Muhammet Eroğlu

Popüler olanı değil, sizin için doğru olanı seçin

Üniversite sınav maratonun son basamağı olan tercih dönemi geldi çattı ve bu süreç çoğu zaman sınavın kendisinden bile daha zorlu olabilmekte.

Üniversite tercih süreci, bir anlamda geleceğin yol haritasını şimdiden çizmek zorunda olmak gibi bir şey aslında. Ama gel gelelim 18 yaşındaki bir gencin daha dünü bu gününe uymazken hayatını şekillendireceği bu süreci tek başına atlatması da pek mümkün görünmemekte.

Girip de mezun olmayacakları, mezun olup da, o mesleği yapmayacakları bölümleri, sırf “adı var” diye veya “ailem istiyor” diye ya da sırf “evden uzaklaşmak” için tercih listesine ekleyecek binlerce öğrenci olacak yine! Bizler on küsur yıldır bu sebeplerden dolayı üniversite kaydını yaptırıp yıllar sonra pişman olmayan bir öğrenciye bile rastlamadık! Hazır zamanınız varken bolca araştırma yapın, uzmanları dinleyin, okuyun, karakterinize, kişiliğinize uygun, yıllar boyu severek yapabileceğiniz -en azından nefret etmeden gidebileceğiniz, zira ülke her sabah işine küfrederek giden insan dolu- bir meslek ve bu meslek için gerekli alt yapıyı verecek uygun bölümü iyi araştırın.

Tercih sıralaması, puana göre değil, başarı sırasına göre yapılır.

Tercih sıralaması, üniversiteye göre değil, bölüme göre yapılır. Üniversite geçici, meslek ise kalıcıdır.

Önce üniversiteden değil, seçeceğiniz bölümden emin olun, daha sonra bu bölüm olan üniversiteleri sıralayıp, kampus-yurt-şehir-sosyal imkanlar vs gibi kriterlere göre gerçekten mutlu olacağınız üniversiteleri yazın.

Ve en önemlisi, geleceğinizi, başkalarının (aile dışında) yönlendirmesine sakın izin vermeyin.

Hayat sizin hayatınız, gelecek sizin geleceğiniz ve sizi, hayallerinizi, sizden daha iyi hiç kimse bilemez. Bu durum aile ile zıtlaşıp inatlaşmaya gitmeden doğru bir iletişim dili ile yapmak istediklerinizi ailenize anlatmanıza engel değil. Bazen anne babalar kendi hayallerindeki mesleklere sizi yönlendirmek isteyebiliyorlar. Ama ses yükseltip kapı çarpmak yerine oturup konuşabilmeli ve orta yolu bulabilmelisiniz.

Okul, kurs ya da özel öğretmenler, “biz kaç kişiyi üniversite kazandırdık” ya da “üniversite kazandırma oranımız %100” diyebilmek için sizi bir yerlere sokmanın çabası içerisine gireceklerdir. E sonuçta çarşaf çarşaf listeler asılacak öğrenci açıkta kalmamalı herkes bir yere yerleşmeli! Lütfen bilinçli olun, herkesi dinleyin, kimseye ön yargılı olmayın ama son karar evde çekirdek aileyle beraber verilsin.

Rahat iş bulurum diye seçtiğiniz meslekleri ileride sevmediğinizde de ortada kalırsınız.

Sırf geleceği parlak ve garanti meslek diye kişiliğinize uymayan bir bölümü yazmamalısınız.

Memleket iyi para kazanan ama mutsuz insanlarla dolu… İşinde mutsuz olan evinde de mutsuz olur! Yani seçeceğin şey sadece para kazanma aracı değil, hayatının yönünü şeklini tarzını seçiyorsun hakkıyla araştır…

Anlayacağınız, hala vaktiniz var ve bu konuyu ne olur ciddiye alın ve bugünden çok beş, on, yirmi, otuz yıl sonrasını düşünmeye, yordama, hayal etmeye çalışın.

Bir meslekte kararlıysanız, tüm tercihlerinizi o yönde yapın.

İyi üniversite yoktur. Eğitim, sana verileni ne kadar aldığınla ilgilidir.
Ve iyi öğrenci, akan su gibi, her yerde hedefine yönelik doğru bir yol bulmayı her zaman becerir.

 

YORUM YAP