Başkent Ankara'nın ardından İstanbul'da Pazar günü terör karşıtı miting düzenlendi. Sivil Dayanışma Platformu'nun organize ettiği 'Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses' mitinginde Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım'da HDP'yi baraj altında bırakmaya çağırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da hangi partiden olursa olsun 'yerli ve milli 550 vekil' istedi.KUTLU: KAHROLSUN PKK
Silivri’den mitinge katılımcılara öncülük eden AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, "Türk-Kürt-Laz-Çerkez-Roman hepimiz kardeşçe ve kol kola aynı gemiye binip teröre karşı tek ses olmaya gittik. Nasıl ki bu gemide Türk-Kürt-Laz-Çerkez-Roman birlikteysek, ülkemizde de aynı birliktelikteyiz... Gemi batarsa hepimiz batarız. Bu işin kazananı olmaz. Ülkemize, vatanımıza ve devletimize sahip çıkmalıyız... Kahrolsun PKK” açıklamasında bulundu.
DAVUTOĞLU: 1 KASIM'DA ÇOK ÇALIŞACAKSINIZ, BUNLARI BARAJ ALTINDA BIRAKACAKSINIZ
Mitin alanından yükselen 'Meclis'te PKK istemiyoruz' sloganları üzerine Davutoğlu, "O zaman 1 Kasım'a karşı çok çalışacaksınız, bunları baraj altında bırakacaksınız. 1 Kasım'a kadar seçim güvenliğini sağlayacağız, 'Huzur ve Demokrasi' operasyonlarına devam edeceğiz. Bütün bu operasyonlarda terör örgütü dışındaki vatandaşlarımızın tek saç teline bile zarar gelmeyecek. Hiçbir özgürlükleri kısıtlanmayacak.
Size üç mesajım var; Allah aşkına kardeşliğimizi pekiştirelim. Sakın ola ki Batı'daki Kürt kardeşimizi potansiyel suçlu olarak görmeyin. Mübarek Kurban Bayramında kardeşliğimizi pekiştirelim.
Türkiye Cumhuriyeti devleti her bir vatandaşına eşit bakar ve onları korumak için elinden geleni yapar. Biz nefes alıp verirken Türkiye'nin bir santimetre karesini bile böldürtmeyiz.
Demokrasiyi, özgürlükleri yaşatacağız. Kimse geçen seçimlerde olduğu gibi Doğu'da, Güneydoğu'da baskı altında oy vermeyecek" dedi.
ERDOĞAN: RABİA DİYORUZ, TEK DEVLET DİYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingde erken seçim süreci hakkında mesaj vermeyi ihmal etmedi ve şöyle konuştu, "1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye hangi partiden olursa olsun milli, vatan için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Meclise yerli ve milli vekiller gönderirseniz gerisi çok kolay. Rabia diyoruz, tek millet diyoruz, tek bayrak diyoruz, tek devlet diyoruz.
Kardeşlerim minarelerimizi ezansız bırakmayacağız değil mi? Bayrağımızı mahzun bırakmayacağız değil mi?"
"CİCİ ÇOCUK, SİZİ KİMİALDATIYORSUNUZ!”
HDP ve Selahattin Demirtaş’ı hedef alan açıklamalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle sürdürdü: "Kardeşlerim 1 Kasım için sizlerden tarihi bir karar, tarihi bir azim bekliyoruz. 7 Haziran'da gittiler muhtarları tehdit ettiler. Geçenlerde Güneydoğu, Doğu'dan muhtarları davet ettik. 90 tanesi gelemedi. Geleceklerini bildirmişlerdi, araştırdık 'Tehdit altındayız' dediler. Cici çocuk, siz kimi aldatıyorsunuz ya! Televizyon ekranlarında kimi aldatıyorsunuz!
Biz teröre ve teröriste karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz ve dağ —taş koymadan bunların inlerine girerek kovalayacağız. Çünkü bizim bir şehidimizin bedeli hiçbir şeyle mukayese edilmez.
Yasin'in de, ekmek almaya giden Fırat'ın da acısı hepimizin acısıdır."
"BEYAZ TÜRKLERİN DESTEĞİYLE AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”
'Büyük lider için hazır mıyız' sözleriyle sahneye çağrılan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Çıkmış birisi 'Bayrağa saldırı mı var?' diyor. Daha ne olsun. Cesetlerinizi paçavralarınıza sardınız. Ama şimdi bazı beyaz Türklerin desteğiyle ayakta durmaya çalışıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez" dedi.
Erdoğan konuşmasından satırbaşları şöyle: "Bu ülkede etnik kökeninden ötürü kimseyi dışlamadık. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Benim ülkemde etnik sorun değil terör sorunu vardır. Bizim mücadelemiz herhangi bir etnik gruba değil terör örgütüne karşıdır, ona destek verenlere karşıdır. Nitekim bunlar içinde her milletten insan bulunuyor.
'KÜRT SORUNU YOKTUR, TERÖR SORUNU VARDIR DENECEK NOKTADAYIZ'
Verilen mücadeleler sonunda artık 'Türkiye'nin Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır' denilecek noktaya geldik. Elbette Kürt kardeşlerimin bazı sıkıntıları vardır. Peki, Türk’ün, Laz’ın, Çerkez’in yok mu? Bunların çözülmesi için mücadele ediyoruz. Çünkü güneş herkesi ısıtır, yağmur herkes için rahmettir. Çünkü herkes aynı toprağın insanıdır, insanıyız. Millet olmak işte budur.
Bundan 15 yıl önce 'Hakkari'ye havalimanı yapılacak' denilse kim inanırdı? Şırnak'ta kim inanırdı? Orada da yaptık, yaktılar yıktılar yine yaptık. 'At denize balık bilmezse Halik bilir' dedik."
