CHP’nin üç belediye başkan aday adayı Selami Değirmenci, Özcan Işıklar ve Abdullah Yıldırım aldıkları kararlar ve belirledikleri hedefe ilişkin söyleyecek sözleri ile ilgili kamuoyunun karşısına çıktı. Hüseyin Şahin’in, belediye başkan aday adaylığının CHP’nin adayı olacak kişinin ekibinde yer bulmak üzere bir siyasi taktik olduğu başından bu yana bilinip, kabul gördü. En güçlü adayın nazarında bu eski siyaset taktiğinin tümden geri tepeceği gerçeğini bir tek Şahin’in görmemesi attığı okun çoktan hedefi ıskaladığı şeklinde yorumlamakta hiçbir sakınca görmüyoruz.
CHP’nin aday adayları neden Silivri’ye Belediye Başkanı olmak istediklerini düzenledikleri basın toplantılarında kendi ifadeleriyle ortaya koydular. Bir de kamuoyunda ve siyaset okuyucularının bu adaylıklara ilişkin değerlendirmelerine göz atmaya ne dersiniz?
DEĞİRMENCİ’NİN RÖVANŞ ARZUSU
Selami Değirmenci’nin adaylığını belirleyen iki ana sebepten söz etmek mümkün. Üç dönem CHP’nin belediye başkanlığını üstlenmiş bir isim olarak, bir dizi talihsizlik sonucu bu ayrıcalığı pisi pisine yitirmiş olmayı içine sindiremedi.
İkincisi; siyasette işler belirlediği hedefler doğrultusunda gitseydi rahatlıkla yıllardır omuz omuza çalıştığı ‘selefi’ ilan ettiği, gördüğü kişinin kontrolünden çıkmasını kabullenemedi.
Zaman içinde bunu bir nevi vefasızlık olarak gördü. 2009’daki aday adaylık rekabetinde Değirmenci’nin kazanmasına kesin gözüyle bakılan mücadelede Işıklar’ın galip gelmesi ikili arasındaki rekabetin rövanşını 2014’e kadar taşıyan ateşi körükledi. Değirmenci, Işıklar’ın galibiyetini kabul etmediği gibi haksız ve hain yöntemlerle müdahaleye yordu…
Yani Değirmenci hem CHP hem de Özcan Işıklar açısından rövanşı almak zorunda hissettiği bir yarışın rüzgarına kapılarak bugünlere geldi. Bu süreçte Değirmenci’nin siyasetini Işıklar’ın hataları da önemli ölçüde destekledi. Eski belediye başkanı siyasi hatalarından ders almasına aldı da, bugünlere kadar varlığını sürdürme sebebi Işıklar’ın iktidarında kırdığı, ötekileştirdiği, beklentilerine cevap vermediği kesimler oldu.
Işıklar’ın yakasını ‘Değirmenci fobisini’ birlikte çalıştıkları yıllarda biriktirdiği ‘eziklik’ pek tabi bırakmadı. Selami Değirmenci de bunu gayet iyi kullanıyor ve sadece o mu ihtiyaç duyan herkes!
Not: Aday adaylığı toplantısında katılımcıların profili zamanın gerisinde kaldığı mesajını verdi.
YILDIRIM ETKİSİ
Abdullah Yıldırım’a gelelim… Değirmenci ile Işıklar’ın aksine daha farklı bir kulvarda CHP’de yol aldığını söylemek mümkün. CHP’ye yıllardır sunduğu sadakat en büyük sermayesi. Kabadayılığa (öyle sevimsiz olanından değil) vuran rahat ve dobra söylemleri siyasette özellikle muhalefetteyken çok işine yaradı. Yerel yönetimin kural ve hiyerarşisi, gücü biraz fazla geldi. O da önemli ölçüde Işıklar’ın hatalarından beslenen bir taban ve siyaset anlayışıyla CHP’nin sahnesinde var olma iddiasıyla gündemde. Özellikle belediye başkan yardımcılığı görevinden ayrıldıktan sonra içinden geçenler ve ifade ettikleri arasındaki söylem farkıyla biraz kafaları karıştırdı. Siyasette fedakârlığı ve sadakatiyle imzasını attı. Adaylık şansı olasılığına bakarak, çıkışını cesaretle yorumlamakta daha ziyade.
Not: Aday adaylığı toplantısında katılımcıların profili iş ve özel yaşamında sevilen bir insan olduğunun mesajını verdi.
IŞIKLAR’IN İKTİDAR TUTKUSU
Ve Özcan Işıklar… 2009’da iddiasız bir aday adayıyken, iddialı bir belediye başkanlığı ve devamı konusunda kendine bile itirafta bulunmaktan çekindiği yerden göğe kadar iktidar tutkusu olarak huzurumuzda. "Selami Değirmenci, CHP’den ayrılmasa bugün hala Silivri Belediye Başkanıydı” yorumuna katılmamak ne mümkün… CHP, adayını iktidara taşımakta en güçlü koz Silivri’de. AK Parti bu özelliği zaman içinde çalışarak kazandı gibi bir şey… Konu Özcan Işıklar olunca direkt en yakın diğer parti iktidar rakibine yorumların kayması tesadüf değil muhtemelen. Silivri, özellikle CHP tabanı Işıklar’dan ikinci dönemi esirgeme kararlılığını ortaya koymaz. Hiçbir siyasi parti mevcut belediye başkanının çok büyük bir hata ve başarısızlığı söz konusu değilse yeni maceralara atılmayı tercih etmez.
Işıklar da zaten sadece kendi tabanına güvenerek belediye başkanlığı yapmadı, 2014’ü de hiç aklından çıkarmadığını attığı her adım ve söyleminde net olarak görmek mümkün. Yapıp anlattıkları kadar, çalışıp da hissettirmedikleri konular ve noktalar da var. Denge ve program konusundaki eksikliklerinin kendine zararından ziyade rakiplerine faydasıyla meşgul olduk.
Işıklar, CHP’nin en güçlü aday adayı gibi davranma sorumluluğunu henüz üstlenmedi. Kendini böyle görse, aday adaylık sürecinden ziyade adaylık aşamasındaki dengeleri düşünmesi gerekirdi. Aşırı dozda güvensizliği kararsızlık ve karmaşıklıklara yol açmakta.
Not: Aday adaylığı toplantısında katılımcıların profili iktidarın, güçlünün yanında yer alırız mesajını verdi.
Sevginar UYGUN
