
AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi ve 3. Bölge Teşkilat Başkanı Rıfat Kutlu, siyasi tecrübesinden mühendislik vizyonuna, Silivri'nin belediyecilik geçmişinden kentsel dönüşümdeki risklere kadar geniş bir perspektiften değerlendirmelerde bulundu. “Silivri'nin geleceği için günü değil, yarını planlamak gerekiyor” diyen Kutlu, özellikle altyapı yatırımlarının önemine dikkat çekti.
AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi ve 3. Bölge Teşkilat Başkanı Rıfat Kutlu, Metropol FM'de Kamil Bilici'nin sorularını yanıtladığı kapsamlı röportajda hem siyasi kimliğini hem de jeofizik mühendisi olarak mesleki birikimini Silivri üzerinden değerlendirdi.
2007 yılında başladığı siyasi hayatında Gençlik Kolları Başkanlığı, teşkilat yöneticiliği, belediye ve büyükşehir meclis üyeliği, ilçe başkanlığı gibi görevler üstlenen Kutlu, bugün İstanbul'un batısını kapsayan 3. bölgede teşkilat çalışmalarını koordine ediyor.
Röportajda Silivri'nin geçmişten bugüne yerel yönetim pratiklerini değerlendiren Rıfat Kutlu, Hüseyin Turan ve Volkan Yılmaz'ın hizmet anlayışlarının ilçeye ciddi katkı sunduğunu ifade ederek, “Belediyecilik sadece bina dikmek değil; geleceği ihya etmektir” vurgusunda bulundu. Kahramanmaraş depreminden kalan bir fotoğraf karesini hatırlatarak riskli yapıların hızla dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Kutlu, kentsel dönüşüm konusunda tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.
RIFAT KUTLU: HEM MÜHENDİS HEM SİYASETÇİYİM, SİLİVRİ'NİN BİRÇOK PROJESİNDE İMZAM VAR
Kamil Bilici: Rıfat Kutlu kimdir?
Rıfat Kutlu:1984 Iğdır doğumluyum. Jeofizik mühendisiyim, aynı zamanda lojistik ve dış ticaret mezunuyum. Silivri'de siyasi yönümüz biraz daha ön planda olduğu için genellikle siyasi sıfatlarımızla tanınırız ama aslında 2009 yılından itibaren Silivri'nin birçok önemli projesinde proje müellifi olarak imzam bulunan bir mühendis olarak da tanıtılabilirim. Bu alandaki ticari faaliyetlerime aktif şekilde devam ediyorum.
“SİYASETE GENÇLİK KOLLARINDA BAŞLADIM”
2007 yılında üniversite eğitimimin ardından Silivri AK Parti Gençlik Kolları'nda siyasete başladım. Yaklaşık 5 yıl boyunca Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım. Ardından Metin Karakaş'ın İlçe Başkanlığı döneminde ana kademe teşkilat başkanlığı görevini üstlendim. Daha sonra Silivri Belediye Meclis Üyeliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği görevlerinde bulundum. 2015-2018 yılları arasında AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı görevini yürüttüm. Bugün ise AK Parti İstanbul İl Yönetimi'nde 3. Bölge Teşkilat Başkanı olarak görev yapmaktayım.
BİR BABANIN VE EŞİN TEŞEKKÜRÜ
Evliyim, 4 yaşında Elif Asya adında bir kız çocuğu babasıyım. Hem iş hem ticaret hem de siyaset açısından yoğun ve aktif bir tempoda çalışıyoruz. Bu vesileyle muhtemelen şu an bizi dinliyordur; eşime selam ve sevgilerimi iletiyorum. Şairin de dediği gibi:
“Kadınlar bilirim, ülkeme dair,
Yaslandım mı çınar gibiler,
Sardın mı umut gibi...”
Bu stresli ve tempolu hayatımızda sabırla, umutla bekleyen, desteğini esirgemeyen eşime de tekrar teşekkür ediyorum.
“AK PARTİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SİYASİ HAREKETİ VE SİVİL TOPLUM YAPISIDIR”
Kamil Bilici: AK Parti'de, İstanbul İl Başkanlığı bünyesinde yürüttüğünüz 3. Bölge Teşkilat Başkanlığı göreviniz kapsamında neler yapıyorsunuz?
Rıfat Kutlu:AK Parti kendi içerisinde büyük bir camia. Bu manada, hem içinde barındırdığı üye, seçmen potansiyeli itibariyle hem de aktif çalışan teşkilat mensupları açısından Türkiye'nin en büyük siyasi hareketidir. Aynı zamanda, en büyük sivil toplum örgütüdür.Doğası gereği kendi içinde birçok farklı nitelikte insanı barındıran devasa bir yapıdan bahsediyoruz. Özellikle İstanbul'da bu yapının kalbi ve merkezi diyebileceğimiz bir noktadayız.
GENÇ VE DİNAMİK BİR İL YÖNETİMİ
1 Şubat ayı itibariyle, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından Abdullah Özdemir Başkanımız İstanbul İl Başkanlığı görevine getirildi. Kongreyle gelen bu sürecin ardından, bizlere de İl Başkanımız tarafından İl Yönetim Kurulu Üyeliği görevi tebliğ edildi.
Genç bir il başkanına sahibiz. Aynı zamanda çok dinamik bir başkan. Sizler de şahitlik etmişsinizdir; geçtiğimiz hafta Silivri'de sahil bölgesinde bir dizi ziyarette bulunduk. Dün Tuzla'daydı. Yani İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna diyebileceğimiz ilçelerde sürekli sahada. Neredeyse bütün vaktini, gecesini gündüzünü teşkilat çalışmalarına ve halkla temaslara ayırıyor. O gençliğin enerjisini bu manada sahaya yansıtıyor.Tabii İl Başkanımızın ekibi de aynı zamanda genç ve dinamik bir ekipten oluşuyor. Ben de böyle bir ekibin parçası olmaktan, bu yapının bir paydaşı olmaktan son derece mutlu ve gururluyum.
SİLİVRİ DÂHİL 13 İLÇEDE KOORDİNELİ TEŞKİLAT ÇALIŞMASI
3. Bölge Teşkilat Başkanlığı, teknik olarak Silivri'nin de içinde bulunduğu 13 ilçenin teşkilat çalışmalarını İstanbul İl Başkanlığı adına koordine ettiğimiz, sahadaki uygulamaları takip ettiğimiz bir sistem. Bu süreci, ilçe teşkilatlarımızla birlikte, sahada doğrudan uygulayarak yürütüyoruz.
SAHADEKİ GÜÇLÜ EKİBE TEŞEKKÜR
Bu manada, tüm teşkilat mensuplarımıza gönülden müteşekkirim. Başta ilçe başkanlarımız olmak üzere, hepsi il başkanımızın ortaya koyduğu dinamizme ayak uydurarak çalışıyor. Pazarda, çarşıda, esnaf ziyaretlerinde, arazide, hastanede — yani toplumun her kesimiyle temas kurabilecek bir enerjiye, ferasete ve gayrete sahip bir ekip var. Bu uyum ve özveri sayesinde sahadaki etkinliğimiz her geçen gün daha da artıyor.Biz de inşallah bu güçlü ve özverili ekiple birlikte siyasi yolculuğumuza kararlılıkla devam ediyoruz.
“İSTANBUL'DA DEĞİŞEN BELEDİYELERDE HİZMET AKSADI”
Tabii bu çalışmaları yürütürken sadece Silivri'de değil, İstanbul'un diğer ilçelerinde de sahada elde ettiğimiz genel bir izlenim var. Bunu da ifade etmekte fayda görüyorum. Özellikle AK Parti'den CHP'ye geçen belediyelerde, esnaflar ve vatandaşlarla yaptığımız görüşmelerde bu durum açıkça görülüyor.AK Parti belediyeciliği bir markadır. Bunu Türkiye'nin hemen her kesimi artık bilmiş ve kabullenmiştir. Ancak ne yazık ki, yönetimi değişen bazı belediyelerde bırakın hizmet üretmeyi, personel maaşlarını dahi ödemekte zorlananlar var. En temel hizmet olan çöp toplama konusunda bile aksaklıklar yaşandığını görüyoruz.
“İSTANBUL YENİDEN HAK ETTİĞİ HİZMETLE BULUŞACAK”
Ben inanıyorum ki, teşkilatlarımızın bu dinamizmi ve sahadaki güçlü çalışmalarıyla birlikte, önümüzdeki ilk seçimde vatandaşlarımız tekrar sandıkta kararını verecektir. “Ak belediyecilik” dediğimiz hizmet anlayışı yeniden ortaya konacak ve İstanbul'daki hemşehrilerimiz hak ettikleri hizmetlere yeniden kavuşacaktır.
“RİSKLİ YAPILARIN DÖNÜŞÜMÜ HIZLA SAĞLANMALI”
Kamil Bilici:Hem İstanbul hem de Silivri için beklenen büyük deprem gerçeği var. 23 Nisan'da da Silivri'de bir deprem yaşandı. Kentsel dönüşüm ve yapı güvenliği konusunda atılan adımlar sizce yeterli mi? Bir jeofizik mühendisi olarak Silivri ve İstanbul'un depreme hazırlık durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rıfat Kutlu:Aslında Silivri'nin ya da genel olarak Marmara Bölgesi'nin depremselliğini konuşmak başlı başına bir program konusu olabilir. Bu konuyu teknik yönleriyle belki ilerleyen dönemlerde daha detaylı şekilde ele alabiliriz. Ama şunu söylemeliyim ki yakın geçmişte Silivri'de 6.2 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Allah bir daha böyle afetleri göstermesin. Ancak bu deprem bize bir gerçeği yeniden hatırlattı: Riskli yapı stoğumuzu çok hızlı bir şekilde dönüştürmemiz gerekiyor.
Deprem, doğanın kendi iç döngüsü içinde olağan bir olaydır. Bu kaçınılmaz gerçekle karşı karşıyayız. Dolayısıyla sadece merkezi hükümetin değil; yerel yönetimlerin, müteahhitlerin ve hak sahiplerinin de bu süreçte sorumluluk alması gerekiyor. Kentsel dönüşüm konusunda tüm paydaşların daha fazla taşın altına elini koyması şart.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMDE EL BİRLİĞİ VE FEDAKÂRLIK ŞART”
Bu çerçevede hükümetimiz, “Yarısı Bizden” kampanyasıyla kentsel dönüşüm konusunda çok ciddi destekler sunuyor. Vatandaşlara kredi, hibe, taşınma ve kira yardımları gibi çeşitli kolaylıklar sağlanıyor. Ancak bu noktada özellikle yerel yönetimlerin de daha fazla sorumluluk alması, taşın altına elini koyması gerektiğini düşünüyorum.
Tabii ki kentsel dönüşümün her yönüyle sağlıklı şekilde hayata geçebilmesi için az önce bahsettiğim tüm paydaşların — yani merkezi hükümet, yerel yönetimler, müteahhitler ve hak sahiplerinin — el ele vererek bu sürece fedakârlıkla katkı sunması gerekiyor. Aksi halde bu dönüşüm sadece kâğıt üzerinde kalır. Gerçek bir başarı ancak iş birliğiyle mümkün olabilir.
“SİLİVRİ'DE YAŞLI YAPI STOĞU DİKKAT ÇEKİYOR”
Silivri ölçeğinde baktığımızda özellikle eski yerleşim bölgelerinde ve köylerde dahil olmak üzere yaşlı bir yapı stoğuna sahibiz. Az da olsa kentsel dönüşüm örneklerine şahit oluyoruz. Özellikle Volkan Yılmaz Başkan'ın döneminde, belediyenin de gayretleriyle Varnalı Konutları başta olmak üzere çeşitli alanlarda dönüşüm çalışmaları yapıldı. Bu süreçte erken ve genel dönüşüm adımları atıldı, gayretli çalışmalar yürütüldü.
Bora Başkan dönemini değerlendirecek olursak, henüz bir, bir buçuk yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Bu kadar kısa bir zaman diliminde “eksik” ya da “fazla” demek çok sağlıklı olmaz. Ancak bu işin üzerine biraz daha kararlılıkla, daha fazla gayretle gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Silivri'de yaşayan bir vatandaş olarak da beklentim, yerel yönetimin bu konuda daha etkin bir rol üstlenmesi yönündedir.
“BİR FOTOĞRAF KARESİ HEPİMİZİN HAFIZASINA ASILMALI”
Ben kendi mesleğimi de bu ilçede aynı hassasiyetle, aynı duygularla icra ediyorum. Allah bir daha göstermesin, Kahramanmaraş depreminde binlerce insanımızı kaybettik. O acının içinden benim zihnimde kalan bir fotoğraf karesi var: bir baba, göçük altında kalmış kızının ya da çocuğunun elini tutuyor... Ulusal basına da yansıyan bir fotoğraftı bu.Bence o kare, kentsel dönüşüm ve riskli yapı dönüşümünde sorumluluk sahibi olan herkesin duvarında asılı olmalı. Bir belediye başkanının makam odasında, devletin ilgili birimlerinde, müteahhitlerin ofislerinde, hak sahiplerinin evlerinde... Herkesin her an görebileceği bir yerde olmalı. Çünkü Allah korusun, Silivri'de benzer bir olay yaşandığında — bir saniye, bir ay, bir yıl bile geç kaldığımızda — bu acı fotoğrafları yeniden yaşamış olmayalım. Bu hassasiyeti tekrar vurgulamak istiyorum.
“SİYTAŞ DAHA ETKİN KULLANILABİLİR”
Ayrıca, deprem konusunda Volkan Yılmaz döneminde kurulan SİYTAŞ (Silivri Belediyesi iştiraki Silivri İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) hâlâ mevcut. Umuyorum ki ilerleyen süreçte bu şirket daha etkin ve aktif şekilde kullanılacak. Bu da Silivri'nin dönüşüm sürecine önemli katkılar sağlayabilir.
“GÖREV YAPAN HER BELEDİYE BAŞKANINA TEŞEKKÜR BORCUMUZ VAR”
Kamil Bilici:Önceki dönem Belediye Başkanı Volkan Yılmaz döneminde, SİYTAŞ aracılığıyla bazı kentsel dönüşüm çalışmaları gerçekleştirildi. Aynı zamanda AFAD ve devletimizin desteğiyle Silivri'ye önemli yatırımlar kazandırıldı. 5 yıllık süreçte ilçeye birçok alanda hizmet sunuldu. Siz bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz, süreci nasıl takip ettiniz?
Rıfat Kutlu:Belediye başkanlığı makamı, her yöneticinin kendi ilçesi için belirli idealler ve hedeflerle yola çıktığı bir görevdir. Bu nedenle Silivri'de bugüne kadar belediye başkanlığı yapmış tüm isimlere müteşekkirim. Aramızdan ayrılan başkanlara Allah'tan rahmet diliyorum, hayatta olanlara sağlık ve afiyet temenni ediyorum.
Silivri'nin yakın geçmişteki belediyecilik dönemlerine baktığımızda, bu süreci bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Her dönemin kendi şartları, kendi katkıları var. Bu çerçevede yapılmış her hizmetin kıymetli olduğunu düşünüyorum.
“BELEDİYE BAŞKANLARI KENTİN VİZYONUNU BELİRLER”
Yaş itibarıyla Silivri'de özellikle Selami Değirmenci Başkan'dan sonraki dönemleri daha iyi hatırlayan ve analiz edebilen bir yapıdayım. Az önce de ifade ettiğim gibi, her belediye başkanı kendi şehrine hizmet sunmak amacıyla bir yolculuğa çıkar. Bu nedenle belediye başkanlığı makamı, bir şehrin vizyonunu, karakterini ve hatta kimliğini belirleyen önemli bir sorumluluktur.Seçim döneminde verilen vaatler ile görev süresi boyunca yapılan hizmetleri yan yana koyduğumuzda, yani artıları ve eksileriyle bir tablo oluşturduğumuzda, Silivri'de benim algıladığım belediyecilik dönemi genel olarak bu çerçevede şekillenmiştir.
“TURAN VE YILMAZ'IN HİZMETLERİ SİLİVRİ'DE AYRI BİR YERE SAHİP”
Ben burada kimsenin hakkını yemek istemem; bu yüzden özellikle iki ismi ayrı tutmak gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu bağlamda Hüseyin Turan'ın AK Parti belediyeciliği dönemi ile Volkan Yılmaz'ın Cumhur İttifakı belediyeciliği dönemi gerçekten öne çıkan iki süreçtir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözünden hareketle, görevde bulundukları süre içinde sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirdiklerini düşünüyorum. Hem Hüseyin Turan hem de Volkan Yılmaz, gerek bizim gönlümüzde gerekse Silivri siyasi sahnesinde özel bir yere sahiptir.
“GÜNLÜK HAYATTA HİSSEDİLEN HİZMETLER”
Bir vatandaş olarak Selami Değirmenci döneminden bugüne kadar yapılan hizmetlere baktığımda, hangilerinden faydalandığımı ve bunların kimin döneminde yapıldığını düşünüyorum. Sabah sporu için gittiğim Müjdat Gürsu Stadı, AK Parti belediyeciliği döneminin bir hizmetidir. Yorulup kahve içmek, biraz nefes almak istediğimde uğradığım Gölet Kafe, Cumhur İttifakı döneminde hayata geçirilen bir projedir.
Yine çocuklarımızın ve kadınlarımızın yüzme becerilerini geliştirdiği kapalı yüzme havuzu da Cumhur İttifakı belediyeciliğinin bir eseridir. Hemen üst tarafında yer alan, çocuklarımızın daha uygun ortamlarda ders çalışmasına olanak sağlayan kütüphane de aynı şekilde bu dönemin bir hizmetidir. Bu örnekler, belediyeciliğin somut ve vatandaşın hayatına dokunan yüzünü ortaya koymaktadır.
“SİLİVRİ'DE HİZMETİN TEMELİNDE BİRİKİM VE EMEK VAR”
Kendimi bildim bileli Silivri'de dokunulan her hizmetin geçmişine baktığımda, altyapıdan üstyapıya birçok önemli değişim yaşandığını görüyorum. Örneğin Hüseyin Turan Başkan'ın görev süresinden önce, Silivri'de vatandaşlarımız asbestli borulardan su içiyordu. Bugün ise AK Parti belediyeciliği döneminde inşa edilen biyolojik arıtma tesisleri sayesinde tüm atık sular toplanıyor ve içme suyu kalitesinde denize veriliyor. Bu, oldukça ciddi bir mekanik altyapı sisteminin kurulması anlamına geliyor.Bu temel hizmetlerin bütününe baktığımızda, Hüseyin Turan ve Volkan Yılmaz dönemlerini biraz daha ayrı bir yere koymak gerektiğini düşünüyorum. Elbette ki diğer belediye başkanlarımız da kendi dönemlerinde, kendi şartları ve siyasi konjonktürleri içerisinde Silivri'ye katkı sağlamışlardır.
“HER BAŞKANIN KATKISI DEĞERLİ”
Özcan Işıklar ve Selami Değirmenci Başkanlarımız da bu ilçeye hizmet ettiler, emek verdiler. Bugün için Bora Başkan'ın henüz birinci hizmet yılı geride kaldı. Ancak onun da Silivri'ye değer katacak projeler üreteceğine ve güzel hizmetler kazandıracağına inanıyorum.
Bu vesileyle tüm belediye başkanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Hepsine müteşekkirim.
“ALTYAPI HİZMETLERİ GÖZLE GÖRÜLMEZ AMA GELECEĞİ İNŞA EDER”
Kamil Bilici: Hüseyin Turan döneminde doğalgaz geldi?
Rıfat Kutlu: Hüseyin Başkan'ın görev döneminde Silivri doğalgazla tanıştı. O dönemde yapılan hizmetleri saymakla bitiremeyiz. Kapalı otoparklar, doğalgaz hatları, Boğluca Deresi'nin ıslah çalışmaları gibi birçok önemli proje hayata geçirildi. Az önce de bahsettiğim biyolojik arıtma tesisleri bu dönemin önemli altyapı yatırımlarından biriydi.O dönemde ben de AK Parti İlçe Başkanıydım. Cumhurbaşkanımızla telekonferans yöntemiyle bağlanarak kurdelesini kestiğimiz bu tesisin eski parayla maliyeti yaklaşık 3 katrilyondu. Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kent lokantası açıldı, bu da elbette bir hizmettir, teşekkür ediyoruz. Ancak maliyet açısından baktığınızda o yatırımın, biyolojik arıtma tesisine kıyasla nasıl bir fark olduğunu görüyoruz.
“BELEDİYECİLİK SADECE İNŞA DEĞİL, İHYA ETME SANATIDIR”
Altyapı hizmetleri çoğu zaman vatandaşın doğrudan göremediği, gözle ölçemediği ama etkisi uzun yıllar sürecek yatırımlardır. Belediyeciliğin ruhunda da zaten iki temel unsur vardır: inşa ve ihya… İnşai faaliyetler elbette önemlidir, herkes yapabilir. Ama asıl mesele “ihya” etmektir. Yani bu şehirde 20 yıl sonra yaşayacak çocukların nerelerde barınacağını planlamaktır. Gençleri kötü alışkanlıklardan koruyacak sosyal alanları bugünden inşa etmektir. Bugün denize bu kadar atık boşaltıldığında ve nüfus buna paralel şekilde arttığında, 20 yıl sonra Silivri denizine girilebilir mi, buna şimdiden kafa yormaktır.Bu perspektifle baktığınızda, belediyecilik sadece bugünü değil, yarını da planlama ve şekillendirme işidir.
“GELECEĞİ İNŞA ETMEK, ŞEHRİ SADECE BİNA YAPMAK DEĞİLDİR”
Şehrin geleceğini düşünerek yapılan her çalışma, gerçek anlamda bir “inşa” ve “ihya” faaliyetidir. Sadece bir bina dikmek, beton ve demirden bir yapı ortaya çıkarmak inşaat olabilir ama asıl mesele, bu yapının neye hizmet ettiği ve geleceğe ne kattığıdır.
Bu nedenle ben, özellikle bu dönemde ve bundan sonraki dönemlerde Silivri'de görev alacak arkadaşlarımın, kentin geleceğini ihya etme ve inşa etme noktasında daha gayretli olmalarını diliyorum. Sadece günü kurtaran değil, geleceği şekillendiren bir anlayışla hareket etmeleri gerektiğine inanıyorum.
KÖMÜRDEN DOĞALGAZA, ÇÖPLÜKTEN STADA BİR DÖNÜŞÜM HİKÂYESİ
Kamil Bilici:Doğalgazın altını özellikle çizmek istedim. Hüseyin Başkan'dan önce biz kömür ve odun taşıyorduk. Belki o dönem devam etseydi bu kadar kilo da almazdım! (Gülüyor)
Rıfat Kutlu:Ben de bu vesileyle Hüseyin Başkan'a bir kez daha teşekkür etmek isterim. Silivri'yle ilgili benim de zihnimde kalan kötü bir kare var: Vahşi depolama yöntemiyle çöp depolama yapılıyordu. Bugün Müjdat Gürsu Stadı'nın bulunduğu alan, o dönem Silivri'nin çöplüğüydü. Düşünün, öyle bir anlayış ve mantıkla bu şehir yönetiliyordu. Eğer bu zihniyet devam etseydi, bugün Silivri'de sağlıklı bir yaşam alanı kalmazdı diye düşünüyorum.
Devam edecek…