
Yaşar Gören'le 14 Ocak Cumartesi günü 18.00-20.00 saatleri arasında Önder Yılmaz Sahnesi'nde düzenlenecek “ustalara saygı” konseri öncesinde kültür, sanat, Cemevi durumu ve siyaset çalışmalarına yönelik keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Siyaset, sosyal hayat ve sanat çalışmaları doğrultusunda ozan kimliğine doğru yol alan Yaşar Gören ile gündem ile çalışmalarını konuştuk.
MARAŞ KÜLTÜR SANAT OLUŞUMU
Sevginar SALİ: Maraş Kültür Sanat Topluluğu (MAKSAT) oluşumunun heyecanını yaşıyorsunuz. Bununla başlayalım mı?
Yaşar GÖREN: Sanat adına kim mızrap, kim fırça sallıyor, kim kalem tutuyorsa örgütlenip bir çatı oluşturalım diye yola çıkmıştık. İstanbul ölçeğini aştık, Türkiye'ye yayıldı. Üst kıstasımız Maraşlı olsun ama sanatın bir dalında iştigal etsin.
“MARAŞ AŞIKLARIN, OZANLARIN EDEBİYATIN DÜNYASININ OLDUĞU YERDİR”
Sevginar SALİ: Neden “Maraşlı olsun” diye düşündünüz?
Yaşar GÖREN: Salgın döneminden en çok etkilenen sanat camiasındaki arkadaşlarımız oldu. Sosyal güvenceleri, ekonomik özgürlükleri yok. Sizin benim durumumun iyi olması yetmiyor, herkesin durumu iyi olması gerekiyor ki mutlu olalım. Arkadaşlar bana hep sıkıntılarla geldiler. Salgından sonra normal hayata dönmeye başlayınca belediyeler, sivil toplum kuruluşları, dernekler birçok etkinlik düzenlemeye başladı. Siyasette ve ticarette olduğu gibi sanatta da bir bloklaşma ve çeteleşme var. Organizasyonlar belli bir grup etrafında dönüyor. Belli başlı sanatçılar davet ediliyor. Bizim Alevi Bektaşi kesiminden Arif Sağ var, kendisi kimi uygun görürse; Erdal Erzincanlı, Tolga Sağ gibi… Öbür taraftan bakıyorsun İbrahim Tatlıses'in belli bir grubu var. İstanbul'daki arkadaşlarımızın hep bu çevrenin dışında olduğunu gördüm. Ben de onları davet ettim, bir araya geldik. Örgütlü çatımıza Maraş Kültür Sanat adı verdik. Kısaltılmış adı: Maksat Sanat. İçerisinde sadece saz çalıp şiir yazan değil, aramızda profesörler, sinema ve tiyatro sanatçıları, oyuncular var, ebru ve seramik sanatçıları var.
Karadeniz dediğiniz zaman nasıl bir algı çıkıyor karşınıza? Müteahhit ya da fırın işleriyle uğraşırlar. Kayseriler tüccar ve sanayiciler. Malatyalılar ticaretle uğraşırlar. Maraş dediğiniz zaman da aşıkların, ozanların edebiyatın dünyasının olduğu yerdir. Her kapıdan mutlaka ya bir ozan, ya bir aşık çıkar, ya bir şair çıkar.
Kahramanmaraş'la Adıyaman, Malatya, Güney- Doğu'yu Güney'e bağlayan bir yol var. O yolu yaparken yedi tane tünel yapıldı. Yolun adı Edebiyat Yolu. Bir tünele Aşık Mahzuni Şerif'in ismi (Afşinli), birine Abdurrahim Karakoç'un ismi (Elbistanlı). Sünni geleneğinden gelen Erdem Bayazıt var. Sağcısı da Solcusu da sever. Bunlar gibi yedi tane ozanların isimleri tünellere kondu. Hayati Vasfı Taşyürek var. Aşık Hacı Yener var; son 30 yılı Avcılar'da geçti. Son nefesini burada verdi. “Kız sen İstanbul'un neresindesin”in, “Yol ver dağlar”ın söz yazarı.
“İNSAN BELLİ YAŞA GELİNCE ÖZÜNE DÖNÜYOR”
Böyle Allah vergisi topraklarımız var. Bu topraklardan bu kişiler kamuoyuna yansımış, kısmen tanınan insanlar ama o kadar üretken insanlarımız var ki… Ben de o topaklarda yetiştim. İnsan belli yaşa gelince de özüne dönüyor.
“SİLİVRİ DOYDUĞUMUZ, DEMLENDİĞİMİZ YER”
Silivri, bizim doyduğumuz yer. Çay demelersin ve demi alması için beklersin ya, duygular da öyle. Duygular da hayatın belli bir süzgeçten geçtikten sonra insan demleniyor ve olgunlaşıyor. Yaşar Gören'in duyguları da öyle demlendi, olgunlaştı. Bunu da en çok Silivri'de hissettim. Silivri'nin toprağının bereketli olduğu gibi parası da bereketli. Şiirlerimin yüzde 97'sini Silivri'de yazdım. Hala da yazıyorum. 400'ü aşkın eser birikti. Kitap yayımlayacağız. Eserlerimin 35-40 tanesinin güftesi sanatçıları tarafından yapıldı. Şiirleri kitap haline getireceğiz. Sözleri bana, müziği müzisyen İbrahim Orçin'e ait olan bir çalışmamız var.
27 Yıldır Silivri'deyim. Adana'da Öğretmenlik Okulu'nda okudum. Gençliğim Mersin'de geçti. 1995-1996 yılına kadar serbest çalıştım. 1997-99 yılları arasında Kanal A'da Teoman Aydan'la birlikte çalıştım, reklam işlerine baktım. Haftanın bir günü Türkü Dostları diye televizyonda canlı program hazırladım ve sundum. Radyoda da Dj'lik yaptım. Kasetten çalıyordum. 1999 yılı Belediye Başkanlığı seçimlerinde en son Ferit Pala'nın Anavatan'dan, Tahir Sert'in Doğru Yol'dan aday olduğu, Tülay Kaynarca'nın Hürbakış temsilciliğini yaptığı dönemde Tülay Kaynarca ile radyoda siyasi tartışmaları beraber yaptık. Süheyl Kırkıcı da ÖDP'nin Belediye Başkan adayıydı. Adaylar Konuşuyor diye bir program var konuğumuz Kırkıcı, yayına gireceğiz bir baktık kamera yok. İki tane varmış arızalanmış. Tamire göndermişiz, unutmuşuz.
Necmi Şimşek'in CHP İlçe Başkanlığı döneminde sokaklarda röportajlar yapıyordum. Ne hareketliydi… Gazetecilik serüvenim Tülay Kaynarca ve İlhan Uygun'la devam etti.
Geçen sene bir televizyon kanalında 6 ay boyunca canlı program yaptım. Dolu dolu geçti. Bu sene Cem TV'de Türk Halk Müziği üzerine canlı programla devam ediyorum. 6 Hafta tamamlandı, 7. haftaya girdik.
“YAŞAR GÖREN'LE USTALARA SAYGI” KONSERİ
Sevginar SALİ: Silivri ile ilgili de bir program hazırlığı içerisindesiniz… Onunla ilgili duyuru yapalım mı?
Yaşar GÖREN: “Yaşar Gören'le ustalara saygı” adı altında ebediyete intikal etmiş Türk Halk Müziğine besteleriyle, sesleriyle nefes veren Aşık Veysel, Mahzuni Şerif gibi üstatların eserlerini seslendirerek beş sanatçımızla birlikte 14 Ocak Cumartesi günü 18.00-20.00 saatleri arasında Önder Yılmaz Sahnesi'nde ücretsiz konser vereceğiz. Bütün dostlarımızı bekliyoruz.
“SİLİVRİ CEMEVİNİN TAMAMLANMAMASINDA HERKESİN KUSURU VAR”
Sevginar SALİ: Kültür, sanat, ticaret derken Silivri Cemevin de de aktif bir rol üstleniyorsunuz? Türkiye'nin en büyük Cemevlerinden birine sahibiz Silivri'de. Eksiklikler tamamlanabildi mi?
Yaşar GÖREN: Cemevi inşaatı tamamlanmadı. Şöyle bir sıkıntı yaşıyoruz; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ki defa geldi. Cemevi'ni gezdirdik. Yerini çok beğendi. Bize bitirilmesi yönünde taahhütlerde bulundu ama bir türlü sıra gelmedi. Üç yıldır bekletiliyoruz. Ekrem Başkanın ceza alma durumu ortaya çıktı. Böyle şansız bir döneme denk geldi. Özcan Başkan yer tahsisi yaptı, sondan sonra bizim canlar yardımlar yaptılar. Birkaç hayırsever iş insanımız ciddi destek verdi. Proje olarak da çok büyük. Biterse Türkiye'nin en büyük ilk üç Cemevi arasına girecek. Sadece Alevi değil, Sünni kesimin de yararlanacağı büyük bir sosyal yaşam alanı. Tamamlanamamasında herkesin kusuru var. Devlet, yerel yönetim ve bizler bir araya geldik ama bir türlü tamamlayamadık.
Sevginar SALİ: CHP'deki çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Yaşar GÖREN: CHP üyeliğim devam ediyor. Öbek çalışmamız ve Mahalle Sorumluluğum var.
“CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ GENEL BAŞKANIMIZ”
Sevginar SALİ: Partinizin Cumhurbaşkanı Adayı kim?
Yaşar GÖREN: Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu. Genel Başkanımızın hakkının olduğunu düşünüyorum. Seçimler sonrasında Parlamenter Sisteme de geçilecekse süreci yönetebilecek Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Yaş itibariyle de kemale erdi. Emekliliği hak ettiğini düşünüyorum. O süreçten sonra diğer ismi geçen adayların Parlamenter Sistemde mücadele vermeleri daha mantıklı. Bir defaya mahsus seçilecek diye bir de madde konuldu. İkinci defa Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu siyasi gelecekleri olan kişiler. Bizim nazarımızda onlarla ilgili bir tartışma yok. Genel Başkanımızın da hakkı ve çok emeği var.
“CUMHUR İTTİFAKI SÜRERSE VOLKAN BEY GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDER”
Sevginar SALİ: 2024 ile ilgili öngörüleriniz neler peki?
Yaşar GÖREN: Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı tekrar kazanırsa, Silivri'de Cumhur İttifakı devam eder, değişmez adayı Volkan beydir. Güçlü bir şekilde devam eder. Eğer Cumhur İttifakı kaybederse, zaten ittifak diye bir şey kalmayacak. 2024 yılında her şey yüzde yüz değişecek.
“MİLLET İTTİFAKI KAYBEDERSE 6'LI MASADAKİ 5 SİYASETÇİ SİYASİ MEVTA OLACAK”
Millet İttifakı kaybederse zaten şu andaki 6'lı masadaki 5 siyasetçi siyasi mevta olacak. Onlara bizim Genel Başkanımız da, Meral Akşener de dahil. Babacan kalır. Z kuşağını temsilen Hüseyin Baş kalır. Genç siyasetçiler gelecek.
“CUMHUR İTTİFAKI KAYBEDERSE, VOLKAN BEYİN KAZANMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Cumhur İttifakı kaybederse, Volkan beyin kazanması mümkün değil. İttifak dağıldığında İYİ Parti kendi adayını çıkaracağını düşünüyorum. İYİ Parti ile MHP'nin yakınlaşması olabilir. Gerçi Volkan Bey'in tekrar seçilmesi bu durumda hepten imkânsız da değil, CHP baraj altındayken Selami Değirmenci seçildi. Volkan beyin çabasını görüyorum, insanların gönlünü aldı. Bizlerin de gönlünü aldı, ama oylarımızı alır mı onu bilemem.
“CHP'DEN ADAY OLACAK ARKADAŞLARIN DAHA ETE KEMİĞE BÜRÜNÜR OLMALARI GEREKİR”
Sevginar SALİ: CHP Silivri'de 2024'te nasıl bir aday ile iktidar şansı arayacak, aramalı?
Yaşar GÖREN: Silivri CHP'den aday olacak arkadaşların sahada daha görünür, daha ete kemiğe bürünür olmaları gerekir. Bunu yerine getirmediklerini görüyorum. İşleri takip noktasında da sıkıntı var. Bunlar bugün bu şekildeyken, belediyeyi aldıklarında daha büyük sıkıntılar yaşanacak. Önemli olan insana dokunabilmek. Siyaset çok zor bir şey değil, insana dokunma sanatı. Bunu yapabilen başarır. Selami bey bunu çok iyi başardı. Jübilesi böyle olmamalıydı.