
SİLİVRİ Belediyesi Ağustos ayı meclisinin 2. oturumu sert
konuşmalara ve tartışmalara sahne olurken, gündemdeki iddialar üzerine söz alan
AK Parti Silivri İlçe Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Metin Karakaş, Başkan
Işıklar'ı yaşananların sorumlusu olarak işaret etti. Protokolün bir yönetim
zafiyeti olduğunu tekrarlayan Karakaş, "Yılmaz Kandemir sizin için,
kişiliğinizi zedeleyecek derecede açıklamalar yaptı. Gördüğü en yalancı
Belediye başkanı olduğunuzu ifade etti ama biz bunları siyasi malzeme yapmadık.
Çünkü bu bir parti içi meseledir” dedi. Sadece Silivri'ye hizmet etmenin hesapları
içerisinde olduklarını söyleyen Karakaş, iddiaların merkezinde yer alan Yalçın
Yönet'e de güvendiğini ifade ederek "Bizim arkadaşlarımız mevki ve makam için
kimseyi arkasından vurmaz” sözleriyle kendi açılarından konuya noktayı koydu.
KARAKAŞ: BAŞKAN İSTEMEDİ, ÖZTEKLER YATIRIMDAN VAZGEÇTİ
Silivri Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi ve aynı zamanda
İlçe Başkanı Metin Karakaş, şöyle konuştu: "Öncelikle dedikodu ortamının
meclise taşınmasından ve böyle hoş olmayan bir ortamın meydana gelmesinden
dolayı, grubum adına Aziz Silivri halkından özür diliyorum.
Öztekler firmasını çok sonradan tanıdım. İnternetten bakın
ve Türkiye'de hangi statüde, vergilerini nasıl ödediğini ve kaçıncı sırada yer
aldığını inceleyin. Bizim dönemimizde başlayan sürecin ardından, 2009 yılındaki
yönetim değişimi ve sonrasında Sayın Başkanın istememesi üzerine bu firma
Silivri'deki yatırımından vazgeçti. Bir önceki dönem Belediye Başkanımız
Hüseyin Turan ve Özcan Işıklar'ın da yer aldığı, Sunflower'da Öztekler'le
yapılan görüşmede firma sahibi aynen şunu söyledi: ‘Beni bir rantiyeci olarak
değerlendiriyorsanız alın bu rantı geriye, ben bundan rahatsız olurum. Böyle
bir konunun içine de girmek istemem. Çünkü benim bir adet çekim yazılmamıştır
bugüne kadar. Kredi anlamında sıkıntım yok.”
Bunları kaydetmek suretiyle geri adım attı. Orada ortak bir
mutabakata da varıldı. 4 milyonluk yatırımı yapacağını ifade edip, konuya
ilişkin dilekçesini de belediyeye gönderdi. Dilekçeye cevap vermemek suretiyle
bu konu askıda kaldı.
"MEHMET BALCI'YI SEVMEM”
Mehmet Balcı konusunun da içerisindeydik. Ben bu şahsı
sevmem arkadaşlar. Yapacağı bir eğitim kurumun yanında virane şekilde bulunan
bir camii için isteğimiz oldu. Kendisi de seve seve yapacağını ifade etmesine
karşın, cami inşaatını yarım bırakmaktan öte, piyasa borçlarını ve işçilerin
ödemelerini yapmamakla sıkıntı yarattı.
"BALCI'DAN BİZ DE PARA ALMADIK”
Sayın Belediye Başkanı Pazartesi günkü oturumda seçimlerden
önce 40 bin doları geri iade ettiklerini, aynı paranın bize de teklif
edildiğini, iade edip etmediğimizi merak ettiğini ortaya koydu. Eski ilçe
başkanımız bize de böyle bir teklif gelmesi noktasında senet verilmeye
kalkışıldığını söyledi. Bu senetlerle ilgili bizim kayıtlarımızda her hangi bir
şey yok. Bu senetlerin de ödenmeyeceğini, sıkıntı olacağını bildikleri içinde
bu anlamdaki talep de bizler tarafından kabul edilmemiştir. Ve özellikle altını
çizmek istiyorum ki, hiçbir anlamda da diyaloga geçilmemiştir.
"KİMSE SEÇİMLERDE CEBİMDEN HARCADIM DEMESİN!”
Böyle bir bağışın kabul edilmemesi hem Belediye Başkanı hem
bizim açımızdan doğrudur. Her kim seçim dönemi ‘Ben bu anlamda bağış almıyorum.
Kendi cebimden harcıyorum' derse yalan söylüyordur. Kimse yardım almıyor,
başkan adayları kendi ceplerinden harcıyormuş gibi bir durum olmasın. Meclis
grupları ve dışarıda hatırı geçen arkadaşların katkılarıyla seçim bütçeleri
yapılır ki, kişiler ceplerinden koydukları parayı geri alma metotlarına
başvurmasınlar diye. Bu da zaten hükümetimiz tarafından yasal hale
getirilmiştir.
"BEN BU KONUYU 20-25 GÜN ÖNCEDEN BİLİYORDUM”
Şimdi ortada çok ciddi bir konu var. Ben başkana ‘Meclis üyesi size mi geldi?'
diyorum, ‘Evet' diyor. ‘Hangi partiden?' diyorum ‘AK Parti'den' diyor.
İspatlamasını istiyorum, ‘kendisi söylesin' diyor. ‘Kendisi söylemezse Cuma
gününe kadar ben söyleyeceğim' dedi. Ben 12 meclis üyesi arkadaşımla hemen
toplandım ve hiç biri böyle bir şeyin olmadığını ifade etti. Ramazan bey'in
iletmesiyle böyle bir durumun şekillendiğine kanaat getirdik. Zaten ben bu
konuyu 20-25 gün öncesinden biliyordum. Fatih Mahallesi'nde verdiğimiz iftar da
Yılmaz Ağabey bana bunu sordu. Ben de böyle bir şeyin olamayacağını, zaten bu
şahsın böyle bir gücü olmadığını söyledim. Böyle bir ilişkiye girme noktasında
bu şahsı zaten dışladığımızı, Belediye Başkanının da bu türlü bir ilişki
içerisinde olduğuna inanmadığımı ifade ettim. Birilerinin dedikodu kültürünü
başlattığını, çok ciddiye alınacak bir konu olmadığına da yer verdim
açıklamamda.
"VARSA SUÇLULAR CEZALANDIRILSIN”
Yalçın kardeşimiz bu konuyu bana getirdiğinde ‘Çok mu ciddi
şekilde ifade ediliyor?' dediğimde ‘Evet herkes bunu söylüyor' cevabını verdi.
O zaman biz de konuyu meclis gündemine taşıma kararı aldık. Konunun hangi
aşamada olduğunu soralım ve kamuoyunu bilgilendirelim, dedikodulara mahal
vermeyelim dedik. O günkü gazetede de ilk defa sahte imzadan bahsedilince
olayın çok ciddi olduğunu düşündüm. Bir protokol yapıyorsunuz ve imzanın sahte mi,
gerçek mi olduğunu tam 2,5 yıl sonra fark ediyorsunuz. Adı üstünde protokol bu.
Yapılırken tutanak altına alınır, şahitleri vardır. Ciddi bir yatırım yapılması
adına, görsel basına da haber verilerek fotoğraflanır. Hem şahsın
onurlandırılması hem de belediyenin menfaatlerinin korunması adına. Önergemizin
cevabı gelmedi ama böyle bir şeyin olmadığını Belediye Başkanı söyledi. Peki,
imza sahte mi? Bilmiyoruz. Bu nedenle olayı İçişleri Bakanlığı'na ilettik ve
varsa suçluları cezalandırılsın istedik.
"GÖRDÜĞÜM KADARIYLA BALCI'NIN İMZASI”
Protokol burada. 12-13-14 maddelerde çok ciddi ceza-i
şartlar var. Benim gördüğüm kadarıyla Balcı'nın kendi imzası. Eğer başkanın
kendi ifadesiyle konuşacaksan, burada kentsel rantlar oluşmuş. Vatandaş
imalatına da başlamış. Ancak Öztekler de 1/1000 ölçekli plan yapılmamak
suretiyle, bu süreç başlanmamasına rağmen inşaata başlanmıştır. Ve bunlar acaba
devreye konuldu mu, konulmadı mı diye biz müfettişlerimizi davet ederek bu
konuda soruşturma istedik.
"NE BU DÜNYADA NE ÖBÜR DÜNYA DA BALCI'YLA KARŞILAŞMAK İSTEMİYORUM”
Ramazan arkadaşımızın yemeyip içmeyip başkana ilettiği
mesele de çok ciddi bir iddia. Bu, Başkan Işıklar, Mehmet Balcı ve benim aramda
olan bir ilişki. Bu konularında avukatım aracılığıyla ispat edilmesini istedik.
Gelip başkanlık kürsüsünden ‘O böyle dedi, şu şunu söyledi' denmesi yerine,
savcılık aracılığıyla aydınlığa kavuşması ve varsa suçluların cezalandırılması
yönünde adım attık. Bakın AK Parti grubu bunları yaptı. Keşke bu adamın parası
olsaydı da cami inşaatını bitirseydi, inşatlarını daha hızlı yapsaydı. Keşke
parası olsaydı da, ‘Benim bu protokolü yerine getirecek param yok. Ama şu kadar
verebilirim. Toplayın meclisinizi konuyu netleştirelim. Affınıza sığınıyorum'
deseydi. Daha çok mutlu olurduk. Bu kriterlerinden dolayı, ne bu dünyada ne de
öbür dünyada karşılaşmak istemediğim biri olduğundan, Balcı'nın böyle bir hal
ve hareket içinde olacağını da zannetmiyorum.
"IŞIKLAR'IN YALANCI OLDUĞUNU YILMAZ KANDEMİR SÖYLÜYOR”
Bu makamlarda oturanlar, böyle ithamlarla çok sık karşı
karşıya kalırlar. Bu konuda toplumun vicdanı ve hukuki süreçler vardır. Kendi
içinde değerlendirilir. Ama bunu burada bir şaibe şeklinde dile getirmek… Ben
de geçmiş dönemlerde Yalçın kardeşim gibi bu uykusuzluğu çekenlerdenim. Ulusal
medyada, sizin hakkınızda aslı astarı olmayan şeyler yazılıp çiziliyor,
çocuğunuza baktığınızda gözlerinizden yaş akıyor. Neden? Bunlardan dolayı…
Madem böyle bir şey var, Sayın Belediye Başkanı beni arayıp bu konuyu
sorabilirdi. Ama bunu yapmak yerine meclis gündemine taşıdı. Ben Sayın Belediye
başkanının bu kadar alınganlık yapacağını da düşünmedim. Neden? Çünkü bu konuya
ilişkin hakkında söylenen o kadar çok şey var ki! Hiç birine alınganlık
yapmadı, Yalçın kardeşimizin Ramazan Bey ile olan fiskosuna, sohbetine yorumlar
getirdi. ‘1972 yılından bu yana Silivri yerel siyasetinin içindeyim. Bu kadar
çok yalan söyleyen bir belediye başkanı daha görmedim. Ve bundan sonra da görmem
diye düşünüyorum' diye Yılmaz ağabey söylüyor. Ben bunu ifade etmekten
gerçekten hicap duyuyorum. Ben bunu tutup siyasi malzeme yapmadım, yapmamda.
Çünkü partinin iç meselesi. İhracını yaparlar, yapmazlar beni hiç
ilgilendirmez. Ama ‘akrabam' dediği bir kişi, benzer birçok iddialarda
bulunuyor.
Yine geçmiş dönem Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış
birisi, yine kişiliğine hakaret edercesine bunları söylüyor. Biz bir kez olsun
bunlardan bahsetmedik. Biz nasıl hizmet yapabileceğimizin hesaplarını yapmaktayız.
Yalan, sanatçının da ifade ettiği gibi ‘yılandan korkmam, yalandan korktuğum
kadar' çok ağır bir kelime.
"BİZİM MAHALLEDEN SİZE EKMEK ÇIKMAZ”
İki tane hayati derecede önemli bölge planı geçti. Gelecek
nesillere başımız dik bir şekilde hesap verebileceğimiz, meclis üyeleri olarak
oy verdiğimiz bir plan yerine, konuştuklarımıza bakın! Bu işin sorumlusu da
Sayın Belediye Başkanı'dır. Şunu çok açık bir şekilde ifade edeyim ki, bizim
mahalleden size ekmek çıkmaz. Bizim AK Partili meclis üyesi arkadaşlarımızın
hepsi pırıl pırıl. Hepsi, birlik ve beraberlik içinde siyaset yapan
arkadaşlarımız. Bizim arkadaşlarımız öyle arkadan vurmaz. Makam ve mevki için
birbirini satmaz. Hele ki, benim meclis üyesi arkadaşlarım sizi asla yarı yolda
bırakmaz. Bunu özellikle size söylüyorum. AK Parti'nin bir düsturu, terbiyesi
vardır. Bundan dolayı da 3 dönem üst üste iktidar olmuştur.”
Tolga EMEK