William Shakespeare - İLKER BAYRAK

William Shakespeare - İLKER BAYRAK

16.10.2015 10:52:30


Shakespeare bir klasiktir, çünkü ondaki insan tüm psikolojik alt yapısıyla, tüm gizil yönleriyle gerçek insandır ve insanlar her çağda aslında hep aynıdır.  İnsan doğası... İnsan doğasının tragedyaya kaynaklık eden bastırılmış kinleri, nefreti, ihtirası... Bunu bulup çıkarabilmiştir Shakespeare... O iyi bir dil işçisidir, çok iyi bir şairdir. İngiliz edebiyatının bu en büyük sanatçısı ne ilginçtir ki, tarihi, mitolojik oyunlarıyla evrenselliğe ulaşabilmeyi başarmıştır. En zor olanı evrensel kalabilmektir ki, Shakespeare konularının insan doğası ile girift yapısı onun evrensel kalmasını da sağlamıştır.  Bugün bir Hamlet'i, Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı, III. Richard'ı,  Hırçın Kız'ı, aynı hislerle okuyor; izliyorsak bu Shakespeare'in yakaladığı gerçek insanın sayesindedir.
Bu sezon oyunları arasında Shakespeare'e baktığımızda yine çok güzel oyunlar görüyoruz. İstanbul Devlet Tiyatroları 2013'ten beri oynayan Hamlet'le Shakespeare diyor. Çevirisi Sabahattin Eyuboğlu'na ait.  İstanbul Şehir Tiyatroları'nda ise, daha geniş bir repertuar var. Bir Yaz Gecesi Rüyası bu sezon da devam ediyor. Shakespeare'in en sevilen klasiklerinden olan "Bir Yaz Gecesi Rüyası", Avrupa'nın önemli yönetmenlerinden Aleksandar Popovski tarafından çağdaş bir reji anlayışıyla hayat buluyor. Metni sahneye olduğu gibi aktarmak yerine, metne modern bir açıdan bakmayı, oyunla oynamayı ve oyunu , görsel olarak etkileyici bir performansa çevirmeyi tercih eden yönetmen, "Bir Yaz Gecesi Rüyası"nı sahnelerken üç ana eksende ilerleyen hikayeyi sahne tasarımına da başarıyla yansıtmış. Oyun seyirciyi, saray çevresinden Theseus ve Hippolyta ile dört genç aşık arasında geçen olaylar, Pyramus ve Thisbe'nin trajik aşk hikayesini sahneleyen esnafların dünyası ve Oberon, Titanya, Puck, diğer periler ve elflerden oluşan periler dünyası arasında gezintiye çıkarıyor.  Ben gittim, izledim çok başarılı bir oyun olmuş. Afife Jale Ödülünü kazanan oyun kesinlikle izlenmeye değer. Ayrıca benim için reji kadar önemli bir unsur daha vardır ki, hatta çoğu zaman rejiden daha önemlidir. Çeviri... Bu oyunun çevirisi Özdemir Nutku tarafından yapılmış. İki saat on beş dakikalık oyunun nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
On İkinci Gece ve Kısasa Kısas da bu yıl İstanbul Şehir Tiyatrolarının yeni Shakespeare oyunları...
Bugünün insanı da çok şey buluyor aslında Shakespeare'den ... Tragedya yaşayan tek tür mü oluyor acaba insanlık için... Hayatta ne sadece komedi, ne sadece trajedi vardır. Hayat bunların karışmasından oluşur, hayat bir dramdır. Hayat bir dram mıdır? Modern insanın kalabalıklar içindeki yalnızlığı, çökkünlüğü; insanlığın savaş, açlık, yoksulluk gibi değişemeyen dertleri... Bugünün insanı Shakespeare'in kin ve nefret dolu canavarının büyümüş şekli gibi... Shakespeare'in anlattıkları ürküntü verirdi insanlara... Onun trajedisi sarsardı insanı... düşünüyorum da çağın trajedileri karşısında Shakespeare komedi gibi kalıyor. Bir anne çocuğunu bir çöp konteynırının kenarına atıyor. Düşünün, Shakespeare'in trajedilerinin çağımızda ne masum kaldığını göreceksiniz. Bugünün insanı modern ferdi dertleriyle, kendi kırılganlıkları ve büyük yalnızlığı ile asırlardır değişmeyen evrensel sorunlarıyla bir büyük canavara mı dönüştü? Bebeğini çöp konteynırına atan anne, hangi Shakespeare karakterinden daha iyi? Tiyatro hayatın aynasıdır, ama sanırım artık ayna bile çirkinliğimizi göstermekten imtina eder oldu. Ya da biz doğru aynalara bakmıyoruzdur. Sahte bir dünya sunan, ahlakı, toplum yapısını temelinden sarsan televizyon dizilerimiz mi aynamız...
Ben bugün de tiyatronun hala ayna tuttuğunu düşünmeye devam ediyorum. Yeter ki aynalara bakabilelim. Doğru aynalara bakmak dileği ile...
Hoşça Kalın.

YORUM YAP