Ahmet Yücegök

Kutsamıyorum...

Hafta İçİnde, Silivri’deki siyasi gelişmeleri sıralamak gerekirse, ilk sırayı, CHP’nin Hakim nezaretinde yapılan  ÖN seçimin  alacağına eminim…
Evet…
CHP’de ön seçim  geçen Pazar Günü yapıldı…
Yapılmasına yapıldı da…
Muhabbeti  Pazartesi gününden başlayarak hafta sonuna kadar sürdü diyebilirim…
Sonuçlar  biraz geç alındı…
Ve, Silivri’den  yarışa katılan Milletvekili Aday Adaylarından, Milletvekili seçilebilecek sıraya giren olmadı…
Yani…
Üç adaydan hiç biri seçilebilecek sırada değil.
Bu demektir ki…
Silivri’den yarışa katılan Milletvekili aday  adayları, en azından,  bölgesel olamamışlar, çok yerel kalmışlar, çünkü çıkan sonuç onu gösteriyor...
Ön seçim öncesi yapılan toplantılarda konuşan aday adaylarını dinledik…
 Her biri kendini, yüzeysel de olsa tanıma imkanı buldu…
Seçimi yapacak üyelerin, kafasında belli kanaatler oluştu...
Ve...
Kim ne derse desin…
Oy kullanan üyelerin ezici bir çoğunluğu ellerine tutuşturulan listelere harfiyen uymadı. Kendince sıralama yaptı…
Ve…
Adayların her biri yapmış olduğu bu tanıtım toplantılarında "Kendimi örgüte teslim ediyorum, sonuç ne olursa olsun, seçilsem de seçilmesem de kızmak darılmak yok, partimin iktidar olması için var gücümle çalışacağım” dedi...
Dediğim gibi…
Hiç kimse, birilerinin verdiği listeye itibar etmedi…
İyi de…
Sandıktan çıkan sonuçları kabullenmek o kadar kolay mı, denebilir…
Gayet tabii, kolay olmaz...
Nitekim…
Olmadı da…
Ama…
Gösterilen tepkiler…
Anlık ve  öylesineydi…
Hoş…
Bu işini raconunu bilenler, yarışın  doğasında  bir üste çıkmak için uğraşın  var olacağını  bilir, o nedenle kızmazlar...
Ve, bilirler ki…
Güçlü gördüğünün önüne geçmek için, belli kurallar içinde, partiye zarar vermeden  çaba var…
Ve…
Yine bu işin raconunu bilenler…
Bu öyle bir yarış ki, (7) Haziran seçimleri için ayni cephede savaş vereceği   arkadaşını yaralamadan  yapılması gereken bir yarış…
Ve…
Kim ne derse desin…
Ortaya çıkan sonuç…
Kendilerini teslim ettikleri örgütün bir  sıralamasıydı...
Ve…
Ön seçim…
"Parti içi demokrasi” açısından, şu ana kadar  bilinen, en geçerli yöntemlerden biri…
O nedenle...
Ön seçimin kurallarını da  kabul edip yarışa giren  aday,adayının  kimseye kızmaya hakkı olamaz…
Şayet kural ihlali yoksa...
Ve…
Şayet (7) Haziran’da partisi başarılı olamazlarsa...
Ön sıradaki de, arka sıradaki de…
Birlikte o da üzülecekler...
O nedenle de…
Aday, adayları şayet siyaseti  partilerinde yapmakta kararlıysalar...
Haziran seçimlerinde, birlikte, omuz, omuza ayni cephede olmak zorundadırlar...       
Son söz...
Önseçim olayı Parti içi demokrasi de, ileri bir aşama ve bu  kararı alanları kutluyorum...
Lakin...
Kutsamıyorum...
İyi haftalar...

NEREDEYSE ÖLEN SUÇLU  
Ölümlü bir olay…
Olayın geçtiği yer…
Silivri Adalet Sarayı...
Cuma günü, Silivri Adalet Sarayının asansör boşluğuna düşen Feriha Koşan  kurtarılamayarak ölmüş…
Sanki…
Sıradan bir olay!
Maalesef sorumlusu henüz bilinmiyor…
***
Hafta içinde…
İstanbul’daki, Adalet Sarayında da bir olay yaşandı...
Son derece güvenlikli zannettiğimiz binada görevini yapana,  Cumhuriyet Savcısının odasına  iki kişi giriyor. Savcıyı rehin alıyor…
Sonuç…
Operasyon yapılıyor…
Savcı ve onu rehin alanlar ölüyor …
Ve…
Başarı olarak kamuoyuna takdim ediliyor…
Efendim…
Savcıyı öldüren  "teröristler”...
İyi de…
Hepsi ölü…
Başarı bunun neresinde…
Ve…
Soruyorum…
Onların terörist olması  sonucu değiştiriyor mu?
Ki…
Olayda haber yasağı da var...
Ve…
O zaman da kafalarda oluşan...
Verilen Haberler ne kadar sağlıklı!
Efendim...
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ağzından "Avukat Cübbesi” ve "Avukatların Aranması” meselesi...
Olacak iş mi?
Geçin bunları...
Mesele Cübbe ile girmekse... Polis Elbisesi ile de girerdi...
Öyle değil mi?
Yoksa...
Bunları, gündeme getirip…
Olaydan sıvışmak var mı, isteniyor?
O zamanda…
Adama sormazlar mı?
Kardeşim...
MİT, Emniyet, özel güvenlik ne iş yapar?
Söyler misiniz?
Hatta…
AKP’den Milletvekilliğine soyunup, Sayın Cumhurbaşkanının baskısı sonucu, sonradan adaylıktan,  vazgeçmek zorunda kalan  ve Sayın Cumhurbaşkanımızın çok güvendiği MİT Başkanı nerededir?
Bağırmayın…
Kızmayın hiç…
Ne yani…
Bunu…
Kimse sormayacak mı?
***
Neyse…
Silivri’ye tekrar dönersek...
Olayın geçtiği bina…
Silivri çapında devasa bir Bina…
Adı…
Adalet Sarayı...
Burası…
Hakim, Savcı, Avukat ve Yargı ile işi olan bir çok kişi ile binanın içi her gün her dakika tıklım, tıklım dolu...
Ve…
Herhalde…
Bu binanın  bir  sorumlusu da  olacak...
Ve...
Ne yani...
Ölüm olayının meydana geldiği asansör dahil , her şeyden sorumlu bu kişi, hesap vermeyecek mi?
Ya da…
Ondan…
Hesap sorulmayacak mı?
***
Üzülerek söylüyorum…
Son günlerde…
Biri İstanbul’da, biri  Silivri’de meydana gelen  ve  basit gibi görünen facialar, başka ülkede olsa, inanın, Adalet Bakanı  anında istifasını vermişti. Hatta, hatta  Başbakan...
Ve…
Sözün özü…
Bu iki olayda…
Neredeyse ölenlerin sorumlu tutulacağına tanıklık edeceğiz…
İnanın...
Sorumsuzluğun tavan yaptığı günleri yaşıyoruz…
Ve, inanın…
Bu ülke hiç böyle  yönetilmemişti...
                                   
BENDEN SÖYLEMESİ
Güneş her gün kendini gösteriyor ama havalar hala ısınmadı…
Oysa, üçüncü cemrenin  toprağa düşeli  epey oldu…
Yine de…
Kuytu yerler yemyeşil…
Eveleme, geveleme yok…
Artık…
Piknik zamanı…
Ona göre…
Hafta sonu…
Sabah gidip, akşam dönmek şartı ile…
Evinde hazırlanmış yiyeceklerle, çoluk, çocuk…
Yakın bir yerde yalnız piknik yapmak isteyenlere…
B.Kılıçlı, B.Sinekl, K.Sinekli ve Beyciler...
Bolca Doğal güzellik göreyim diyenlere…
Ayni yol güzergahında sayılan, Danamandra,  Sayalar, Çayırdere’yi, değişik güzergahtan  Bekirli’yi  öneririm…
Ha…
Şayet…
Yine, sabah çıkıp, akşamına dönmek şartı ile biraz daha uzağa gitmek isterseniz, önerim.
Çatalca’nın Binkılıç (Istranca), Karamandere, Belgrat, Yalıköy, Yaylacık, Karacaköy ve Çilingoz denilen yer…
Eğer kararınızı vermediyseniz,  öncelikle, gidilmesini önereceğim ÇİLİNGOZ denilen mekan...
Şu kadarını söyleyeyim…
Bir defa…
Çilingoz’a  varana  kadar, geçtiğiniz yolun kenarında, göreceğiniz güzellikler yeter…
Ve…
Çilingoz’a vardığınızda da, orman  ve  denizin kucaklaştığı inanamayacağınız bir manzaranın sizi  beklediğini göreceksiniz…
Peki…
Çilingoz’a geldiniz...
Şimdi…
İlk olarak yapmanız gereken…
Arabanızı bir kenara çekip manzarayı seyretmek olmalı…
Sonra…
Nevalenizi çıkarın ve otların üzerine serin…
Sonra da…
Derin nefes alın birkaç dakika…
Benden söylemesi…

ZİYARETİN NEDENİ
Efendim…
Bölgemiz Milletvekili diye sunulan AKP’li vekil , Tülay Kaynarca, birkaç Muhtarla birlikte Silivri’deki  Orman Bölge Müdürünü ziyarette bulunmuş…
Bakın şimdi…
AKP denilen Parti 2002 Yılından bu yana ezici bir çoğunlukla iktidarda. İstediği yasayı bir gecede geçirdi ama bir tek Silivri’nin (3) mahallesini ilgilendiren TAPU ve ECRİMİSİL sorununu ile ilgili tek bir adım atmadı...
Bakın…
Çözemedi demiyorum…
Resmen…
Çözmedi…
Ha…
Orman  Müdürü ile meseleyi çözeceklerse mesele  yok. Çözsün...
 Lakin…
 O kadar basit olmadığını Sayın Tülay Kaynarca Hanımefendi de biliyor…
Peki…
"Bu yaptığı ne” diyebilirsiniz…
Söyleyeyim!
Tamı, tamına (13) Yıldır aldattıkları bu insanları daha da  aldatmak istiyor…
Ayrıca…
Tülay Kaynarca…
Çok  iyi biliyor ki…
Bu sorun…
Partinin ileri  gelenlerince…
Bilerek…
İsteyerek…
Ve, tasarlayarak  "çözülmemekte”...
Çünkü…
İstedikleri…
Bu kadar büyük Ecrimisil ödemelerinden, bunalan vatandaş…
"lanet olsun” deyip, hakkından vazgeçecek…
Onlarda…
Hazineye ait bu yerleri  yandaşlarına peşkeş çekecekler…
Kısaca dostlar…
Seçime az bir zaman kaldı…
Şunu iyi bilin…
AKP’nin   derdi   TAPU ve ECRİMİSİL sorununu çözmek değil, çözmek için çalışıyor görünmek...
Konuyu biraz  daha uzatayım isterseniz…
• Bahsi geçen eski köy,yeni Mahallelerdeki  tarlalar , Hazine’ye ait, yani Maliye Bakanlığına...
• "İşgalci” diye tanımladıklarından (ki, o mahalledekilerde yaşayan insanları en çok inciten tanımlama bu) istenen Ecrimisil paraları, Mal Müdürlüğünce  tahakkuk ettiriliyor ve ödemeler, Silivri Mal Müdürlüğüne yapılıyor…
Özetlersek dostlar…
• Olayın  hiçbir yerinde Orman Bölge Müdürlüğü geçmiyor…
O zaman da …
• Tülay Kaynarca’nın  çıkan yasalardan haberleri mi yok, diyeceğim ama demiyorum, çünkü vardır...
Nokta…

BU HAYVANLAR BAŞKA
Bildiğiniz gibi aylar önce İBB Belediye Başkanı  Kadir Topbaş’ın  da ortağı olduğu Manda Çiftliğinden sonra bu defa da  benzer  olay Beyciler Mahallemizde yaşandı...
Haberi İnternetten öğrendim...
Aslında…
Olay tamı tamına aynisinden değil…
Çünkü…
Kirletenler MANDA değil İNEK.
Ve, olay yeni değil…
Olayı ortaya çıkaran, kamuoyuna sunan Silivri Çevre Derneği…
Hep söylemişimdir...
İyi ki Silivri Çevre Derneği var…
 
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
"Sayın Cumhurbaşkanı Harran Üniversitesi Rektörlüğüne, 6.  sırada oy alan zatı atadıysa, bakarsınız seçimden sonra  Hükümeti Kurma Görevini de bize, yani Liberal Demokrat Parti’ye verir! Umudumuzu yitirmedik!”  
(Cem Toker/Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı -4/4/2015-Hürriyet)

YORUM YAP