Dün Uğur Mumcu Meydanında bir basın açıklaması yapan CHP’li gençler, 17 Aralık ve 25 Aralık olaylarını unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ortaya koydu. CHP’li gençlerin yolsuzluklar ve adaletsizliklerle mücadele kararlılığı içinde olduklarını ifade eden basın açıklaması şöyle:
NELER YAŞANDI?
"Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluğu 17 Aralık! Bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun birinci yılını doldurmak üzereyiz. Kısaca o tarihte ne olduğunu hatırlamak adına hafızalarımızı tazeleyelim. 17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan bir operasyonla aralarında Bakan çocuklarının da olduğu 22 kişi gözaltına alındı, evlerinde ve işyerlerinde aramalar yapıldı.
İçişleri Bakanı’nın oğlunun evinden para sayma makineleri ve babasına o sabah telefonda "3-5 kuruşçuk” diye belirttiği 1 milyon Türk Lirası, Halk Bankası Genel Müdürünün evinden ise ayakkabı kutularında 3 milyon dolar kaynağı belirsiz paralar çıktı.
O anda polis dinlemelerine takılan Şehzade Bilal Erdoğan babası olan dönemin Başbakanı tarafından telefonla aranarak evdeki milyon dolarları sıfırlaması istendi. Polis fezlekelerinde ve görüntülerinde ise daha da korkutucu olaylar çıkmaya başlamıştı, İranlı görgüsüz Reza Zerrab’ın gerekirse önüne yatarım diyen İçişleri Bakanı, pahalı elbiselere düşkünlüğüyle bilinen Avrupa Birliği Bakanı’na ise gamboçlar içerisinde teslim edilen milyonlarca dolar rüşvet parası, değeri eski para ile trilyonu bulan saat hediye edilen Ekonomi Bakanı.
"HER YER RÜŞVET HER YER YOLSUZLUK”
Olaylar derinleştikçe, muktedire kadar uzanan bir rüşvet ve hırsızlar çetesi ortaya çıkmaya başladı. Tam da bu operasyon gündemi alt üst etmişken ikinci bir operasyon 25 Aralık tarihinde başlamış, polisin dinlemesine takılan milletimizin analarına küfür eden işadamlarının nasıl büyük bir yolsuzluk, rüşvet havuzunu yönettikleri tespit edilmiştir. Bu operasyonda, devletten ihale alabilmenin yolunun Şehzade Bilal Erdoğan’ın vakfına, TMSF tarafından el konulan medya gruplarına para aktarmaktan geçtiği ortaya çıkmıştır. Yüzyılın utancı ve haysiyetsizliği gözler önüne serilmişken, ne yapacağını şaşıran dönemin Başbakanı, paralel yalanına sığınmış ve ardı ardına, hukuk cinayetleri yaparak davaları kapatma telaşına düşmüştür. Görevi yapan polisler sürülmüş, daha sonra tutuklanmış, savcılar sürülmüş ve tutuklanmaya, sürülmeye devam edilmektedir. 1 gecede kanunlar çıkartılarak suçlular aklanmaya çalışılmış ve geçtiğimiz günlerde de verilen takipsizlik kararıyla da hukukun üzerine mum dikilmiştir.
"BAKANLAR YETMEZ, HÜKÜMET İSTİFA”
Kendileri 1000 odalı saraylarda, tüyü bitmemiş garibanların ödediği vergilerle şatafat içerisinde yaşamaya devam eden bu Muktedirler, elbette unutmasınlar ki, tarih her zaman gerçeği ortaya çıkarmıştır. Biz Cumhuriyet Halk Partili gençler olarak sonuna kadar yolsuzlukların takipçisi olacağız.
"GÜN GELECEK, DEVRAN DÖNECEK, AKP HALKA HESAP VERECEK!”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde bahsettiği, iktidar dahilindeki hainlerde açıkça ortadadır. Bizlerde Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde seslendiği gençleriz. Bu haftayı ve günleri Türk milletine asla unutturmayacağız. Sembolik bile olsa 17-25 Aralık haftasını Yolsuzlukla ve Rüşvetle Mücadele haftası olarak düzenleyeceğiz. İktidara geldiğimizde ise bu tarihleri resmi olarak ilan edeceğiz. Ve haramileri evrensel hukuk normlarında şeffaf bir şekilde yargılatacağız. Muktedir ile bakanlarını, bürokratlarını Yüce Divan’da yargılatacağız.
Unutmayınız ki çalınan ve çarçur edilen her bir kuruş çocuklarımızın geleceğinden çalınmıştır. Geleceğimize sahip çıkmaya destek vermeniz dileklerimizle saygılar sunarım.”
