Memur-Sen: Anayasa Değişikliği Paketine Evet Diyoruz, Çünkü

Memur-Sen: Anayasa Değişikliği  Paketine Evet Diyoruz, Çünkü

29.07.2010 10:32:57


Memur-Sen Silivri Temsilciliği bir basın açıklaması yaparak Referandum’da Anayasa Değişikliği Paketi’ne neden “Evet” diyeceklerini şöyle açıkladı:

“Anayasa değişikliği paketi 12 Eylül 2010 tarihinde milletin onayına sunulacak. Millet tarafından olumlu bulunursa, “evet” ile onaylanacak; beğenilmezse, “hayır” ile reddedilecektir. Bu oylamada millet ne derse o olacak, gerisi fasa fisodur. Ancak bu süreçte bizlere düşen görevler vardır. Milletin bu değişikliğe “evet” mi yoksa “hayır” mı diyebilmesi için aydınlatma görevimizi yerine getirmemiz gerekir. Toplumda yaşayan bir birey, eğitimci, sendikacı, vatandaş, baba olarak hangi açıdan bakarsak bakalım, kendimizi “evet” deme zorunluluğunda hissediyoruz. ‘Evet’, olumlu bir kelime; pozitifliği, geleceği inşa etmeyi ifade ediyor. Doğruyu tasdik anlamı taşıyor.

Anayasa değişikliği paketinin içeriğine baktığımızda, eksik olmakla birlikte, tüm maddelerin tüm kesimler tarafından doğruluğu kabul ediliyor. Bazıları, mevcut iktidar tarafından yapıldığı için iki maddeye itiraz ediyor ve bunun için karşı çıkıyor. Ayrıca darbeci çevreler, çarklarının suyu kesildiği için itiraz ediyorlar.

Anayasa değişikliğinin bütününe baktığımızda, topluma yeni bir soluk, yeni bir bakış açısı, bütün maddeleri milleti kucaklayan bir değişikliktir. Öyle ise doğrudur ve tasdik edilmesi gerekir. Aileyi inşa eden evlilik müessesesinin başında, çiftler evlenirken, nikâh şahitlerinin önünde ‘evet’ diyorlar. Tarafların birbirlerini olumladığı, kabul ettiği andır bu an ve bir ömür boyu mutlu olmanın hesabıyla eşler birbirine ‘evet’ der. Anayasa değişikliği paketinin de bu topluma, aile için evlilik ‘evet’i gibi öneme sahiptir. Bu önemi kazandıran nedir? Ona bakalım.

Herkesin olduğu gibi, bizim de beklentimiz, Anayasa’nın tamamının gözden geçirilerek, milleti kucaklayan, demokratik yeni bir Anayasa’nın yapılması doğrultundadır. Ancak, bugünkü siyasi ortam ve TBMM’nin aritmetik tablosu, bunu yapmanın zor olduğunu göstermektedir. Öncelikle 28 maddeden oluşan değişiklik paketinde demokratikleşme ve özgürlüklerin önünün açılmasına dönük ciddi değişiklikler var. Bunların arasında istemeyeceğimiz hiçbir madde yoktur. Öyle ise, kısmi de olsa, 28 maddelik değişikliğin yapılması sürecine destek vermeliyiz.

12 Eylül 2010 tarihindeki referandumla milletin önüne gelecek olan değişiklik ne getiriyor? Sırasıyla buna bakalım ve buna göre neden “evet” diyeceğimizi ortaya koyalım. İşte bu anayasa değişikliği ile temel hak ve özgürlükler bakımından sosyal hayata dair getirilen önemli yenilikler:

 

KADINLARA, ÇOCUKLARA,

YAŞLILARA, DUL VE YETİMLERE

POZİTİF AYRIMCILIK GETİRİYOR

“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmüne, “Bu maksatla alınacak tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” ibaresi ekleniyor.

Ayrıca “Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve babası ile kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara karşı, çocukları koruyucu tedbirleri alır” hükmü getirilerek, çocuklara güvence sağlanıyor.

 

KAMU ÇALIŞANLARINA

TOPLU SÖZLEŞME

HAKKI VERİLİYOR

Kamu çalışanlarını ilgilendiren çok önemli bir değişiklik ise, sendikal haklardaki değişikliklerdir. Değişiklikte, memura sözleşme hakkı tanınıyor. Bu imkândan emekli memurlar da yararlanacak. Yıllarca yaptırımı olmayan toplu görüşme uygulamasından vazgeçilerek, sözleşme uygulamasına geçiliyor. Bu madde, özellikle grev hakkından yoksunda olsa, önemsediğimiz ve anayasa değişikliği paketine girmesinde Memur-Sen olarak özel bir çaba sarf ettiğimiz değişikliktir. Bunun için tek başına “evet”i hak eden değişikliktir. Ayrıca, daha önce sadece bir sendikaya üye olabilen çalışanlar, bundan böyle birden fazla sendikaya üye olabilecek. Bu durum, sendikalar arasındaki rekabeti artırırken, işçiden yana avantajlar getirecek.

 

ANAYASA MAHKEMESİ’NE

BİREYSEL BAŞVURU

HAKKI TANINIYOR

Anayasa Mahkemesi’ne ilk kez bireysel başvuru hakkı getirilerek, yeni bir uygulama başlatılmış olacaktır. Bu değişiklikle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuran vatandaşlarımız, bundan sonra anayasal hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini düşünmesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek.

 

OMBUDSMANLIK

SİSTEMİ GETİRİLİYOR

Batı ülkelerinde “ombudsmanlık” olarak bilinen kamu denetçiliği uygulaması yapılacak. Bu uygulamayla birlikte vatandaşlar, devlete karşı şikâyetlerde mahkemeye gitmeden yaşanan ihtilaflar çözülebilecek. Bu sayede insanların birçok sorunu bu şekilde çözülürken, açılacak dava sayılarında önemli ölçüde azalmalar olacaktır.

 

YURTDIŞINA ÇIKMA YASAĞINDA

MAHKEME KARARI

GEREKLİLİĞİ GETİRİLİYOR

Vatandaşlarımızın yurtdışına çıkmalarının sınırlandırılmasına ilişkin hükümlerin daraltılmasında da önemli bir değişiklik getiriliyor. Daha önce güvenlik güçlerinin talebiyle yurtdışına çıkmaları engellenebilen vatandaşlarımız, bundan böyle ancak mahkeme kararıyla sınırlanabilecek.

Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı kısmi vetoya rağmen, bazı kurumların yapısında ve işleyişinde önemli değişiklikler getiriliyor.

 

HSYK’NIN ÜYE

SAYISI ARTIRILIYOR

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 7 olan üye sayısı 22’ye çıkartılırken, yıllardır tartışma konusu olan kararları yargı denetimine tabi tutuluyor.

 

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN

ÜYE SAYISI ARTIRILIYOR

Üye sayısı 11’den 17’ye çıkıyor. Üye sayısının artması, bu kurumların daha demokratik bir mekanizmaya kavuşmasına hizmet edecek.

 

YÜKSEK ASKERİ ŞURA (YAŞ)

KARARLARINA KARŞI

YARGI YOLU AÇILIYOR

Anayasa’nın 125. maddesinde değişiklik yapılarak, Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargıya başvurma hakkı veriliyor.

Askerî yargı, asker kişilerin, sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri askerî suçlara ait davalara bakabilecek. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar herhalde adliye mahkemelerinde görülecek. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmasının önü kesiliyor.

 

BAZI YÖNETİCİLERE

GÖREVLERİYLE İLGİLİ

YARGI YOLU AÇILIYOR

Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanına, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan yolu açılıyor.

 

12 EYLÜL DARBECİLERİNE

YARGI YOLU AÇILIYOR

Anayasa’nın geçici 15. maddesinde değişiklik yapılarak, 12 Eylül darbesini yapanlara yargı yolu açılıyor. Bu ülke yıllarca darbelerden ve darbecilerden çok çekti. Millet iradesi hep sekteye uğratıldı. Bunun için, darbe zihniyetinin önünü kesen her türlü değişiklik milletten “evet” alacaktır.

CHP-MHP-BDP  bu anayasa değişikliğini engellemeye çalışıyor ve 12 Eylül’de “hayır” kampanyalarını başlattılar bile. Çok ilginçtir, parti ve ideoloji ayrımı yapmadan bütün ulusalcı ve ayrılıkçıların aynı blokta yer aldıklarını görüyoruz.

Sonuç olarak, anayasa değişikliği paketinde yer alan maddeleri; demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin önünün açılması için olmazsa olmaz olarak gördüğümüz hususlar olarak değerlendiriyoruz. Bu maddeler içerisinde “hayır” diyebileceğimiz hiçbir yenilik yoktur. Onun için, biz bu anayasa değişikliğine “EVET” diyeceğiz. İnanıyorum ki, tüm eğitimciler ve eğitim çalışanları, kamu görevlileri ve vatandaşlar bizim gibi düşünüyor ve “evet” diyecektir. “Evet” demeyenler ise, kendi parti taassubuna kapılanlardır. Aksi takdirde “hayır” demek için hiçbir neden yoktur. Çünkü bu maddelerin tamamı, demokratikleşmenin önünü açan, milleti önemseyen ve milletin sorunlarını çözmeye dönük değişikliklerdir. Biz, politik mülahazalarla değil, özgürlükler adına, demokratikleşme adına, sendikal mücadelenin önünün açılması adına debisi yüksek, tamamen millet menfaatine ve özellikle de sendikal hakların geliştirilmesi yönündeki değerlendirmelerimiz neticesinde “evet” oyu verilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. İnanıyoruz ki, “evet”ler çoğunlukta olacaktır. Bu durumda ne şu parti ne de bu parti kazanmış olacak, asıl kazanan millet olacak. Şimdiden tüm kamu çalışanlarına ve milletimize hayırlı olsun.”

YORUM YAP