
Cumhuriyet Halk Partisi Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar, seçime sayılı günler kala Silivri Alibey Mahallesi’nde seçmenleriyle buluştu. Işıklar, kendisi ile görev yapıp saf değiştiren kişiye, "Bu kedi hain!” sözleriyle göndermede bulundu. Hükümetin yolsuzluk ve tape iddialarına atıfta bulunarak Ak değil kapkara bir siyaset izlediğini kaydeden Işıklar, İstanbul’da temiz bir başlangıç için seçmenleri sandık başında dikkatli olmaya çağırdı. Seçim üzeri yasaklanan twitter’la birlikte internete erişimin kesilmesi iddialarına "Korku dağları delermiş” diyerek siyasal rant için her türlü oyunun oynanabileceğini vurguladı. Alibey Mahallesi sakinleri Işıklar’a, "Silivri seninle gurur duyuyor” tezahüratlarıyla hoş geldin karşılaması yaptı.
TUĞLU: PAZAR GÜNÜ ÖZGÜR BİR TÜRKİYE İÇİN BEYAZI SEÇİN
Beş yıl boyunca Özcan Işıklar’ın temiz siyaset anlayışından taviz vermediğini belirten CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, destek konuşması yaptı. Tuğlu, "30 Mart yerel seçimleri genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir nevi anahtarı olacak. Bir tarafta beyaz var, bir tarafta kara var. Sizin ödemiş olduğunuz vergileri ayakkabı kutularına dolduran Bakan çocukları var. Beş yıl Silivri’ye hizmet veren Özcan Işıklar’ın göreve devam etmesi için tertemiz oylarınızla Pazar günü oy vereceksiniz. Yine Pazar günü 20 yıldır İstanbul’u yöneten, İstanbul’un sırtında bir kambur olan o diken çıkacak. Herkesin özgürce dolaştığı bir İstanbul’un yönetimini seçeceksiniz. Herkesin kendinden emin olduğu, kapısı çalındığında "Acaba beni de alacaklar mı?” diye korkmayan, daha güzel bir Türkiye için oy vereceksiniz.” şeklinde konuştu.
IŞIKLAR’DAN ÇOK SERT SALVOLAR
"DÜN BİRBİRİNİ TANIMAYANLAR SAYEMDE TANIŞMIŞ OLDU”
Alibey Mahallesi’nde büyük bir coşkuyla karşılanan Özcan Işıklar, kendisinin belediyecilik anlayışını sorgulayan ve olumsuz hedef gösteren AK Parti Adayı Tahir Sert’e yaylım ateşinde bulundu. Silivri’nin demokrat kimliğinden vazgeçmeyeceğini söyleyerek, zaferi Atatürk Meydanı’nda haykıracaklarını duyuran Işıklar, şunları kaydetti: "Bizler öyle feribotlardan, otobüslerden medet ummuyoruz, Silivrili hemşerilerimize, kadınlarımıza, gençlerimize güveniyoruz. Silivri’ye sahip çıkan, demokrat, aydın, vicdan sahibi insanlarına güveniyoruz. Silivri, geleceğine sahip çıkıyor. Silivri’yi yağmalamak isteyen, düne kadar birbirine selam vermeyen, bir araya zorla getirilmiş, ciğerci dükkanının önündeki kedi gibi belediye önünde bekleşenlerin cevabı işte burada. Düne kadar ağza alınmayacak lafları birbirlerine söyleyenler ne olduysa bir iki ay içerisinde bir araya geldiler ve bu vesileyle tanışmış oldular. O görevi de yaptım, barıştırdım onları.
"YALAN YANLIŞ YAZAN GAZETELERİ DAĞITTIRIYOR”
Bir tane arkadaşım vardı meclis üyesi, beş yılımda ilçe başkanıydı, siyasette onu ayırıyorum. Hiç olmazsa adam gibi rakiplik yaptı. Ona teşekkür ediyorum. Onun dışında bir de emek hırsızlığı yapıp, Silivri’nin hiçbir tarafına uğramayan, Silivri’yi tanımayan, "Çanta’da yaptıklarımı acaba burada da yapar mıyım?” diye etrafında toplayıp bir dalak peşinde koşan var. Çanta’yı ne hale getirdiğini biliyoruz. "Acaba bundan bir şey çıkar mı?” diye şimdilerde tetikçisine etrafta gazeteler dağıttırıyor. Bir de, "Ha gayret çok az kaldı” diyor. 3 puan farkının yanına bir 15 puan daha koyun.
"GÖREV VERDİM, YANIMDA ÇALIŞTI”
Ben kime ne söylediğimi çok iyi biliyorum. Görev verdim, 3 sene yanımda çalıştırdım. Onun kıymetini bilmeyip partisini değiştirebilir, beğenmeyebilir, isyan edebilir, istifa eder gider geçer başka tarafa lafım yok ona. Bugün Ak Parti’ye oy verip de Türkiye’yi getirdiği bu durumdan pişmanlık duyan, içi kararan, yüzü kızaran hemşerilerimiz var. Eğer benim partimde bunu yapıyorsa aynı tavrı koyanları da saygıyla karşılardım.
"BU KEDİ NANKÖR! BU KEDİ HAİN!”
Özellikle son dönemde belediyeleri teslim almaya çalışıyoruz bir baktık Çanta dökülmüş, arıyoruz asfalt yok. 1,5 trilyon usulsüzlük için hemen görev verdim, "Takip et, hesabını sor, peşine düş.” diye. Bundan 2 ay önce de, "Ben o hırsızlığına nasıl göz yumarım” diye söylüyor. E, şimdi kol kola otobüsün üzerine çıkıyorsun. Adını söylemeyeceğim az önce Semizkumlar’da söyledim. Hani ilkokulda çocuklara, "Kışın sobanın arkasında durur. Miyav miyav der. Bunun adı nedir?.” diye sorarlar. Kedi değil mi? Bu nankör kedi. Hain kedi bu. İsmini biliyorsunuz siz. Kitaplar yazacak, resimler çekecekmiş. Sen ihanetin resmini çek, altına da ismini yaz.
"NE YAPTIĞINI SOR ONA”
Benim kimseye veremeyecek hesabım yok. Alnımız ak, onurumuzla görev yaptık. 10 yıl Alibey Mahallesi’nde, 20 yıl Fatih Mahallesi’nde oturdum şimdi de Yeni Mahalle’deyim. Bütün Silivri benim mahallem, bütün Silivri benim ailem. Silivri’de bir adaylaşma süreci başladı. Burasını tanımayan, salsan sokağını bilmeyen bir arkadaşımız, "İşte yardımcısı burada sorun ne yaptı?” diyor. Sen esas ona sor, sen ne yaptın diye, bak o yakaladı seni. O biliyor, sen ona sor bakalım ne yapmışsın sen?
"CİĞERCİ KEDİLERİNE BURADAN BİR DALAK ÇIKMAZ”
Çanta’nın planlarını, arsalarını meclis üyelerinin üstüne yapıp, klasörle elinle gösterip, "Bak bu kadar tapu var.” dedin. Nerede o tapular? Çanta’yı ne hale getirdin. Şimdi Silivri Belediyesi’nin önünde bekleşmiş o ciğerci dükkanı önündeki kedi gibi bakıyorlar, buradan bize bir dalak çıkar mı diye. Çıkmaz. Silivri’yi geleceğine, malına, mülküne, arazisine, insanına, her yanına sahip çıkarak ve bir gün bir karış şaibesine bulaştırmadan bugünlere getirdik. Bana nasip oldu sizlere hizmet etmek. Sizin çocuğunuz, kardeşiniz olarak Silivri’de beş yıl onurla, şerefle hizmet ettik.
"TÜRKİYE’NİN KADERİNİ ONLARA EMANET ETMEYECEĞİZ”
Pazar günü bir seçim var. Bu seçimi genel seçim havasına sokan biz değiliz. Bunları anlatmak zorundayım. Bilmek acıyı artırır. Bilip de susmak bilmezken konuşmak kadar çirkindir. Ben biliyorum, acı duyuyorum. Yaşadım, beş yıl boyunca çektiğim eziyeti ve gördüğüm tehlikeyi sizlerle paylaşmak zorundayım. Tehlike kapıda. Hem Silivri için hem İstanbul için hem Türkiye için. 30 Mart Türkiye’nin kader seçimi. Kaderimizi onlara emanet etmeyeceğiz. Bizim polisimiz, askerimiz, tomalarımız yok bizim bembeyaz oylarımız var.
"O MEZARA SİZİ GÖMECEĞİZ”
8 Belediyeyi teslim aldık, bugüne kadar kimsenin burnunu kanatmadan, hiçbir huzursuzluk çıkarmadan, bir delikli kuruş almadan bu hizmetleri yaptık. Beş sene görev yaptılar. Bu binaları yıkacaklarmış da mezarlık yapacakmış. O mezara sizleri gömeceğiz. Hemşerilerim huzur içinde oturun, sizlerin yanınızdayız. Bize uzanan ellere, umutla bakan gözlere hainlik etmedik. İhanet etmedik, ettirmeyeceğiz.
"SİLİVRİ YÜZLERCE KEZ TAMAM”
Dikkatli olmamız lazım. Kampanya süresinin bitmesine 4 gün kaldı. Bu dört gün içerisinde akla hayale gelmedik yalanlarla tuzaklar kurmaya çalışabilirler. Eşkıyanın ne yapacağı belli olmaz. Elektrikleri kapatır. Esenyurt’ta mühür çalmışlar oy basıp atacaklar. Sandıklara da sahip çıkacağız. Rehavet yok. Silivri tamam. Silivri yüzlerce defa tamam. Sokak sokak dolaşıyoruz, Silivri kararını vermiş.
"AĞIZLARINDAN AKAN SUYU SANDIKTA İÇİRTECEĞİZ”
Oylarımızı bölmeyeceğiz. Silivri’nin, İstanbul’un, Türkiye’nin önüne kurulan tuzaklara gelmeyeceğiz. Bu toplama grubunun niyetleri belli. İstanbul’da mezarlıklardan başka yeşil alan bırakmadılar. Şimdi kalkmış "hizmet” diyorlar. Silivri’nin böyle yalanlara karnı tok. Silivri’nin böyle bir hizmet anlayışına ihtiyacı yok. Onların hizmetten anladığı yağma. Bu toprakları, arazileri peşkeş çekmek için gözleri burada. Ağzının suyu akanlara biz o suyu sandıkta içirteceğiz.
"SİLİVRİ’Yİ ANCAK BU KADAR TANIRSINIZ”
Kara Mustafa Sokak’ta esnafa gitmiş (esnaf arkadaşım söylüyor); "Babana selam söyle” demiş. "Ağabey babam öleli 10 sene oldu.” demiş. Nerede geziyorsun? Nereden geldin sen? İşte bu kadar tanırlar Silivri’yi.
"SARIGÜL’E TOPBAŞ DEĞİL BAŞBAKAN RAKİP ÇIKTI”
İstanbul’da 1,5 yıldır bir mücadele var. Kıran kırana geçiyor. Sarıgül’ün karşısına Kadir Topbaş’ı bekliyorduk Başbakan çıktı sanki aday o. Korku dağları delermiş. İstanbul’da miting yapmak için bütün Türkiye’den feribotlarla, otobüslerle, insan götürüp, İstanbul’un gözünü boyamaya çalıştılar. Çünkü medya, gazeteler, televizyonlar ellerinde.
"O KUŞ ONUN BAŞINI YİYECEK”
Twitter’ı kapattı şimdi facebooku da kapatacak. O kuş onun başını yiyecek. Şimdi interneti kapatmayı konuşuyorlar. Bir şeyler daha patlayabilir diye korkuyorlar. Geçenlerde vekilimiz söyledi, Kaddafi twitterı kapattıktan 30 gün sonra gitmiş. Hüsnü Mübarek, 18 gün sonra gitmiş. Pazar günü kaldı. Daha önce göndereceğiz, biz bir rekor kırabiliriz.
"BİR YALANCIDAN TÜRKİYE’Yİ YÖNETMESİNİ BEKLEYEMEZSİNİZ”
Camiye bira şişeleriyle girilmiş, türbanlı kadına saldırılmış hepsinin yalan olduğu bir bir gerçeklerle ortaya kondu. Bir yalancıdan bugün Türkiye’yi yönetmesini bekleyemezsiniz. Bu ceberut anlayışı, insanları baskıyla, korkutarak, sindirerek sonuç almaya çalışanlara alacakları sonucu ben söyleyeyim. 30 Mart’ta hüsran olacak.
"MESAİ ARKADAŞLARIMLA ÖRNEK YÖNETİM SAĞLADIK”
Geçen dönem burasını uçurumun kenarından aldığımı söylemiştim. Bunu abartı sananlar oldu. Şimdi çok daha önemli bir hale geldi. Barış ve huzur içinde, ayırmadan, yağmalatmadan yönetilmesinin beş yıl en güzel örneğini arkadaşlarımla birlikte verdim. Beraber görev yaptığım mesai arkadaşlarımın hepsine teşekkür ederim.
"KURDUKLARI TUZAĞA KENDİLERİ DÜŞECEK”
Bize niyet ettikleri tuzaklar onlara kısmet olacak. Tarihinde görülmemiş yolsuzluklar, eşi benzeri olmayan yağma Türkiye’yi ne hale getirdiler. Sarıgül’le İstanbul dan geldikleri gibi gidecekler.
"SARIGÜL, TÜRKİYE’NİN 100’ÜNÜ KUCAKLAYACAK”
Sarıgül, İstanbul’da ötekisi olmayan, bütün Türkiye’ye hizmet eden, insan sıcaklığı ve sevgisini merkezine koyan bir belediyecilik anlayışı yapmış Şişli’de. Mustafa Sarıgül’ü iki yıldır takip ediyorum. 25 yıldır da mücadelesini tanıyoruz. İstanbul sokaklarında kapı kapı, meydan meydan dolaşarak ve gittiği her yerde sevgi seliyle karşılaşarak sadece %50’sini değil Türkiye’nin 0’ünü kucaklayarak yapacağım diyor Sarıgül.
"KOVBOYLAR GİBİ ŞEHRİ BASTILAR”
Kadınlarımız 2009’da burada bir bahar temizliği yaptı. Şimdi İstanbul’da da bir bahar temizliği yapacağız. Ondan sonra sıra genel seçimlere geliyor. Yerel seçimi genel seçim havasına sokup, Silivri’yi nereye taşıyacağımızı anlatmak yerine bize bunları anlatmaya mecbur bırakan bir anlayış. İşte Silivri meydanında gördünüz. Eski Kovboy filmlerinde kovboylar şehri basmaya gelir, herkes camlarını kapatır ve evine kaçar. O da öyle oldu, geldi herkes camı, kapıyı kilitledi. Üç kişiyi komaya soktular bu meydanda.
"PARTİNDEN DE SENDEN DE UTANIYORUZ”
"Partiyi bir kenara bırakalım. Ben buranın çocuğuyum, size hizmet edeceğim.” diyor. Sen hangi akvaryumun balığısın? Partini söylemeye niye utanıyorsun? Şimdi söylemeye başlamış, partisiyle gurur duyuyormuş. Biz partinden de senden de utanıyoruz. Öbürü de yazmış seçim komitesi başkanı. Yazsana AKP Melis Üyesiyim diye. Oraya geçmeyecek misin? Niye utanıyorsun?
"SİLİVRİ’Yİ 3 TANE BİNANIN ARKASINA KOYDULAR”
Beş yıl boyunca Silivri’de 800 trilyon yatırım yaptık dedikleri hizmeti gördünüz mü? Ben beş yıl Belediye Başkanınız olarak aradım bulamadım. Topluyorum topluyorum çıkmıyor böyle bir rakam ama onların anlayışları böyle. 3 tane binanın arkasına Silivri’yi koymaya kalktılar. Biz Silivri’yi geleceğe taşımaya kalkıyoruz. Uzak yakın benzerliğimiz yok onlarla. Toplama bir araya getirilip otobüs üstünde satılık testi gibi dizilip sizlere kendilerini söylemek istemiyorum onlar anlar. Üç ay öncesine kadar birbirini tanımayan toplamaları bugün bir araya getirdim. Çok iyi bir şey yapmışım, hepsini bir araya toplamışım. Bahar temizliğini burada ikinciye yapacağız. Pazar günü bu silkelemeyi çok sert biçimde yapacağız. Silivri öyle hizmete hasret falan değil.
"MEZARLIKLARI BİLE SATACAK BUNLAR”
İstanbul’da mezarlıkları bile satacaklar. Başladığımız tarihten itibaren Silivri merkez, Yeni Mahalle, Mimasinan, Piri Paşa, Selimpaşa, Kavaklı, Ortaköy, Çavuşlu, Gazitepe, Kadıköy, Değirmenköy, Ortaköy’ün gelişmişliğine bakın.
"PEŞKEŞÇİLERE KARŞI BOYNUMUZUN BORCU TOPRAKLARIMIZI KORUMAK”
Tarihi köprünün karşısında 201 dönüm yer peşkeş çekildi 35 yıllığına. Beş yıl boyunca Alipaşa’da, Gümüşyaka’da, Kavaklı’da, Piri Mehmet Paşa mezarlığının altında dört tane üniversite alanını yaptık. Onlar da birilerine peşkeş çekti. Bizim bu arazileri korumak boynumuzun borcu.
Sanayi, turizm, eğitim, tarım ve bilişim teknolojileriyle ilçeyi kalkındırıp geliştireceğini belirten Özcan Işıklar, dönem projelerinin bir kısmını Alibey sakinleriyle paylaştı.
• Üniversitelerin en kısa zamanda 2015 yılına kadar iki tanesini açacağız.
• Sarıgül’le bir sene içerisinde plan sorununu çözeceğiz.
• Silivri Belediyesi’nin arkasına yeraltında 1000 araç kapasiteli 3 katlı otopark yapacağız. Öyle parayla pulla İspark gibi değil halka açık olacak.
• Trafik sorunu kalkacak. Şu gördüğünüz meydana sanayideki gibi bir yonca yapacağız. Ziraat Bankası ve Park Hotel’in önüne de bir yonca yapacak, trafik ışıklarını kaldıracağız.
• New Center’ı yıkacağız. Orasını denizle birleştirip, caminin önünü açacağız. Silivri nefes alacak.
• Kaymakamlığın arkasındaki otoparkı üç senedir yaptırmadılar. Gelir gelmez yapacağımız ilk işlerden birisidir, bir ay içerisinde temelini atacağım.
• Sahilde Atatürk Meydanı’nı denize kadar uzatacağız ve yerin altında 2 bin araçlık otopark da oraya yapacağız.
• Fare deliğinden geçer gibi 45 bin kişinin yaşadığı Yeni Mahalle’de o alt geçidi 4 senedir yaptırmadı bu zihniyet. E-5 Karayolunu yukarı kaldırıp, altı ayak üstünde şehri altı noktadan birleştireceğiz. Silivri’nin iki yakası bir araya gelecek.
• Eski Devlet Hastanesi’nin yanında 1938 yılında yapılmış bir cami var dediler. Ona itirazımız yok. Tapulu arazisinde küçük bir mescide benzeyen bir cami bulduk, yan tarafında onu koruyacağız. Sarıbekirler’de, Bedaş’ın arkasında, Fatih Mahallesi’nde (Cumhuriyet Mahallesine bağlandı) üç tane cami yeri var. Oradaki hemşerilerimizi mağdur etmeden, Silivri’ye ana giriş arteri yapacağız. Eski Devlet Hastanesi yerine de meydan yapacağız.
• Alibey ve Fatih Mahallesi’nin ayağına Aile Hekimliğini getireceğiz.
"AKLI SIRA BİZİMLE DALGA GEÇİYORLAR”
2028 yılında yapılacak raylı sistemi konuşuyorlar. Sen Kanuni Sultan Süleyman mısın ki 2028’e kadar 40 sene iktidarda kalacaksın? İnsanlarla, bizlerle akılları sıra alay ediyorlar. Sarıgül’le beş yıl içerisinde raylı sistem hayata geçecek. Üç tane üniversitemizi bugüne kadar yaptırmadılar. 30 Mart’tan sonra onlar olmayacağına göre niyet de kısmet de bizim.
"PROJELERİMİZİ HAYAL DAHİ EDEMEZLER”
240 dönüm araziyi haraç mezat 35 yıllığına verdiler. Alipaşa’nın üstündeki üniversite alanımız kaldı. Bir üniversite alanımız da Gümüşyaka ve Kavaklı’da var, başlatacağız. Kongre Merkezi’miz, fuar alanlarımız var. Sahilde başladığımızda yarların altına, dalgakırana gitmeye korkardınız. Şimdi pırıl pırıl hepinize hizmet eder duruma geldi. 450 tane sandalyesi vardı 13 bine çıktı. 42 kilometre sahilimizin 30 kilometresi böyle olacak. Halka açacağız, hepimizin olacak. Çarşı Meydanı’nda Sergi ve Nikah Salonu yanındaki üç binadan ikisi tiyatro bir tanesi müze olacak. Bizim kıyafetimizle, ibadetimizle, nüfus kağıdımızla uğraşıp bölmeye çalışanlar o müzede görecekler Silivri’nin geçmişin ne kadar aydınlık olduğunu ve geleceğinin de böyle aydınlık olacağını göstereceğiz. Projelerimizi, vizyonumuzu hayal bile edemezler. Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmazmış. Böyle bir niyetleri yok, onların dertleri yağma.
"SİLİVRİ’Yİ BÖLGENİN YILDIZI YAPACAK YATIRIMLARIN BAŞLANGICI”
Silivri’mizin hak ettiği hizmeti, geçmişini koruyarak, fuar merkezleri, üniversiteleri, silikon vadisiyle bu bölgeyi teknoloji merkezi haline getirecek çekim merkezi yatırımlarının hepsini hazırladık. Zannediyorlar ki yol/park belediyeciliği. Kesinlikle hayır. Silivri’yi bu bölgenin yıldızı haline getirecek yatırımların başlangıcı. Büyük resme beş yıl içerisinde, büyük bir çalışma ve gayretle ulaşacağız. Ve Silivri’deki bu kanamayı durduracağız.
"EMANETİNİZE CANIMIZ GİBİ BAKACAĞIZ”
Bugüne kadar bütün bu saldırılara rağmen dik duran kardeşinizim. Kendimi ve belediye meclis üyesi adayı arkadaşlarımı, Silivri’nin geleceğini sizlere emanet ediyorum.
Bu emanete iyi bakın. Siz bize emanet ettiğinizde biz ona canımız gibi bakacağız. Zor günleri geçtik. Silivri’yi sizlerle daha ileri götürmek için tertemiz vicdanlarınızın bembeyaz oylara dönüşmüş iradesini istiyoruz.”
HABER:
Hazal BAŞARAN