Celalettin Yazıcı: Başka bir yol daha var

Celalettin Yazıcı: Başka bir yol daha var

6.05.2024 15:31:53


AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, meclis ve yerel yönetim işleyişine yönelik “Bence başka bir yol daha var” sözleri ile yöntem farklılığına dikkat çekerek, “Daha katma değeri yüksek işleri de yapabiliriz” önerisini getirdi.

Mayıs Meclisinde, AK Parti Grubu adına konuşan Celalettin Yazı, önemli günlere işaret etmenin yanı sıra Silivri'nin kimlik sorunsalına dikkat çekti.
Yazıcı şöyle konuştu: “Bugün meclisimizin yeni seçim döneminde katılımcıların daha kalabalık olduğunu görüyorum. Bundan da şahsım ve partim, hem de Silivri ile demokrasi adına büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Şehirler, sadece seçimden seçime 5 yıl oy vererek ya da 5 yıl bir tercih vererek ile yönetilmez. 5 yıl boyunca Silivri'nin dinamikleri, sivil toplum örgütlerinin, muhtarlarının, örgütlerin bence katılımıyla yönetilmesi gerekir. Bu anlamda da inşallah bu sürekliliğiniz devam eder diye düşünüyorum.
Evet, özel günlere kısaca geçip Silivri gündemiyle ilgili kendi görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz. Her özel günü söylemekten imtina edeceğiz. Bu özel günlere katılmadığımız anlamına gelmesin ama tekrara düşmemek, sizleri de sıkmamak için belli başlı günleri hatırlatarak geçmek istiyorum.
Tabii ki 12 Mayıs önemlisi, her 12 Mayıs'ta benim içime bir hüzün çökmesine rağmen bütün annelerimizin günü kutlu olsun.
“TAZELENME, BAŞLANGIÇ, DİLEKLERİN TUTULDUĞU GÜZEL BİR KÜLTÜR”
Hıdrellez mevsimlik bayramımız, Anadolu'da, Mezopotamya'da, Doğu Akdeniz'de, hatta Yunanistan'da her kültürün farklı anlamlarla kutladığı, değişik anlamlar biçtiği yeniden tazelenme, yeni başlangıç ayı, dileklerin tutulduğu güzel bir kültür, kutlu olsun diyoruz.
“FATİH SULTAN MEHMET HAN'A SELAM OLSUN, RUHU ŞAD OLSUN”
29 Mayıs 1953, bütün komutanların zafer rüyalarını süslediği, şairlerin en büyük tutkulu şiirlerin en büyük sözlerini onun için yazdığı İstanbul'u bize hediye eden büyük komutan Fatih Sultan Mehmet han'a selam olsun. Ruhu şad olsun, mekânı cennet olsun.
“BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN”
Onu ikinci defa kazanan büyük komutan, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk, 16 Mayıs 1919 günü Dokuzuncu ordu müfettişi olarak, 54 silah arkadaşı Bandırma vapuruna bindi. Bandırma vapurunda deneyimli kaptan İsmail Hakkı ve 20 mürettebatıyla beraber Samsun'a doğru yol aldı. Ne acıdır ki, Bandırma vapurunda o zaman işgal kuvvetleri tarafından arama yapıldı, silah arıyorlardı. Mustafa Kemal, bunun cevabını daha sonra verdi tabii ki. Onların kafasında, fikirleri ve inançlarını aramayı akıl etmemişlerdi. Gemi ağzına kadar inanç ve fikir doluydu. Bayramımız kutlu olsun.
“BİZE HEDİYE ETTİKLERİ DEMOKRASİYİ GELİŞTİRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”
Bir de 14 Mayıs 1950 var. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk demokratik seçimlerinin yapıldığı tarih. Tabii ki o zamanın aktörlerin hiçbirisi hayatta değil, Ama canları pahasına bize hediye ettikleri demokrasiyi büyütmek ve geliştirmek için elimizden geleni yapacağız.
BAŞSAĞLIĞI
Fatih Çepni Bey'in, annesi Zehra Sokur annemiz vefat etti. Allah rahmet eylesin, tekrar yakınlarına başsağlığı diliyorum.
SİLİVRİSPOR'A BAŞARILAR
Silivrispor'a bundan sonraki faaliyetlerinde başarılar diliyorum. Güçlü markamız destekliyoruz, yanındayız.
“SAHİLDEKİ MAMA İSTASYONLARI ÇALIŞMIYOR”
Bir de konuşmama başlamadan önce sahildeki mama istasyonları, tabii ki bir eleştiri olarak söylemiyorum Sayın Başkan, ama hiçbirisi çalışmıyor. Tabii ki yoğunluk vardır. Organizasyon hataları vardır, onları anlıyoruz ama bunları söylemek de bizim görevimiz diye düşünüyorum. Bakarsanız memnun oluruz.”
“BAŞKA BİR YOL DAHA VAR”
“Silivri gündemimize ile ilgili sizlere birkaç önerimiz ve teklifimiz olacak” diyerek konuşmasını sürdüren Yazıcı, ilçemize kimlik kazandırılmasına yönelik önerilerini şöyle sıraladı: “Yeni Belediye Başkanı değişti, hayırlısı olsun dedik, tebrik ettik. Canı gönülden doğru işlerini destekleyeceğiz. Meclis değişti. Yeni meclis üyeleri aramıza karıştı. Hepsinin çok idealist fikirleri olduğunu tahmin edebiliyorum. Şehre hepsi yeni seçilen arkadaşlar da büyük katkı vermek istiyorlar. Heyecanlanıyorlar ama ne olacak yani? 5 yıl önce de neydi? Yeni gelenler neyi değiştirecek? Yeni Belediye Başkanı, yeni meclis ne yapabilir? Şöyle ifade etmem gerekir, buraya gündemler gelecek arkadaşlar, bu gündemlerin bir kısmı müdürlüklerin kendi gündemleri olacak. Yani müdürlükler İmar Plan Proje Hukuk Komisyonu buraya gündemler önerecekler. Biz onları burada tartışacağız. Çok büyük bir ihtimalle de büyük bir oy çokluğuyla parmak kaldırıp, parmaklarımızı indireceğiz. Daha sonra belediye başkanımızın seçim propaganda dönemi sırasında verdiği sözler var. Bu sözleri doğal olarak gerçekleştirmeye çalışacak. Bunlarla ilgili meclisle alakalı gündemler gelebilir. Bu gündemleri de burada tartışacağız. 5 yıl böyle gelip geçecek. Peki, daha farklı ne olabilir? Daha farklı vizyoner bakış açısıyla şehre daha fazla değer katacak gündemleri tartışabilir miyiz, ne yapabiliriz? Bence başka bir yol daha var. Daha katma değeri yüksek işleri de yapabiliriz.
“ŞEHRİMİZİN KİMLİĞİ HENÜZ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA KANITLANMIŞ DEĞİL”
Bunun için aslında eksik olan bir şey var. Şehrimizin kimliği henüz bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış değil. Bu şehir nasıl bir şehir? Bu şehrin ekonomik potansiyeli nedir? Bu şehrin sosyo-kültürel hayatı nasıl olmalı? Bu şehrin o düşündüğümüz bazı önermeler gerçekten bilimsel mi? Yani yıllardır şöyle düşünülür, burası işte tarım kenti Silivri, Sanayi kenti ya da turizm kenti olarak siyasiler tarafından da zaman zaman da bizler tarafından bu konuşulur. Ama bunların hiç bilimsel çalışmaları yapılmış mıdır acaba? Örneğin eğer tarım kenti ise gerçekten Silivri güçlü bir tarım kenti olma potansiyeline sahipse. Örneğin neden Antalya'dan sebzeler, meyveler geliyor da Silivri yanı başında 16 milyona pazar olamıyor. Olabilir mi, olamaz mı? Ya da eğer turizm kenti ise Silivri, turizmden yeteri kadar pay alıyor mu? Bunu alması için neler yapmalıyız? Ya da işte sanayi kenti olacaksa bir anlamda sanayi olabilir mi? Bunların problemleri ne? Çünkü bildiğiniz gibi Alipaşa'da hâlâ oradaki fabrikalar turizm ticaret alanı içerisinde lejantlıyla faaliyetlerini devam ettirmeye çalışıyorlar. Fabrikalarını büyütmeleri de sıkıntılı. Şöyle olsun, böyle olsun demiyorum. Sadece soru işaretlerini, problemleri ortaya koymaya çalışıyorum.
SWOT ANALİZLERİ
Bunun için SWOT analizleri denilen analizler var. Bunlar şehirler bazında, kişiler bazında da yapılıyor. Beldeler bazında da bilimsel çevrelerle yapabiliriz. SWOT analizleri İngilizce baş harflerini kapsayan 4 kelimeden bahsediyor. Şehrin güçlü yönleri nedir? Şehrin zayıf yanları nedir? Şehrin fırsatları nedir ve o sektöre ait tehditler nelerdir? Bunları bir defa bilimsel olarak tarif etmeliyiz. Ben size bunu açıklamak için örnek olarak 1-2 tarımla alakalı amatörce tarım konusunda hiçbir çok sınırlı bilgim olmasına rağmen belirtmeye çalışayım, ne demek istediğimi anlatayım diye. Örneğin tarımın güçlü yönleri ne olabilir? İşte verimli tarım arazilerimiz var, coğrafi konumu sebebiyle para pazara yakınlık bir şey olabilir, avantaj olabilir. Tarım ürünlerindeki çeşitlilik olabilir, tecrübe ve bilgi birikimi avantajları v.s. Zayıf yönleri; işte pazarlama sorunları, tesisleşme, kooperatifleşme, tarımsal arazilerin imara açılıyor olması, kaçak yapılar v.s. Fırsatlar; coğrafi pazarlara yakınlık gibi tehditler var. Köyden kente göç, tarımla uğraşan insanların tarıma isteksizliği, tarım arazilerine yapılan yapılar gibi bunların sanayide de, turizmde de, tarımda da bunların geniş katılımlı bir şekilde yapılıyor olması lazım. Bunların sebebine karar verdikten sonra ne yapmalıyız? Örneğin eğer tarım kentine karar vermişsek, mesela seracılık yasak Silivri'de. İmar planlarında 20 dönümün üstü olması gerekiyor. Hani bunun avantajı var, dezavantajı var, konuşulabilir. Onlarla ilgili meclise de görevler düşüyor. Meclis bir yol haritası çizsin. Turizmle ilgili ne yapacağız? Mesela turizm lejantı yok planlarda doğru dürüst sanayi bölgesindeki yerler hariç, oralar ne olabilir? Turizm yapmak istesen nasıl yapacaksın gibi meclise düşen konuları yol haritamız olur. Yani bu şeye benziyor; okyanusta mısınız, kürek çekiyorsunuz? Tamam hareket var bir yere gidiyorsun. Pusulam var mı, nereye gitmek istiyorsun, ne yapmak istiyorsun? Bence bunları gelişmiş modern marka şehirler yapıyorlar, yaptılar. Kendimi icat ettiği bir şey değil, dünyada, Türkiye'de de yapılan şeyler.
Onu yaptıktan sonra diyelim Silivri'nin karakterini bilimsel olarak, meclis olarak, sivil toplumları, muhtarlarımızla kimliğini belirledik. Aynı hedefe bütün bir şehir olarak koşma motivasyonunu da elde etmiş olacağız. Çünkü herkes bilecek ki, yani burada parmak hesabıyla alınan bir karar değil, şehrin insanlarının verdiği bir karara dönüştürürsek o zaman bir sinerji de yaratmış oluruz şehrimizde. Ondan sonra şunu da yapmalıyız, şehrin logosu, markası bence bunları en son yapmalıyız. Bu karakteri belirledikten sonra önce kimlik, sonra slogan. Slogan çok önemli yani bütün bakın o bütün ünlü markaları hatırlayın. Dünyada ünlü şehirleri hatırlayın, bunlar öyle kolay kolay olmadı. Üstelik onlar o kadar da özel yerler değiller. Marka çalışması, slogan çalışması işte dediğimiz bu SWOT analizleriyle şehirlerini bir yere getirmişler. Sonra da o sloganı hani belediyeden belediye başkanından başkanına, yönetimden yönetime değişmeyen kurumsal bir slogan olarak yarışma açabiliriz. Mecliste komisyonlarla halkın da işte o Silivri'ye de yansıtan, herkesin içselleştirdiği slogan ve markayla şehrimizi pazarlayabiliriz. Sıkmamak için dünyada çok örnekleri var o kadar pompalanmış, reklam amaçlı, reklamasyon yapmışlar ki. Gidiyorsun ve kendi ülkenle kıyasladığın zaman ülkenin bu potansiyelinin karşısında bu kadar aciz durumda olmasına üzülüyorsun. Hepiniz üzülmüşsünüzdür. Sizler de zaman zaman gittiğiniz zaman bunu hissetmişsinizdir.
“SİLİVRİ'MİZ GÜZEL, YETER Kİ DOĞRU İŞLERİ DOĞRU ŞEKİLDE YAPALIM”
Potansiyelimiz var, ülkemiz güzel. Silivri'miz de güzel, yeter ki biz doğru işleri doğru şekilde yapalım. Bununla ilgili bir komisyon oluşturabiliriz Sayın Başkan, bu analizleri yapmak üzere eğer uygun görürseniz, belki bugün bile gündem maddesi alıp bir komisyon bunları yürütebilir ya da hani başka şekilde de olabilir.
Hepinize beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. Hepinize saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum. Kalın sağlıcakla.”

Sevginar SALİ

YORUM YAP