
İstanbul Tabip Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde 3 Ocak Cumartesi günü itibariyle uygulamaya geçen hafta sonu nöbetini işe gitmeyerek protesto etti. Silivri Eğitim-Sen’de saat 13.00’da düzenlenen basın açıklamasına SES Bakırköy Şubesi yönetimi de destek verdi.
GÖKPINAR: HAYATİ KARARLARIN VERİLDİĞİ ACİL SORUNLARINIZ İÇİN HASTANE ACİLLERİNE BAŞVURUN
İstanbul Tabip Odası Silivri İlçe Temsilcisi Doktor Ersin Gökpınar tarafından okunan basın açıklaması aynen şu şekilde: "Değerli halkımız, Sağlık Bakanlığı bizleri Cumartesi günleri de zorla çalıştırmak, dinlenme hakkımızı elimizden almak istiyor. Üstelik Cumartesi günleri bizleri, kayıt olsun olmasın herkese acil hizmeti sunmaya zorluyor. Acil hizmeti sunabilmek için ne uygun bir binamız ne yeterli alet ve ekipmanımız ne de bu hizmeti verebilecek yetişmiş personele sahip değiliz. Sizleri yanlış bilgilendirip Cumartesi günleri acil sağlık sorunlarınız için Aile Sağlık Merkezlerine gelmenizi isteyen Sağlık Bakanlığı’na kanmamanızı, hayati kararların verildiği acil sağlık sorunlarınız için muhakkak hastane acillerine başvurmanızı öneririz.
"DİNLENEMEZSEK SİZLERE KALİTELİ SAĞLIK HİZMETİ VEREMEYİZ”
Hafta içi 40 saat çalıştıktan sonra Cumartesi günleri de ek olarak fazladan çalışmamız durumunda yeterince dinlenemeyecek sonraki günler sizlere de dinlenmiş halde sağlık hizmeti sunamayacağız. Sağlık Bakanlığı Aile Sağlık Merkezlerimizi ‘acil nöbet hizmeti’ için tatil günlerinde açık tutmaya zorlayarak, bir yandan sizlerin sağlığını tehlikeye atıyor, öte taraftan bizlerin dinlenme hakkını elinden almaya çalışıyor.
"CUMARTESİ GÜNLERİ ASM’LERİ AÇMAYACAĞIZ”
Zaten güvencesiz, sözleşmeli, ücretli izin hakkı olmadan, her dakika karşılaştığımız ceza ve maddi kesintilerle zor koşullarda çalışırken, çalışma sürelerimizin uzatılmasına sessiz kalmamız beklenemez. Cumartesi günleri Aile Sağlık Merkezlerimizi açmayacağız. Sizlerin iyi sağlık hizmeti alma hakkınızı savunuyor, bunun için ceplerinizden çıkacak herhangi bir paranın, eczaneler ve maaş kesintileri yoluyla alınmasını istemiyoruz. Haklı mücadelemize önceden de olduğu gibi destek vereceğinizi biliyoruz. Saygılarımızla, Silivri Aile Sağlık Merkezi çalışanları…”
ÖZTÜRK: NÖBETE KARŞIYIZ!
Gökpınar’ın ardından Silivri SES Birinci Basamak Temsilcisi Zübeyde Öztürk söz aldı. Öztürk, konuya ilişkin şunları söyledi: "Birinci basamağın çalışma koşullarına aykırı bir şey çünkü birinci basamağın temelinde koruyucu sağlık hizmeti vermek var. Cumartesi nöbeti konulduğu zaman zaten haftalık 48 saatlik çalışma süresini aşmış durumda. Nitelikli çalışma kavramının dışına çıkmış oluyoruz. Onun dışında insanların dinlenmesi gerekiyor. Herkesin bir ailesi, kişisel ihtiyaçları var. Çalışma süremiz 45 saat, maksimum 48 saat. 45 saati geçtiği zaman hem hekim-ebe-hemşire ve hasta açısından aksaklıklar olacak hem de ruhen ve bedenen sağlıklı hizmet vermemizi engelleyecek. Böyle olduğu zaman hiç kimse bizden nitelikli hizmet vermemizin beklenmesi söz konusu olamaz. Sendika olarak yasal anlamda her ne gerekiyorsa yapıyor ve yapacağız. Her konuda her zaman birbirimize destek olacağız. Çalışanlarımızın yanındayız. Nöbete karşıyız. Sadece nöbete değil akşam mesainin uzatılmasıyla ilgili de sıkıntılarımız var. Bu konuda da tavrımız aynıdır.”
KARDEŞ: SALDIRILARA MARUZ KALIŞIMIZ YENİ DEĞİL
İstanbul Tabip Odası ve SES’in acil nöbeti protestosuna destek veren Sağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası (SES) Bakırköy Şubesi yönetiminden Barış Kardeş, konuya ilişkin görüşlerini şöyle aktardı: "Bugün Cumartesi nöbetleriyle ilgili işe gitmemenin ilk günü. İşe gitmeyip buraya gelerek haklarınıza sahip çıktığınız için şubemiz adına teşekkür ediyorum. Sağlık alanındaki bu saldırılar yeni değil. Daha önce defalarca farklı farklı şekilde saldırılara maruz kaldık.
"HAKKIMIZA SAHİP ÇIKARSAK KARARI HAYATA GEÇİREMEZLER!”
Sağlık ocaklarının lağvedilmesi, koruyucu hizmetlerin geri plana itilmesiyle açıkçası aile hekimliği de bize dayatılmıştı. Geçen sene nöbet genelgesinin farklı bir şekli olan 112’lerde, hastanelerde, acillerde ilave 16 saatlik nöbet dayatmasıyla karşı karşıya kalmıştık. Ona karşı da yine Tabipler Odası ve SES ile birlikte göstermiş olduğumuz direniş sonrası onu da hayata geçiremediler. Buradan açık ve net bir şekilde söylüyoruz; bizler haklarımıza sahip çıktığımız ve direnişi büyüttüğümüz sürece bunu da hayata geçiremeyecekler.
"DİNLENMEK ANAYASAL HAKKIMIZ”
Türkiye Halk Sağlığı kurumunun yayınlamış olduğu genelgeye bizler ve sağlık emekçileri açısından yok hükmündedir. Çünkü dinlenme bizim anayasal hakkımız. Hafta içi mesai sonrası hafta sonu nöbet yazılması gibi bir durum söz konusu olamaz. Dolayısıyla sağlık emekçilerinin anayasal hakkına yapılmış bu saldırı karşısında bu genelge yok hükmündedir ve Türkiye’de üyemiz olan arkadaşlarımız bundan dolayı cumartesi nöbetlerine gitmeyecektir.
"BU TUTUM SÜRDÜĞÜ TAKDİRDE 1 GÜNLÜK İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPACAĞIZ”
Bu bizim açımızdan ilk adımdır. Genelgeye karşı Genel Merkez’imiz tarafından Danıştay’a iptali için dava açılmıştır ve hukuki süreç yoğun bir şekilde yine Tabip Odası ile birlikte takip edilecektir. Bununla da yetinilmeyecek ve bugünden itibaren başladığımız ‘cumartesi nöbetlerine gitmiyoruz’ eylemlerimizi 11 Şubat’a kadar kesintisiz olarak sürdüreceğiz. 11 Şubat’ta Bakanlık ve Türk Halk Sağlığı Kurumu bunda ısrar ederse eğer sadece birinci basamaktaki aile sağlığı, toplum sağlığı çalışanlarımız ve aile hekimlerimizle değil bütün sağlık alanındaki emekçi yoldaşlarımızın bir desteğiyle 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Son dönemde sağlık alanında yoğunlaşan bu saldırıların önüne geçmemizin tek bir şansı da birlik ve yan yana durmaktan geçiyor.
"HALKI MANİPÜLE EDEN AÇIKLAMALARA GÜVENMEYİN”
İstanbul’un çeşitli alanlarından almış olduğumuz haberler var. Henüz toplam rakama ulaşabilmiş değiliz ama nöbetlere gitmeme katılımı beklentinin çok üzerinde. Bakanlık halkı manipüle etmek için muhtemelen çok farklı açıklamalar yapacaktır. Bunlara hiç güvenmeyin. Tabip Odası ve SES olarak bunlarla ilgili veriler kamuoyuna deklare edilecek. Bakanlığın ‘8 saatlik nöbete gidilse ne çıkar’ tarzında halkla sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmeye çalışan basit oyunları halka iyi aydınlatmamız gerekiyor.
"HİÇBİR HAKKIMIZDAN FERAGAT ETMEMELİYİZ”
İyi dinlenemeyen bir sağlık çalışanının halka nitelikli hizmet taşıma şansı yok. Şundan da eminiz ki; 8 saatle başlamış olan bu çalışma Bakanlığın istediği gibi giderse aylarsa sonra bu rakam çok daha artacaktır. Çünkü bugün itibariyle birinci basamakta olmasa bile ikinci basamaktaki sağlık emekçisi arkadaşlarımıza yönelik 100 saate varan ek mesailer yazılıyor. O yüzden hiçbir hakkımızdan feragat etmememiz gerekiyor.”
Hazal BAŞARAN