Fevzi Arslan: Silivri artık Silivri’nin içine sığamıyor

Fevzi Arslan: Silivri artık Silivri’nin içine sığamıyor

26.10.2020 10:25:37

2009 yılında Özcan Işıklar'ın ilk döneminde başlayan meclis üyeliği sorumluluğunu, iki kez iktidardan sonra, üçüncü dönem muhalefette sürdüren Fevzi Arslan ile siyasi ve yaşamsal gözlemleri üzerine sohbet ettik.

“HAYATIM BOYUNCA ÇALIŞTIM VE KARŞILIĞINI ALDIM”
Sevginar SALİ: Üçüncü dönem Silivri Belediye Meclisinde görev yapıyorsunuz. Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Fevzi ARSLAN: 1964 yılında Ağrı'nın Düzyayla köyünde doğdum. Kalabalık bir ailede yetiştim. Çiftçilik, esnaf, zahirecilik yapan Ağrı'nın önde gelen ailelerinden birinin çocuğuyum. 12 yaşıma kadar Ağrı'da kaldım. İlkokulu orada bitirdim aynı zamanda aileme işlerinde yardım ettim. Henüz daha çocuk diyebileceğimiz yaşlardan itibaren çalışma hayatına atıldım. Hayatım boyunca çalıştım ve karşılığını aldım. 1976 yılında abimle birlikte Silivri'ye geldim. Burada okula devam ettim. Birlikte inşaat ve yapı dekorasyon üzerine çalışmaya başladık. Böylece Silivri'deki ticaret hayatıma başlamış oldum.
Ailemle birlikte yürüttüğüm uzun ticaret hayatından sonra 1993 yılında yine aynı sektör üzerine Arslan Ticaret adındaki kendi işletmemi kurdum. Çalıştığım sektör ve işimi her yönüyle çok seviyorum bu yüzden Arslan Ticaret olarak Marshall bayiliği ile nalburiye ve inşaat sektöründe verdiğim hizmeti 27 yıldır sürdürmekteyim.
Ticaret hayatımla eşzamanlı olarak siyasi ve sosyal faaliyetlerde bulundum. 1982'de Silivri Refah Partisi kurucu üyesi oldum. İlerleyen yıllarda Esnaf ve Sanatkarlar yönetim kurulu üyeliği, MÜSİAD Silivri kurucu üyeliği, Ağrılılar Derneği kurucu üyeliği, tarım teknoloji IHAD kurucu üyeliği, CHP Silivri yönetim kurulu üyeliği gibi pek çok farklı kuruluşta tüm çabamla en önde rol aldım. 2007'de CHP'ye kayıt oldum ve üç dönemdir Silivri meclis üyesiyim.

“HİZMET DEYİNCE AYRIM YAPMAMAK GEREKİR”
Sevginar SALİ: Siyasetin en önemli tarihi “Halka hizmet”… Siz ne anlıyorsunuz bundan?
Fevzi ARSLAN: Hizmet deyince ayrım yapmamak gerekir. Hizmet edeni ve hizmet edileni kimlikle, sözle ayırmak yanlış olur. Hangi sektörde ya da kuruluşta olursa olsun Silivri'de yaşayıp burada karnını ve ruhunu doyurabilen -özellikle hizmet veren birinin- “Mutlu Silivri” ya da “Silivri'de yasamak güzeldir” demek yerine “Silivri'de mutlu yaşamak güzeldir” diyebilmesi gerektiğini düşünüyorum.

“BÜTÜNÜ OLUŞTURAN PARÇALARDIR”
Bütünü oluşturan şey onu oluşturan parçalardır. Bu parçaların etkisi asla göz ardı edilemez. Herhangi bir birleşimin parçası olmak o birleşim içinde etkisiz bir biçimde barınılabileceği anlamına gelmez. Bahsedilen birleşim bir hizmet amacı güdüyorsa etkisiz elemanın böyle bir oluşumda yeri yoktur. Üyeler, belediye başkanı, başkan yardımcısı hepsi belediye meclisini oluşturan parçalardır ve biri olmadan bütünlük sağlanamaz. Hepsi aynı amaç doğrultusunda çalışmalıdır. Sahip olunan para, oy miktarı ya da başka bir etken kimseye etkisiz eleman olup unvan sahibi olma lüksünü vermez.

“DENGEYİ TUTTURMAK EN ÖNEMLİ ŞEY”
Sevginar SALİ: Siyasetin size öğrettiği en önemli şey ne oldu?
Fevzi ARSLAN: Siyasetin içinde bulunduğum süre içerisinde özellikle meclis üyeliği yaptığım dönemde pek çok şey öğrendim. Aile, iş, siyaset arasındaki dengeyi tutturmak en önemlisi. Bir işte iyi olmaya çalışırken sahip olunan diğer potansiyelleri köreltmemek gerekir. Bunu belediye meclisi için de söyleyebiliriz. İyi olduğu için bir kişinin öne çıkıp diğer kişilerin onun gölgesinde kalması kabul edilemez bir durum. Herkesin belli bir konuda potansiyeli vardır ve bunun en verimli biçimde değerlendirilmesi gerekir. Dengesizlik olduğunda ne öne çıkan kişiden ne de gölgesinde kalan kişiden yüzde yüz verim alınamaz.

“SİLİVRİ ARTIK SİLİVRİ'NİN İÇİNE SIĞAMIYOR”
Sevginar SALİ: Sizin gözünüzle Silivri ne durumda bugün?
Fevzi ARSLAN: Silivri artık Silivri'nin içine sığamıyor. Geçmişte nüfus artışından kaynaklı olarak yaz aylarında çektiğimiz otopark ve trafik sorununu artık yılın her ayında çekiyoruz. Silivri halkı ve sahip olunan araçlar artık çarşı diye ifade ettiğimiz Silivri merkezine sığamıyor. Yolların genişliği yetersiz. Üstüne bu yollarda park etmeye izin verilmesiyle var olan yetersizlik katlanıyor ve bir kaç dakikalık yolun 20 dakikaya kadar tıkanmasına yol açan bir trafik sorunu ortaya çıkıyor.
Ayni durum otogar çevresinde de geçerli. Silivri'nin girişindeki yol düzenlemesi Silivri'ye giren araç sayısı için yeterli konforu sağlayamıyor.
Artık yapılacak düzenlemelerde şunu göz önünde bulundurmalıyız ki Silivri sessiz sakin sadece yerlilerinin oturduğu bir yer değil.

“YENİ BÖLGELER, SİLİVRİ MERKEZDEKİ YOĞUNLUĞU AZALTACAK BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ”
Geçtiğimiz son 5 yılda fark etmemiz gereken şey şuydu: Silivri'nin merkezi değişiyor. Yeni Mahalle, Mimar Sinan Mahallesi gibi yeni yerleşim yerleri oluşuyor. Üstelik bir kaç bina şeklinde küçümseyeceğimiz türden bir değişim değil. Öncesinde burası boş kimsenin olmadığı bir alan diye tanımladığımız yerlerde artık siteler yükseliyor ve binlerce insan burada yaşıyor. Bu değişim önümüzdeki 5 yılda çok daha fazla olacak. Bu mahalleleri yalnızca siteden ibaret olmaması gerekir. Yapılacak iş merkezleri, parklar ve işlek cadde planlamaları ile Silivri merkezdeki yoğunluğu azaltacak bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

“BUGÜNLERDE SİLİVRİ'DE BULUNAN PARKLARIN AÇIK HAVA SOSYALLEŞME ALANLARININ EKSİKLİĞİ İYİCE BELİRGİNLEŞTİ”
Özelikle pandemi surecinde fark ettik ki Silivri yalnızca sahilden ibaret olmamalı. İnsanların virüs nedeniyle kafe restoran gibi kapalı yerler yerine açık hava etkinliklerine ihtiyaç duyduğu bugünlerde Silivri'de bulunan parkların açık hava sosyalleşme alanlarının eksikliği iyice belirginleşti. Yürüyüş alanları, spor sahaları, etkinlik alanları yetersiz. Silivri'de henüz tam olarak yerleşimi tamamlanmayan ve yeni yeni dolmaya başlayan bölgeler bu alanları değerlendirmek için de büyük bir fırsat.

KIYMETİ BİLİNMELİ”
TÜRAM ve TÜRAM Tarım Lisesi Türkiye'de eşi benzeri olmayan kuruluşlardır. Silivri'de yıllardır süregelen geleneksel tarım tekniklerine ve ürünlerine yeni bir vizyon getirmek ve geliştirilmelerini sağlamak için kuruldu. Yeterli reklam yapılmadığı, yeterli destek sağlanmadığı kısaca kıymeti bilinmediği takdirde sadece adından ibaret olan bir kuruluş olarak kalacak.
Tabii kuruluşla birlikte kuruluş üyelerine yani çiftçilere ve bu mesleğe başlamak isteyenlere de ayni destek sağlanmalı. Bu kıymet nasıl bilinecek derseniz samanla olamayacağını açıkça söyleyebilirim.
Çiftçi katma değeri daha yüksek desteklerle teşvik edilmeli. Aynı getirisi daha yüksek ürünler üretmeye yönlendirilmeli. Böylece hem TÜRAM ve TÜRAM Tarım Lisesi kuruluş amacına uygun hareket edilmiş hem de çiftçinin geliri arttırılmış olur.

ARSLAN'DAN TEŞEKKÜR
Sevginar SALİ: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Fevzi ARSLAN: Kısa bir süre önce ailemizin kıymetlisi, oğlum Oğuz Arslan'ı kaybettik.
Bu acı olayda benim ve ailemin yanında olan, herkese teşekkür etmek istiyorum.
Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Bu derin kederi atlatmamız için herkes elinden geleni yaptı, desteklerini hissettik; minnettarız...

YORUM YAP