Silivrispor belki bugün zor bir dönemden geçiyor.
Belki bir düşüş yaşıyor, belki dibe vurmuş gibi görünüyor.
Ama unutmayalım; her dibe vuruş, yeniden yükselişin başlangıcıdır.
Bu şehir, bu arma ve bu forma, geçmişte de nice zorlukların içinden dimdik çıkmayı bilmiştir. Bugün de o günlerden biri…
Evet, ortada bir başarısızlık varsa, bunda herkesin payı vardır.
Yönetimin de, teknik ekibin de, futbolcuların da, taraftarın da…
Hepimiz, bir şekilde bu hikâyenin bir parçasıyız.
Kimimiz elinden geleni yapamadı, kimimiz inancını yitirdi, kimimiz de sadece bekledi. Ama artık kimsenin beklemeye, birbirini suçlamaya lüksü yok.
Çünkü zaman daralıyor, çünkü Silivrispor'un yalnız kalmaya tahammülü yok!
Bu hafta sonu bir maç daha var. Belki kâğıt üzerinde sıradan bir maç gibi görünebilir ama aslında bu karşılaşma bir dönüm noktası.
Çünkü bu maçta alınacak her puan, sadece bir skor değil, bir umut, bir yeniden doğuş anlamı taşıyor.
Elimizdeki imkânlar sınırlı olabilir, kadromuz genç olabilir, ama sahaya çıkıp formanın hakkını verecek o pırıl pırıl gençlerin tek ihtiyacı tribünde onları sahiplenen bir Silivri halkı!
Unutmayalım; bu takım sadece 11 futbolcudan ibaret değil. Bu takım, sahada mücadele eden gençlerin yanı sıra, tribünde elini kalbine koyan taraftarın, yöneticinin, eski futbolcunun, esnafın ve bu kentin her ferdinin takımı.
O yüzden bugün, “bizim çocuklar”ı yalnız bırakmak bize yakışmaz.
Yönetim kanadında yaşanan sorunlar elbette çözülmeli. Zaten kulüp yönetimi, yaşanan sıkıntıları aşmak ve kulübü yeniden yapılandırmak için en kısa sürede olağanüstü kongreye gitme hazırlığında.
Belki bu kongreyle birlikte yeni bir başkan, yeni bir yönetim ve taze bir umutla yeni bir sayfa açılacak. Ancak unutmamak gerekir ki lig devam ediyor!
Sahada mücadele bitmedi. Bu takımın hâlâ alacağı çok puan var. Devre arasına kadar en az 18-20 puan toplamamız gerekiyor.
Bu, sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir zorunluluk. Çünkü aksi halde Silivrispor, tarihinin en acı senaryosuyla, Bölgesel Amatör Lig'e düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Ama biz inanıyoruz. Bu çocuklara, bu armaya, bu renklerin ağırlığına inanıyoruz.
Silivrispor'u yeniden ayağa kaldıracak olan da işte bu inançtır!
Bugün birlik olmanın, omuz omuza vermenin, geçmişi bir kenara bırakıp geleceğe odaklanmanın tam zamanı.
Şimdi tribünde, sahada, kulüp binasında, sosyal medyada, kısacası her yerde “Biz Silivrispor'uz!” diyebilme zamanı.
Çünkü Silivrispor'un yalnız kalmaya tahammülü yok!
Bu şehir, bu arma, bu renkler; ne zaman düşse, hep birlikte ayağa kalkmayı bilmiştir.
O halde bir kez daha hep birlikte haykıralım:
“Silivrispor için, bu arma için, bu şehir için; şimdi kenetlenme zamanı!”
