“Hayata Dik Duruyoruz” projesi devam ediyor

Silivri Belediyesi Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi işbirliğinde "Hayata Dik Duruyoruz” projesi kapsamında 2012-2013 eğitim öğretim döneminde de çalışmalarını sürdürüyor. Merkez sorumlusu Meral Kutlu, Fizik Tedavisi Uzmanı Adnan Apti ve hemşirelerden oluşan ekip, bu yıl da velilerin iznini alarak skolyoz taramalarına devam edecek.

Bilindiği gibi geçen eğitim öğretim döneminde uygulanan "Hayata Dik Duruyoruz” projesi kapsamında ortaokullarımızda gerekli taramalar yapılmış, sorunu olan çocukların iletişim bilgileri alınarak, velilere de gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Ardından İstanbul Üniversitesi’nden gelen uzmanlar tarafından bu çocuklara egzersiz programı düzenlenmişti. Bu çalışma sonucunda çok sayıda öğrencide tespit edilen skolyoz hastalığının erken teşhis edilerek önlemi alındı.

"Hayata Dik Duruyoruz” projesinin uygulama hazırlıkları sürüyor. Şu anda velilere iletmek üzere okullara onay formları dağıtıldı. Proje sonucunda; omurga eğriliğinin erken tanısının kolaylaştırılması ve bu soruna dikkat çekilmesini hedefliyor. Silivri Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü işbirliği ile hayata geçirilen çalışma kapsamında, ilçede bulunan tüm okullardan 5. Ve 6. Sınıf öğrencilerine skolyoz taraması yapılacak.

Silivri Belediyesi Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi sorumlusu Meral Kutlu, çocuklarının sağlığını önemseyen velilerin bu konuda duyarlı olmasını, böylesine ciddi bir hastalığın erken teşhisi konusunda kendilerine yardımcı olmalarını gerektiğini açıkladı.

Fizik Tedavisi Uzmanı Adnan Apti, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü işbirliğinde ilçemizde ilk defa uygulanması nedeniyle bir ilk olan ve sürekliliği sağlanacak olan sosyal sorumluluk projesinin önemine dikkat çekti.

Skolyoz; göğüs kafesi ile birlikte omurganın eğriliği olarak tanımlanan bir durumdur. Başlangıçta önemsenmeyecek düzeyde olan bu omurga eğriliği, önlem alınmadığı durumlarda artarak farklı problemlere neden olur. Her ne kadar skolyoz kelimesini pek duymamış olsak da bilim adamları bu durumun toplumda yaklaşık yüzde 5’i kadarında görüldüğünü belirtiyorlar. Daha da önemlisi, teknolojik gelişmelere paralel olarak skolyozun tüm dünyada görülme oranının arttığı belirtiliyor. Eğriliğin yol açtığı problemlere değinecek olursak, beden imajı ya da estetiğinde bozulma, kas iskelet sistemi ağrıları, daha ileri durumlarda bazı organların fonksiyonlarında bozulmaya kadar birçok sağlık problemine yol açabilmektedir.

Skolyozun sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, bazı yaşam tarzı alışkanlıklarının önemli rolü olabileceği belirtilmektedir. Asla bulaşıcı bir durum değildir. Erken fark edilip müdahale edildiği takdirde büyük ölçüde ilerlemesi önlenebilmektedir. Hafif dereceli eğrilikler düzenli egzersiz tedavisi ile tamamen düzelebilirken, orta düzeydeki eğrilikler egzersiz tedavisi ile birlikte göğüs kafesini dışarıdan destekleyen bir takım korseler kullanılarak tedavi edilmektedir. Daha İleri düzeydeki eğriliklerde ise ameliyat ile düzeltme tekniği kaçınılmaz olmaktadır. Ancak bunun zor bir tedavi süreci olduğunu da belirtmek gerekiyor. Skolyoz, genellikle büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu çocukluk çağında özellikle de 9-14 yaşlarında başlayan bir durumdur. Bu bakımdan erken teşhiste okul taramaları büyük önem taşımaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde bu taramalar kanuni bir zorunluluk olarak yapılmakta ve skolyoz varlığının tespiti çoğunlukla bu taramalar sırasında konulmaktadır.

Kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda değerlendirildiği ölçüm sırasında, her bir öğrenci paravan arkasında değerlendirmeye alınmaktadır. Ölçüm olarak da Fizyoterapist tarafından omurganın genel görünümü, her iki omuzun ve kalçaların yerden yüksekliği gözlemsel olarak değerlendirilmektedir. Ardından öğrencinin öne doğru eğilmesi istenip bu esnada skolyometre denilen özel bir cetvel ile boyundan bele kadar bütün omurgada eğrilik olup olmadığı ölçülmektedir. Bütün bu işlemler tahminen iki - üç dakika sürmekte olup herhangi bir ağrı veya rahatsızlık hissedilmemektedir. Bu konuda ayrıntılı bilgilerin olduğu yazılı onam formu öğrenciler aracılığı ile ebeveynlere gönderilerek, onayları alınmaktadır.

Ölçüm sonucunda skolyoz lehine bulgu saptanan öğrencilerin ailelerine ulaşılıyor. Çocuğunda skolyoz saptanan ailenin bu yeni süreçte ne yapmaları gerektiği, nereye başvurabilecekleri, nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konusunda ayrıntılı olarak Silivri Belediyesi Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi (EYKOM) yetkilileri tarafından bilgi veriliyor.