
"BÜYÜKŞEHİRDE FAALİYET RAPORUNU TARTIŞMIYORUZ BİLE”
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, yönetimi ve hakkında yapılan eleştirilere şöyle cevap verdi: "Rıfat Bey’den durumu daha iyi kavramasını ve dolu bir eleştiri yapmasını beklerdim. Durumu tam anlamamışız belli ki. Bir sonraki yıl kendisini daha fazla geliştirerek daha iyi eleştiriler yapar diye umuyorum. Denetim ve Faaliyet Raporu birbirine karışmış. Yasa, Faaliyet Raporu için ‘meclise gelir ve kabul edilir’ der. Biz Büyükşehir’de tartışmıyoruz bile. Burada Pazartesi günü arkadaşlarımıza sunuyoruz Cuma gününe kadar incelenmesi için.
"PROSEDÜR NEDENİYLE 146 SAYFA OLARAK HAZIRLANDI”
146 sayfa olmasının nedeni 5393 Sayılı Belediye Kanunu, belirli bir prosedür gereğince hazırlıyoruz. İşin bir mantığı var.
"RIFAT BEY CAMIN KİRİNİ GÖRÜYOR, BİZLERSE SİLİVRİ’Yİ!”
Pencereye bakarsanız camın kirini görürsünüz ama pencereden bakarsanız dışarısını görürsünüz. Rıfat Bey pencereye bakmış camın kirini görmeye çalışıyor biz camdan dışarısını görmeye çalışıyoruz. Aramızdaki fark bu!
"HEM BOĞAZIMIZI SIKIYORLAR HEM DE NEFES ALMAMIZI BEKLİYORLAR”
900 kilometre, 35 tane mahalle ve teslim edilmiş 8 belediyesiyle dışarıda şehir var, Silivri var! Yeni mahallelerimizin köy tüzel kişilikleri kaldırıldıktan sonra hiçbir gelirlerinin kalmamasının yanında belediye bütçesinden %20 ayırmakla yükümlüyüz. İl Genel Meclisi’nin bir bütçesi vardı göndermiyorlar. Boğazımızı sıkıyorlar nefes almamızı bekliyorlar. 5 kuruş para yok, borçları almak için de bütün tedbirleriyle tepemizdeler. Daha önce Demokrat Parti, Anavatan Partisi, Milliyetçi Hareket Parti’sinin iktidarlarını gördüm ama bu dönemki kadar sıkboğaz eden bir yönetime ilk defa şahit oluyoruz.
"KÖŞEYE SIKIŞTIRIRSANIZ TAVŞAN BİLE ISIRIR”
Köşeye sıkıştırırsanız tavşan bile ısırır. Belediyenin 156 milyonluk bütçesinin Silivri’ye yakışmadığını biliyorum. Bütçe gelirlerle artar. Kent zenginliği ancak kent değerlemesi yaratırsanız oluşur. Oluşturduğunuz bu zenginliği adil bir biçimde dağıtacaksınız. İşte Esenyurt, Beylikdüzü, Bahçeşehir örnekleri kent rantlarının nasıl dağıtıldığını görüyoruz. Ağaoğlu, Velioğlu, Babaoğlu, TOKİ, KİPTAŞ… Beton yığınları arasında insanlar birbirinden habersiz. Silivri böyle mi olmalı sizce?
"DEVLETTEN ALDIĞIMIZ TEK PAY İŞÇİ MAAŞLARININ YARISINI KARŞILIYOR”
Kamu iktisadi kuruluşları Silivri’nin genel bütçesinden yerel yönetime ayrılan pay 12’ydi. Sonra sırasıyla 6’ya, 4,5’a ve en son 3’e düştü. Silivri ülkemizin gayri safi milli hasılasına 2.8’i sağlıyor. 20-25 milyar dolar katkı yapıyoruz bize gönderilen %3. O da işçi maaşımızın %50’sine tekabül ediyor. Devletten aldığımız tek pay bu.
"BAŞARIMIZ HEMŞERİLERİMİZCE TESCİLLENDİ”
Geçtiğimiz 5-6 yıl Silivri’ye en çok yatırım yapılan, kapatılan belediyelere hizmeti aksatmadan sürdüren en başarılı dönemdir ki halkımız da tescil etti. Ben Rıfat Bey’in söylediğine değil seçim sonucuna bakıyorum.
"ÖNCE BÜYÜKŞEHİR’İN BİRİMİNDE YAZAN ÖZÜRLÜ KELİMESİNİ KALDIRTIN!”
‘Yazıklar olsun’ ifadenizi Kadir Bey duymasın çok kızar çünkü hala Büyükşehir Belediyesi’nde Özürlüler Merkezi birimi var. Bizim ifademizde yazmıyor. Önce onu bir kaldırtın.
"İŞİNİZE GELİNCE TRİLYON GELMEYİNCE MİLYON DİYORSUNUZ”
Borcu söylerken trilyon olarak ifade ediyorsunuz. Altı sıfırı attınız. Burada bir anlaşalım. Trilyon değil milyon.
"İTİRAZINIZ 2,5 SENEYE MAL OLDU”
Silivri’nin bütçesi neden büyümedi? Silivri’nin tahmini bütçesi 156 milyon ancak gerçekleşen bütçesi 96 milyon. Bu bütçeyi kent rantları yaratarak büyütürsünüz. Kent rantı nasıl yaratılır? İmar planları açılarak yaratılır. 80 adada kan kustuk. Seçimi aldık, oybirliği ile ‘evet’ diyen meclis gitti itiraz etti. 2,5 sene 80 adanın planlarını geçirmediniz. Her gün Büyükşehir’in kapısındayız.
"BELEDİYECİLİĞİ FARKLI BİR TANIM VE KONSEPTE TAŞIYORUZ”
Biz belediyeciliği farklı bir tanım ve konsepte taşıyoruz. Belediyecilik artık devasa mühendislik işleri yapmak değil. Silivri’mizi doğu konumlamaktan geçiyor. Ben ömrümü verdiğim şehrin her sokağını karış karış biliyorum. Öncelikle insan sıcaklığını bu şehre yaymak için çalışıyoruz. Silivri’de tarım sektörünün, çiftçinin ve köylünün geleceğini düşünerek önünü açmak için projeler geliştiriyoruz. Rıfat Bey acaba bir kere gelip baktı mı ne yaptığımıza?
"MİLLETİMİZ CANHIRAŞ UĞRAŞ VERDİĞİMİZİ GÖRÜYOR”
Gelelim otopark sorununa. Büyükşehir’e gidiyoruz ve 45 kamu kurumunun görüşü alınmak isteniyor. Doğal olarak İSKİ’ye de soruyorlar. İSKİ, ‘Burada otopark uygun değildir’ diye görüş veriyor. Bunu engellemekle elinize ne geçiyor? Bu 3,5 senemizi aldı. Millet neyin yapılması için canhıraş uğraşanı da neyi yaptırmamak için uğraşmayı siyaset sananları da görüyor.
"İŞİ KOYUN PAZARLIĞINA DÖKTÜNÜZ!”
Bir kere özel üniversite mantığı yok Türkiye’de. Vakıf üniversitelerinde vakıf sahibi iğnesini geri alamaz. Vakıf, devletin malıdır. Vakıftan niye korkacağız? Keşke hepsi gelse. Millet üstüne para vermeye uğraşırken biz buraya protokol getirtiyoruz, nasıl kaçırtırız diye çaba içindesiniz. ‘Evet’ oyu veriyor olabilirsiniz ama şartlarla koyun pazarlığına dönüştürmek istiyorsunuz. Koskoca İstanbul Üniversitesi Rektörü ile koskoca Marmara Üniversitesi Rektörü ile kameralar önünde protokoller imzaladık. Ama ne oldu? Gelmediler. Niçin gelmediler? İktidar sizsiniz, sebebini size sormak lazım. Yıldız Üniversitesi Rektörü ile iki defa gidip görüştük. Ancak adam açıp etrafına sorunca da bazı siyasetçiler ‘Ne işin var Silivri’de?’ dediği zaman da gelmiyorlar.
"VİCDANIM RAHAT”
24 saatimin büyük bir zamanını çalışarak geçiriyorum. Özel yaşantım içerisindeki olayları konu yapmaya kalkışanlara inat buraya bir fayda sağlayacaksam yine giderim. Benim özel yaşantım içerisindeki olayları konu yapmaya çalışanlara ben fazla bir şey söylemiyorum. O istisnai bir durumdur. Giderim, gitmişimdir, tekrar giderim. Vicdanım rahat. Bir tane insanın emeğini, belediyenin 25 kuruşunu kullanmadım. Silivri’yi mübarek bir yermiş gibi yönetmekten asla vazgeçmem!
"BORÇ ÖDEYEBİLENE VERİLİR”
2007’de Hüseyin Turan arkadaşım Uludağ’da toplantı yapmış. Yakışır. Ben, ‘Niye yapıyorsun?’ demedim. Gider, benim arkadaşlarım layık bunlara. Borcumuz bankalara değil İller Bankası’na. Borç ödeyebilene verilir. İstesek yine alırız ama ihtiyaç yok. Sürdürülebilir bir borç demek çalışma ve üretme demektir. Dünyanın her yerinde ülkeleri şirketleri belediyeler borçlanır.
Öder, yeniden borçlanır. Hiç borcu olmamak, çalışmamak ve yan gelip yatmak demektir. Önemli olan Silivri’ye daha çok yatırım yapılabilmesinin önünü açmak, din ve kültür turizmini, tarımını, sanayisini, hizmet sektörlerini geliştirmektir.
"SİLİVRİ EMİN ELLERDE!”
Televizyonda günlük politikası din ötekileştiriciliğine dayanan siyaset anlayışını dinlemekten bıktık. Biz ayrışmak istemiyoruz. Biz herkesin ortak değeri sanılan siyaseti, kimlik değerlerimizi, doğarken getirdiğimiz özellikler üzerinden siyaset yapılmasının bırakılmasını istiyoruz. Memlekette, etnik kökende, kılık kıyafette ayrışabilirsiniz ama insan sevgisinde, adalette, eşitlikte, refahta birleşmelisiniz. Umutsuzluğa yer yok. Daha kötüsüne razı olmayacağız. Meydanları halka açacağız. Bir arada kolektif yaşamanın, özgürce ve korkusuzca dolaşmanın sokaklarını yapacağız. Ne yaptığımızın farkındayız, Silivri emin ellerde!”
Hazal BAŞARAN