YOKLUKTAN ZİRVEYE BİR HAYAT HİKAYESİ

YOKLUKTAN ZİRVEYE BİR HAYAT HİKAYESİ

16.06.2025 10:01:07

Bu bir tanıtımdır

Celal İlaldı'nın yaşamı, Anadolu'nun kırsalından metropolün sanayisine uzanan, alın teriyle yoğrulmuş bir başarı öyküsüdür. Elazığ'ın Canuşağı Köyü'nde 1946 yılında doğan Harput Group Şirketler Topluluğu'nun kurucusu Celal İlaldı, okul olmayan bir köyde büyüdü, Türkçeyi ancak 12 yaşında, okuma yazmayı ise askerde öğrenebildi. Çocuk yaşlarda yoksulluğun ve emeğin ne olduğunu yaşayarak öğrendi. Küçük yaşta para karşılığı çocuk işçi olarak çalıştı. Ticarete, İstanbul'a askerlik için geldiğinde ilk kez yaklaştı; Çemberlitaş'ta garsonlukla başlayan yolculuğu, kurduğu onlarca şirketle Türkiye'nin farklı sektörlerine yayıldı.
Bazı başarılar rakamlarla anlatılamaz. Bazı hayatlar yalnızca anılarla ölçülebilir. Celal İlaldı'nın yaşamı da böyledir. 42 yıllık Harput Group Şirketler Topluluğu'nun hikâyesi, aslında yokluğun, yetimliğin, alın terinin ve sabrın öyküsüdür. Bu yıl sadece bir şirketin kuruluş yıldönümünü değil; 80 yaşında hâlâ üreten, ayakta olan bir Anadolu çınarının hayat destanını kutlandı.


YETİMLİKLE BAŞLAYAN BİR SERÜVEN
10 Temmuz 1946'da Elazığ'ın Sivrice ilçesine bağlı Canuşağı köyünde dünyaya gelen Celal İlaldı, henüz 6 yaşındayken babasını kaybetti. İki kız kardeşiyle birlikte yetim kaldı. Daha çocuk yaşta, hayatı sırtlamayı öğrendi. Ailesine bakabilmek için henüz 10 yaşındayken Adana'ya gitti; farklı işlerde çalıştı, ekmeğini kazandı.
Hayatın acımasızlığıyla erken tanıştı ama asla yılmadı. 17 yaşında evlendi. 1966'da İstanbul'a yerleşti ve hâlen yaşadığı Silivri Ortaköy'e uzanan mütevazı ama görkemli bir yolculuğun ilk adımlarını attı. 12 çocuk babası olan İlaldı, 2008 yılında henüz 4 yaşındaki oğlunu trajik bir kazada kaybetti. Bu büyük acıya rağmen üretmekten ve dimdik durmaktan hiç vazgeçmedi.

İLK ÇALIŞMA, İLK UMUT: BİR HAYAT KANTİNDE BAŞLADI
İş hayatı 1966 yılında Hadımköy'de askerlik yaparken başladı. Çavuş rütbesindeyken kantin işletti, fotoğrafçılık yaptı. Terhis olduktan sonra İstanbul'un çeşitli semtlerinde garsonluk, sokakta mendil ve sigara satarak geçimini sağladı.
1973'te Bakırcılar İlim Yayma Cemiyeti'nin çay ocağı ihalesini alarak, kendi işletmesini kurdu. Ardından 1975'te Çemberlitaş'ta ortak olduğu büfe ile küçük esnaf yolculuğunu büyütmeye başladı. 1976 yılında ise hayatının yönünü değiştiren girişimi yaptı: battaniye ve çorap imalatına başladı.
Bir konfeksiyon firması ziyareti esnasında tekstil kırpıntılarının geri dönüşümünü öğrendi. Elazığlı bir üniversite hocası ile birlikte İspanya'ya gitti, bu alandaki tüm bilgileri aldı ve Türkiye'ye döndüğünde artık başka bir Celal İlaldı vardı.

HARPUR TEKSTİL'İN KURULUŞU VE SANAYİYE YÖN VEREN BİR VİZYON
1982 yılında Zeytinburnu'nda geri dönüşüm alanında faaliyete başladı. 1984'te Harput Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.'yi, bir yıl sonra da Hazar Tekstil A.Ş.'yi kurdu. İhracatla tanıştı. İspanya, İtalya ve Almanya gibi Avrupa ülkelerine ürün gönderdi. 1983'te Merter'de aldığı arsaya merkez binayı inşa etti.
1989'da Çatalca Elbasan'da fabrika kurdu. Tekstil atıklarıyla birlikte iplik üretimini de faaliyete sokarak şirketini büyüttü. 1993'te döviz büroları açtı. 2000'li yıllarda memleketine vefa borcunu ödemek için Gözeli köyüne, 23 köyü kapsayacak şekilde bir ilköğretim okulu yaptırdı. Gözeli Celal İlaldı Pansiyonlu İlköğretim Okulu'ndan 2009 yılında Elazığ il birincisi çıktı.

SİLİVRİ ORTAKÖY'DE KÖK SALAN SANAYİ HAMLESİ
2003'te Silivri Ortaköy Sanayi Bölgesi'nde aldığı arsaya fabrika binası kurdu ve merkezini buraya taşıdı. Ardından Çatalca'daki fabrikasını yapılandırarak Harput Sanayi Sitesi'ne dönüştürdü ve yaklaşık 20 işletmeye istihdam olanağı sağladı.
Silivri Ortaköy'de bugüne kadar 9 fabrika binası inşa etti. Bölgenin sanayi açısından gelişmesinde öncü oldu, halen burada yeni projeler üretmeye, inşaat faaliyetlerine devam ediyor.

BİR HAYAT FELSEFESİ: “ÇALIŞ, GÜVEN, AMA YALNIZCA RABBİNE VE PARANA”
Celal İlaldı'nın hayatı, "bir insanın sıfırdan var olabileceğinin" yaşayan ispatıdır. Ona göre ayakta kalmanın yolu, sağlam durmaktan, üretmekten ve doğru zamanda doğru karar almaktan geçer. “Paran yoksa hayal kuramazsın” derken aslında yalnızca ekonomik değil, insani bir güçten söz eder.
Her kriz onun için bir fırsattır. Her başlangıç bir tecrübedir. Her başarı bir emek ürünüdür.
Bugün geldiği noktada 22 şirket kurmuş, piyasa dinamiklerini doğru okuyan bir yatırımcıdır. Hâlâ aktif, hâlâ sahada, hâlâ geleceğe hazırlık yapan biridir. Ve en büyük arzusu, evlatlarının iyi evlilikler yapması, ailesinin birlikte büyümesi, şirketlerinin nesiller boyu yaşamasıdır.

YALNIZ BİR ADAM DEĞİL, YALNIZLIĞIN DİLİNİ BİLEN BİR ADAM
Celal İlaldı, annesini, babasını, vefat eden kız kardeşlerini rahmetle anarken her cümlesinde bir vefa duygusu taşır. Onların bu günleri görmesini çok isterdi. Ama bu gururu, onların ruhuna bir armağan gibi taşır. Evlatlarına verdiği sorumluluk büyüktür: “Bu mirasa sahip çıkın. Birbirinizi bırakmayın. Aksi halde hakkım halel değil” derken bir şirketin değil, bir ömrün sorumluluğunu devretmektedir.
Harput Tekstil'in 42. yılı, yalnızca sanayi tarihimize kazınmış bir başarı değil; Celal İlaldı'nın alın teriyle, sabırla, yokluktan var ettiği bir zaferin yıl dönümüdür.
Bugün, 80 yaşında üretime devam eden, sabahları işe giden bu adamın hikâyesi, her gencin ilham alacağı bir okul, her sanayicinin örnek alacağı bir pusuladır.

ELAL İLALDI'NIN DİLİNDEN HAYATIN ÖZÜ
“Ben Türkçeyi 12 yaşımda öğrendim ama çalışmayı doğduğum günden beri bilirim.”
“Hayat bana hiçbir şeyi bedava vermedi. Ben de kimseye yük olmadım.”
“Askere kadar yoklukla, askerden sonra çalışmakla büyüdüm.”
“Kriz varsa fırsat da vardır. Cesaretin varsa alırsın.”
“Yatırımcı dediğin, en zor zamanda bile adım atmaktan korkmayandır.”
“Benim iki dayanağım var: Yaradan ve param. Diğerine güvenmem.”
“Paran yoksa hayal kuramazsın. Hayal kuramazsan da yaşayamazsın.”
“Bir iş zarar ediyorsa bırakacaksın. Ananın memesi değil ki bırakmayasın!”
“Aileme bıraktığım sadece fabrika değil; bir duruş, bir mücadeledir.”
“Çalışmak ibadettir. Yaş 80 ama ben hâlâ sabah mesaiye başlarım.”
“Ben yoktan geldim. Varlık bana bahşedilmedi, ben terimle kazıdım.”
“Gerçek adam, eşine harcama yapma demez; gelirini artırır.”
“Silivri Ortaköy'ün taşında tozunda emeğim var. Toprağını terimle yoğurdum.”
“Harput Tekstil benim evladım gibi; ne büyümesini durdurdum ne emeğini eksilttim.”
“İyi evlat, iyi eş ve güçlü aile... Başarı dediğin şeyin temeli budur.”
“Her gelen gider, her acı azalır. Ama alın teri hep sende kalır.”

CELAL İLALDI, TÜRKİYE'NİN ‘İNSAN KAYNAKLI' SANAYİ MUCİZESİNİ TEMSİL EDİYOR
Celal İlaldı, sadece Harput Tekstil'in kurucusu değil; yoktan var edilen girişimciliğin, emeğin kutsiyetinin, aileyle kurumsallığın iç içe geçtiği bir hayat modelinin adıdır.
Bugün sanayi bölgelerinde fabrika kurmuş, binlerce insanın hayatına dolaylı ya da doğrudan dokunmuş biri olarak, onun en büyük başarısı belki de şudur:
“Zenginleşti ama hiç zengin gibi davranmadı. Yönetici oldu ama hiç unvan peşinde koşmadı. Her zaman çalıştı, her zaman inşa etti, ama en çok da bir insanı inşa etmeyi başardı: Kendini.”
CELAL İLALDI, AYAKTA KALMANIN DEĞİL, AYAKTA TUTMANIN ADAMIDIR
Celal İlaldı'nın hayatı yalnızca bireysel bir başarı öyküsü değil, bir toplumun kolektif hafızasında yer eden mücadele biçiminin canlı bir örneğidir. O, yokluğun dilini bilen ama yoklukla konuşmayan; varlığı inşa ederken kimseyi unutmayan bir kuşaktandır. İlaldı'nın öyküsünde zenginleşme, yalnızca para değil; özgürleşme, güçlenme ve başkalarına omuz olabilme anlamına gelir.
O, yalnızca “ayakta kalmak” için mücadele etmemiştir. Asıl farkı, kurduğu her işletmede, dokunduğu her insanda ve yetiştirdiği her evlâtta “ayakta tutma” iradesini gösterebilmesidir.
Bugün 80 yaşında hâlâ çalışan, hâlâ üreten bir iş insanı olarak; sanayiye, eğitime, istihdama ve aileye yaptığı katkılarla bir şahsiyetin ötesine geçip, yaşayan bir değere dönüşmüştür.
Celal İlaldı, yalnızca bir adam değil; bir anlayıştır. Bir dönem değil; bir izdir. Ve o izalın terine, emeğe ve inanca kazınmıştır.

Sevginar SALİ/Yusuf EKER

 

YORUM YAP