“Geçmişteki uygulamalarımız teminatımızdır”

Selami Değirmenci, Silivri Belediye Başkanlığı Aday Adaylığı dosyasını 31 Temmuz, Çarşamba günü ilçe binasında gerçekleşen partili ve basın mensupları buluşmasında sloganlar ve alkışlar arasında CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu’ya teslim etti. Tuğlu Değirmenci’yi, "Elbette ki demokrasimizin en güzel yanı bu. Partimizin Silivri, İstanbul ve tüm Türkiye’deki anlayışının bu şekilde gelişmesini dilerim. Selami Değirmenci arkadaşımız geçmiş dönemde Silivri’ye başarılı hizmetlerde bulunarak, kendisini kanıtlamıştır. Partimiz için hayırlı olsun” sözleriyle tebrik etti ve başarılar diledi.

Değirmenci açıklamalarına başlamadan önce CHP İl Genel Meclis Üyesi Şerif Sezen’in kardeşi Hasan Bora Sezen’in vefatına duyduğu üzüntüyü dile getirdi, baş sağlığı diledi. Konuşmasında aday olma gerekçelerini ve nasıl bir belediyecilik anlayışı hedeflediklerini anlattı. CHP’nin yerel yönetim anlayışı ve felsefesini benimsediğini belirterek 2014 Yerel Seçimler Adaylık Bildirgesi’ni partililerine aktardı. Belediyecilik anlayışının ‘katılımcılık ve şeffaflık’ ilkesi üzerinden izleyeceğini vurgulayan Değirmenci ‘insan odaklı’, halka yönelik hizmet anlayışıyla yola çıktığını ifade etti. Değirmenci, şunları kaydetti: "Ülkemiz 12 yıldır her gün biraz daha şiddetlenen baskı altında adeta faşizme dönen bir uygulamayla yönetilmeye çalışıyor. Suriye’de, Mısır’da demokrasi arayan Başbakanımız nedense Türkiye’de adım adım demokrasiden uzaklaşıyor. Elbette ki Suriye ve Mısır’da ölen insanlara çok üzülüyorum. Ama Irak’ta bir ay içinde 800 ölü varken, aynı Başbakanımızın bunları ağzına almaması ve görmezden gelmesinin bir sebebi vardır diye düşünüyorum. Ekonomik şartlar her gün biraz daha ağırlaşıyor. Ülkemizin çok hızlı bir şekilde Ak Parti iktidarına son vermesi gerekiyor. Bunun da toparlanmış, kendi içinde birlikteliği sağlamış bir CHP ile ancak başarılı olabileceğine inanıyoruz.

Gezi Olayları ile başlayan tüm ülkeye yayılan gençlerimizin yani geleceğimizin bizlerden neler beklediğini gördük. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam etmemiz gerekiyor. Ak Parti iktidarına son vermenin yolunu da önümüzde yapılacak yerel seçimlerde mutlak suretle büyük şehirleri kazanmaktan geçtiğini, yine İstanbul Büyükşehir’i kazanmak için de ilçeleri kazanmak gerektiğini çok iyi biliyorum. Bu amaçla parti içinde hiç kimseyi dışlamadan tüm gücümüzü bir noktaya toplayarak AK Parti iktidarına karşı bir mücadele vermek zorundayız. Bu anlayışla var olan CHP iktidarını tekrar Silivri’de zirvede tutmak, buna katkı vermek ve seçildikten sonra da seçmenlerin desteğini vermiş olmaktan dolayı kendilerini pişman ettirmemek gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla yola çıkıyoruz.

Belediyecilikte "önce insan " anlayışını hâkim kılacağız. Yurttaş memnuniyetini esas alan, keyiflilikten uzak, tutarlı, kararlı ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde, verimli ve etkili bir yönetim anlayışını esas alacağız.

Keyifliliği, "ben yaptım oldu”, saltanat mantığına dayalı "kötü yönetim” anlayışlarını reddedeceğiz. Ancak halk yararına alınacak her kararda ve uygulamada " hızlı, cesur, atılgan ve kararlı” bir yönetim anlayışı sergileyeceğiz. Az laf, çok iş üreteceğiz. Mahalle muhtarlarımızı, belediye meclisimizin doğal üyesi kabul edecek, söz hakkı vereceğiz. İnsana saygıyı esas alacak, tüm kesimleri kucaklayacak, iş yaparken ezmeyecek, yaparken yıkmayacak, başkanlık makam yetkilerini baskı aracı olarak kullanmayacak, yardım ederken insanların onurunu çiğnemeyeceğiz.

Hukuka saygı; en temel prensiplerimizden birisi olacak. Halk adına görev yapan belediye başkanı, meclis üyeleri ve diğer yerel yönetim görevlilerinin kendileri ve yakınlarına her türlü çıkar sağlayabilecek görev ilişkilerine girmelerine izin vermeyeceğiz. Kentin kaynaklarını kent halkına kullanacağız. Belediye yönetimi olarak her yıl halka hesap vereceğimiz gibi kendi örgütümüze de ayrıca hesap vereceğiz. Neyi yapıp neyi yapamadıklarımızı ve bunların nedenlerini örgütümüze ve halkımıza açık bir şekilde anlatacağız. Kentleşme politikalarını "kar ve rant” amacıyla değil, "önce insan” ilkesi temelinde geliştireceğiz. Kentimizi rant avcılarına, talancılara, kent mafyalarına teslim etmeyeceğiz.

Mevcut planlardaki yeşil alanların imara açılmasına izin vermeyeceğimiz gibi, yeni yeşil alanların yaratılmasına çalışacağız. Yeni çevre politikaları geliştirip doğanın istilasını önleyeceğiz. Dikey kentleşmeyi önleme gayretinde olacağız. Belediye kaynaklarının profesyonel futbol kulübünde tüketilmesinden ziyade gençlerimizi ve çocuklarımızı sporun içine çekebilmek için amatör sporların her dalını teşvik edecek ve destekleyeceğiz.

Belediyemiz üretenden ve üretimden yana olacak, kentsel istihdamı arttırmaya odaklanacağız. Üretimden satışa çiftçimizin yanında olacağız. Esnaf ve tüketici dostu belediyecilik temel ilkelerimizden birisi olacaktır. Kentimizin gerçek anlamda kültür ve sanatla buluşmasını önceliklerimiz arasına alacağız. E-Belediye uygulamalarını en ileri seviyeye çıkaracağız.

Sonuç olarak; Kent; dini, dili, ırkı ne olursa olsun orada yaşayanların ve kentin varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan doğal çevrenindir. Kentlilerin oluşturduğu ortak akılla yeryüzü cennetlerinin kurulabileceğine yürekten inanıyoruz. Çünkü biz aslında insana inanıyoruz. Bu inançla, karar alma süreçlerine tüm kent halkının katıldığı, uygulamaları izleyebildiği ve her aşamasında denetleyebildiği bir kent yönetimini birlikte kurmanın sözünü veriyoruz.”

Seçimlerde CHP’yi zirvede tutmak ve belediye başkanlığı görevini tekrar almak adına partililerle gönül gönüle çalışacaklarını, geçmiş dönemde olduğu gibi CHP yönetim ilkelerinden taviz vermeyeceğini kaydeden Değirmenci, toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.