
CHP İlçe Başkanı Selami Değirmenci ve Silivri Belediye
Başkanı Özcan Işıklar, İmam Hatip Lisesi konusuna da değinerek AKP İlçe Başkanı
Metin Karakaş’a cevap verdi.
Değirmenci ve Işıklar, AKP’nin çatışma yaratmak istediğini
ve bundan beslendiğini söyledi. Maksadının aynı ortamda siyasi kavga çıkartmak
olduğunu söyleyerek oynanan oyunun herkesin görmesi gerektiğini savundular.
DEĞİRMENCİ: AKP ÇATIŞMA
YARATARAK ONDAN BESLENİYOR
Örgüt toplantısında CHP İlçe Başkanı Selami Değirmenci, 18
Ağustos Hürriyet Gazetesi’nde Yazar Özdemir İnce’nin köşesine değindi ve şöyle
konuştu: “Selimpaşa Lisesi’nin İmam Hatibe dönüştürülmesi ile ilgili protestoda
da görüşümü belirtirken partinin değil kişisel kanaatim olduğunu açıkladım.
“Bir okul açacak kadar Silivri’de öğrenci sayısı yok, dışarıdan getirilecek”
denildi. Ama eğer ihtiyaç varsa biz herkesin düşüncesini özgürce ifade
etmesine, istediği okulu tercih etmesine saygı duyuyoruz. Böyle bir talep
olduktan sonra elbette yapılabilir. Nitekim Büyükşehir Belediyesi İlim Yayma
Cemiyeti’ne geçmişte bağışlanan, sanıyorum plan dışı olan bir arazinin beş
binlik planlarını İmam Hatip Lisesi olarak zaten yapmıştı. Binlik planlar
sanıyorum bu günlerde ilçe belediyemize gelecekti. Milli Eğitim’den yapım
kararı da çıkmıştı. Önümüzdeki yatırım programına alınıyor. ‘Biz buna bu yıl
başlamak istiyoruz’ derlerse o da olabilir. Ama ilçemizde buna müsait başka
okullar var. Selimpaşa’da geçmişte Selimpaşa Lisesiydi sanıyorum, Ahmet
Ziylan’ın yanına yapılıp güçlendirmeyle sonra Ahmet Ziylan’a verilen son derece
müsait bir okul var. Orası İmam Hatip Lisesi olarak kullanılabilirdi. Örneğin
Mustafa Kemal İlköğretim Okulu’nun 600 öğrencilik kapasitesi var ama 150
öğrencisi var. Bu 150 öğrenci bir başka yerde devam edebilir. Orası İmam
Hatip’e çevrilebilirdi. Buradaki amaç yine İmam Hatip Derneği yöneticilerinin de
bana ifadeleri “aynı okulda aynı sınıfta ders görecekler”. Bu yıl normal lise
için o okula kayıt yapılmayacak, İmam Hatip Lisesi’ne kayıt yapılacak. Fakat
ara sınıflarda başka okullardan buraya nakil yapılacak. O çocuklar aynı sınıflarda aynı dersleri görecek.
Bunu yapmak bir çatışma yaratmak demek. Zaten AKP’nin beslenme noktası da bu.
“MAKSAT AYNI ORTAMDA
SİYASİ KAVGA ÇIKARTMAK”
9 yıldır toplumu birbiriyle çatıştırarak ülkeyi bölme
noktasına getirdiler. Bunca yıldır hiçbir siyasi kavganın yaşanmadığı ilçemizde
lüzumsuz yere tahriklerle başka partilerden İslami görüşe daha yakın insanları
kendine çekebilmek adına kavga ortamı yaratarak bunu körüklüyorlar. Maksat,
aynı ortamda bunu yaşatıp kavga çıkartmak. Kavga çıkartırken de, ‘Siz
böylesiniz işte, böyle yapıyorsunuz.’ diyecekler.
“EĞİTİM VE ÖĞRETİM
BÜTÜNLÜĞÜ
AÇISINDAN İMKANSIZ”
Atatürk zamanında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nda
eğitim ve öğretimin birliği bütünlüğü açısından aynı yerde eğitim görmelerinin
imkansız olduğu belirtiliyor.
“BİR OYUNLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Hürriyet Yazarı Özdemir İnce, yazısında bundan çok net bir
şekilde bahsetmiş. Kesinlik yapılamaz. Bir yasal dayanağı yok ama yapılıyor.
Kaymakamın, Valinin bile bilgisi olmadan İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis İşler
ve Şube Müdürü Erdal Aslan, Silivri İmam Hatipliler Derneği’nin kurucularıdır.
Onların girişimi, Kaymakam ve Valiyi by-pass ederek İl Milli Eğitim Müdürlüğü
ve Bakanlıkla temas kurularak bu kargaşa yaratılmaya çalışılıyor. Elbette
Kaymakamımız ve Valimiz, devlet tecrübesi olan insanlar bunu hoş görmüyorlar.
Bu günkü siyasi iktidara karşı ne yapabilirler? Nasıl bir oyunla karşı karşıya
olduğumuzu çok iyi görmemiz açısından bunları bilmenizde yarar var. Konu burada
İmam Hatip Lisesi’ne karşı olmak değil.
“ÇOCUKLARIMIZI
KAVGA ETTİRMEYELİM”
Bu, çocuklarımızı aynı ortama getirip onları kavga
ettirmeyelim, onlar çocuk. Onların arasında yaşanacak sıkıntıları bu günden
görmemiz gerekiyor. Silivri bir başka olayı da yaşıyor. Öğrenci yurtları olan
yerlerde de yaşanıyor. Silivri’deki yurtlarda yaşanan ciddi kavgaları kamuoyu
biliyor. Çocuktur bunlar olacaktır, olur. Engel olma yolu polisiye tedbirlerde
değil, onları bu ortamlardan uzak tutmamız gerekiyor.
Siyaseten bunu başka taraflara çekerek başka türlü çekmeye
çalışıyorlar. O da klasik AKP zihniyeti.”
IŞIKLAR: YER MİRASIMIZI
KÜLTÜR ZENGİNLİĞİNE
ÇEVİRMEK İÇİN ELİMDEN
GELEN HERŞEYİ YAPARIM
Konu hakkında Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar,
kendisine yapılan eleştirilere şöyle cevap verdi: “İmam Hatip ile ilgili adım
üzerinden de polemik yapılmaya kalkınıyor. ‘Patrik Bartalemeos’a gitmişim ama
maalesef İmam Hatip Lisesi’ne karşı çıkıyormuşum. Bartalemeos ile İmam Hatip’i
yan yana getiren zihniyeti anlayamıyorum. Geçtiğimiz günlerde Sümela
Manastır’ında Başbakan Tayyip Erdoğan karşıladı ve burada ayin yapıldı. Bunu
görmezden gelip de benim ziyaretimi bu anlamla bir araya getirmeye çalışan
zihniyeti önünüze koyuyorum. Çünkü bir iki gün önce Başbakan bana göre
doğrusunu yaptı.
Ben Silivri için Patrik Bartalemeos ile de görüşürüm İmam
Hatip’lilerle de görüşürüm. Bu kente hizmet edecek herkesle görüşürüm. Patrikle
görüşmemizin sebebi çok net. Silivri’de Ortodoks camiasının 64 eserini
koruyoruz. Onlar bizim mülkümüz ama aynı zamanda da yer mirasımız. Bunu kültür
zenginliğine çevirmek tanıtım için çok önemli. Bu eserlere sahip olmak bir
bilinç, kalite ve zenginliktir, çağdaş ve onurlu bir ülkenin gereğidir. Osmanlı
döneminde 600 sene dört medeniyeti bir arada yaşatan anlayıştan gelen bir
milletiz. Çanakkale’de Conkbayırı’nda memleketimizi işgal etmeye gelen
insanımızı şehit eden Anzak askerleri için Atatürk’ün yazdığı ifadeyi
hatırlatıyorum, “Onlar bizim evlatlarımız, rahat uyuyun. Onlar öldürmeye
geldiler ama canlarını burada verdiler.” Biz böyle bir kültürden
geliyoruz. Bunları korumak bizim için
bir prestij, uluslar arası alanda bir argüman. Bu eserleri koruyup, ziyaret
edilebilir hale getirerek buraya milyonlarca çekebilecek kapasiteye ilçemizi
getirmek için ben elimden gelen her şeyi yaparım.
“BİZİM DİNİMİZDEN
ŞÜPHEMİZ YOK”
Bu kadar kendi dininden şüphe eden, kendi inancını bu kadar
kırılgan, kaybeder düşüncede olanların sorunu var. Bizim inancımızdan da
abdestimizden de şüphemiz yok. Bir görüşme propaganda haline dönüşecekse, o
patrik bizi ikna edecek, dinimizden edecekse o patrik Fener’de zaten 100
senedir duruyor.
“İHTİYAÇ VARSA OLSUN”
Bir yıl önce İlahiyat Fakültesi’nin talebini ben karşıladım.
Büyükşehir’e yazısını gönderen de biziz. Böyle bir ihtiyaç varsa İmam Hatip
Lisesi de olacaktır. Güzel Sanatlar, Denizcilik, Teknik liseleri de olacaktır.
Onları resmi bir eğitim düzeyinden geçirmek yer altından itmekten daha önemli.
Bunları siz yapmazsanız tarikatlar, art niyetli insanlar bunu üstüne vazife kabul
edip apartmanlarda bu eğitimi verecek. Gözümüzün önünde Tevhid-i Tedrisat
Kanunu’na uyarak bu ihtiyacı karşılayabilirler. Plan konusunda biz bir
kısıtlamada bulunmuyoruz. Cem Evi’ne ihtiyaç varsa ona da izin vereceğiz. Dinlerin, kardeşliğin, barışın, huzurun bir
anlayış birliği yaratılmasında faydası var.
“GEÇMİŞTEKİ DAYATMAYA
KARŞI KOYDUK”
Geçmişte bu bize dayatıldığı için karşı koyduk. Başbakanımız
Belediye Başkanıydı ve bizim bir talebimize karşı ‘bunu yaparsanız bunu yaparız’a bütün meclis
oy birliği ile direnmişti. Şimdi aynı durum değil.
“İNANAN İNSAN
DÜŞMANLIK YARATMAZ”
İnanan insandan zarar gelmez. Ama ben bunların bir şeye
inandığına da inanmıyorum. Sorun da burada zaten. İnanan insan bu karşıtlığı,
düşmanlığı yaratmaz.”
Renginar M.SALİ