Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın tek tip kıyafet uygulamasını geri getirme yönündeki adımına sert tepki gösterdi. “Bu girişim, eğitimin gerçek ve derin sorunlarını görünmez kılmaya çalışmaktan ibarettir” denilen açıklamada, öğrencilerin bireysel kimliklerinin bastırılmaması gerektiği vurgulandı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın serbest kıyafet uygulamasını kaldırarak yeniden tek tip kıyafet sistemine geçme hazırlığına, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) sert tepki gösterdi. Sendika tarafından yapılan açıklamada, bu adımın “eğitim alanındaki yakıcı ve devasa sorunların üzerini örtmeye yönelik suni bir gündem yaratma çabası” olduğu belirtildi.
Eğitim Sen, ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen, niteliksizleştirilen müfredat, kalabalık sınıflar, okul güvenliği, eğitime erişimdeki eşitsizlikler ve diploma yolsuzluğu gibi yapısal sorunlar çözüm beklerken, kamuoyunun sembolik ve şekilsel kararlarla oyalandığını ifade etti.
“EĞİTİMDE YAŞANAN DEVASA SORUNLAR ÇÖZÜM BEKLİYOR”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Milli Eğitim Bakanlığı'nın serbest kıyafet uygulamasını kaldırarak yeniden tek tip kıyafet uygulamasına geçme yönündeki girişimi, eğitim alanındaki yakıcı ve derinleşen sorunların üstünü örtmeye yönelik suni bir gündem yaratma çabasıdır. Eğitimde yaşanan devasa sorunlar çözüm beklerken, Bakanlığın kamuoyunu şekilsel ve sembolik kararlarla oyalaması kabul edilemez.
Bugün eğitim sistemimiz; ataması yapılmayan, mülakat mağduru yüz binlerce öğretmen, ideolojik yönelimlerle şekillendirilen ve niteliksizleştirilen müfredat, kalabalık sınıflar, artan okul şiddeti, eğitime erişimdeki derin eşitsizlikler ve son olarak diploma yolsuzluğu gibi birçok sorunla karşı karşıyadır. Bu tablo karşısında tek tip kıyafet uygulamasını tartışmaya açmak bu sorunları görünmez kılmaya çalışmaktan başka bir anlam taşımamaktadır.
“KILIK KIYAFET DÜZENLEMESİ ÇOĞULCULUĞU YOK SAYAN BİR ANLAYIŞA DAYANIR”
Eğitim Sen olarak açıkça ifade ediyoruz: Kılık kıyafet düzenlemeleri eğitimin niteliğini yükseltmez; tam tersine öğrencilerin bireysel kimliklerini bastıran, çoğulculuğu yok sayan bir anlayışa dayanır. Öğrencilerin kendi kimliklerini ifade edebilme hakkı, özgür bir eğitim ortamının vazgeçilmez unsurudur. Eğitim kurumları farklılıkları törpüleyen değil, özgünlüğü ve yaratıcılığı teşvik eden yerler olmalıdır.
Tek tip kıyafet dayatması, derinleşen ekonomik kriz ortamında milyonlarca emekçi ailenin sırtına yeni bir yük bindirecektir. Her ne kadar yönetmelikte kıyafetlerin dört yıl boyunca değiştirilmeyeceği belirtilse de, ekonomik gerçekler bu iddianın inandırıcılığını ortadan kaldırmaktadır. Veliler için kıyafet masrafı ciddi bir ekonomik külfet anlamına gelecektir.
Tek tip kıyafet uygulaması sadece fiziksel bir düzenleme değil, aynı zamanda eğitimi şekillendiren zihniyetin de bir yansımasıdır. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda öğretmenlere yönelik “beyaz önlük” dayatmasında olduğu gibi, bu uygulama da iktidarın eğitim politikalarındaki baskıcı, disipline etmeye çalışan, denetimci politikalarının devamı niteliğindedir.
Eğitim Sen olarak, öğrencilerin ve öğretmenlerin üzerindeki bu ideolojik ve otoriter baskıyı reddediyoruz. Her çocuk ve gencin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması sağlanmadan, bilim dışı müfredat değişiklikleri geri çekilmeden, gerçek öğretmen açıkları kadrolu istihdamla giderilmeden ve okulların fiziki koşulları iyileştirilmeden yapılan her düzenleme, eğitimin sorunlarını daha da derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
“MEB'İN ASIL GÖREVİ, ŞEKİLSEL VE İDEOLOJİK MÜDAHALELERLE DEĞİL”
Kılık kıyafet gibi ikincil konular üzerinden yürütülen bu gündemler, toplumun dikkatini gerçek sorunlardan uzaklaştırmayı amaçlamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın asıl görevi, eğitim sistemini şekilsel ve ideolojik müdahalelerle değil; kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde bir eğitim anlayışıyla yeniden yapılandırmaktır.”
Haber MERKEZİ
