
“Bu topraklarda Kürtler, Çerkezler, Romanlar, Araplar, Lazlar da var” diyen CHP Silivri önceki dönem Belediye Meclis Üyesi Abdülcabbar Doğan, “Bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları olarak şunu söylüyoruz: Barış, kardeşlik ve adalet; ancak tüm kimliklerin eşit biçimde görünür olmasıyla mümkündür” çağrısında bulundu.
Geçmiş dönem CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi Abdülcabbar Doğan, Silivri'de 16–17 Eylül tarihlerinde düzenlenen Folkfest'in ardından yaptığı açıklamada, kültürel çeşitliliğin festival sahnelerinde eşit biçimde temsil edilmesi gerektiğini vurguladı. Balkan ülkelerinden gelen halk dansı topluluklarının coşkuyla karşılandığını belirten Doğan, “Bu topraklarda Kürtler, Çerkezler, Romanlar, Araplar, Lazlar da var; folklorumuz, türkülerimiz ve değerlerimiz bu ülkenin ortak mirasıdır. Bizler de buradayız, görünür olmak istiyoruz” dedi.
EŞİT YURTTAŞLIK İHTİYACI VURGUSU
Doğan'ın konuyla ilgili açıklaması aynen şu şekilde: “16–17 Eylül tarihlerinde Silivri'de düzenlenen Folkfest kapsamında Bosna Hersek, Bulgaristan, Kosova, Kuzey Makedonya, Polonya, Romanya ve Ukrayna'dan gelen dans ekipleri coşkuyla karşılandı. Balkanların zengin kültürel birikimini sahnede görmek, kuşkusuz ki bizlere de sevinç ve gurur yaşattı. Bu topraklarda kardeş halkların kültürlerinin tanınırlığına katkı sunan tüm emekçileri sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
Ne var ki, bu tablo aynı zamanda bizlere bir eksikliği de düşündürüyor: Bu ülkenin asli halklarından Türklerle birlikte Kürtler, Çerkez, Roman, Arap, Laz gibi kültürel toplulukların folkloru, müziği, dili ve değerleri aynı sahnelerde neden yer bulamıyor? Çünkü bir halkın en saygın özelliği dilidir, kültürüdür.
Silivri, farklı kökenden binlerce yurttaşın birlikte yaşadığı bir şehir. Hepimizden istenen yurttaşlık görevlerini yerine getiriyor, vergimizi ödüyor, seçimlerde irademizi ortaya koyuyor, sorumluluklarımızı aksatmıyoruz. Ancak iş, eşit hak ve eşit hukuk taleplerimize geldiğinde görmezden gelinmek, dışlanmak ve yok sayılmak bizi derinden yaralıyor.
Kürt yurttaşlar olarak folklorumuz, türkülerimiz, değerlerimiz bu ülkenin ortak kültürel mirasının ayrılmaz bir parçasıdır. Binlerce yıllık bu topraklarda, kardeşliğimizin de bir o kadar eski bir hukuku vardır. Biz buradayız, varız, görünür olmak istiyoruz.
TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN KÜLTÜREL TANINMA
Kültürel farklılıkların sahnede, şenlikte, festivallerde yer bulmaması; sadece bir eksiklik değil, toplumsal barış açısından da ciddi bir sorun yaratmaktadır.
Silivri'de yapılan Yoğurt, Bamya, Karpuz, Domates ve Börek şenliklerinde, pahalı popüler sanatçılar defalarca sahne alırken; yerel, farklı dillerden ve kültürlerden sanatçılara, özellikle de Kürt sanatçılara sahnede yer verilmemesi asimilasyon ve inkârın gölgesini hissettirmektedir. Bu durum, farklı kimliklere sahip binlerce yurttaşımızı ötekileştirmekte ve toplumsal kardeşlik duygularını zedelemektedir.
“BARIŞ, KARDEŞLİK VE ADALET; ANCAK TÜM KİMLİKLERİN EŞİT BİÇİMDE GÖRÜNÜR OLMASIYLA MÜMKÜNDÜR”
Bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları olarak şunu söylüyoruz: Barış, kardeşlik ve adalet; ancak tüm kimliklerin eşit biçimde görünür olmasıyla mümkündür.
Demokratik yönetim, kültür ve sanat alanında da eşit katılımı ve temsiliyeti gerektirir.
Bu toprakların tüm renklerini sahnelere taşıdığınız ölçüde, toplumsal barışı güçlendirmiş olursunuz.
Kürtler ve diğer halklar “yok olsun” denince yok olmuyoruz. Biz buradayız. Binlerce yıllık değerlerimizle, türkülerimizle, folklorumuzla bu toprakların asli sahiplerindeniz.
Balkanlardan gelen kardeş halkların çocuklarını sevgi ve saygıyla kucaklıyor, kültürlerimize kattıkları kıymeti yürekten selamlıyoruz. Ancak biz de aynı şekilde görünür olmak, tanınmak ve değer görmek istiyoruz.
Gerçek kardeşlik ve barış, ancak herkesin eşit hak ve hukuk temelinde buluşmasıyla mümkün olacaktır.”
Sevginar SALİ