ’NİN ENCÜMEN ÜYESİ BEN DEĞİL KENDİSİ”
Gelelim en önemli konuya; Resmi meclis tutanağı sayfa 13; Özcan bey söyle demiş ve yalan söylemiş "Altını çizerek çok net soyluyorum. Burada bir dibo oyunu oynanıyorsa, Çanta tesislerinin ihalesini yapan kışıdır. ( Burada beni kastediyor) .Hatta bir ara önerge geldi. Dediler ki: "Ben telefon etmiştim, tek katılımcı vardı verildi." Belediyede kamu hizmetlerinde birinci öncelik para değildir. İhale yaparsınız orayı verirsiniz. Açık ve bütün Türkiye’ye duyurulan bir ihale yaptınız. Geldi buraya biri 20 000 tl. kira verdi. Balıkçılar kooperatifi kira ihalesi, çok iyi bilir kendisi yaptı.” Vereceğim 2.10.2009 tarih 1143 no.lu encümen kararının encümen Başkanı Özcan beyin kendisidir. Ve yine 17.9.2010 tarih ve 1408 no.lu encümen kararının başkanı o günkü başkan vekili Melih Yıldız'dır.

"PAZARTESİ GÜNKÜ MECLİSTE DÜPEDÜZ YALAN SÖYLEDİ”
Yani görüldüğü gibi ben encümen başkanı olarak bu kiralama ihalelerinde komisyon başkanı değilim. Bu da gösteriyor Özcan bey düpedüz Pazartesi günkü mecliste yalan söylemiş. Ben boşuna demiyorum Özcan bey şaşırırsa doğru söyler diye. İşte ispati, var mı bunun daha ötesi? Merak ediyorum şimdi ne yapacak beyefendi? Hangi yalanla bu yalanlarını örtmeye çalışacak.

"ÖZCAN BEY, ÇANTA’DAKİ ALİ DİBO OYUNU OYNANDIĞINI RESMEN KABUL ETTİ”

Resmi meclis tutanağı sahife 15; Özcan bey aynen söyle demiş: "Bu anlayışa kalkıp alı dibo mu bilmem ne... Bizim dibolarımız yok. Varsa bir tane alı dibo o da Çanta’da. O da Yılmaz dibodur. Çanta’daki ihaleyi de o yaptı zaten. Bizim Çanta’daki ihalemizde oydu başkan. Ben ona talimat verdim mi? Burada bir tanesine karıştım mı? O ihalede de sendin komisyonda da sendin…"
Yukarıdaki söyledikleriyle Özcan Bey Çanta’daki ihalede Ali Dibo oyunu oynandığını resmen kabul etmiş ve kendi ağzınla itiraf etmiş oluyor.

"İBB’NİN SOSYAL TESİSLERİNİN BELTUR TARAFINDAN İŞLETİLDİĞİNİ BİLMİYOR MU?”
Pazartesi günkü meclis toplantısında Özcan beyin son yalanı da şu; "Büyükşehir aptal mı? Büyükşehir bile işletmelerini bu şekilde yapıyor. Nezih, kaliteli ve üretim kapasitesi yüksek, hizmet standardı da yüksek. Ama kontrol kendinden çıkmıyor. Biz de ayni uygulamayı yapıyoruz. Onun için yapılan uygulama bundan ibarettir. Ve bunun bilinmesini istiyorum:”
Büyükşehir belediyesi bu gibi tesislerini Sosyal İşler Daire Başkanlığına bağlı kendi şirketi olan BELTUR A.S. tarafından işletilmektedir. Silivri belediye başkanının bundan haberi olmaması da bir garip değil mi!?

"YILMAZ DİBO YOK, ALİ DİBO ÖZCAN VAR”
Özcan Bey beni Çanta ihalesi için suçlayarak bana mecliste Yılmaz Dibo dedi. Çanta ihalesinde Ali Dibo oyunları olduğunu kendi ağzınla itiraf etti mi? Etti. Simdi ben Sayın Özcan Bey'e söylediği yalanlardan dolay Ali Dibo lakabını uygun görüyorum. Benim taktığım lakaplar 50 yıl sonra da unutulmadığına göre, 50 yıl sonra Silivri’de yasayanlar "Bir zamanlar Silivri’de Alı Dibo Özcan lakaplı bir belediye başkanı varmış” diyecekler ve çocuklarımız ve torunlarımız tarafından bu beyefendi bu şekilde anılacaktır. Bu lakap bu günden itibaren kendisine hayırlı ve uğurlu olsun.

"CEZA VE TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIM”
Son olarak sunu belirtmek istiyorum; Ben daha evvel basında veya mecliste girdiğimiz siyasi polemiklerden dolay kendisine hiç bir zaman ceza ve tazminat davası açmadım. Fakat kendisi bana karşılıklı hatta önce kendi bana basında hakaret ettiği halde, ben dava açmadım. Yalnız aynı ayarda ondan 15 gün sonra basında cevap verdim.
Fakat bu defa, Özcan Işıklar göz göre göre yalan söyleyerek ve yanıltarak şahsimi kamuoyu önünde küçük düşürücü, yalan yanlış şeyler söylediği için kusura bakmasın bu defa kendisine hem yüklü bir tazminat davası hem de ceza davası açacağımı kamuoyuna saygılarımla bildiririm.”

Sevginar UYGUN

YORUM YAP