“Kanlı vahşete susanlar, dilsiz şeytandır”

“Kanlı vahşete susanlar, dilsiz şeytandır”

26.08.2013 10:42:44


Akan kana son verilmesini isteyen Silivri Sivil İnisiyatif Platformu, 23 Ağustos günü Cuma namazı sonrasında Uğur Mumcu Meydan’ında toplandı. Eyleme; Silivri Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı tüm temsilcilikler, Hak-İş Konfederasyonu, Silivri Eğitim Bir-Sen, İ.H.H İnsani Yardım Vakfı, Anadolu Gençlik, İmam Hatipliler Derneği, İlim Yayma Cemiyeti Silivri temsilciliği, Silivri Furkan Vakfı, Silivri Genç Hareket, Belsim Derneği, Erel Spor Kulübü, Mimarsinan Spor Kulübü, Ak Parti Silivri İlçe Teşkilatı, Saadet Partisi Silivri İlçe Teşkilatı, Büyük Birlik Partisi Silivri İlçe Teşkilatı ve vatandaşlar destek verme noktasında hazır bulundu.

TÜM MÜSLÜMANLARI BİRLİKTE HAREKET ETMEYE ÇAĞIRDILAR
Mısır bayrakları ile seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin fotoğraflarının da taşındığı eylemin sonunda okunan bildiride, Batı’nın da bu darbeyi desteklediği belirtildi. Bildiride, tüm Müslümanların birlikte hareket etmesi talep edildi. Üzerinde "Rabia işareti" olan pankart taşıyan ve slogan atarken de "Rabia işareti" yapan katılımcılar, eylemlerini dua ile tamamladı. "Zulme karşı duranlar dilsiz şeytandır”, "Bir Esma ölür, bin Esma doğar”, "Darbeci Firavunlar döktükleri kanda boğulacaklar”, "İslami hareket kazanacak” şeklinde slogan attılar.

PLATFORM: KAN EMİCİ DARBECİLERİ SUÇLU İLAN EDİYORUZ
Okunan basın bildirisinde Muhammed Mursi’ye destekler iletildi, Mısır Savunma Bakanı Abdülfettah Sisi protesto edildi. Basın bildirisinde şu görüşlere yer verildi: "Bizler Silivri Sivil İnisiyatif platformu olarak, Mısır’da seçimle gelmiş meşru iktidara karşı yapılan; başkanı görevden uzaklaştıran, meşru anayasayı iptal eden, insanların kanlarını döken kan emici darbecileri kınıyor bunun bir insanlık suçu olduğunu ilan ediyoruz. Buradayız meydanlardayız! Mısır’da ki katliamı telin etmek, insanlığını ve insafını kaybetmiş firavunlara lanet için buradayız. Ümmet olmanın, insan olmanın ve insaf sahibi olmanın gereği olarak buradayız, Mısırda direnen kardeşlerimize desteğimizi duyurmak ve onlarının yanında olduğumuzu göstermek için buradayız.

"AYIBINIZI YÜZÜNE HAYKIRMAKTAN BIKMAYACAĞIZ”
Ve bu katliama sesiz kalan öncelikle Mısır’ın yanı başında ki körfez ülkelerine, İslam Birliği Teşkilatına, Sisi’ye, finansman olan Suud Krallığına, demokrasi ve insan hakları söylemleri ile kendini ve tüm dünyayı aldatan batıya ve ABD’ye de sizler sesiz kalsanız da bu kanı alnınıza ve ellerinize bulaştırsanız da kulaklarınızı çocukların çığlıklarına kapatsanız da bizler bu ayıbınızı o utanmaz yüzünüze haykırmaktan bıkmayacağız ve kardeşlerimizin her zaman destekçileri olacağımızı buradan haykırıyoruz. Mısır’da yapılan katliama karşı tek bir ateşli silah kullanmayan sadece kendilerini muhafaza etmek için çabalayan bu kardeşlerimizin de dediği gibi bize Allah yeter size de yalanlarınıza da ihtiyacımız yok artık düşün yakamızdan çekin kanlı ellerinizi boynumuzdan.

"HER YER ADEVİYE, HER YER DİRENİŞ”
İnsan hakları söylemlerinize artık inanmıyoruz. Darbeler ve katliamlar Müslümanlara yapıldığında hep sustunuz. Çeçenistan da Afganistan da Arakan da Doğu Türkistan da sustunuz. Uygur da Halepçe de Irakta sustunuz ve susmaya devam ediyorsunuz. Suriye’de 100 bin insanı katleden Esed’e sustunuz ama Türkiyeliler olarak bizler bu zulümlere susmuyoruz ve susmayacağız. Bugün Bursa, Mardin, Trabzon, Sivas, Bingöl, Edirne, İstanbul, Diyarbakır da… her yeri Adeviye’ye çeviriyoruz, her yerde destek mitingleri düzenliyoruz. Bugün Silivri’yi Adeviye’ye kardeş ilan ediyoruz. Biliyoruz ki darbenin darbecinin son noktası Silivri. Bizler biliyoruz ki kardeşlik bedel ister ve biz bu bedel ne ise ödemeye hazırız.

"MURSİ, NAMUSLU OYLARLA İKTİDAR OLDU”
Tunus'ta Arap intifadası başlayıp halka halka yayılan bu etki nihayet Mısır’da da etki bulmuş ve Tahrir Meydanı darbeci Mübarek’e karşı ayaklanmış ve sonuç olarak özgürlük ve adalet isteyen Mısır halkı oylarını İhvani Müslimin’e vererek Müslüman kardeşleri ülkenin ilk seçilmişleri olarak hükümet ilan ettiler. Henüz kısa bir süre geçmesine karşın tekrardan seçime zorlanan Muhammed Mursi tekrardan Mısır halkının namuslu oyları ile iktidar oldu. Mursi’yi ve Müslüman Kardeşleri elbette istemeyenler vardı. Kimler mi? Filistin’e Refah sınır kapısını açtığı için, Kudüs’ü sorduğu için, şiarımız Kuran dediği için. İhvan için çoktan kanlı planlarına başlamışlardı. Daha bir yılını dahi doldurmasına müsaade etmeyenler ondan o kadar çok korkmuştular ki yanlarına yerli yabancı ne kadar yandaş var ise birlik olup Mursi’yi indirmenin planına soyundular ve en sonunda Suud ABD ile birlikte kukla Sisi’yi ve orduyu yanlarına alarak darbeye adım adım yaklaştılar.

"MÜSLÜMANLAR ARTIK OYUNA GELMİYOR”
Ama unuttukları bir şey vardı; onlar Rabiyatul Adeviye, Nahdaya seçtikleri Cumhurbaşkanına bu kadar sahip çıkacaklarını bilmiyorlardı, beklemiyorlardı. Bu işi çok kolay olacak zannediyorlardı, hayır inanın ki artık Müslüman coğrafya oyunlarınıza gelmiyor artık getireceklerinizde şer arıyor.

"NAMAZ KILDIK, DUA ETTİK, MURSİ’YE SAHİP ÇIKTIK”
Ve nihayetinde kutlu diriliş başladı koskoca bir ramazan meydanlarda idrak edildi, meydanlarda cam çerçeve kırılmadı, dükkanlar yağmalanmadı, güvenlik güçlerine saldırılmadı, halk galeyana getirilmedi, sadece Rabbe dualar edildi, namazlar kılındı, cumalar kılındı ve en önemlisi verdikleri oyların hakkı teslim edilerek ve Mursi’ye sahip çıkıldı.

"FİRAVUN TIYNETLİLER MUSA’NIN GELİŞİ YAKINDIR”
Bu kutlu diriliş karşısında çaresiz kalanlar meydanları dolduran insanların okudukları Kuranı ve ibadeti suç göstererek, meydanlar gerçek mermiler kullanılarak dağıtılmaya başlandı. Hedef gözetmeksizin çocuk, kadın, yaşlı, herkese tüm dünyanın gözü önünde kurşun sıkıldı, hayatları alındı ve şehit edildiler. Bu vahşet karşısında susan dilsiz şeytanlardan destek alan Firavun Sisi, katliamlarına devam ederek binlerce insanı öldürdü. 12 bin üzerinde yaralı insan var ve binlerce kayıp. Katliama belki yetkililerin çocuklarını öldürsem vazgeçerler diyerek Firavunca bir yol izleyen Sisi, İhvan sorumlusu Muhammed Biltacı’nın 17yaşındaki kızı Esmayı sırtından ve kalbinden vurarak şehit etti. Ve Esmanın Şehadetten önce, "Kimimizi rükûda, kimimizi secdede vurdular” demesi ile Esma’yı da zalime karşı kıyamdayken vurdular. Biltacı’nın beni sakın kızımın ölümü için arayarak baş sağlığı dilemeyin demesi üzerine, zalimlerin yaptıkları plan kafalarına geçiverdi ve şunu gördük ki tüm ihvan üyeleri şehit edilseler de bu davadan asla vazgeçmeyeceklerdir. Buradan bir kez daha haykırıyoruz; Ey firavun tıynetliler Musa’nın gelişi yakındır ve zafer Allah’tandır.”

Hazal BAŞARAN


YORUM YAP