Hamdemirci: Çözüm Milli Görüş’te

Saadet Partisi Silivri İlçe Teşkilatı, Belediye Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdikleri "Türkiye ve Dünyada Neler Oluyor?” konferansına Genel İdare Kurulu üyesi Mustafa İriş konuşmacı olarak katıldı.

Konferansta açılış konuşmasını Saadet Partisi Silivri İlçe Başkanı Mahmut Hamdemirci yaptı. Hamdemirci Türkiye’nin kanayan yaralarına parmak bastı.

Tarım ve hayvancılığın yok olma tehdidiyle karşı karşıya olması, yabancı kültürüne duyulan hayranlık ve neticesinde genç neslin zihinlerinin uyuşturulması gibi konulara vurgu yaptığı konuşmasında çözümün Milli Görüş anlayışından geçtiğini bunu da tek temsilcisi olan Saadet Partisi’nin iktidara gelerek yapabileceğini belirtti ve ekledi: "Saadet Parti’mizin 2013 yılı içerisinde "Yeniden Büyük Türkiye Konferansları” adı altında düzenlediği konferanslar kapsamında tüm Türkiye’de olduğu gibi Silivri’de de inşallah icra edeceğiz. "Türkiye ve Dünyada Neler Oluyor?” konferansımıza hepiniz hoş geldiniz. Malumunuz olduğu üzere ülkemizde şu anda tek başına bir iktidar mevcut. Böyle olduğu halde bakıyoruz ki milletimiz ekonomik sıkıntıyla yüz yüze gelmiş durumda, bununla uğraşmakta. Tarım ve hayvancılıkta bolluk ve bereket dönemi bitmiş, onun yerine saman ve angus ithal eder hale gelmiş bir ülke görünümü var.

Hristiyan kültürünü ithal eden bir ülke haline gelmişiz. Hristiyan kültürü, yılbaşı ve sevgililer günü adlı programlarla, bakıyoruz bizim kültürümüzün önüne geçmiş, bizim kültürümüzü temsil etmeyen organizasyonlar empoze edilmektedir. Milletimizin inancı çökertilmekte, ahlak ve maneviyat tahrip edilmektedir. Yıllardan beri Hristiyan geleneği olan Avrupa Birliği kapılarında bekleyen hükümetimiz, maalesef Erbakan Hoca’mızın kurmuş olduğu ‘D8 İslam Birliği Projesi’ne’ hiçbir zaman sıcak bakmamakta ve ilgilenilmemektedir. İslam ülkelerindeki kargaşa, kan ve gözyaşı bu duyarsızlığın bir sonucudur.

Patriot füzeleri, ‘Türkiye bir NATO ülkesidir’ diyen bu zihniyet tarafından getirilmiş ve ülkemizi NATO askerlerinin işgaline bırakmıştır. Bize en büyük tehdit olan Amerika, ABD ve İsrail yerine bugün maalesef İslam ülkeleri tehdit olur haline gelmiştir. Bütün bu keşmekeşten, sıkıntılardan kurtulmanın tek yolu ise Milli Görüş’ün ve onun tek temsilcisi olan Saadet Partisi’nin bir an evvel iktidara gelmesiyle çözülecektir. Şafak sökmüştür diyoruz; inşallah karanlığın en koyu olduğu an şafağın en belirgin olduğu andır. Allah’ın izniyle geleceğiz, Milli Görüşçü Saadet Partisi olarak düzelteceğiz.”

24 Şubat - 2 Mart tarihleri arasında Saadet Partisi Genel Başkanı Merhum Necmettin Erbakan’ı anma haftası olması vesilesiyle konferansta Erbakan’ı, hayatını ve siyasi politikasını anlatan slâyt sunumu yapıldı.

Hamdemirci’den sonra konferansa konuşmacı olarak katılan Genel İdare Kurulu üyesi Mustafa İriş değerlendirmelerde bulundu. İriş, "Türkiye ve Dünyada Neler Oluyor?” konusunu üç başlıkta ele aldı; Bölgemizde ve Dünyadaki gelişmeler, ülkemizdeki gelişmeler ve Saadet Parti’si ne diyor, neler yapacak? İriş konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Silivri Teşkilatımızın tertiplemiş olduğu konferansımıza hoş geldiniz. Bu konferansın hazırlığını yapan ve tertipleyen tüm kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Özet bir konuşma yapmaya çalışacağım. Maksat bir istikamet belirlemek, zihinlerde meydana gelen arızalar varsa beraberce dengelemek, düzgün bir bakış açısıyla buradan ayrılmak. Konferansın isminden de belli olduğu gibi ‘Türkiye ve dünyada neler oluyor?’ sorusunu gündemimize aldık. Hepimiz biliyoruz dünya küçük bir küre halini aldı. Bırakın komşu mahalle, kasabadaki olayları dünyanın en uzak yerlerindeki olaylar bile bizi yakından ilgilendiriyor hatta etkiliyor. Bu olayları biz medya kanalıyla takip ediyor, öğreniyoruz, planlı veya plansız. Ama kimimiz bu olayların olumsuz yönünü görüyor, olumsuz etkileniyor. Her şeyin felakete gittiğini zannediyor. Kimimizde, bazı insanlarımızda her şeyi çok iyi, güllük gülistanlık görüyor. Böylece fotoğrafın parça parça bakılması suretiyle doğru bir senteze, karara bağlamamız zor oluyor. Hâlbuki biz Milli Görüşçüler olarak diyoruz ki; fotoğrafın bütününe bakalım, değerlendirelim.

Hadiselerin bütününe baktıktan sonra doğru bir sonuca ulaşalım. Eğer olaylar karşısında doğru teşhis yapamazsak doğru sonuca ulaşamayız. O zaman dünyada cereyan eden oyun tiyatro tabiri caizse devam eder. Sadece oyuncular, kukla değişir ama kuklacılar değişmez. Bu çalışmaları beraberce gözden geçireceğiz. Bütün bunların hepsi bizi ilgilendiriyor. Çünkü bizim varoluş gayemiz insanların saadetidir. Rahmetli Hocamın tabiriyle; "İyi insan başkalarının iyiliği için çalışan insandır” bu ise lafla yapılacak olan bir şey değil amel ve eylemdir.

Dünyadaki gelişmelere baktığımızda başlıklar halinde ele alalım; Batı. Yıllardan beri peşinde koşturulduğumuz, kapısında beklediğimiz Batı’ya baktığımızda hepimiz biliyoruz zaten dünyada şu anda vahşi kapitalizmin, faizli düzenin çöküşü yaşanıyor. Büyük bir borç sarmalı var. Bir türlü çözüm üretemiyorlar. Her taraf kriz içerisinde. İlave vergi koymak, zam yapmak, ücretleri azaltmak gibi tedbirleri alabilmek için de halkın seçtiği iktidarları değiştirerek, daha önce hatırlarsınız bizde oldu o, Derviş zamanında bürokrati hükümetleri kurarak mevcut durumları korumaya çalışmak. Özet Batı da bu. Bir yandan da yıllardan beri, Osmanlı’dan sonra, bütün dünyayı sömürdükleri için, kendi ülke insanlarına sağlamış oldukları refahı devam ettirebilmek adına planlar yapıyorlar. Çünkü kaynaklar kuruyor, borçlanma artıyor ama halkın alıştığı bir refah seviyesi var. Nasıl çözülecek bu? Bunun için en önemli öncelik dünyadaki enerji kaynaklarını başta petrol olmak üzere ellerine geçirmek için büyük planlar, mücadeleler yapıyorlar.

Bu şu demektir; bundan sonra mazlum ve mağdur ülkeler, İslam ülkeleri özellikle, daha fazla sıkıntıya, sömürüye maruz kalacaklar demektir. Bunun haberi budur. Diğer taraftan Uzak Doğu’da Çin hızla büyüyor. Bunun karşılığında Brezilya, Rusya, Çin etkili bir ittifak oluşturuyorlar. Dünya’nın değerleri değişiyor ve bütün bunlar rastgele olmuyor. Medyayı ve diğer etki odaklarını elinde tutan Siyonizm, Siyonist sermaye, bürokrasiyle siyasi yetkilileri emellerine ulaşmak için her şeyi kullanıyor. Afganistan, Irak işgal edildi biliyorsunuz, İran ve Suriye sıkıştırılmaya, eli kolu bağlanmaya çalışılıyor. Ve ülkemize Suriye bahanesiyle patriotları, İran bahanesiyle füze kalkanlarını kurmak suretiyle hepimizi kontrol altına almaya çalışıyorlar. Bütün bunlar aynı planın bir parçasıdır. Hedef Büyük İsrail’dir, tek dünya devletidir diğerlerinin köleleştirilmesidir. Çünkü adamların inancı budur. Bütün bu çalışmalar bu hedefe ulaşmak için yapılıyor. Bir şey dikkatinizi çekiyor mu? Bu ülkelerin hepsi de Müslüman ülke. Daha da enteresanı hepsi de Osmanlı mülkünün parçaları. Hepsinin dertleri, problemleri farklı gözüküyor ama sonuç aynı. Sonuç; İslam Birliği’nin kurulmamış olması, bir hamilerinin olmaması, birlik ve dayanışma içinde olmamaları dışında başka bir problem yok.”