
Eğitim-İş Sendikası, ÖSYM'nin YKS tercih sürecindeki ani tarih değişikliği ve tercih kılavuzunun geciktirilmesine sert tepki gösterdi: “Bu bir takvim değişikliği değil, kurumsal çöküşün göstergesidir.”
Eğitim-İş Sendikası, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) 2025-YKS tercih süreciyle ilgili yaptığı ani değişikliğe ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Sendika, üniversite adaylarını ilgilendiren tercih kılavuzunun gecikmeli yayımlanmasını ve tercih tarihlerindeki son dakika değişikliklerini “ciddi bir plansızlık ve kurumsal liyakatsizlik” olarak değerlendirdi.
“GENÇLERİN GELECEĞİ, LİYAKATSİZ KURUMLARDA OYUNCAK EDİLEMEZ!”
YKS gibi milyonlarca gencin hayatını doğrudan etkileyen bir süreçte yaşanan belirsizliğin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Eğitim-İş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından tercih kılavuzunun ilanı ve tercih sürecinin başlama tarihine ilişkin yapılan ani değişiklik, üniversite adayı öğrencilerimizi zor durumda bırakmıştır. Bu ani değişiklik, sadece bir takvim kayması değil; ciddi bir plansızlığın ve kurumsal liyakatsizliğin sonucudur.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi milyonlarca gencin kaderini etkileyen bir süreçte keyfiliğin, plansızlığın ve liyakatsizliğin yeri olamaz. Tercih tarihlerini son dakikada değiştirmek; planlamayı, emeği ve öğrencilerin psikolojik hazırlığını hiçe saymaktır. Üstelik bu değişikliğe ilişkin kamuoyuna hiçbir gerekçe sunulmamış olması, kurumun şeffaflıktan ve kamusal sorumluluktan ne denli uzaklaştığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
2018-2022 yılları arasında YKS'ye giren adaylar, sınav sonuçları açıklanmadan önce tercih kılavuzlarına erişebiliyorlardı. Bu uygulama, adaylara ön hazırlık yapma fırsatı tanıyor, tercih sürecini daha sağlıklı ve planlı şekilde yürütmelerine olanak sağlıyordu.
2023'te bu uygulamadan vazgeçen ÖSYM, 2023 ve 2024 yıllarında sınav sonuçları ve tercih kılavuzlarını aynı gün yayımladı. 2025'e geldiğimizde ise durum daha da vahim bir hal aldı: sınav sonuçları 19 Temmuz'da açıklandı, aradan 10 gün geçmiş olmasına rağmen hala tercih kılavuzu yayımlanmadı. Üstelik kamuoyuna bir gerekçe sunulmadan, tercih dönemi için daha önce ilan edilen tarih ertelendi.
“PLANSIZLIK, KAYGI VE GÜVENSİZLİK ORTAMI YARATMAKTA”
Bu durum yalnızca öğrencilerin değil, ailelerin ve eğitim emekçilerinin de planlarını altüst etmiştir. Yüzbinlerce genç, geleceğini belirleyecek bir tercih sürecine dair bilgi sahibi olmadan belirsizlik içinde bırakılmıştır. Kılavuzun yayımlanmasının geciktirilmesi ve tercih dönemiyle arasında 1 gün olması, öğrencilerin sağlıklı düşünmesini engellemekte; plansızlık, kaygı ve güvensizlik ortamı yaratmaktadır.
“BU KRİTİK SÜRECİN, KEYFİ UYGULAMALAR VE LİYAKATSİZLİKLE YÖNETİLMESİ KABUL EDİLMEZ”
Bir kamu kurumu olan ÖSYM'nin bu şekilde hareket etmesi, yalnızca basiretsizlik değil, aynı zamanda liyakatten uzak kadrolaşmanın ve kurumsal işleyişteki çöküşün açık bir göstergesidir. Eğitimde böylesi kritik bir sürecin, bilimsel, planlı ve kamusal sorumlulukla değil; keyfi uygulamalarla, liyakatsizlikle ve günü kurtarma anlayışıyla yönetilmesi kabul edilemez.
Gençlerin geleceği, kurum içi son dakika kararlarına teslim edilemez. Eğitimde bu tür bir belirsizlik, öğrencilerin sadece tercihlerini değil, umutlarını da hedef almaktadır.
“ÖSYM'Yİ ŞEFFAFLIĞA VE SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUZ”
Eğitim-İş olarak, ÖSYM'yi şeffaflığa, sorumluluğa ve kamuya hesap verme bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz. Tercih sürecindeki bu belirsizlik son bulmalı, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin emeği yok sayılmamalıdır.”
Haber MERKEZİ