Yavuz Dirik: Bana Etikten Bahsedecek En Son Kişi Süleyman Köylü Ve Ailesidir

Yavuz Dirik: Bana Etikten  Bahsedecek En Son Kişi  Süleyman Köylü Ve Ailesidir

28.10.2009 11:31:50

Süleyman Köylü'nün etik sorgulamasına Yavuz Dirik'in yanıtı sert oldu. Dirik, "Silivri'de bana etikten bahsedecek en son kişi Süleyman Köylü ve ailesidir" derken, gerçekleştirilen tadilatlar ile daha da dayanıksız hale geldiğini savunduğu Köylü Market'in binasında meydana gelecek can ve mal kayıpları konusunda kimin hesap vereceğini sordu.

Dirik ve Köylü ailelerini anlaşmazlığa düşüren Köylü Market'in bulunduğu intifa haklı bina ile ilgili Süleyman Köylü'nün 22 Ekim 2009 tarihinde Hürhaber Gazetesi'nde yer alan açıklamalarına Yavuz Dirik'ten yanıt geldi. Köylü'nün, Dirik'lerin intifa hakkını ucuza kapatmaya çalıştığı imasında bulunarak, Silivri Belediyesi'ne yönelttikleri eleştirileri sorgulamasına Yavuz Dirik'in cevabı sert oldu. Süleyman Köylü'nün belediyeye yönelik eleştiriler konusunda kendini muhatap kabul etmesine anlam veremediğini belirten Dirik, "Silivri'de bana etikten bahsedecek en son kişi Süleyman Köylü ve ailesidir" dedi. İşte Dirik'in son açıklaması:

"22.10.2009 tarihli Trakya Hürhaber Gazetesi'nde sizinle yapmış olduğumuz röportaj üzerine Sayın Süleyman Köylü'nün yanıtlarını okudum.

Öncelikle yapılan röportaj Silivri Belediye Başkanlığı'nın görevini yapmaması ve yapılan yıkım ve tadilatlara göz yummasına yönelik eleştirilerden ibaretti.

Sayın Süleyman Köylü'nün bu röportajla ilgili kendini muhatap kabul edip Belediye Başkanlığı adına cevap vermesini anlamakta güçlük çekmekteyim.

Sayın Süleyman Köylü gayrimenkulun alınış şeklinin etik olmadığını sorgulamıştır.

Sayın Süleyman Köylü eğer babası Seyami Köylü ile görüşmüş olsaydı, babası kendisine gayrimenkulu satın almadan önce haber verdiğimi, uzun süre beklediğimizi, kendilerinden haber çıkmaması ve Banka Müdürünün gayrimenkulun başkaları tarafından satın alınacağını bildirmesi üzerine gayrimenkul ablalarım tarafından intifa hakkının varlığı bilinerek 2002 yılında satın alınmıştır.

Satın alınan 2002 yılından günümüze kadar kendileri ile bu konu hakkında hiçbir sorunumuz olmamıştır. Kendilerinden hiçbir talepte bulunulmamıştır. Ta ki kendileri Çetin Ceylan'la haber gönderip görüşme talebinde bulunana kadar.

Kendilerinden gelen görüşme talebi üzerine tarafımıza ait işyerinde Çetin Ceylan, Seyami Köylü, Murat Köylü, Avukatımız Ramazan Işıklar, ablam Hülya Dirik ve ben intifa hakkının sona erdirilmesi konusunda görüş alış verişinde bulunduk. Bizden talep edilen rakam çok yüksek ve fahiş olması üzerine anlaşamadık.

Bunun üzerine gayrimenkulun bakımsız olması, 39 yıllık olması, olası bir depremde yıkılma tehlikesinin bulunması ve bu güne kadar hiçbir tadilatın yapılmaması üzerine Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi'nden binanın durumunun belirlenmesi için Bilirkişiler vasıtasıyla tespit yaptırdık.

Bilirkişi raporu doğrultusunda, binanın tamir ve tadilatının yapılmasına izin verilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtık.

İntifa hakkı sahibi Ulviye Köylü'nün 80 yaşın üzerinde ve rahatsız olması sebebiyle Sulh Hukuk Hâkimliği'nden kendisine vasi atanması için dava açtık. Hiçbir şekilde vesayetin tarafımıza verilmesi talebinde bulunmadık.

Avukatımız Ramazan Işıklar ablamların talimatı doğrultusunda görevini yerine getirmiştir. Bu güne kadar binaya verilen her türlü zarar ve yapılan yıkımlara göz yuman Silivri Belediye Başkanlığı gayrimenkulu kiralamaktan neden kaçınmıştır?

Sayın Süleyman Köylü M.K. 812. maddesinden bahsetmektedir. Ancak, M.K. 812. maddesinin 2. fıkrası "Malın muhafazası, daha önemli işlerin yapılmasını veya önlemlerin alınmasını gerektiriyorsa, intifa hakkı sahibi, durumu malike bildirmek ve bunların gerçekleşmesine izin vermek zorundadır" demektedir.

Sayın Seyami Köylü tarafından gayrimenkulda yaptırılan yıkımın devamında Mahkemeden 2. kez tespit yaptırdık. Yapılan tespit neticesi hazırlanan Bilirkişi Raporunda, Zemin ve 1. kattaki pencerelerin kapatıldığı, 1. kattaki dairelerin yıkıldığı, işyerine dönüştürüldüğü, bu işlerin ruhsat alınmadan yapıldığı için Belediye'ce mühürlendiği, 1. kattaki ara duvarların yıkılması ile binanın deprem yönünden daha zayıf olduğu, binanın mevcut durumu ile kullanılmasının mümkün olmadığı, mutlak güçlendirilmesi gerektiği hususları tespit edilmiştir.

Bina sahiplerinin iznini almadan ruhsatsız, kaçak olarak, 1. kattaki 2 daireyi yıkmak suretiyle işyerine dönüştürmek etik midir?

Binaya zarar vererek, depreme dayanıksız hale getirmek hangi etik kurallarına sığar?

Yarın meydana gelebilecek en küçük bir sarsıntıda eğer can kaybı olursa bunun hesabını kim verecek!?

Silivri'de bana etikten bahsedecek en son kişi Süleyman Köylü ve ailesidir. Köylü Ailesi'nin ticari faaliyetlerinden dolayı zarar verdiği rahmetli Sayın Süleyman Ergül ve Sayın Mehmet Haseski sadece ikisidir.

Süleyman Köylü etiğin ne demek olduğunu bu insanların ailelerine anlatsın."

İlhan Uygun

  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki
Sonraki » Thermaikostan İade-İ Ziyaret

YORUM YAP