Çetinkaya tazminat davası açtı

Çetinkaya tazminat davası açtı

22.09.2015 10:52:14

Eğitim-Sen Silivri Temsilciliği, yaptığı yazılı basın açıklamasında eğitim kurumları yönetici değerlendirmelerine değinerek, yapılan haksızlıkları ve devamında uygulanmayan mahkeme kararlarına yer verdi. Sendika, üyesi Cemalettin Çetinkaya’nın hukuk mücadelesine değinerek en son İstanbul İdare Mahkemesine başvurarak Silivri Kaymakamlığı’na (İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü)  maddi ve manevi tazminat davası açtığını açıkladı.
İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 2015/856 karar sayılı kararı uyarınca, okul müdürlüğü göreviyle ilgili yeniden yapılan ve 28.08.2015 tarihinde tebliğ edilen değerlendirme 68,49 puan işleminin,
İstanbul 9. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen eski işlemin tekrarı ve değerlendirmenin belgeye dayalı olmaksızın sübjektif yapılması nedeniyle dava konusu işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve ardından iptali ve 9 bin 600 TL maddi ve 5 bin TL zararın tazmini talebi iletildi.
Eğitim-Sen Silivri Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada yer alan ifadeler şöyle: "İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hatada ısrar ediyor. Kamuoyunu daha önce bilgilendirdiğimiz eğitim kurumları yönetici değerlendirmeleri konusunda mahkeme kararları hiçe sayılıyor.

"AMAÇ SADECE SİYASİ KADROLAŞMA MI?”
Danıştay İdari Davalar Kurulunun verdiği karar doğrultusunda Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürlerinin Okul Müdürlerini değerlendirebilmesi için en az altı ay birlikte çalışmış olmaları gerekiyor. Değerlendirmelerin yapıldığı dönemde İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürleri yeni atanmıştı. Değerlendirme yaptıkları okul müdürlerini hiç görmeden, okullarınınyollarını bilmeden değerlendirme yapmışlardı.
Peki, neyi değerlendirmişlerdi? O dönemde gördük ki tek kıstasları malum sendikaya üye olmaktı. İktidar yanlısı sendikaya üye olmayan bütün müdürlere geçer not vermeyerek bahçelerini dikenlerden temizlemişlerdi! Okul müdürlerinin değişimi neden bu kadar önemli?
Görevlendirilen yeni müdürler neden hep malum sendikadan? Amaç sadece siyasi kadrolaşma mı? Gizlemek istedikleri, ifşa olmasından çekindikleri işler mi yapacaklar? Okulları rant alanına mı dönüştürecekler?
Soruları o günlerde olduğu gibi bugünde zihinleri meşgul etmeye devam ediyor.

"BİLİNMELİDİR Kİ HİÇBİR İKTİDAR BAKİ DEĞİL”
Değerlendirme sürecinde Eğitim Sen üyesi bütün okul müdürleri almış oldukları başarı belgelerine, geçirdikleri teftişlerde çok iyi puan almalarına rağmen işgüzar İlçe Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürlerince başarısız bulunmuşlardı. Yapılan işlemin hukuksuz olduğunu o dönemde de kamuoyu ile paylaşmış ve hukuki süreci başlatmıştık. İstanbul İdare Mahkemelerine açtığımız davaların tamamı lehimize sonuçlanmıştı. Beklenen, ilgililerin hatalarını düzeltmeleriydi.
Oysa öyle olmadı. Bilgileri olmadığı halde fikirlerinin olduğunu iddia etmeye devam ettiler. Yine değerlendirme sürecine dahil oldular. Bu sürecin baştan başlaması anlamına geliyordu. Değerlendirmeler bir öncekinden farklı olmadı.
Bu görevi kötüye kullanmak anlamına geliyordu. Hatırlanacağı üzere görevi kötüye kullanmaktan ve suç işlemek üzere örgüt oluşturmaktan Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştuk. Bilmeliler ki hiçbir iktidar baki değil. Bugün soruşturma için izin verilmeyebilir. Ama yarın…

"KAMU ZARARI SORUMLULARINDAN TAHSİL EDİLECEK”
Üyelerimizden Turgut Reis İlkokulu Müdürü Cemalettin Çetinkaya değerlendirmeye tabi tutulmuş ve yetmiş beş puan altında puan verilerek müdürlüğü gasp edilmişti. Yapılan değerlendirme için idare mahkemesine başvurmuş ve davayı kazanmıştık. Mahkeme, siz milli eğitim yöneticileri yaptığınız işlem hukuksuz hatanızı düzeltin demesine rağmen ikinci değerlendirme süreci başlatılmış ve aynı şekilde sonuçlandırılmıştır.
Bu süreçte genelde mağdur olan bütün okul müdürleri maddi kayıplara uğramış özelde üyemiz Cemalettin Çetinkaya maddi kayıpların yanında psikolojisi bozulmuş heyet raporu almak zorunda kalmıştır.  Üyemizin uğradığı kayıpların telafisi için dokuz bin altı yüz TL’lik maddi ve beş bin TL’lik manevi tazminat davası açtık. Tazminat davası sonucunda ödenecek tutar ve her mahkeme süreci halkımızın ekmeğinden, suyundan alınan vergilerle oluşturulan kamu kaynaklarının mahkeme giderlerine harcanması kamu zararı oluşmasına neden olmaktadır. Bu zarar kamunun hatasından değil kişilerin hatalarında kaynaklanmaktadır. Kamunun uğradığı zararın sorumlulardan tahsil edilmesi için gerekli adımları atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”
Renginar M.SALİ
  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki
Sonraki » Dört penaltıdan birini anca verebildi: 1-2

YORUM YAP