Koçoğlu: Engellemeyin yapın

Koçoğlu: Engellemeyin yapın

11.11.2016 15:15:41

İBB ve Silivri Belediyesi CHP Belediye Meclis Üyesi Mümin Koçoğlu ilçemizin çözüm bekleyen en önemli sorununa işaret ederek, “Silivri'nin en büyük sorunu; alt geçit. Yeni Mahalle'de inşaat süreci giderek artıyor. Yatırım yapılacaksa, para harcanacaksa kanaatim öncelikle o alt geçidin yapılması yönünde. Engellemeyin kardeşim yapılsın. Yapmak isteyen varsa bu engelleniyorsa Allah katında ve halk nezdinde bu suçtur. Yapma imkânı olup da yapmayan da suç işliyor. Milletin derdini sıkıntısını çözün siyasetinizi ondan sonra yapın” dedi.

Mümin Koçoğlu ile Silivri Belediye Meclisinde geride bıraktığı 2,5 yıllık süreçte yaşananları; Türkiye ve Silivri gündemindeki konuları konuştuk. Siyaseti, siyasette geçmiş ve geleceğe dair görüşleri ile yatırım, hizmet ihtiyaçlarını değerlendirdik.

“BÖLÜNMESİNDE FAYDA VAR AMA NASIL BÖLÜNDÜĞÜNÜN DE TARTIŞILMASI LAZIM”
Sevginar SALİ: Selimpaşa'nın iki mahalleye ayrılma konusunda bir çalışma vardı, son durumu ve bununla ilgili şahsi görüşünüz nedir?
Mümin KOÇOĞLU: Konu yaklaşık 2 aydır komisyonda bekliyor. 15 Temmuz ve OHAL gibi sıkıntılı süreçler girince araya zannediyorum komisyonda biraz uzun kaldı. Herhangi kesinleşen bir şey olmadı. Böyle bir düşünce olduğunu meclis gündemine geldiğinde öğrendim. Meclis gündeminden önce herhangi bir konuşmamız veya değerlendirmemiz olmadı açıkçası. Selimpaşa büyük bir yer, iki mahalleye bölünme kararının iyi ya da kötü olup olmaması nasıl bölüneceğine bağlı. Dikkate alınması gereken sit alanları da var. Buna mahalleye hakim kişilerin oturup karar vermesi gerekir. Selimpaşa büyüdü, bildiğim kadarıyla seçmen sayısı 12 binleri geçti. Her geçen gün de göç alıyor. Yeni imar planları geldiği zaman bu sayılar çok daha büyük artış gösterecek. Selimpaşa yüzölçümü olarak en geniş mahallelerden bir tanesi. Bölünmesinde fayda var mıdır diye eski muhtarlarla konuştum. Hatta AK Partili olmasına rağmen Değirmenköy örneğinden hareketle Yusuf Köroğlu'na da danıştım. Başlangıçta bir takım sıkıntılar olabileceğini ama sonraları iyi olduğunu söylediler. Belki muhtarlar yarışa girecek, rekabet ortamı hizmeti artırabilir. Hizmet açısından iyi olur. Bana kalırsa bölünmesinde fayda var ama nasıl bölündüğünün de tartışılması lazım.

SELİMPAŞA LOBİSİ
Sevginar SALİ: Selimpaşa'nın 2 başkan yardımcısı, 2 CHP'li, 2 AK Partili meclis üyesi, 2 oda başkanı var. Siyaset kulislerinde Selimpaşa'nın Silivri'yi yönetmek istediği sıklıkla dile getiriliyor. Selimpaşa lobisini bir de sizden dinleyelim!
Mümin KOÇOĞLU: Öyle bir lobi yok. Keza bakarsanız benim diğer arkadaşlarla çok fazla beşeri ilişkim yok. Dolayısıyla bir lobi varsa bile ben o lobinin içinde değilim. 2009'dan önce Selimpaşa'nın siyasi durumuna bakarsanız başta bulunan kişiler hep kontrol etme derdinde olduğu için, uzun zaman da belediye başkanlıkları yaptıklarından esnaf odasına belli kişiler aday olurdu. “Selimpaşa'dan şu arkadaşı yönetime alın” denirdi veya “Bunu almayın” çünkü oranın siyasi yapısında en büyük güç o kişilerdeydi. Onların dediğine göre hareket ediliyordu. CHP iktidara geldikten sonra bu baskıların hepsi bitti. Mevcut belediye yapısı da gördüğüm kadarıyla sivil toplum kuruluşlarına çok fazla müdahil olmuyor. Belki meclis üyesi arkadaşlardan birkaç tanesi taraf oldu ama belediye başkanının kalkıp da, “Ben bunu destekliyorum” dediğini duymadım.

“HER YERE NE KADAR ETKİSİ VARSA SELİMPAŞA'YA DA O KADAR VAR”
Sevginar SALİ: Bu arkadaşların temsil ettiği görev ve pozisyonlarda Selimpaşa'ya çok büyük etkisi, faydası olduğunu söyleyebilir miyiz?
Mümin KOÇOĞLU: Her yere ne kadar varsa Selimpaşa'ya da o kadar etkisi var. Yani bir Şoförler Odası veya Esnaf Odası Başkanı Selimpaşalı oldu diye Selimpaşa'ya çok hizmet gelecek diye bir şey kesinlikle yok. Recep Başkan olsun Nuray Başkan olsun elbette Selimpaşa'ya destek oluyorlar ama o dengeyi de iyi kuruyorlar gördüğüm kadarıyla. Silivri merkezi olsun köyler olsun her noktada dengeyi sağlıklı bir şekilde yürüttüklerine inanıyorum.

CHP VE 15 TEMMUZ SÜRECİ
Sevginar SALİ: 15 Temmuz süreci ve sonrasını CHP nasıl yönetti?
Mümin KOÇOĞLU: Genel Başkanın ilk zamanlardan bugüne konuşmalarıyla, beden diliyle çok büyük ilerlemeler kaydettiğine inanıyorum. Geride bıraktığımız çok hassas bir süreç. AK Parti medyası, havuz medya veya ne dersek diyelim gündemimizi kendine göre yönlendirmeye çalışıyor. 15 Temmuz sürecinden sonra OHAL ilan ettiler, bugün bütün muhalif kanalları susturmaya çalışıyorlar. Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılanları ve yaşatılanları görüyorsunuz. Ülke bu duruma geldikten sonra sizin düşüncelerinizi istediğiniz gibi kamuoyuyla paylaşma şansınız olmuyor ki, bunları özgürce beyan edecek birçok basın susturulmaya çalışılıyor. Bugün Cumhuriyet Gazetesi'ne baskın yapılıyor, tutuklamalar oluyorsa burada çok da fazla tartışılacak bir şey yok. Ülkenin gittiği durumda belli, ne yapılabilir ki? Kemal Kılıçdaoroğlu tek başına Türkiye'nin her yerini ne kadar gezebilir? Düşüncelerini basın yayın kuruluşları aracılığıyla halka paylaşması lazım. Bunlar da kısıtlanıyorsa nasıl paylaşacak? Televizyon kanalları saatlerce kendi desteklediği siyasi partilerin propagandasını yapıyor istediği gibi. CHP'nin 15 Temmuz'dan sonra yaptığı birçok şey doğru. Hataları var mıdır vardır.

“ÜLKE “ANA MUHALEFET LİDERİ TUTUKLANABİLİR Mİ?” ENDİŞE NOKTASINA GELMİŞ, BUNDAN ÖTEYE TARTIŞACAK BİR ŞEY YOK”
Sevginar SALİ: CHP bir yerel temsilcisi olarak süreçte uygulanan Genel Merkezin politikaları içinize siniyor mu?
Mümin KOÇOĞLU: CHP Genel Merkezi Türkiye'nin genel gündemi ve dış politikasıyla alakalı birçok mevzuya bizden çok daha hakim. Bizim çok hakim olmadığımız konularda büyüklerimizin vermiş olduğu kararların doğruluğunu veya yanlışlığını tespit etme yönünde yanlışlarımız olabilir. Çok fazla bir şey söylemek bence anlamsız bu konuda. Geçtiğimiz hafta sonu MYK olağanüstü toplandı. Ülkenin gündemi çok hızlı değişiyor. Genel Merkezin en iyi şekilde değerlendirdiğine inanıyorum ve de güveniyorum. Bu kadar demokrasinin işlediği bir ülkede muhalefet de ancak bu kadar kadar etkili olabilir. Bir deklarasyon yayınlandı biliyorsunuz millet tereddütte düştü “Acaba Genel Başkanı da alabilirler mi?” diye. Ülke “Ana muhalefet lideri tutuklanabilir mi?” endişe noktasına gelmiş, bundan öteye zaten tartışacak bir şey yok. Cumhuriyetin en temel direğini sarsmaya çalışıyorlar.

“SEÇİMLE GELEN, SEÇİMLE GİTMELİ”
Sevginar SALİ: HDP'li milletvekillerin tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mümin KOÇOĞLU: Kişisel fikrim, kalbimin söylediği, seçimle gelenin seçimle gitmesi gerekir. Genel Merkezimiz de zaten bu yönde bir tavır sergiledi. Yanlışları elbette vardır ama bunların da göz önünde bulundurulması gerekir. Yargı kararı verecektir zaten.

“ENGELLEMEYİN KARDEŞİM YAPIN”
Sevginar SALİ: Selimpaşa'da tamamlanması beklenen bir kavşak projeniz var…
Mümin KOÇOĞLU: Selimpaşa'nın kavşak projesine olan ihtiyacı hiç tartışılmaz. Tamam, Selimpaşalıyım ama ortada bir gerçek var ki o da Silivri'nin en büyük sorunu; alt geçit. Geçide olan ihtiyaç Yeni Mahalle'de artan inşaat süreciyle giderek artıyor. Yatırım yapılacaksa, para harcanacaksa kanaatim öncelikle o alt geçidin yapılması yönünde. Engellemeyin kardeşim yapılsın. Her sabah kavgalar oluyor, bunun hesabını kim verecek? Yapmak isteyen varsa bu engelleniyorsa Allah katında ve halk nezdinde bu bir suçtur. Yapma imkânı olup da yapmayan da suç işliyor burada. Kimse için değil halk için yapacaksınız bunu.

Sevginar SALİ: Bildiğiniz bir engelleme durumu mu var?
Mümin KOÇOĞLU: Hayır yapılmaması, yapılama- masından yola çıkarak bunları söylüyorum. Milletin derdini sıkıntısını çözün siyasetinizi ondan sonra yapın. Kaymakamlığın arkasındaki otopark projesi 22 cm'lik bir proje hatası yüzünden bekliyor. Anıtlar Kurulunda sıkıntılar varmış. Anıtlar Kurulu İstanbul'un her yerine bakmıyor mu? Ataköy sahilinden giderken Radisson Hotel'in yanında eski baruthane var. Diyorsunuz ki “İmar planları gelsin”… Ben teknik bir insan değilim mali müşavirim ama anlamlandırmakta güçlük çektiğim konular var. Örneğin Selimpaşa için imar 2,5 kat. “Planlar, okullar buna göre yapıldı” deniyor. “Burası 4-5 kat olamaz” deniyor. Tamam, takdir ediyorum. Ama İstanbul'un göbeğinde 2-3 kat olan yerlere 10 kat veriliyor. Yol aynı, okul yeri aynı! Bana bunu biri anlatsın! Üçüncü dünya ülkesi olmaktan kurtulamadık. Bugün İstanbul'a gitmek istemiyorum. Başakşehir'den-Mahmut beye harcadığın süreye bak; 1,5 saat. Yapılanmanın Çatalca ve Arnavutköy'e kaydırılması mümkün değil mi? Neden yapılmıyor?

“İSTENİLİRSE YAPILIR”
Sevginar SALİ: Silivri'nin en acil sorunu nedir diye soracaktım mevzuya girmiş olduk… Devamında ne söyleyeceksiniz…
Mümin KOÇOĞLU: Alt geçit ve otopark problemi. Bana göre şu an Silivri'nin en büyük sorunları. Bir de Tapu Hizmet Binasının olduğu bölge. SGK da geldikten sonra sıkıntılar hat safhaya ulaşacak. Meclis üyesi arkadaşlarla bunları konuşuyoruz ama takdir edersiniz ki yukarıda daha büyükler var, ülkenin belli problemleri var. Bize eleştirmek belki çok basit geliyor ama bunların bürokrasi, planlama, proje çizimi süreçleri bile aylarca sürebiliyor. Ama şu var ki istenilse yapılır.

Sevginar SALİ: Kumkapı'da bulunan Geri Gönderme Merkezi'nin Selimpaşa'ya taşınması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mümin KOÇOĞLU: Bürokrasi süreci devletimizin ihtiyaçlarına göre işletmiş gibi duruyor. Selimpaşa halkı doğal olarak tedirgin. Yapılabilecekler araştırılıyor ancak bir değişiklik olabileceğini düşünmüyorum açıkçası.

“HİÇBİR ALANDA 2 AY ÇALIŞIP, 10 AY ÇALIŞMAYIP GEÇİNEMEZSİNİZ”
Sevginar SALİ: Yerel iktidarda İBB ve Silivri Belediye meclis üyesi olarak 2,5 seneyi geride bıraktınız. Bu süreçte yerel yönetimin en çok içinize sinen çalışması hangi alanda gerçekleşti?
Mümin KOÇOĞLU: Bulunduğu muz şartlarda bence yapılabileceklerin en iyisi gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Tarım konusunda çalışmalar yapılıyor. Bunların meyvelerini kısa vadede almak zor. Bir tohumu sofraya getirene kadar en az 2-3 yıl geçiyor. Hollanda seviyesine gelmek teknik konularda eğitim almaktan da geçiyor. Lise yapıldıktan sonra teknik bilgisi yüksek olan gençler yetiştiği takdirde daha verimli olacaktır. Tarımın 1-2 ay değil senede 12 ay yapılması gerekiyor. Hiçbir alanda 2 ay çalışıp, 10 ay çalışmayıp geçinemezsiniz. Hollanda'da hendek diye bir şey yok. Toprağın her noktasını değerlendiriyorlar. Dünyanın en cimri insanları diye biliniyorlar. Bizim tarlalardaki hendekler dünyanın yeri zaten. Bu güzel topraklarda yaşamak bizim için bir şans, bunun kıymetini bilmemiz lazım. Tarım topraklarının korunmasından yanayım. Yetişmeyen tek şey toprak. Planlarımızı buna göre yapmamızda fayda var.

IŞIKLAR, TÜM GRUBUN BAŞKANI OLABİLDİ Mİ?
Sevginar SALİ: Selami Değirmenci'nin ekibinden ön seçimle meclis üyesi seçildiniz. Ciddi endişeler vardı bu konuda; Özcan Işıklar bütün grubun belediye başkanı olabildi mi?
Mümin KOÇOĞLU: Olabildiğinin kanıtı şu an ortadadır. Değirmenci'nin listesinden firesiz bir şekilde 9 kişi çıktı. 7 kişi meclise girdi. Aslında bakarsanız biz Türk milleti olarak çok çabuk unutuyoruz geçmişimizi. Bugün mecliste olan 7 arkadaşın süreci aslında 2010'da başlıyor. Tek başına siyaset olmaz, ben buna inanıyorum en azından. Bizim de temayül yoklamasına girerken ki adayımız Selami beydi. Tabi bir yarış oldu. Belki önümüzdeki seçimlerde de belli yarışlar olacak. Bunlar olması gerekir. Dinamizm kazandırır. Tüm bunların başında parti disiplini vardır. Meclise kavga yapmak için girmedik. Aynı partinin çatısı altında girdik. Ailenin işleyişine ayak uydurmak zorundayız ki istiyoruz, seviyoruz da. Ayak uydurduğumuza da inanıyorum. Desteklediğimiz konuları da söylüyoruz, desteklemediklerimizi de. Silivri halkı tarafından bize verilen bir görev var. Görev süremiz boyunca öncelikle partimizi ezdirmeden görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Meclise 7 kişi girdik ama şu an bakarsanız Selami beyle çok görüşen arkadaşımız yok. Ben bile eskisi kadar görüşmüyorum. Bu da tartışılması, düşünülmesi gereken ayrı bir nokta.

“AK PARTİ'NİN SİLİVRİ'DE İKTİDAROLACAĞINA İNANMIYORUM”
Sevginar SALİ: AK Parti Silivri'de iktidar olursa ne olur?
Mümin KOÇOĞLU: AK Parti'nin Silivri'de iktidar olacağına inanmıyorum. Varsayımlar üzerine yorum yapmak da istemiyorum. Ümit de etmiyorum bir gün burada iktidar olmalarını.

Sevginar SALİ: Önümüzdeki dönemle ilgili de kadrolar şekillenmeye başladı. Kendiniz dışında “Şu kişiler devam etmeli” diye düşündüğünüz meclis üyesi ismi verebilir misin?
Mümin KOÇOĞLU: Mecliste görev yapan her arkadaşımız belli bir partinin çatısı altında ama seçimle geldi. Hepsi birbirinden değerli arkadaşımız. Benim kalkıp da bir ayrım yapmam pek doğru değil.
Sevginar SALİ: Çok politik bir cevap oldu hiç beklentilerinizin üstünde çıkan bir meclis üyesi olmadı mı?
Mümin KOÇOĞLU: Hepsi beklentilerimin üzerinde çıktı.


“BUGÜN NE ‘ADAYIM', NE DE ‘DEĞİLİM' DİYEBİLİRİM”
Sevginar SALİ: Meclis üyeliğine 2. Dönem aday mısınız?
Mümin KOÇOĞLU: Bugün kesin bir şekilde yanıt verebileceğim bir soru değil bu. Seçim zamanı gelir o günkü konjonktür, şartlar neyi gerektiriyorsa ona göre karar verilir. Ama ben bugün ne ‘adayım', ne de ‘değilim' diyebilirim.

KAVŞAK ÇALIŞMASININ ÖNEMİ
Sevginar SALİ: Selimpaşa'yla ilgili aciliyet gerektiren konular denince aklınıza ilk gelen nedir?
Mümin KOÇOĞLU: E-5 karayolunun olduğu bölgede epey bir sıkıntı var. Kavşak projesi mi deriz, dalçık mı deriz ne dersek onun bir an önce hayata geçirilmesinde fayda var. Selimpaşa halkına elbette faydası olacak ama oradan geçen yüzbinlerce arabaya daha büyük fayda sağlanacak. Yani bu tüm Türkiye'ye, Avrupa'ya faydası olabilecek bir proje.

Sevginar SALİ: Selimpaşa Epivates Bigados Tarihi Kültürel Sosyal Eğitim ve Araştırma Derneği'nin Selimpaşa'da yürüttüğü bir imza kampanyası var;
çocuk parkı yerine eski kilisenin tarihsel açıdan değerlendirilmesi hakkında. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Mümin KOÇOĞLU: Genç kardeşlerime sonuna kadar destek verilmesi taraftarıyım. Gördüğüm kadarıyla onların hiçbir beklentisi yok. Söz hakkı olan aktif yetkililerin biraz kulak kabartmasında fayda var. Biz de elimizden gelen desteği göstermeye çalışıyoruz ama biraz daha yetkileri yüksek seviyede olan kişilerin destek vermesinde fayda var.

“YAĞCIOĞLU'NUN 20 SENEDE YAPAMADIKLARINI, BALABAN 5 YILDA YAPTI”
Sevginar SALİ: Selimpaşa deyince Ahmet Yağcıoğlu ve Eşref Balaban siyasi kimlik olarak ön plana çıkıyor. Yağcıoğlu'nun seçim dönemlerinde adaylık durumu da söz konusu oluyor. Bölgenin siyasetçisi olarak bize bu iki profili değerlendirir misiniz?
Mümin KOÇOĞLU: AK Parti'nin kimi aday göstereceği konusu kendi iç meseleleri. Açıkçası AK Parti'den bir aday gösterilecek ve güçlü mü, zayıf mı diye biz CHP olarak bunu tartışmıyoruz. Kişiler üzerinden yorum yapmak istemiyorum ama Eşref Balaban'ın 5 yıllık görev süresince yapmış olduğu bugün Selimpaşa'da bellidir. Bunların çok iyi irdelenmesi gerekir. 30 yılda verilmeyen hizmeti Eşref Balaban 5 yılda oraya koydu. Bunu hiç kimse de tartışamaz. 5 yıllık dönemde oraya yapılan hizmet belki geçmişimizde hiç yapılmadı. 2009'da sonrası ayrı tartışılması gereken bir konu.

“YAPMAMIZ GEREKENYENİ BİR NESİL YETİŞTİRMEK”
Sevginar SALİ: Silivri açısından 2016 nasıl geçti?
Mümin KOÇOĞLU: Tadilatlarla geçen bir sene. Derenin yapılanması, yolların peyderpey kapatılması… Her noktada kazı çalışması var. Bu kazı çalışmaları da sonuçta esnafı etkiliyor. Ekonomik konjonktür pek iyi değil Türkiye'de. Dolar bugün almış başını yürüyor. Her şeye zam geliyor. Genel anlamda Türkiye'nin her yerini etkileyen bir ekonomik kriz, Silivri'ye de tesir ediyor. Yapmamız gereken yeni bir nesil yetiştirmek. Yetişen neslin doğru, dürüst, çalışkan, eğitimli, vatanına milletine hayırlı olmasını sağlamamız lazım. En önemli nokta bu. Türkiye'deki eğitim sistemine baktığımızda bu görev daha çok ailelere düşüyor. Aileler elini taşın altına koyacak biraz.

“SÜRPRİZ BİR SONUÇ DEĞİL”
Sevginar SALİ: Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi hakkında da bir not düşelim mi?
Mümin KOÇOĞLU: Bana göre sürpriz olmadı. Büyün finans çevreleri Clinton'u destekliyordu. Seçimlere katılma oranlarını artırdılar. Trump televizyonlardan bildiğim kadarıyla eğitimi az olan, maçovari seçmen kesimine hitap etti. O kesim de sandığa gitti. Amerika'da 2 dönem cumhuriyetçiler, 2 dönem demokratlar iktidara geliyor. Bu açıdan da bana sürpriz olmadı. Amerika'nın ana politikalarında bir değişiklik olacağına pek ihtimal vermiyorum. Hayırlısı olsun, ülkemiz için de hayırlı olur inşallah.

“ATATÜRK'ÜN FİKİRLERİ YAŞADIKÇA TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAR OLACAKTIR”
Sevginar SALİ: 10 Kasım ve Mustafa Kemal Atatürk'e ilişkin bir mesaj alabilir miyiz?
Mümin KOÇOĞLU: Atatürk'ün fikirleri yaşadıkça Türkiye Cumhuriyeti var olacaktır. Ölümsüzlük bir insanın erişebileceği en yüksek mertebe ve bunun ötesinde bir değere sahip Atatürk… Dünyanın kabul ettiği bir lider ve ileri görüşlülük. Fikirleri, yarattığı devrimler ve de ilkeleriyle her daim minnet, saygıyla anacağımız, izinden gideceğimiz eşsiz bir önder.

BAŞKANLIK HAYALİ
Sevginar SALİ: Silivri'ye belediye başkanı olmak gibi bir hayaliniz var mı?
Mümin KOÇOĞLU: Belediye başkanımız var, benim de öyle bir hayalim yok. Şükretmesini severim. Şu an meclis üyesiyim. Sahip olduğum her şey için Allah'a çok şükür. Bundan sonrasını Allah bilir. Benim bu noktaya gelmemde emeği olan herkesin yeri bende farklı, bunu hiçbir zaman unutmayacağımı biliyorum.

YORUM YAP