
Bu noktada okul fobisinin sadece okula yeni başlayan çocuklarda görülmediğini de hatırlatalım. Bütün yaş gruplarında bir olumsuz yaşantıya veya deneyime bağlı olarak okul fobisi geliştiğini meslek hayatım boyunca çok gördüm. Belli alanlarda yetersizlik yaşayan, kendine güvenini kaybeden, zor öğrenen çocuklarda da okul fobisine rastlanıyor. Çocuğa okul fobisi tanısının kesinlikle uzman bir çocuk psikologu tarafından konulabileceğini tekrar hatırlatmak istiyorum. Ailede yaşanan ölümler, kazalar, boşanmalara bağlı okul fobileri de uzmanların sık rastladığı sorunlar...
Okullar yeni açıldığı için, daha ziyade okula yeni adım atan çocuklar üzerinde duralım:
• Okulun nasıl bir yer olduğunu, uyulması gereken kuralları, zillerin neden çaldığını çocuğunuzla konuşun. Bunları bilen çocuk kendini daha rahat hisseder.
• Okul hazırlığını birlikte yapın, alışverişte onun da fikrini alın.
• Çocuğunuzla empati kurun, onu anlamaya çalışın.
• Çocuğunuzu azarlamayın, tehdit etmeyin, korkutmayın. Bu durumun geçici bir durum olduğunu unutmayın.
• Siz rahat olun ki, çocuğunuz da rahat olsun. (Öğretmenlik hayatım boyunca birçok meslektaşımdan işitmişimdir, çocuk aslında çok daha kolay alışacak; ama önce annesinin alışması lazım. )
• Çocuğun yalnız olmadığını hissettirin, okula devamı konusunda taviz vermeyin; kararlı olun.
• Öğretmeniyle iş birliği yapın.
• Sorunun kronik bir hal almasını beklemeden profesyonel bir yardım almaktan çekinmeyin. Uzman bir çocuk psikologuna başvurabilirsiniz.
Bu yazımı Zeki Ömer Defne'nin bir şiiriyle tamamlamak istiyorum.
Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir.
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım, evlerden, kırlardan, denizlerden;
Tâ içimden birisi gidecek ardınızdan uça ese...
Evet Ziller çalsın,
biz öğretmenler için ve
öğrencilerimiz için
ve uça ese gidelim sınıflarımıza...
Özledik çünkü...