
2005 yılında Mübarek Sadrazam Piri Mehmet Paşa Vakfı
Mütevellisi İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Yapı Anabilim Dalı
Tarafından Vezir-İ Azam Piri Mehmet Paşa Cami’nin mevcut hasar durumu
konusundaki raporunu İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür ve Turizm
Bakanlığı İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Bölge
Müdürlüğü, Silivri Kaymakamlığı, Silivri Müftülüğü, Silivri Belediye Başkanlığı
ve Piri Mehmetpaşa Camii ve Kuran Kursu Koruma ve Yaşatma Derneği’ne sundu.
RAPORDA DA YER VERİLDİĞİ
ŞEKLİYLE YERİNDE YAPILAN
GÖZLEM VE İNCELEMELER
NETİCESİNDE;
a) Caminin,
rölöve projesinde verildiği gibi, bahçe içerisinde bulunan eski eser bir yapı
olduğu görülmüştür.
b) Yapının
dıştan incelemesi sonucunda, son cemaat yerinin üzerinde bulunan kubbelerin
tavanlarında, özellikle orta ve sağda bulunanlarda yaygın rutubet oluştuğu
gözlenmiştir. Cami girişindeki yazı üzerinde bulunan yapı taşlarında yatay
çatlak oluşmuştur.
c) Cami,
yaklaşık beş yüz yıllık bir yığma yapı olduğu için genel olarak taşıyıcı
duvarların atmosfere açık olan dış yüzeylerinde aşınmalar oluşmuş olup yer yer
dökülmeler bulunduğu gözlenmiştir.
d) Son cemaat
yeri sol cephe duvarında uçta düşey ve eğik çatlaklar oluşmuş, bir taşta dışa
doğru oynama meydana geldiği görülmüştür.
e) Camii
içinde yapılan incelemede, ana kubbe ile ön cephede bulunan yarım kubbe
arasında iki noktada düşey çatlak oluştuğu gözlenmiştir.
f) Ana
kubbenin sol, sağ ve ön cepheye mesnetlendiği bölgelerde düşey çatlaklar
oluşmuştur. Ayrıca, ana kubbenin çekme çemberine yakın bölgesinde yatay ve eğik
çatlaklar mevcuttur. İçte sıva mevcut olduğu için, gözlenen bu çatlakların,
sıvadan sonra yığma duvar ve kubbelerde de devam edip etmediği, restorasyon
sırasında kontrol edilmelidir.
g) Cami
içerisinde pencere üzerindeki bazı taş lentolarda kırılmalar meydana gelmiştir.
Beden duvarlarında taşların derzlerinde
devam eden bazı yatay ve düşey çatlaklar ortaya çıkmış, bazı taşlarda
ise kırılmalar e dökülmeler meydana gelmiştir. Minarenin taşlarında aşınma ve
benzeri bazı hasarlar meydana geldiği gözlenmiştir.
h) Genel
olarak kubbelerin tavanlarında rutubet meydana gelmiş olması, üstte bulunan
kurşun kaplamalardan sızma olabileceğini çağrıştırmaktadır. Cami çevresindeki
incelemelerden, yer altı su seviyesine bağlı olarak çevre drenajının önemli
olabileceği, bu konuda tedbir alınması gerekebileceği kanısına varılmıştır.”
DEĞİRLENDİRME VE SONUÇ
Raporun değerlendirme ve sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer
almakta: “17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında yapıda hasar meydana
geldiği belirtilmiştir. Yapının yerinde yapılan inceleme ve gözlemler sırasında
meydana gelen hasarların, cami içerisinde görüldüğü kadarıyla, genel olarak
sıvalı olan kubbelerde ve kubbe çevresindeki kemerlerde ve beden duvarlarında
oluşan bazı çatlaklar ve hasarlar şeklinde oluştuğu görülmüştür.
İnceleme sırasında tespit edilen mevcut hasar durumu, yapı
için hayati bir tehlike teşkil etmemekle birlikte, oluşan yapısal hasarların
zaman kaybedilmeden hazırlanacak bir onarım güçlendirme projesi çerçevesinde
giderilmesi gerektiği olduğu düşünülmekte.
Cami yapısında en önemli taşıyıcı sistem elemanları; kubbe
ve onun mesnetlendiği kiriş, kemer ve bunlara mesnetlik yapan duvarlardır. Bu
nedenle, kubbenin yatayda açılmasının önlenmesi için tedbir almak, beden
duvarlarındaki ve kemerlerdeki hasar gören bazı taşların değiştirilmesi ve
oluşan çatlakların onarılması gerekebilecektir. Restorasyonda kullanılacak
onarım ve güçlendiren malzemelerinin, yapının taşıyıcı sistemini teşkil eden
kubbe, kemer ve duvarlarda kullanılan orijinal malzeme ile uyuşumlu olmasına
özen gösterilmelidir.” Cemile
KAYAR