Silivri’de Demokrasi dayanışması

Silivri’de Demokrasi dayanışması

26.07.2016 16:10:45

15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminden sonra demokrasi sevdalısı Silivrililerle tek yürek olan İlçe Kaymakamı, Silivri Belediye Başkanı, CHP, AK Parti, MHP ve Vatan Partisi İlçe Başkanları; Cumhuriyet kazanımlarından taviz verilmeyeceğini belirten açıklamalarıyla Türkiye'nin geleceğine sahip çıktı. 

Silivri'de düzenlenen Cumhuriyet ve Demokrasi Buluşması kapsamında kalabalıklar Uğur Mumcu Meydanı'nda toplanarak Atatürk Meydanına kadar yürüdü. 22 Temmuz Cuma akşamı gerçekleştirilen demokrasi toplantısına; AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, MHP İlçe Başkanı Şenoğlu Türkyılmaz, Vatan Partisi İlçe Başkanı Latif Aydın, bürokrat yöneticilerimizden İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar ile Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, geçmiş dönem Silivri Kaymakamı Mesut Demirkol, siyasi parti yöneticileri, meclis üyeleri, dernek ve oda başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş siyasi görüş fark etmeksizin omuz omuza meydanlarda boy göstererek cunta heveslilerine karşı net mesaj verdi. Silivri temsilcileri anayasamızda tanımlanmış toplumsal değerlere bağlılıklarını vurgulayarak, darbe ve benzeri girişimlere her zaman karşı olduklarını dile getiren birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş, kalkışmanın bastırılması esnasında şehit olanlar için dua okudu.

DARBE KARŞITI KALABALIKTAN İSTİKLAL MARŞI İLE TEPKİ
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ebedi lideri, insanlık tarihinin eşsiz devlet adamı, ulu önder Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, son günlerde ülkemizde yaşanan üzücü olaylarda kaybettiğimiz aziz şehitlerimizin huzurunda saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu.

KUTLU: BURADAKİ DURUŞ O ŞEREFLİ ÜNİFORMAYI ŞEREFSİZCE TAŞIYAN BİR KISIM CUNTACIYADIR
Protokol sıra düzenine uyularak söz hakkı ilk olarak Türkiye'nin iktidar partisi AK Parti'nin İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'ya verildi. Kutlu, darbe girişimine karşı tavrını şöyle beyan etti: “Sayın kaymakamım, çok değerli ilçe başkanlarım, kıymetli belediye başkanım, Silivri'mizde vatanına, milletine, halkın iradesine saygı duymak adına sokağa çıkan çok kıymetli yurttaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum. Geldiğimiz memleketler, siyasi partilerimiz farklı olabilir; mevzu bahis vatansa Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan bütün halklar olarak tıpkı Çanakkale Savaşındaki gibi omuz omuza vatanımızı müdafaa etmek için bir araya gelecek bir milletiz. Vatanına, milletine, bayrağına âşık bütün yurttaşlarıma göstermiş olduğu bu iradeden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Birlik ve beraberlik duruşumuz hem bugün vatanımıza kast eden düşmanlara karşı hem de yarın gelebilecek tehlikelere karşı en büyük cevap olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyetinin en şerefli formasıdır. O şerefli üniforma geçmişte nasılsa bugünde bizim için aynı değeri taşımaktadır. Buradaki duruş o şerefli üniformayı şerefsizce taşıyan bir kısım cuntacı, Fethullahçı, paralel terör örgütü mensubu bir gruba karşıdır!”

GÖÇENGİL: DARBE GİRİŞİMİNİ KINIYOR VE LANETLİYORUZ
Kutlu'nun ardından kürsüye davet edilen ana muhalefet partisi CHP'nin İlçe Başkanı Suna Göçengil, Türkiye'de köklü demokrasinin yerleşmesinin önemine dikkat çekti. “Çok değerli Silivrili hemşerilerim, Türkiye 15 Temmuz 2016 gecesi çok önemli bir demokrasi sınavı verdi. Ordu içindeki bir grup cunta, ülke yönetimine el koyarak halk iradesini ortadan kaldırma girişiminde bulundu. Parlamenter demokrasinin olmazsa olmazı olan halk iradesine yönelik bu saldırıyı ilçemiz adına, bize oy veren bütün kitleler adına, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları adına şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Bizler Türkiye Cumhuriyeti devletini acıyla, kanla, gözyaşıyla kurduk. Yeniden bir devlet kurmak için verdiğimiz mücadele, bütün dünyanın saygısını kazandı. Vermiş olduğumuz mücadele mazlum milletlere örnek oldu. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak da cumhuriyeti kuranların, çocuklarına yani bizlere vasiyetidir. Demokrasiyi oluşturmak, geliştirmek, derinleştirmek kolay değildir. Tarihin her evresinde bunu görürüz. Bizler de demokrasi adına ağır bedeller ödedik. Bu ağır bedeller hep darbe dönemlerinden sonra olmuştur. 15 Temmuz akşamı yaşadığımız olay Cumhuriyetimize, demokrasimize, tarihsel birikimimize yapılmış açık bir saldırıdır. Cumhuriyeti kuranlar demokrasimizi güçlendirmek ve baki kılmak için anayasamıza öyle maddeler koydular ki değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Örneğin; Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. İşin özü de aslında burasıdır. Her koşulda demokrasiyi savunmak, hukukun üstünlüğünü savunmak, laikliği savunmak hepimizin ortak görevidir. Bu menfur olay hepimizde derin üzüntü yarattı fakat ne mutlu ki bu süreç, siyasette başından beri olması gereken bir ortak paydada bizleri birleştirdi. Nedir bu ortak payda; Türkiye Büyük Millet Meclisinin, cumhuriyet ve demokrasiye olan bağlılığıdır. Demokrasiyi geliştirmek ve derinleştirmek hepimizin ortak paydası oldu. Bu bize gurur ve onur veriyor; ancak bunu sadece dilimizle değil, yüreğimizle de söylemeye devam edeceğiz.

“DEMOKRASİYE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Sevgili hemşerilerim; değerli bir kavramdır demokrasi. Herkesin üzerinde titremesi gereken bir kavramdır. Eğer çağdaş uygarlığı yakalayacaksak, uygar dünyanın, medeni dünyanın bir parçası olacaksak, medeni dünyayı yakalayamayan ülkeler Türkiye Cumhuriyetine gıptayla bakacaklarsa bunun tek yolu demokrasiden geçiyor.
Demokrasi; üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüdür. Demokrasi aynı zamanda anayasaya bağlılık demektir. Demokrasi düşünce özgürlüğü demektir. Demokrasi medya özgürlüğü demektir. Demokrasi güçler ayrılığı demektir. Demokrasi din ve vicdan özgürlüğü demektir. Ve demokrasi hukuku ve demokrasiyi katledenlere karşı direnme hakkı demektir. Halkımız darbeye karşı direnme hakkını meydanlarda kullandı, hukukun çiğnendiği, hukukun üstünlüğünün ret edildiği hallerde, mesele demokrasinin darbe ile yok edilmesinin istenmesi halinde, direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu gördük. Direnme hakkına bundan daha güzel bir örnek verilemez. Değerli hemşerilerim; bizler demokrasiyi sonuna kadar savunacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın, TBMM Cumhuriyetin değerlerini de sonuna kadar savunacaktır, bundan da kimsenin endişesi olmasın. Gazi meclise uzanacak her el, karşısında Türk milletinin çelikten iradesini bulacaktır. Tüm bu darbe girişimlerine karşı meclisimiz demokrasiye sarsılmaz inancını yansıtmayı sürdürecektir. Meclisimizde bulunan tüm grupların darbe girişimine ortak bir tavır ve ortak bir dille karşı durmaları değerlidir ve tarihe geçecektir. Unutulmamalıdır ki; TBMM, Kurtuluş savaşını yöneten, Türkiye'nin demokrasiye geçişini gerçekleştiren, demokratik parlamenter sistemi yıllar içinde geliştirmiş, bir milleti yokluk ve yoksulluktan alıp muasır medeniyet seviyesine çıkarmanın mücadelesini vermiş bir meclistir. Meclisimizde görev yapan tüm milletvekillerimiz ve tüm vatandaşlarımızın; tarihi bir sorumluluğu vardır. Hep birlikte cumhuriyet ve özgürlükçü demokrasi bağlamında cepheyi genişletmek zorundayız. Yaşananların bir daha tekrarlanmaması için herkes bu tarihi sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundadır.

“PROVOKASYONLARA KARŞI SAĞDUYULU TUTUM GELİŞTİRMELİYİZ”
Değerli hemşerilerim; bu dönemi soğukkanlılıkla, devletin vakarına ve ciddiyetine yakışan bir anlayışla yani hukuk içinde kalarak atlatmamız gerekmektedir. Devletin vakarına saygı göstereceğiz, hukuktan vazgeçmeyeceğiz çünkü devlet hukuk içinde devlettir. Adalet, mülkün yani devletin temelidir. Kim adaletten saptıysa hukukun içinde yargılanmalı, ön yargılardan uzak adalete teslim edilecektir. Devletin saygınlığına ve vakarına düşen budur. Devlet adaletle yönetilir, hukukun üstünlüğü ilkeleri içinde yönetilir. Emir alan askerler, er ve erbaşlar var. Darbeciler gibi masum askerimizi linç edenler de yargılansın. Bu ordu hepimizin. O çocuklarımızı biz ellerine kına yakarak askere gönderdik. Darbe girişiminin getirdiği yaralar henüz çok sıcaktır. Sokağa çıkan vatandaşlar olarak bizler sağduyuyla hareket etmeli, taşkınlıklardan kaçınmalıyız. Bütün siyasi partiler darbeye karşı ortak tavır sergilediğine göre ve bu demokrasi ideali hepimizin ortak ideali olduğuna göre, provokatif eylemlerden özenle kaçınılması gerekiyor. Birileri provokasyon yapabilir.

“SİZLERİ TÜRKİYE'NİN BİR DAHA BÖYLE ACI GÜNLER YAŞAMAMASI DİLEKLERİMLE SELAMLIYORUM”
Halk arasında gerilimi tahrik ve teşvik edici üslup ve girişimlerden kaçınılması gerektiği vurgusuyla ülkemizin bir daha böyle acı günler yaşamamasını diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, bu saldırılır sırasında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, milletimize de başsağlığı diliyorum. Siz değerli Silivri halkını daha fazla demokrasi dileğimle saygıyla selamlıyorum.”

TÜRKYILMAZ: HER TÜRLÜ DEMOKRASİ DIŞI ARAYIŞA KARŞIYIZ
Demokrasiye kasteden her türlü hain girişime karşı olduklarını deklare eden MHP İlçe Başkanı Şenoğlu Türkyılmaz, yaşananlara tepki göstererek şunları söyledi: “Bugün buradaki topluluk gerçekten Türk milletinin her zaman ihtiyaç duyduğu bir topluluk. Türkiye Cumhuriyeti gayrimeşru bir duruşla karşı karşıya kalmıştır. Demokrasiyi askıya alma, millet iradesini yok sayma teşebbüsünde ülkemize yapılan saldırı büyük bir hatadır. Türkiye yakın tarihinde defalarca askeri darbe girişimleri yaşamıştır. Türk milleti her seferinde darbenin acı sonuçlarıyla muhatap kalmıştır. Şu anda ülkemiz kriz ve belirsizlik sarmalının dibindedir. Herkes bilmelidir ki demokrasiden taviz istikbal ve istiklalden kopuş demektir. MHP her türlü demokrasi dışı arayışa karşıdır. Türkiye'nin iç savaş ve kaos ortamına savrulması halinde Türk milletinin ödeyeceği bedel vahim ölçüde pahalıdır. Milletimizin sağduyulu olması ve soğukkanlı hareket etmesi önem arz etmektedir. MHP olarak ülkemizin sancılı tablosunu sadakatle takip etmekteyiz. Milli birlik ve beraberliğimizi bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Şüphesiz Türk milleti bu badireyi atlatacaktır çünkü asker de polis de bizim vatansa hepimizindir!”

AYDIN: DARBE GİRİŞİMİ AMERİKAN FETHULLAHÇI GRUBUN İŞİ
Vatan Partisi İlçe Başkanı Latif Aydın da hain girişime karşı tepkisini ortaya koydu. Aydın, “Değerli Silivri halkı, 15 Temmuz gecesinin öncesine gitmek istiyorum. Ergenekon ve Balyoz tutuklamalarıyla Fethullah Terör Örgütü çetesi boşalan yerlere doldurulmuştur. Bunun sonucunda 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızın tamamı Amerikan Fethullahçı bir darbe girişimidir. Bu Amerikancı Fethullahçı darbe girişimini Vatan Partisi olarak şiddetle ve esefle kınıyoruz. Yapılacak şey açıktır; siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, topyekûn bir şekilde mücadele etmeliyiz” şeklinde konuştu.

IŞIKLAR: HER MUSİBET BİR NASİHATTİR
Darbe teşebbüsünü ilk günden itibaren her platformda kınayan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın tavrı burada da halk iradesi ve demokrasiden yana belirleyici oldu. Konuşmasına, “15 Temmuz, Türkiye Cumhuriyetinin bundan sonraki devamı için bir milat olmuştur” diyerek başlayan Işıklar, sözlerine şöyle devam etti: “Bu durumu önemli kılan yapılan darbenin cüretkârlığı değil yapılmak istenen darbeye halkın bizatihi kendisinin karşı koymasıdır. Çoluğuyla çocuğuyla, kadınıyla erkeğiyle, siyasi partisine ya da memleketine bakmadan herkesin aydınlık yaşamı, demokrasiyi ve demokrasi içindeki Cumhuriyeti kendi iradesiyle yönetme isteğinin kararlılığını göstermesi açısından milattır. Millet kendi iradesine ipotek konulmasına, vatanın bölünmez bütünlüğüne karşı başkaldırdı. Her musibet bir nasihattir. Böyle bir musibeti Allah bir daha yaşatmasın ama bize bir şey öğretti; Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir. Bu memleketin ne kadar çok sahibi varmış dedirtecek kadar gururlandırdı. Cumhuriyet içinde, barış ve huzur içinde, özgür biçimde yaşama talebini ne kadar çok paylaşmışız. Ve bunu ayırmadan, ötekileştirmeden ama'sız, çünkü'süz, fakat'sız söyledik. Herkes istinasız karşı çıktı.

“ONLARIN YARATACAKLARI RÜZGÂR KAYADAN TOZ BİLE KOPARAMAZ!”
Özgür basının ülke için ne kadar vazgeçilmez bir unsur olduğunu gördük. Eğer o medya zamanında canı pahasına karşı koyarak haberi ulaştıramasaydı sürecin seyri de farklılaşabilirdi. Medya, toplumun onlara nefes aldırmadan karşısına dikilmesini sağladı. Özgür basının ne kadar büyük bir önem taşıdığını bu dönemde gördük. Kendini ispatlamış bir demokrasimiz olduğunu gördük. Dört partinin milletvekilinin sığınakta bombalara hedef olmasına rağmen meclisi açık tutma gayreti bize bunu göstermiştir. Bir şeyi daha gösterdi; dayanışma duygusunu… Zor zamanda kendi canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmanın, gerçekten insana gözyaşı döktürecek kadar birlik fotoğrafı verebilmesinin örneğini gösterdi.

Büyük Atatürk, “Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” demişti. Gerçekten de bu milletin hasletinde var olduğunu gösterdi. Dinine, vatanına, milletine olan bağlılık geleneğimiz var oldukça biz daha çok düşmanı burada üzerimize çekeceğiz. Gelecek vaat eden bu güzelim ülkede böyle düşmanların olması çok doğal. Bizim zenginliğimiz toprakların üzerinde. Bizim zenginliğimiz insanlarımız, halkımız, demokrasiyi savunan milletimizmiş. Gurur duyarak söylüyorum ki onların yaratacakları rüzgâr kayadan toz bile koparamaz! Düşman çetelerinin topyekûnuna dünyada eşi benzeri görülmemiş bir Kurtuluş Savaşıyla karşı koyan bir gelenekten gelen milletiz. Bu genç cumhuriyeti korumanın önemini bileceğiz. Bu musibetin bize öğrettiği bir ders bu.

“BU RESMİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAMALIYIZ”
Farklılıklarımızı zenginlik sayacağız, onları hoşgörüyle cumhuriyetin temel değerleri içerisindeki kapta eriterek fırsata dönüştüreceğiz. Bu tablo, demokrasimizin geleceği açısından çok önemli bir resim haline geldi. Bu resmi hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Silivri'mizde bu tabloya katkı veren sayın kaymakamımıza, cumhuriyet başsavcımıza, emniyet müdürümüze, jandarma komutanımıza, canı pahasına görev yapan bütün emniyet güçlerimize, siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Biz büyük bir geleceğin Silivri temsilcisiyiz. Aydınlık yarınlar kararlılığı içinde olan bütün hemşerilerimi gönülden selamlıyorum.”

BEKARLAR: AZİZ MİLLETİMİZ OYUNU BOZDU
İlçe Kaymakamı Faruk Bekârlar, görüşlerini şöyle ifade etti: “Kıymetli Silivrili hemşerilerim, bir hafta önce, bugün bu saatlerde bir grup vatan haini tarafından milletimizin namusuna, devletimizin bekasına karşı başlatılan kalkışma girişimi, milletimizin topyekûn ve dik duruşuyla kısa sürede bertaraf edilmiştir. Milletin alın teriyle yurt savunmasını yapsınlar diye ellerine verilen silahları millete yöneltmekten çekinmeyen bir grup hain bu milletin ana sütü gibi helal oylarıyla seçtiği milletvekillerinin içinde bulunduğu esnada TBMM'yi bombalayarak Türk milletine tüm millete kastettiklerini göstermişlerdir. Aziz milletimizin hain kalkışmaya verdiği ani refleks hainlerin oyununu bozmuş büyük Türk milleti büyüklüğünü tüm dünyaya bir kere daha göstermiştir.

“GÜN TEK VÜCUT OLMA GÜNÜDÜR”
Bugün bu meydanda toplanan değerli kardeşlerim gün kavgayı, çekişmeyi, rekabeti bırakarak tek vücut olma günüdür. Gün kardeş çekişmesini, fikir tartışmasını bir kenara koyarak, hep birlikte el ele, kol kola millet olma, ay yıldızlı al bayrağın altında toplanma günüdür. Bedenini tankların kurşunların önüne atlayarak verdiğimiz şehitlerin kanlarıyla ödediğimiz demokrasimize sahip çıkma ve onun için nöbet tutma günüdür. Devletimiz silahlı kuvvetlerimiz dâhil tüm kurumlarıyla dimdik ayakta ve görevinin başındadır. Tüm çalışmalar hukukun içerisinde yürütülmeye devam etmektedir. Hiçbir şeklide taşkınlığa, kızgınlığa, öfkeye kapılmadan milletimizin asaletine ve vakarına uygun bir şekilde itidalden ayrılmayarak devlet büyüklerimizin çağrısına uymaya, evlerinize dönün çağrısı yapılana kadar demokrasimiz için nöbet tutmaya devam edeceğiz. Bugün bu meydanda ama'sız, acaba'sız, bir şekilde tereddüt etmeden gelen, birlik ve beraberliğimiz için çok olumlu bir tablo çizen tüm siyasi ilçe başkanlarımıza ve Silivrili hemşerilerime teşekkür ediyorum. Bu vesile ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden tüm şehitlerimizi, gazilerimizi ve demokrasi şehitlerimizi rahmetle ve şükranla, 15 Temmuz kalkışmasında yaralanan güvenlik güçlerimizi ve vatandaşlarımıza acil şifalar dileyerek şükranla anmak istiyorum. Allah milletimize bir daha böyle sıkıntılı günler yaşatmasın.”
Demokrasi toplantısı İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş'ın ülkemizin bütünlüğü; milletimizin varlık, birlik ve dirliği için yapmış olduğu dua ile sona erdi. Kalabalık İzmir Marşı eşliğinde dağıldı.

Haber - Foto:
Hazal BAŞARAN

YORUM YAP