Ahmet Yücegök

Kaç yaz daha geçecek? 2 kasım sayılı

Bu gün beklenen…
Seçim sonuçları üzerine…
Haklısınız ama olay çok yeni.
O konuda haftaya söz edeceğim.
Neyse.
Hafta içinde.
İSKİ, AKP’ye destek olur umuduyla, müthiş bir duyuru yayınladı...
İçinde Silivri için bolca "yatırım”  sözü var...
İnanamadım… Her şey ortada iken, bunlar Silivri insanını ne sanıyor...
***
En kötü şartlarda bile birkaç ayda bitecek bir "köprü” güzellemesi yıllardır beklemede.
Daha kaç yaz geçecek belli değil…

ÇEVRECİLERİN İŞİ  
Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, bir sebeple geldiği Silivri’de, imarla, inşaatla, kötü yapılaşma ile ilgili  büyük, büyük laflar etmiş…
Bir ara… "Varoşların da yüksek binalarda yaşamaya hakkı var” demiş.
Düşündüm…
Bu kişi, AKP’li ve İstanbul’un en büyük ilçelerinden birinde ve en yetkili ko-numda …
Ayrıca gücü ile övünen biri.
Sık, sık "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde her istediğinin olduğunu ve Tarihi Eserler konusunda en yetkili kurullarda işinin hiç beklemediğini” tekrarlar  durur…
Yani ağzından "daire”, "kat” "beton”, "rant”, "para” gibi laflarından gayri laf çıkmaz, deniyor...
Demem çevrecilerin işi gerçekten zor...

KUTLUYORUM  
Hafta içi Cumhuriyet Bayramı kutlamaları vardı.
Az daha, yine "çelenk koyma” krizi yaşanıyordu.
Silivri gibi bir ilçede "çelenk koyma” krizi.
İnanılır gibi değil.
Neyse geç de olsa KUTLUYORUM…

HANGİSİNE İNANALIM
Sabahları ilk işim, Ulusal Gazetelerin önde gelenlerine göz atmaktır.
Öyle bir sabah.
Yine, gözden geçiriyorum.
Gazetenin birinin, arka sayfalarında  "Yargı, silahlı kuvvetlerimizi, yazarlarımızı içeri atarken sesleri çıkıyor muydu?” haber başlığına gözüm takılıyor.
Haberin altına bakıyorum.
Cumhurbaşkanı iki kanalın ortak yayınında söylediği sözlerden bazılarıymış  bunlar. Televizyon kanalları da malum "havuz” kanalları.
Neyse bu lafları gerçekten o mu söylemiş diye tereddüt ettim. Bir daha baktım gerçekten o. Akşamı, başka haber kanallarına da baktım, gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımızın ağzından dökülen sözler bunlar.
Nereden icap etmiş, diye bakıyorum.
"İki Televizyon Kanalı ve iki Gaze-teye atanan kayyumlarla ilgili, muhalefetin  basına verdiği demeçlere” cevaben söylemiş.
Bir şeyler yazmak istiyorum.
Da. Aklıma başka, başka şeyler geliyor, kendi kendime "boş ver” diyorum.
Ama içimden bir ses de "yaz, yaz” diye durmadan dürtüyor.
Ben de o içimden dürten sese kulak veriyorum ve yazıyorum.
Çünkü, o "ses” haklı.
Cumhurbaşkanının bu sözlerin muhatabı direk ben değilim ama dolaylı olarak beni de ilgilendiriyor.
Şimdi.
Birincisi.
Sayın Cumhurbaşkanının sözünü ettiği "içeri atılan yer” Silivri’de bulunuyor...
İkincisi.
O günlerde, muhalefet ve dolayısıyla hepimiz "sesimizi” çıkardık.
Ve haksızlıklar karşısında "susmayan” bende oradaydım.
"Susmadığımız için” bol, bol gaz ve su yedik. Hem de o ayazda.
Peki karşımızda kim vardı, dersiniz?
Hemen söyleyeyim o "iktidar ve onun  başbakanı”
Yani bu günün Cumhurbaşkanının olduğu Hükümet…
Yani .
O zaman "hükmetmeye en yetkili” kişi…
Ki o kişi avazı çıktığı kadar "ben bu davanın savcısıyım” diyordu.
Yetmiyor, aşağılıyordu.
Şimdi.
Başında sözünü ettiğim lafları eden de ayni kişi…
İnanabiliyor musunuz?

YANLIŞ MI YAPMIŞLAR?
Seçime (5) gün vardı.
"Çayırdfere Mahallesinde Tapu Dağıtıldı”
Parti bülteni olarak yerel basına servis edilen bu "Haber” tabii ki, doğru  değil...
Öyle bir şey yok.
Dağıtılır gibi yapıldı.
İlk önce şu kadarını söyleyeyim.
Çayırdere insanın tapu hakkı  anasının "Ak Sütü” kadar helaldir... Aynı şekilde Sayalar ve Danamandra insanının da…
Tekrar ediyorum hakkıdır.
Ve, bir gün bile beklemeden verilmeli.
Bu ayrı bir şey...
Ama isterseniz o "tantanalı” "gürültülü” aldatmaca olayına dönelim...
Gerçekten iyi atıcılar.
Neden? Bir defa "tapu işlemi” kahvehanede yapılmaz. Tapu Müdürlüğünde yapılır. Yani, Tapu Müdürünün gözü önünde "aldım –verdim” şeklinde yapılır…
Demek ki… Ortada hayali bir işlem var…
Adamlar tam 13 Yıldır tek başına iktidardalar istedikleri her yasayı anında meclisten geçirdiler ve uygulamaya koydular ama bu köylerin TAPU ve ECRİ-MİSİL meselesini ağızlarına bile almadılar. Seçimlere kaç gün kalmış, havai fişekler, çalgı cümbüş TAPU DAĞITILIYOR…
Her zaman olduğu gibi. Burada da doğru söylemek yok. Gürültü ve patırtı ile oylarını almak.
Yani "uyanana kadar malı götürme işi”
***
Çayırdere Mahalle Muhtarı neyse de Beyciler Mahalle Muhtarı da sevinçten oynamış, diye duyunca üzüldüm...
Yanlış anlaşılmasın.
İnsan oğlu üzüldüğünü kadar sevicini de dışa vurur.
Ya da, o sevincini başkaları ile paylaşmak isteyebilir, bu çok normal. O nedenle üzüntüm "niye oynadı diye değil” ortada müthiş bir kandırmaca varda ondan…
Bakın… Bir defa o akşam dağıtımı yapıldı denilen şey yeni bir şey değil. Yani, eski tapulu yerlerin tapuları iade edilmiyor, olsa olsa daha önce alım-satım muamelesi yapılmış 2/B’lik yerlerin tapulardır.
Yani.
Pazar günü seçim var ya "Pazartesi gününden sonra gelin, herkesin tapusunu vereceğiz” diyerek oylarını "kapmak” ve seçimden sonra "nanik” yapmak. Yani, yani. Bildik kandırmaca…
***
Konuşmalara baktım "ecrimisil meselesini” "çalışmalar yapılıyor” demiş. Yahu, dile kolay "tam 13 yıl, hem de tek başına” iktidardalar, NE ÇALIŞMASIYMIŞ BU?
***
Varsayalım ki ECRİMİSİL meselesini hallettiler. Yani "almayacağız” dediler…
Bu. Yeni bir şey mi?. Yani.
Bunlar iktidar olana kadar Çayırdere, Sayalar ve Danamandra’da yaşayanlardan ECRİMİSİL ödeyen var mı? Ne yani… Bunlardan önceki hükümetler yanlış mı yapmışlar?
Onu mu demek istiyorlar...

YORUM YAP