
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, Mayıs ayı Meclis toplantısında deprem süreci, kentsel dönüşüm ve imar affı konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Krizde tüm kurumlarla sahadaydık. Sorun teknikten çok ekonomik: Halkın ödeyecek gücü yok” diyen Balcıoğlu, yapı güvenliği için imar affı sistemine de eleştiriler yöneltti.
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, Belediye Meclisi'nin Mayıs ayı oturumunda deprem sürecine ve sonrasında yaşananlara dair değerlendirmelerde bulundu. AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı'nın eleştirilerine yanıt veren Balcıoğlu, kriz anında tüm kurumların birlikte hareket ettiğini vurgularken, kentsel dönüşümdeki en büyük engelin halkın alım gücü olduğunu ifade etti.
"35 mahallede AFAD ile ortak ekip kurduk, vatandaşımıza hem teknik hem hukuki destek verdik" diyen Balcıoğlu, çözüm için ortak akla, bilimsel çalıştaylara ve güçlü bir sosyal desteğe ihtiyaç olduğunu belirtti. Başkan ayrıca imar affının, denetimsiz yapıların yasal zemin kazanmasına neden olarak deprem riskini büyüttüğünü ve bu uygulamanın yıllardır süregelen yapısal bir sorun haline geldiğini vurguladı.
“DEPREM SÜRECİNİ TÜM KURUMLARLA ORTAK YÖNETTİK, ÇÖZÜMÜN ANAHTARI HALKIN ALIM GÜCÜDÜR”
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, Mayıs ayı Meclis toplantısında AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı'nın deprem sürecine ilişkin eleştirilerine yanıt verdi. Başkan Balcıoğlu, kriz yönetiminde tüm kurumlarla birlikte hareket ettiklerini vurgularken, asıl sorunun vatandaşların ekonomik gücü olduğunu ifade etti.
“Celalettin Bey, depremde krizin iyi yönetilmediğini söylediniz. Ben Sayın Kaymakamımızla birlikte, tüm kurumlarımızla sahadaydım. Eğer bu eleştiriniz vatandaş açısından söylendiyse, tamam, yanlış anlamışım. Ama kriz yönetimi açısından biz üzerimize düşeni yaptık” diyen Balcıoğlu, sürece dair şu bilgileri paylaştı: ““AFAD temsilcileriyle birlikte 35 mahallemizi tek tek dolaştık. Bizden bir teknik personel, AFAD'dan bir görevliyle birlikte sahada vatandaşlarla görüştü. O panik havası böylece azaldı. İmar Müdürlüğümüz, teknik ekiplerimiz, başkan yardımcılarımız o gece sabaha kadar sahadaydı. Bize ulaşan her vatandaşa teknik ve hukuki destek verdik.”
"ÇALIŞTAYLAR ORTAK AKIL İÇİN ÖNEMLİDİR"
Deprem ve kentsel dönüşümle ilgili olarak bilimsel yaklaşıma ihtiyaç olduğunu belirten Balcıoğlu, “Ben teknik bir insan değilim ama bilime inanırım. Bu nedenle uzmanları bir araya getirerek çalıştaylar düzenlemek istiyoruz. Ortak akılla Silivri'yi yönetmek çok kıymetli. Daha önce yapılanlar da önemliydi ama bundan sonrası için yeni bir yol haritası gerekiyor” dedi.
"KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL EKONOMİK KOŞULLARDIR"
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Başkan Balcıoğlu, çözümün yalnızca teknik değil, ekonomik olduğuna dikkat çekti:“Vatandaşlarımız kentsel dönüşüm istiyor ama esas soru şu: ‘Bu parayı nasıl ödeyeceğim?' diyorlar. Aylık ödemeleri nasıl yapacaklarını bilemiyorlar. Konu bu kadar net. Eğer halkın alım gücü artarsa, bu süreç çok daha hızlı ve kolay çözülür. Vatandaş çoğu teknik uzmandan daha basiretli. Canını kimse riske atmak istemez” diye konuştu.
Başkan Balcıoğlu, iktidar değişikliğiyle birlikte halkın ihtiyaçlarının daha doğrudan karşılanabileceğini belirterek, “Siz ‘siz destek verin' diyorsunuz ya, ben de inanıyorum ki halk ilk seçimde bize iktidarı verecek ve biz de halkımıza gereken desteği sağlayacağız. Endişeniz olmasın” diyerek konuşmasını tamamladı.
“İMAR AFFI SİSTEMİ, GEÇMİŞTEN BUGÜNE DERİN BİR YAPISAL SORUN HALİNE GELDİ”
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, Mayıs ayı Belediye Meclisi'nde yaptığı konuşmada imar affı uygulamalarını eleştirerek, bu tür düzenlemelerin deprem riskini artırdığını ve kamuoyunda mülkiyet güvenliği algısını yanıltıcı şekilde pekiştirdiğini belirtti.
Genel siyasete girmemeye özen gösterdiğini belirterek sözlerine başlayan Balcıoğlu, “Asıl sorun imar affıdır. 20–25 yıl öncesine gidin; bugüne kadar kaç kez imar affı çıktı bilmiyorum, ama neredeyse 6-8 kez bu uygulamaya gidildi. Her defasında vatandaş, aldığı belgeyle mülkünün güvende olduğunu sandı. Ama gerçekte hiçbir teknik tespit yapılmadan, sadece beyana dayalı belgelerle bu haklar verildi” dedi.
“VATANDAŞ MALINI GÜVENCEDE SANDI AMA TEHLİKE GÖZ ARDI EDİLDİ”
Balcıoğlu, yapı kayıt belgelerinin yeterli bir denetim sürecinden geçmeden verilmesinin, özellikle deprem gibi doğal afetler karşısında büyük bir risk oluşturduğunu belirtti ve “İmar affından yararlanan bir vatandaş, elinde belgesiyle ‘malım garanti altında' diye düşünüyor. Oysa ne mühendislik denetimi var ne de yapı güvenliği kontrolü. Sadece beyana dayalı bir sistem. Ve Allah korusun, bir depremde bu binalar yıkıldığında insanlar canını kaybediyor” ifadelerini kullandı.
“DEPREM SİYASET ÜSTÜDÜR, GEÇMİŞTEN GELEN YÜK ORTAK SORUMLULUKTUR”
Deprem gerçeğinin siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgulayan Balcıoğlu, “Sorunun kaynağı sadece bugünkü yönetimler değil; bu konuya geçmişten bugüne yapısal olarak yaklaşılamaması. Deprem hepimizin sorunu. Bu meselede siyasi rekabet değil, ortak akıl ve bilimsel yaklaşım esas alınmalı” diyerek çağrıda bulundu.
Sevginar SALİ