33’üncüsü düzenlenen Silivri Söyleşileri kapsamında ilçemize gelen ünlü şair Ataol Behramoğlu ve Müzisyen Haluk Çetin Silivrililere unutulmaz bir şiir dinletisi akşamı yaşattı. 24 Nisan Cuma günü, Yaşar Kemal Sergi Salonu’nda Silivri Belediyesi ve Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi Kültür-Edebiyat Kulübü’nün işbirliği ile ‘Şiire Adanmış 50 Yıl’ başlığı altında sunulan programa; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi Doruk Bulut, Silivri Belediyesi Mahalle Konseyleri Sorumlusu Muharrem Aydoğan, Eğitim-Sen Silivri Temsilcisi Murat Satır, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Silivri Şube Başkanı Mübeccel Çeşmecioğlu, Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi Okul Müdürü Ahmet Aksünger, öğretmenler ve öğrenciler ile birlikte davetli vatandaşlar katıldı. Program başlamadan önce okul öğrencilerinden Simay Asrın Çelen, Behramoğlu’nun ‘Her Şey Şiirdir’ adlı şiirini seslendirdi. TEVFİK: TAM 50 YILLIK SANAT BİRİKİMİNE TANIKLIK EDİYORUZ
Sahneye davet edilen Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni araştırmacı yazar, şair İhsan Tevfik, edebiyatımızın önemli halkası Ataol Behramoğlu’nu ‘Bu Yangın Yerinde’ şiirini okuyarak selamladı. Tevfik, duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: "Sayın Belediye Başkanım, çok değerli usta şair Ataol Behramoğlu, sevgili müzisyen ve besteci arkadaşım Haluk Çetin, çok değerli Silivrililer, şiir dostları, sevgili öğrencilerim; bu şiir ve müzik akşamında hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Saygıdeğer şair Ataol Behramoğlu'nun şiirde yarım yüzyıllık büyük yürüyüşüne tanıklık etmek için buradayız. Bu bize mutluluk ve onur veriyor. Bu tanıklığı besteleriyle ve müzikleriyle Haluk Çetin renklendirecek. Ataol Behramoğlu'nun 1965'te çıkan ilk şiir kitabı ‘Bir Ermeni General’den bu yana tam 50 yıl geçti ama elbette daha öncesi var. Bizleri kırmayıp ellinci yıl etkinliğinde Silivri'mizi ve bizi onurlandırdığı için değerli şairimize ne kadar teşekkür etsek azdır.
"BEHRAMOĞLU; İNSANLIĞIN KÜLTÜR MİRASINA ADINI YAZDIRAN DEĞERLERİMİZDENDİR”
Evet, doğrudur, ülkeler büyük evlatlarıyla yaşarlar. Ülkeler aynı zamanda büyük şairleriyle, yazarlarıyla, bestekârlarıyla, kısaca sanatçılarıyla insanlığın kültür mirasına adlarını yazdırırlar. Yunus Emre, Türkçemizin süt dişleriydi doğru. O, hep sevgiyi çağıldadı durdu. Dadaloğlular, Pir Sultanlar mücadeleyi, kavgayı, haksızlığa başkaldırıyı söylediler. Her geçen büyük ozan şiirin büyük derin ırmağına kendinden sesler kattı. O sesi 20.yüzyılda geldiğinde Nazım’lar devraldı, şiirin o büyük evrensel ırmağını daha da derinleştirdiler ve genişlettiler. İşte geçen asrın nerdeyse ortalarında başlayan bir şiir serüveniyle bu ırmağa yarım yüzyılda fazladır emek veren usta şairlerin başında Ataol Behramoğlu gelir; 1960'lı yıllardan bu yana: ‘Bir Gün Mutlaka’ (1970) dedi, ‘Yolculuk Özlem Cesaret ve Kavga Şiirleri’, ‘Ne Yağmur... Ne Şiirler...’ (1976), ‘Kuşatmada’ (1978), ‘Mustafa Suphi Destanı’ (1979), ‘İyi Bir Yurttaş Aranıyor’ (1983), ‘Türkiye Üzgün Yurdum Güzel Yurdum’ (1985), ‘Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var’ dedi, dedi de dedi. Biz ise o yazdıkça anlıyoruz ki yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz ve öğreneceğimiz bir şey değil çok şey varmış.
"BİR ANLAMDA AHMET ERHAN’IN ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR”
Son olarak sevgili şairimin yine genç yaşta aramızdan ayrılan sevgili şairim Ahmet Erhan'la olan dostluğuna değinerek sözlerimi tamamlayacağım. 1976'da Militan Dergisi’nde Ahmet Erhan daha 18 yaşında bir gençken şiirlerine yer veren ve edebiyatta bir anlamda ona yol veren Ataol Behramoğlu'dur. Sevgili Ahmet Erhan, Sayın Behramoğlu'nun oğlu yerine koyduğu sevgili şair kardeşidir. Edebiyat tarihi için önemli olan bu dostluğu Ahmet Erhan’ın 5 yıl yaşayıp 4 kitap hediye ettiği Silivri’mizde vurgulamadan geçmek olmazdı.
"ŞAİR AĞABEYİNİN ŞİİRDE YARIM YÜZYILLIK YÜRÜYÜŞÜNÜ KUTLAMAK TESELLİMİZ VE SEVİNÇ KAYNAĞIMIZ OLDU”
O, şiirleriyle bu kasabanın sokaklarında, denizinde, göğünde yerini çoktan aldı ve şair Ahmet Erhan parkının burada açılışıyla birlikte sonsuz bir şiir mekânı oldu. Başta Belediye Başkanımız olmak üzere katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. 2006'da Ahmet Erhan'ın 30. sanat yılıydı ama yazık ki burada değil İstanbul’da kutlamak zorunda kaldık. Ona yakışan yer burasıydı ama günün koşulları uygun değildi. İçimde bir yara olarak kalmıştır. Ama hiç değilse onun sevgili şair ağabeyi Sayın Ataol Behramoğlu'nun şiirde yarım yüzyıllık yürüyüşünü burada kutluyoruz, bu büyük bir teselli ve sevinç kaynağıdır bizim için. Umarım ki buranın caddelerinde, sokaklarında onun da adını bir gün görürüz. Ama bir gün mutlaka... Evet, ‘Yaşamak görevdir bu yangın yerinde, yaşamak, insan ve has bir şair kalarak’ Silivri’mize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.”
BEHRAMOĞLU: BUGÜN TÜRKİYE’NİN TEPESİNDE ASLA MÜSTAHAK OLMADIĞI BİR YÖNETİM VAR
Tevfik’in ardından sahne Ataol Behramoğlu’na bırakıldı. Behramoğlu, ülkemiz insanını karanlıklara sürükleyen sisteme, "Bu ülkeye ne kadar büyük kötülükler yapıyorlar. Esasında geleceği ne kadar açık, ışıklı, insanı yeniliğe, iyiliğe, üretmeye, yaşamaya aday ve istekli ama bu insanlarımızı daha bebek yaşlarından böyle bir karanlığa, geriliğe, yok olmaya, bilmedikleri bir dilde kafalarını karıştırmaya zorlayan bir sisteme gelip çattık. Eşsiz insanlığı yaşamış olan ülkemiz, ne diyeyim bilemiyorum yani, asla müstahak olmadığı bir yönetim var bugün Türkiye’nin tepesinde” sözleriyle sitem etti.
"MUSTAFA KEMAL, NAMIK KEMAL VE TEVFİK FİKRET ŞİİRLERİNDEN ETKİLENMİŞTİR”
Türkiye’de şiire verilen önem üzerinde duran ve 50. Yıl meselesinin ilk şiir kitabının çıktığı tarihten bugüne kadar geçen zaman olduğunu belirten Behramoğlu, şunları söyledi: "Çok uzağa gitmeye gerek yok; Mustafa Kemal Atatürk’ün gıyaben diyalog kurduğu bir şairdir Namık Kemal. Namık Kemal, diyor ki; ‘Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; yok mudur kurtaracak baht-ı kara mâderini?’ Atatürk'ün bu soruya cevabı: ‘Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; bulunur kurtaracak baht-ı kara mâderini!’ olmuştur. Aşiyan Müzesi’ne gittiğinizde görürsünüz Mustafa Kemal, o zamanlar ya Harbiye öğrencisi ya çok genç bir subay, anı defterine düşüncelerini yazmıştır. Yani Tevfik Fikret’ten, Namık Kemal’den etkilenmiştir ve bu önemlidir.
"BÜYÜK ŞİİR OKYANUSUNDA BİR DAMLA OLABİLDİYSEM NE MUTLU!”
Türkiye’de şiirin bir önemi var. İlle de her şiirin toplumsal bir konuda yazılmış olması gerekmiyor fakat insanla direkt, yalın, açık ve samimi bir diyalog kurması gerekir şairin ve Türk şairi bunu başarmıştır. Bu büyük şiir okyanusunda bir damla olabilmişsem kendimi çok mutlu sayarım.
"NAZIM HİKMET SİLİVRİ KIYILARINA ÇOK YAKIŞMIŞ”
İhsan Tevfik kardeşim bizi sahile götürdü. Nazım Hikmet’in oradaki Kemal Tufan hoca tarafından yapılan bronz heykeli mükemmel bir şey, çok duygulandım. Nazım Hikmet Silivri kıyılarına elbette her yere yakışır. Büyük şairimiz, acılar çekmiş insanımız…”
Behramoğlu, söyleşinin geri kalanında duygu yüklü şiirlerini alkışlar eşliğinde okudu.
ÇETİN, BEHRAMOĞLU’NUN ŞİİRLERİNDEN YAPILAN BESTELERİ YORUMLADI
Ünlü şair Ataol Behramoğlu’na Müzisyen Haluk Çetin, sesiyle güç kattı. Behramoğlu’nun şiirlerinden yapılan besteleri gitar eşliğinde yorumlayan Çetin, ‘Gök Sanki Eriyecek’, ‘Aşk 2 Kişiliktir’, ‘Bu Aşk Burada Biter’, ‘40 Yaşın Eşiğinde’ ve ‘Bir Mavi Çiçek’ şiirlerini müzikle harmanladı.
Dinletiye katılan müzik ve şiir dostlarının büyük bir beğeni ve ilgiyle takip ettiği söyleşi sonunda Ataol Behramoğlu kitaplarını imzaladı.
Hazal BAŞARAN
