
Memur-Sen Silivri Temsilciliği bir basın açıklaması yaparak
Referandum’da Anayasa Değişikliği Paketi’ne neden “Evet” diyeceklerini şöyle
açıkladı:
“Anayasa değişikliği paketi 12 Eylül 2010 tarihinde milletin
onayına sunulacak. Millet tarafından olumlu bulunursa, “evet” ile onaylanacak;
beğenilmezse, “hayır” ile reddedilecektir. Bu oylamada millet ne derse o
olacak, gerisi fasa fisodur. Ancak bu süreçte bizlere düşen görevler vardır.
Milletin bu değişikliğe “evet” mi yoksa “hayır” mı diyebilmesi için aydınlatma
görevimizi yerine getirmemiz gerekir. Toplumda yaşayan bir birey, eğitimci,
sendikacı, vatandaş, baba olarak hangi açıdan bakarsak bakalım, kendimizi
“evet” deme zorunluluğunda hissediyoruz. ‘Evet’, olumlu bir kelime;
pozitifliği, geleceği inşa etmeyi ifade ediyor. Doğruyu tasdik anlamı taşıyor.
Anayasa değişikliği paketinin içeriğine baktığımızda, eksik
olmakla birlikte, tüm maddelerin tüm kesimler tarafından doğruluğu kabul
ediliyor. Bazıları, mevcut iktidar tarafından yapıldığı için iki maddeye itiraz
ediyor ve bunun için karşı çıkıyor. Ayrıca darbeci çevreler, çarklarının suyu
kesildiği için itiraz ediyorlar.
Anayasa değişikliğinin bütününe baktığımızda, topluma yeni
bir soluk, yeni bir bakış açısı, bütün maddeleri milleti kucaklayan bir
değişikliktir. Öyle ise doğrudur ve tasdik edilmesi gerekir. Aileyi inşa eden
evlilik müessesesinin başında, çiftler evlenirken, nikâh şahitlerinin önünde
‘evet’ diyorlar. Tarafların birbirlerini olumladığı, kabul ettiği andır bu an
ve bir ömür boyu mutlu olmanın hesabıyla eşler birbirine ‘evet’ der. Anayasa
değişikliği paketinin de bu topluma, aile için evlilik ‘evet’i gibi öneme
sahiptir. Bu önemi kazandıran nedir? Ona bakalım.
Herkesin olduğu gibi, bizim de beklentimiz, Anayasa’nın
tamamının gözden geçirilerek, milleti kucaklayan, demokratik yeni bir
Anayasa’nın yapılması doğrultundadır. Ancak, bugünkü siyasi ortam ve TBMM’nin
aritmetik tablosu, bunu yapmanın zor olduğunu göstermektedir. Öncelikle 28
maddeden oluşan değişiklik paketinde demokratikleşme ve özgürlüklerin önünün
açılmasına dönük ciddi değişiklikler var. Bunların arasında istemeyeceğimiz
hiçbir madde yoktur. Öyle ise, kısmi de olsa, 28 maddelik değişikliğin
yapılması sürecine destek vermeliyiz.
12 Eylül 2010 tarihindeki referandumla milletin önüne
gelecek olan değişiklik ne getiriyor? Sırasıyla buna bakalım ve buna göre neden
“evet” diyeceğimizi ortaya koyalım. İşte bu anayasa değişikliği ile temel hak
ve özgürlükler bakımından sosyal hayata dair getirilen önemli yenilikler:
KADINLARA, ÇOCUKLARA,
YAŞLILARA, DUL VE YETİMLERE
POZİTİF AYRIMCILIK GETİRİYOR
“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu
eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmüne, “Bu maksatla
alınacak tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar,
yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile
malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz”
ibaresi ekleniyor.
Ayrıca “Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek
yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve babası ile kişisel ve doğrudan ilişki
kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara karşı,
çocukları koruyucu tedbirleri alır” hükmü getirilerek, çocuklara güvence
sağlanıyor.
KAMU ÇALIŞANLARINA
TOPLU SÖZLEŞME
HAKKI VERİLİYOR
Kamu çalışanlarını ilgilendiren çok önemli bir değişiklik
ise, sendikal haklardaki değişikliklerdir. Değişiklikte, memura sözleşme hakkı
tanınıyor. Bu imkândan emekli memurlar da yararlanacak. Yıllarca yaptırımı
olmayan toplu görüşme uygulamasından vazgeçilerek, sözleşme uygulamasına
geçiliyor. Bu madde, özellikle grev hakkından yoksunda olsa, önemsediğimiz ve
anayasa değişikliği paketine girmesinde Memur-Sen olarak özel bir çaba sarf
ettiğimiz değişikliktir. Bunun için tek başına “evet”i hak eden değişikliktir.
Ayrıca, daha önce sadece bir sendikaya üye olabilen çalışanlar, bundan böyle
birden fazla sendikaya üye olabilecek. Bu durum, sendikalar arasındaki rekabeti
artırırken, işçiden yana avantajlar getirecek.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE
BİREYSEL BAŞVURU
HAKKI TANINIYOR
Anayasa Mahkemesi’ne ilk kez bireysel başvuru hakkı
getirilerek, yeni bir uygulama başlatılmış olacaktır. Bu değişiklikle, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuran vatandaşlarımız, bundan sonra anayasal hak
ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini düşünmesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne
başvurabilecek.
OMBUDSMANLIK
SİSTEMİ GETİRİLİYOR
Batı ülkelerinde “ombudsmanlık” olarak bilinen kamu
denetçiliği uygulaması yapılacak. Bu uygulamayla birlikte vatandaşlar, devlete
karşı şikâyetlerde mahkemeye gitmeden yaşanan ihtilaflar çözülebilecek. Bu
sayede insanların birçok sorunu bu şekilde çözülürken, açılacak dava
sayılarında önemli ölçüde azalmalar olacaktır.
YURTDIŞINA ÇIKMA YASAĞINDA
MAHKEME KARARI
GEREKLİLİĞİ GETİRİLİYOR
Vatandaşlarımızın yurtdışına çıkmalarının
sınırlandırılmasına ilişkin hükümlerin daraltılmasında da önemli bir değişiklik
getiriliyor. Daha önce güvenlik güçlerinin talebiyle yurtdışına çıkmaları
engellenebilen vatandaşlarımız, bundan böyle ancak mahkeme kararıyla
sınırlanabilecek.
Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı kısmi vetoya rağmen, bazı
kurumların yapısında ve işleyişinde önemli değişiklikler getiriliyor.
HSYK’NIN ÜYE
SAYISI ARTIRILIYOR
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 7 olan üye
sayısı 22’ye çıkartılırken, yıllardır tartışma konusu olan kararları yargı
denetimine tabi tutuluyor.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN
ÜYE SAYISI ARTIRILIYOR
Üye sayısı 11’den 17’ye çıkıyor. Üye sayısının artması, bu
kurumların daha demokratik bir mekanizmaya kavuşmasına hizmet edecek.
YÜKSEK ASKERİ ŞURA (YAŞ)
KARARLARINA KARŞI
YARGI YOLU AÇILIYOR
Anayasa’nın 125. maddesinde değişiklik yapılarak, Yüksek
Askeri Şura’nın (YAŞ) terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma
hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargıya başvurma hakkı
veriliyor.
Askerî yargı, asker kişilerin, sadece askerlik hizmet ve
görevleriyle ilgili olarak işledikleri askerî suçlara ait davalara bakabilecek.
Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara
ait davalar herhalde adliye mahkemelerinde görülecek. Savaş hali haricinde,
asker olmayan kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmasının önü kesiliyor.
BAZI YÖNETİCİLERE
GÖREVLERİYLE İLGİLİ
YARGI YOLU AÇILIYOR
Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve
Jandarma Genel Komutanına, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan yolu
açılıyor.
12 EYLÜL DARBECİLERİNE
YARGI YOLU AÇILIYOR
Anayasa’nın geçici 15. maddesinde değişiklik yapılarak, 12
Eylül darbesini yapanlara yargı yolu açılıyor. Bu ülke yıllarca darbelerden ve
darbecilerden çok çekti. Millet iradesi hep sekteye uğratıldı. Bunun için,
darbe zihniyetinin önünü kesen her türlü değişiklik milletten “evet” alacaktır.
CHP-MHP-BDP bu
anayasa değişikliğini engellemeye çalışıyor ve 12 Eylül’de “hayır”
kampanyalarını başlattılar bile. Çok ilginçtir, parti ve ideoloji ayrımı
yapmadan bütün ulusalcı ve ayrılıkçıların aynı blokta yer aldıklarını
görüyoruz.
Sonuç olarak, anayasa değişikliği paketinde yer alan
maddeleri; demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin önünün açılması için
olmazsa olmaz olarak gördüğümüz hususlar olarak değerlendiriyoruz. Bu maddeler
içerisinde “hayır” diyebileceğimiz hiçbir yenilik yoktur. Onun için, biz bu
anayasa değişikliğine “EVET” diyeceğiz. İnanıyorum ki, tüm eğitimciler ve
eğitim çalışanları, kamu görevlileri ve vatandaşlar bizim gibi düşünüyor ve
“evet” diyecektir. “Evet” demeyenler ise, kendi parti taassubuna kapılanlardır.
Aksi takdirde “hayır” demek için hiçbir neden yoktur. Çünkü bu maddelerin
tamamı, demokratikleşmenin önünü açan, milleti önemseyen ve milletin
sorunlarını çözmeye dönük değişikliklerdir. Biz, politik mülahazalarla değil,
özgürlükler adına, demokratikleşme adına, sendikal mücadelenin önünün açılması
adına debisi yüksek, tamamen millet menfaatine ve özellikle de sendikal
hakların geliştirilmesi yönündeki değerlendirmelerimiz neticesinde “evet” oyu
verilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. İnanıyoruz ki, “evet”ler çoğunlukta
olacaktır. Bu durumda ne şu parti ne de bu parti kazanmış olacak, asıl kazanan
millet olacak. Şimdiden tüm kamu çalışanlarına ve milletimize hayırlı olsun.”