
Piri Paşalılar Büyük Çamlıca Tepesi’ne çıkarak İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nin panoramik manzarası eşliğinde köşkleri, çeşmeleri, tarihi anıt ağaçlarını inceleyerek, yürüyüş parkurlarından geçerek, rengarenk çiçekleri ve muhteşem bitki örtüsü eşliğinde geziye keyifli başladı.
Ardından Beykoz ilçesinde Çubuklu sırtlarında bulunan Hidiv Kasrı’na geçildi. 1907 yılında Mısır’ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılan, uzun yıllar bakımsız kalmasının ardından 1996 yılından itibaren lokanta ve sosyal tesis olarak kullanılmakta. Kasrın bir yüzündeki İstanbul’un en büyük gül bahçelerinden olan dış mekanı ve tarihi iç mekanı çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapmakta. Arkasındaki koruluk ve dik yürüyüş yolu ise spor ve yürüyüş yapanlarca değerlendiriliyor. Muhakkak gezilip görülmesi gereken İstanbul’un sayılı güzelliklerinden biri olan Hidis Kasrı’na Piri Paşalı heyet hayran kaldı.
Gezinin son durağı ise İstanbul’un imzası olan Kız Kulesi oldu. Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan eşsiz yapı, İstanbul’un tarihine eş bir tarih yaşadı ve yaşadıklarına görgü şahitliği yaptı. Antik çağda başlayan geçmişiyle, Eski Yunan’dan Bizans İmparatorluğu’na, Bizans’tan Osmanlı’ya tüm tarihi dönemlerde var olarak gönümüze geldi. Kara parçası zamanla sahilden kopmuş ve Kızkulesi’nin üzerinde bulunduğu adacığı öğrenciler büyük bir ilgiyle gezdi. Tarihi kuleyi büyük bir merakla gezerek hakkında bilgi edindiler. Piri Mehmet Paşa İlkokulu temsilcileri, verimli ve keyifli bu geziyle moral buldular.
Haber:
Renginar M.SALİ