Silivri Meclisinde genel ile yerel siyaset çakışması

Silivri Meclisinde genel ile yerel siyaset çakışması

3.02.2021 11:09:46

Silivri Belediye Meclisinde AK Partili Kenan Değdaş'ın gündem dışı konuşmasına CHP'liler “Silivri'yi konuşalım” çıkışıyla itiraz etti.

Silivri Belediye Meclisi'nin Pazartesi günü Volkan Yılmaz Başkanlığında gerçekleştirdiği Şubat Ayı birinci oturumunda gündem dışı söz alan AK Parti Meclis Üyesi Kenan Değdaş'ın açıklamaları CHP saflarında tepkilere neden oldu.

DEĞDAŞ: BİR SALDIRIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
Kenan Değdaş'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Sözde Cumhurbaşkanı" sözlerine yönelik konuşması şu şekilde: “Bildiğiniz gibi son dönemlerde, siyasi muhalefet görüntüsü altında bütün kurumlarımızı ve demokratik meşruiyeti hedef alan bir saldırıyla karşı karşıyayız. Önce “Sözde Cumhurbaşkanı” söylemiyle, Cumhurbaşkanımızı hedef aldılar. Bu nasıl bir saygısızlık, bu nasıl bir hadsizlik, bu nasıl bir edepsizliktir!

“CUMHURBAŞKANINA SÖZDE DEMEK MİLLETİ TANIMAMAK, MİLLETİN İRADESİNİ HİÇE SAYMAKTIR”
Milletimizin gönlünde taht kurmuş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı yine bu millet seçmiştir! Bu milletin yarıdan fazlasının oyunu alan bir Cumhurbaşkanına sözde demek milleti tanımamak, milletin iradesini hiçe saymaktır. Türkiye'nin Cumhurbaşkanına sözde demek Türkiye Cumhuriyetini hiçe saymaktır. Ardından kimisi “satılık ordu” diyerek, kimisi “militan” diyerek askerlerimizi hedef tahtasına koydu. Bir başkası valilerimize ve kaymakamlarımıza “militan” demek cüretinde bulundu. Diğer yandan saldırılar, sadece devlet kurumlarımıza yönelmekle kalmıyor, doğrudan millete de yöneltiliyor.

“AK PARTİ'YE SEMPATİ DUYAN HERKES SUÇLU GİBİ GÖSTERİLİP MİLİTAN DİYE YAFTALANIYOR”
Öğretmen, öğretim üyesi, iş adamı, sanatçı, gazeteci, kısaca AK Parti'ye sempati duyan herkes suçlu gibi gösterilip militan diye yaftalanıyor. Devletin bütün kurumlarını itibarsızlaştırıp milletimizin iradesini hiçe sayan bu anlayışlar, artık siyasi eleştirinin tamamen bırakılıp doğrudan meşruiyete saldırılarak bir karmaşa ve kaos ortamı oluşturma çabalarından başka bir şey değildir.
Milletten destek bulamayanlar, sandıkla iktidara gelmekten ümidini kesenler, bu ülkenin çok partili hayata geçtiği günden beri sürekli demokrasi dışı arayışlara yeltenmişlerdir. Darbe ortamları hazırlamış, darbecileri desteklemiş, oluşan sisli dumanlı ortamda kendilerine siyasi ikbal ve egemenlik aramışlardır. En son 15 Temmuz 2016'da darbecilerin tanklarını alkışlayanları, milletimiz meydanlarda şehadete koşarken darbecilerin yardımıyla güvenli evlere kahve içip darbe seyretmeye gidenleri gördük. Bugün de aynı amaçlar doğrultusunda çalışıyorlar. Askeri bir darbeden fazla ümitli değiller ama en azından çatışma, iç savaş ve kargaşa çıkararak dış müdahalelere elverişli bir ortam oluşturup bu yolla meşru hükümeti devirmeye çalışıyorlar.

“HERKES AKLINI BAŞINA ALMALI, SİYASİ DÜŞÜNCESİ NE OLURSA OLSUN VATAN, BAYRAK VE MİLLET ORTAK PAYDASINA SIMSIKI SARILMALIDIR”
Bir ülkede bütün meşru kurumları tanımazsanız, yok sayarsanız, itibarsızlaştırırsanız artık geriye gayri meşruluktan başka ne kalır! Herkes aklını başına almalı, siyasi düşüncesi ne olursa olsun vatan, bayrak ve millet ortak paydasına sımsıkı sarılmalıdır. Muhalif olmakla düşman olmak arasındaki ince çizgi de bu ortak paydalardır. Ne yazık ki son dönemlerde bu sınırın hepten kaldırıldığını esefle müşahede ediyoruz. Milletimiz olan biteni görüyor ve hafızasına kaydediyor. Bu tür gayri meşru ve anti demokratik arayışlara bu zamana kadar prim vermedi, bundan sonra da vermeyecektir. Değerli Meclis üyeleri, Yine böyle arayışların bir sonucu olan; 28 Şubat post modern darbesinin 24. yıldönümüne yaklaşıyoruz. Hayali bir irtica maskesi altına saklanarak meşru hükümeti deviren, bütün bankaları hortumlatan, milyonlarca gencimizin geleceğini karartan, ayrımcılık, zulüm ve baskılarla dolu 28 Şubat'ın yaşandığı aydayız. Milletimiz 28 Şubat'a en güzel cevabını AK partiyle vermiştir. AK partiyle birlikte 1000 yıl süreceği iddia edilen karanlık bir dönem kapatılmış, darbenin sorumluları hesap vermek üzere teker teker yargı önüne çıkarılmış, gasp edilen özgürlükler genişletilerek tahkim edilmiş, Türkiye'nin her alanda yıldız gibi parladığı yeni bir dönem başlatılmıştır. Bu vesileyle bir kere daha bütün darbeleri ve darbecileri lanetliyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”

BORA BALCIOĞLU: SİLİVRİ HALKIMIZIN BEKLENTİLERİNİ TAKİP ETMEK DAHA ANLAMLI OLUR
Değdaş'ın açıklamaları üzerine söz isteyen CHP Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu, şu uyarıda bulundu: “Güzel bir söz vardır; insan yaşadığı mekandan değil, içinde yaşattığı hayattan beslenir. Bizler yerel yöneticiyiz; Silivri halkımızın beklentisi hizmet. Zorlukları derinden hissettiğimiz salgın sürecinde yerel esnafımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Meclis üyeleri olarak mahallelerimizi gezip vatandaşların sorunlarını, sıkıntılarını, beklentilerini dinleyip meclise taşımalı ve çözüm yollarını konuşmalıyız. Bunun daha anlamlı olacağını vurgulamak istiyorum.”

SÜHEYL KIRKICI: BOYUNDURUKTAN KURTULARAK SİYASET YAPIN
CHP Grup Başkan Vekili Süheyl Kırkıcı söz alarak AK Parti meclis üyesi Kenan Değdaş'ın açıklamalarına şöyle yanıt verdi: "Sevgili Kenan arkadaşımız 2 yıldır meclisteki konumuna uygun olarak Silivri'nin sorunlarıyla ilgili önerge vermesini, katkı sağlayacak şeyler söylemesini beklerdik. Genel sorunlarla ilgili zaten o kadar çok konuşan, kavga eden var ki bunları konuşmaya kalkarsak buradan çıkamayız. “Bu da siyasetin bir parçasını” denilebilir ama önceliğimiz Silivri'nin sorunları. Silivri'nin bekleyen ciddi sorunları var. Bununla ilgili ne düşünüyor, ne öneriyorsunuz? Kalkıp da böyle Genel Başkan ağzıyla konuşmanın yeri burası değil diye düşünüyorum. Her cümle sorunlu ve cevap verilesi konular. Darbecilere sanki onlar karşıymış, bizler tarafmışız gibi ilginç ilginç şeyler söylüyor. Kendi içinde sorunlu iddialar. Silivri'de Silivri'yi öne çıkarmak gerek. Biraz boyunduruklarından kurtularak siyaset yapabilirlerse çok daha sağlıklı olur."

FİLİZ GÜLER: GÖRDÜĞÜMÜZ YANLIŞLARI SÖYLEMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ
AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü Filiz Baş Güler söz alarak tartışmaya şu sözlerle dahil oldu: “Adı üstünde siyaset yapıyoruz. Her ortamda konuşma hakkına sahibiz. Yanlış gördüğümüz ve gerginlik yaratan söylemleri kınamakla yükümlüyüz. Yerelde de genel siyaset konuşulur konuşulmalı da. Zaman içinde sizin de genel siyaseti katarak verdiğiniz tepkiler oldu. Bunları hakaret olarak algılamamalısınız. “Binlerinin boyunduruğundan çıkarak siyaset yapın” söyleminize de anlam veremedim. İl Başkanlıklarından metinler gelebilir bu çok doğal, bu durum sizde de aynı şekilde işliyor. Bunu çok farklı noktalara çekmeye gerek yok.”

KENAN DEĞDAŞ: KİMSENİN BOYUNDURUĞU ALTINDA DEĞİLİM
Kenan Değdaş yeniden söz alarak, “13 yıldır Silivri'de aktif siyaset yapıyorum. Kimsenin 'boyunduruğu' altında değilim. 15 Temmuz'da Selahattin Demirtaş da Ekmeleddin İhsanoğlu da Cumhurbaşkanı olsaydı, biz yine sokaklara inecektik. 4 aylık hamile karımı evde bırakıp sokağa indim. Sırf bayrak inmesin, ezan inmesin diye” açıklamada bulundu.
Başkan Yılmaz tarafların açıklamalarından sonra, hakaret içermediği sürece herkesin yerel kadar genel konularda da görüşlerini ortaya koyabileceğini ifade ederek tartışmaları noktaladı.
Haber Merkezi

YORUM YAP